> Forum > ๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑ > Resimler > Resimli Konular > 40 şehir sabır
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: 40 şehir sabır  (Okunma Sayısı 798 defa)
25 Mayıs 2011, 17:06:08
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 25 Mayıs 2011, 17:06:08 »



40 Şehir Sabır




Bismihi Taala


Sahranın teninde yangına düşmüş bedenlere, mızrak başına takılmış güneşlere selam olsun.
Toprakta kalmış mazlumiyete, masumiyetin en pakına selam olsun.Visalin gurbet anlarına, kırka varmış günlerine selam olsun.
Seni cennetimsi kokundan tanıyorum, hatta annem kokan gömleğinden.
Toprağa terk edilmiş  başsız bedenlere, kurumuş susuz Ali Asker boğazına selam olsun.
Ateş düşmüş  çadırlara, kesilen o pak başlara, toprakta kalmış masumiyete, sana selam olsun kardeşim!
40 şehir koştum sabır menzillerini
40 şehir omuzladım acı  ve ızdırabın ağır yükünü
40 şehir sindirdim sinirimi, gazabımı sabrederek.
40 şehir viran oldum kendimde.
Harab oldum kardeşim Şam harabesinde. Üç yaşındaki gecelerde kayboldum Hüseynim.
Babasının süsünü, ziynetini, Zeynebini alaylı gülüşlerle yağmaladılar.
Ehlibeyt soyuna hürmetsizlik ettiler.
Ve .. ben 40 şehir sabreyledim, tahammül ettim.
Sabreyledim güzel sabır “ma reeytu illa cemila.”
Alevlere daldım ciğer paren Seccadını kurtarmak için.
Mum misali eridim, eridim ki yavrun karanlıktan korkmasın!
Binlerce kez ölümü tattım, binlerce patikadan geçtim ki namertlik kapısından geçmiyeyim!
Dimdik ayakta kaldım. sana, kıyamına yakışır yücelikle. Dimdik ayaktayım kardeşim kırgınlığın zirvesinde. Örümcek ağı oyunları bozdum, Sağır kulakları yaslı feryadım açtı, yanan çadırların aleviyle kör gözleri açtım. Zulmün parmaklarını kızıl kan kadehinde kırdım.
Şimdi ben sana geldim Hüseynim! Mahzun gönüllü, matem yüklü yanık kalple, bir dünya söylenmemiş gönül sözüyle, eğilen tenim ve ağarmış saçlarımla.
İşte ben, işte sen 40 yıla bedel 40 günden sonra yine yanındayım. Rahat uyu anam Zehra’nın oğlu. Ebedi rahatlıkla ki kanınla tarihin ebediyetine “Ya Hüseyin” yazdım.
40 Gün geçti.
Ne gözyaşı göz evinde duruyor ne de kelimeler dilde. Acıyı anlatmak kolay değil. Çöl toprakları anlar güneşin tokadının ne olduğunu.
Susuzluğu sahildeki kumsala sor ki o anlatsın suyun ne olduğunu?
Kufe’de sessizdi Şam’da.
Şam’ın daracık sokakları bir aşina bekliyordu ancak sakinleri ağyardı , yabancıydı beklenen aşinaya.
Sözler bozulmuştu göğüs parmaklıklarının arkasındaki zindan da. Tanıdık bir ses duyulmuyordu.
Kufe ve Şam’ın sözlüğünden çıkarılmıştı feryat.
İradeler yağmalanmıştı, eller kesilmişti, bildikleri tek şey zulmün iradesiyle otur – kalk olmuştu! Cesaretin nasıl olduğunu bilen yoktu yiğitlin hangi kalemle yazıldığını da.
40 gün geçti ne sudan bir haber geldi ne de babadan. Sevinç ve rahatlık, kuşlar gibi uçup gitmişti başımızın üzerinden. Gözlerimiz harabelerin karanlığına alışmıştı artık.
40 gündür ne oturduk ne gözyaşı sildik. Ellerimize zincir vuruldu diyar diyar gezdirildik ama yılmadık sabrettik çünkü biz geceleri aydınlatan meşaleleriz. Çocuklarımızın uykusunu kaçırarak acımızı çoğaltmak istediler onlar gafildir ki biz sabrı Ali ve Fatıma evinde öğrendik!
Dilleri suskunluğa emrettiler gafiller bilmez mi ki suskunluğun ömrü az olur.
Suskunluğa karşı Zeynel Abidin’in hutbeleri kıyam etmiş ve mesajını kan ve gözyaşıyla dolu kadehlerde susamış insanlığa sunuyordu.
40 gün geçti. 40 yıl geçse de 400 yıl geçse de asırlar kovalasa da zamanı, yine “ Helmin nasirin yensurni “ yazılı sancağın zirvelerde dalgalanacaktır.
Bu gün 40 gündür yıldızlar artık gülücük saçmıyor yeryüzüne, Çölün dizlerinde takat kalmamış.
40 gündür vefasızlığın isyan toprağı özgürlüğün çehresine konmuştur.
40 gündür Kufe vefasızlığın yanık davullarını tokmaklamakta.
Bu gün 40 gün oldu Aşura feryadının uykuları kaçırmış olduğu günden beri sokak sokak dünyayı dolaşarak.
Bu gün acıların ve matemin erbainidir ve Zeynep Fırat kıyısına diz çökmüş denizler dalgalanıyor gözlerinde. Ve kumsala damlıyor. Zeyneb’in gözyaşı denizi Hüseynin  kan okyanusuyla birleşiyor ve ayağa kalkıyor Zeynep, Kerbelada düştüğü yerden. Onun kalkışıyla yeniden kalkıyor Aşuralar ve Kerbelalar o günden bu günedir “her yer Kerbela her gün Aşura”


Kadir AKARAS

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: 40 şehir sabır
« Posted on: 18 Nisan 2024, 10:08:28 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: 40 şehir sabır rüya tabiri,40 şehir sabır mekke canlı, 40 şehir sabır kabe canlı yayın, 40 şehir sabır Üç boyutlu kuran oku 40 şehir sabır kuran ı kerim, 40 şehir sabır peygamber kıssaları,40 şehir sabır ilitam ders soruları, 40 şehir sabırönlisans arapça,
Logged
21 Kasım 2012, 17:17:43
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« Yanıtla #1 : 21 Kasım 2012, 17:17:43 »

s.a.. ; 40 asir geçse de sabr ediyoruz sabir edeceğiz inşaallah..Rabbim c.c kulunun yanindadir..Gönüller ne kadar sizlasa da ferah kapisini aramakta gözlerimiz...Rahman c.ş. razi olsun kardeşim.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes