> Forum > ๑۩۞۩๑ İlmi & Erdemli Sözler Dünyası ๑۩۞۩๑ > Önemli Günler > Ramazan Bayramı > Mevlâ bizi affede, bayram o bayram olur…
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mevlâ bizi affede, bayram o bayram olur…  (Okunma Sayısı 8886 defa)
20 Eylül 2009, 14:37:34
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 20 Eylül 2009, 14:37:34 »





Yıllar önce kasetten dinlediğim ve kimi kardeşlerimin ağlamalarına şahid olduğum bir bayram hutbesinin, yazıya aktarılmasıdır… Alvarlı İmam ne güzel der:

“Mevlâ bizi affede, bayram o bayram olur..

Cürm ü hatalar gide, bayram o bayram olur.

OKUMANIZ ÜMİDİYLE…

BİR BAYRAM HUTBESİ…

Aziz Mü’minler,

Ramazan gelirken bin nazla ve dolu dolu düşüncelerle gelir. Miâdı dolunca da kendini duyura duyura gider. Ne var ki, Ramazanlaşan ruhlara tam bir boşluk yaşatmamak için de bizi, hayrı, bereketi, neş’esi sıkıştırılmış bir gün diyebileceğimiz bayrama emanet eder. Ramazandan sonra bayramın gelişi sürpriz olmasa da, o alışılmışın çok çok üstünde bir canlılık ve ülfetlerin eskitemediği bir eda ile ufukta belirir; bir dolunay gibi yükselir ve gözlerimize, gönüllerimize kâse kâse heyecan sunar. Ramazanla sıcak alâka kurabilmiş hemen herkes bayramı, ilâhî ihsanların bir tevzî’ zamanı füsunuyla duyar, onu olabildiğine tılsımlı bulur; onun bu semavî cazibe ve büyüsüyle, Ramazanın ayrılış şokunu daha hafif hisseder ve koca bir gufran ayının vedasıyla engin bir ihsan gününün şölenini iç içe yaşar.

Hüzün ve sevincin birbiriyle sarmaş dolaş olup kardeşliği doyasıya yaşadığı ve hatta tek vücud hâline geldiği zaman di­limleri bayramlarda saklıdır. Bayramda bazen, Ramazan kur­nalarında yıkanıp temizlenme, rahmet ve mağfireti bulma ve ateşten kurtulacak olma ümidiyle dopdolu olan gönüller, bazen de, bu vuslat günlerini sevdiklerinden ayrı geçirmenin verdiği hüzün, İslâm’ın ve Müslümanların garipliğinin hasıl ettiği ızdırap ve daha başka saiklerle kıvrım kıvrımdırlar.

Nice Hak eri vardır ki; yağmur yüklü bahar bulutları gibi rahmete durmuşlardır bayramlarda bile..

“Bayram gelmiş neyime,

Kan damlar yüreğime”

der ağlarlar. Düşmanlarının kin ve nefreti, müntesiplerinin de vefasızlığı arasında esir hayatı yaşa­yan son devirlerin mazlumu İslâm’a ağlar; ALLAH ve Rasûlü’nün gerektiği gibi bilinmemesi, azı müstesna Müslümanların da böyle bir dertleri­nin olmaması karşısında gözyaşı dökerler.

Mesuliyet şuuru ile dopdolu bazı dava erleri de, ALLAH’a hakiki kul olma yolunda küheylânlar gibi koşturur, va­zifelerini eda etme gayretiyle didinir durur, dünyanın yükünü omuzlarında taşıyor gibi dertli ve çileli hedeflerine yol vurur.. vurur; ama, yine de kulluklarını yeterli görmez, af fermanının eline ve­rilmesini bekleyen bir mücrim edasıyla iki büklüm bayramı id­rak ederler. Bayram onlara hüzün getirir, dert içirir. O mahcup kullar, derinden “of” çekerler; gözyaşına hasret seccadelere “of”, çöller gibi kupkuru atmosferimize “of”, âdeta birer buz parçası olan çehrelerimize “of”, bakışlarımızın anlamsızlığına “of”, bir türlü samimi olamayışımıza, yürüdüğümüz yolda sürekli zikzaklar çizişimize, durduğumuz yerin hakkını veremeyişimize, mazhariyetlerimize göre sağlam bir duruşa geçemeyişimize “of”, hatalarımıza ‘of’, zaaflarımıza ‘of’, elinde mel’abe hâline geldiğimiz nefsin tuzaklarına ‘of’ der ve M. Lutfî Hazretleri gibi,

“Mevlâ bizi affede bayram o bayram olur,

Cürm ü hatalar gide bayram o bayram olur” sözleriyle in­lerler.

Nazarlarını Hakk’ın kapısına dikmiş öyle rabbânîler de vardır ki, dünyada yaşanan bayramlar onlara hakiki lezzet vermez. Yaradanın hoşnutluğunu bulacakları gün “şeb-i arûs”dur onlar için.. ötelere çocuk saffetiyle kanatlanma, Yüce Rabbin “sizden razıyım” fermanını duyma asıl bayram sebebidir ve bundan dolayı dillerinde hep “öteler” türküsü vardır:

“Ölüm ayrılık ama bize bayram sevinci

Hoşnut ise Yaradan yolda bulunmuş inci”

Evet, herkes kendi kalb ve ruh enginliğine göre bayram­lardan bir şeyler alır ve o günlerin sihirli atmosferine kendini kaptırır.. bazen bütün renk, koku, ses ve tatları ruh süzgecinde yakalayan masum yavrucak gibi pür neş’e ve hayat dolu; bazen de, ciğerparesinin firkatiyle ağırlaşmış başını duvara yaslayan, gözü yolda ana gibi mahzun ve buğulu.

Ama her şeye rağmen, bayram ALLAH’ın rahmetine en bü­yük vesilelerden biri kabul edilmeli ve öyle değerlendirilmelidir. Bayram, Rahmân’ın rahmetinin bütün mahlukatı kuşattığı, şey­tanın bile affolma ümidine kapıldığı merhamet zamanıdır. Bizim bayramlarımız bu yönüyle başkalarının festival ve karna­val günlerinden ayrılır. Bayram eğlencelerimiz, sevinç ve neş’elerimiz ciddî bir kulluk bohçasına sarılıdır. Bunun için de biz, o mübarek günleri yalnızca eğlence ve biraz da gaf­let vakti gibi kabul etmez, aksine Ramazan yağmurlarıyla iyice kabaran rahmet deryasının payımıza düşen meyvelerini topla­ma mevsimi biliriz. Bir ay boyunca, tâkatimiz ölçü­sünde kul­luk hünerlerimizi, ubudiyet kabiliyetlerimizi sergile­dikten sonra, asıl Söz Sahibine bakışlarımızı çevirir ve O’nun da ululuğuna yakışanı göstermesini bekleriz. Hani anlatılır ya:

Gazneli Mahmud devrinde bir eşkiya çetesi, haydut gü­ru­hu türer. O günün emniyet teşkilatı ne yaparsa yapsın bir türlü soygun, hırsızlık ve gaspların önünü alamaz. Nihayet Sul­tan Mahmud, bu meseleyi bizzat kendisi halletmeye