> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Reşahat > Abdulhalik Gucdevanî Hazretlerinin Düsturları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Abdulhalik Gucdevanî Hazretlerinin Düsturları  (Okunma Sayısı 582 defa)
07 Ocak 2010, 09:59:57
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 07 Ocak 2010, 09:59:57 »



Abdulhalik Gucdevanî Hazretlerinin 8 düsturu vardır ki, tarikatın temel ölçülerini temsil, kemâl rejiminin muhteşem planını teşkil eder:

1 — Huş der dem. .

2 — Nazar ber kadem..

3 — Sefer der vaten..

4 — Halvet der encümen..

5 — Yad-ı Kerd..

6 — Baz-ı Keşt..

7 — Nigah-ı Daşt,.

8 — Yad-ı Daşt..

Son ölçünün «bunlardan başka her şey ziyandır!» manasına bir de eki var..

Ayrıca 3 düstur daha :

1 — Vukuf-u zamanî..

2 — Vukuf-u adedî..

3 — Vukuf-u kaibî..

Bunlarla beraber hepsi 11 ölçü..

HUŞ DER DEM :

Alınan her nefeste hazır olmak. Yani her nefeste huzuru muhafaza etmek, Allah´tan gafil olarak tek nefes almamak.Mevlana Sadettin Kaşgarî bu ölçüyü «Bir nefesten bir nefese geçerken asla gaflete düşmemek ve huzurda olmak» diye tarif ediyor. Hoca Ubeydullah Hazretleri de şöyle ifade ediyorlar :

— Bu yolda nefesi muhafaza ve ona riayet etmeği mühim tutmuşlardır. Gerektir ki her nefes huzur ve bilgi ile alınıp verilsin.. Nefesini koruyamayanlara yolunu şaşırmış gözüyle bakarlar.

Şah-ı Nakşibend:

— Bu yolda terakkinin temeli nefes üzerindedir. Her nefeste hale bakmalı ve mazi ile istikbali düşünmekten uzak kalmamalıdır. Nefesin giriş ve çıkışında iki nefes arasını öyle muhafaza etmelidir ki hiç biri vücuda gafletle girip vücuttan gafletle çıkmasın.

Şeyh Necmeddin Kubrâ ise meşhur risalesinde nefes sırrını şöyle anlatıyor:

— Allah´ın zat ismi «hâ - he» harfinden ibaret olup başındaki «elif» ve «lam» harfleri tarif edatıdır, işte her nefeste bu harf ve isim cereyan eder. Sahibi ister farkında olsun, ister olmasın. O şey ki, içinde o isim cereyan etmez, hayata müstehak değildir. Şu halde bütün canlıların nefes alış ve verişleri, bilen ve bilmeyen için hep o isimledir. Marifet yolcusuna düşen borç ise bu inceliği bilmek ve her nefeste Allah ile olarak huzuru elde tutmaktır.

NAZAR BER KADEM :

Bu ıstılah «göz ayağa bakacak» manasında.Sâlik, şehirde, sahrada, yolda, her yerde gözünü ayağına mıhlayacak, daima yere bakacak ve onu başıboşluktan, dilediği yere bakmaktan koruyacaktır. Bu ölçüde, göz nereye değerse oraya akan gönlün perişanlıktan kurtarılması ve kendi iç alemine bağlı kalması hikmetini okuyoruz.

SEFER DER VATEN:

«Vatanda sefer» manasına gelen bu tabir, müridin, kötü ahlakından ve beşerî sıfatlanndan sıyrılıp iyi ahlak ve melekî sıfatların yurdu olan aslî vatanına sefer etmesini gösterir. Mürşid aramak için girişilen maddî seferler de bu mananın içindedir. «Hacegân» yolunda, mürşidini buluncaya kadar sefer edip ondan sonra mürşidin hizmetinde ikamete geçmek ve iç seferini tamamlamak başlıca kaidelerdendir.

HALVET DER ENCÜMEN:

Yani mecliste, toplulukta yalnızlık.Hoca Bahaeddin Nakşibend hazretlerine sormuşlar:

— Sizin tarikatınızın esası nedir? Buyurmuşlar:

— Halvet der encümen, toplulukta yalnızlıktır. Zahirde halk, batında hak ile olmak..

Ve buyurmuşlar :

— Bizim tarikatımızın esası sohbettir. Halktan uzaklaşmakta şöhret, şöhretteyse afet vardır. Hayr cemiyettedir; cemiyet de sohbette.. Elverir ki, her iki tarafın hakkı verilsin ve birinden birine saplanıp kalınmasın..

Hoca Evliya-yı Kebir buyurdular :

— Toplulukta yalnızlık şudur : Zikir insanı öyle kaplayacak insan kendisini zikre öyle verecek ki, en kalabalık ve şamatalı yere girse hiç bir şey işitemez olacak..

Hoca Ubeydullah Hazretleri :

— İnsan kendisini topyekûn zikre verse, beş altı günde öyle bir mertebeye erişir ki, halkın çağrıştığı ve birbiriyle didiştiği hep zikir görünür. Kendi konuştukları da..

YAD-I KERD:

Dilin kalble beraber zikridir.

Mevlana Sadettin Kaşgarî:

— Zikir talimin usulü şöyledir ki, Şeyh kalbiyle tevhid kelimesini söylerken, mürid kendi kalbini hazırlayacak ve şeyhin yüreğine karşı tutup gözlerini yumacak, dilini damağına yapıştıracak, dişlerini sıkacak, nefesini tutacak ve yalnız kalbiyle zikre başlayacak.. Nefesini hapsetmekte sabır gösterecek ve bir nefeste üç kere tevhid kelimesini çekecek. . Böylece zikrin halavetini kalbinde arayacak..

Hoca Ubeydullah Hazretleri :

— Zikirden murad, kalbin Allah´tan bilgi edinmesidir. Bu bilgi meydana gelince zikir yerini buldu demektir. Eğer gönül ehli sohbetinde bu bilgi meydana gelmezse zikre devam etmek lazımdır. Zikirde en kolay ve sağlam yol, nefesini göbeği altında hapsedip dudağını dudağına ve dilini damağına yapıştırmak suretiyle olandır. Kalbin hakikati o duygu ve anlayış merkezi olmaktır ki, her tarafa yönelir, dünyayı ve dünya işlerini hep o düşünür ve göz açıp kapayıncaya kadar yerleri, gökleri ve bütün alemleri dolaşır, işte onu bütün fikirlerden caydırıp, tiksindirip, yürek dediğimiz maddî et parçasına döndürmek ve zikirle bağlamak lazımdır. O türlü ki, Tevhid Kelimesindeki (lâ) hecesini yukarıya çekip (ilahe) lafzını sağ tarafına atarak (illallah) kelimesini şiddet ve kuvvetle kalbe indirerek, yükleyerek. . öyle ki; zikrin harareti bütün vücuda yayılmış hissetmeli ve o hararet içinde erimeli. . Tevhit kelimesinin nefy tâbir olunan «lâ ilâhe» kısmında, mürid, kendi vücudiyle beraber mutlak bir yokluğa dalacak, ispat kısmında «illallah» ise varlığı yalnız Allah´a tahsis edecektir. Mürid bütün zamanını bu zikre bağlayacak ve hiç bir faaliyet kalbin atışı gibi onu bu zikrinden alıkoyamayacaktır. Nihayet zikr kalbin zarurî sıfatı haline gelecektir.

Kalb, üç köşeli bir et parçası şeklindedir ki, sol memenin altındadır ve insan hakikatinin toplu merkezidir. Bu et parçası öyle bir kelimedir ki, toplu hakikat onun manasıdır. Toplu insan hakikati de öyle bir özdür ki, bütün kainat onun mufassal ifadesidir. Her yemişin çekirdeğinde kendi ağacı öz halinde bulunduğu gibi, kalpte de bütün kainat özleştirilmiştir. Hasılı, kalb, bütün mevcutların hülasa halinde nüshası ve sonsuz sırların toplanma noktasıdır. Kalbe yol bulan murada erer, ona yol bulmak da gönül ehlinin hizmetine erişmekle olur. O zaman müride öyle bir keyfiyet yüz gösterir ki, eşya ve hadiselerin dedikodusundan kurtulup can ve gönül sohbetine ve Allah bilgisine erer. Hiç bir zahmet ve meşakkat çekmeksizin de Allah´tan gayri ne varsa onlardan el çeker. Eşyanın terkindeki hikmeti, hürriyeti, zikr hakikatim mürid o zaman anlar.

BAZ-I KEŞT:

Zikirde ihtiyarsızca hatıra gelen, iyi ve kötü her fikri nefyetmek, kovmak.. Zikirde kalbin «Allahım, benim muradım sensin, senin rızandır; başka hiç bir şey değil!.» itminanına ermesi şarttır. Kaibde başka alakalara yer kaldıkça böyle bir itminan teşekkül edemez ve zikr halis olamaz. Başlangıçta bu itminana erilemese de yine zikri bırakmamak ve bu his elde edilinceye kadar zikre devam etmek gerekir.

Mevlana Aliyüddin diyor ki:

— Başlangıçta ilk zikir emrini aldığım zaman «Allahım, benim muradım sensin, senin nzandır; başka hiç bir şey değil!» fikrini benimsemedim, böyle bir iddiadan utandım. Zira bu iddiada sadık değildim. Yalan söylemiş olacaktım. Vaziyeti üstadıma anlattım. Dediler ki: «insan bu sözde sadık olmasa bile yalanını hakikat haline getirinceye kadar onda sabit olmalıdır.» Sonradan işin hakikatini anladım.

Tam doğruluk, işte, yalanı bile gerçeğe çevirmeğe bakan bu sebat ve ısrardadır.

NlGAH-I DAŞT

Bu, «havatır» ın, yani kalbe ânî olarak gelen yabancı ve nefyi gereken his ve fikirlerin murakabesidir. öyle ki, mürid, bin kere Allah´ın ismini andığı halde hatırına bir kere bile yabancı fikir gelmemelidir. Mevlana Sadeddin Kaşgarî Hazretleri bu bahiste buyurmuşlardır ki:

— Mürid, bir veya iki saat, hatta mümkün olduğu takdirde daha fazla zaman içinde kendisini «havâtır» dan korumalıdır.

Hoca Ubeydullah Hazretlerinin üstün halifelerinden Mevlana Kaasım buyurdular :

— Nigah-ı Daşt o dereceye erişmelidir ki, güneşin doğuşundan batışına kadar müridin gönlüne hiç bir yabancı şey uğramamalıdır. öyle ki, insanda hayal kuvveti kendi kendini azletmiş hale gelmelidir.

Hakikat ehlince malumdur ki, hayal kuvvetim yarım saat için bile yok edebilmek son derece güç ve nadirlerin nadiri bir iştir. Ancak bazı yüksek velîlerin karı olabilir.

YAD-I DAŞT:

Her an ve mekanda, vicdan ve zevk yoluyla Allah´tan haberli olmak hal-i.. Bazıları bu hal-i kendinden geçmeksizin huzur şeklinde ifade etmişlerdir. Yine hakikat ehline göre bu hal, Hakkın, «şühud» aynasından müridi istilasından gelir.

Hoca Ubeydullah, Yâd-Kerd, Baz-Geşt, Nigâh Daşt ve Yad - Daşt ölçülerini şöyle hülasa ederler :

Yad-Kerd, zikirde tekellüf, mübalağayla ısrardan ibarettir. Baz-Geşt Allah´a dönüş ve adım her anışta Allah´ı murad ediniştir. Nigah-Daşt, dille söylemeksizin Allah´a dönüş halini muhafaza etmektir. Yad-Daşt ise N...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Abdulhalik Gucdevanî Hazretlerinin Düsturları
« Posted on: 28 Mart 2024, 20:49:15 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Abdulhalik Gucdevanî Hazretlerinin Düsturları rüya tabiri,Abdulhalik Gucdevanî Hazretlerinin Düsturları mekke canlı, Abdulhalik Gucdevanî Hazretlerinin Düsturları kabe canlı yayın, Abdulhalik Gucdevanî Hazretlerinin Düsturları Üç boyutlu kuran oku Abdulhalik Gucdevanî Hazretlerinin Düsturları kuran ı kerim, Abdulhalik Gucdevanî Hazretlerinin Düsturları peygamber kıssaları,Abdulhalik Gucdevanî Hazretlerinin Düsturları ilitam ders soruları, Abdulhalik Gucdevanî Hazretlerinin Düsturlarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes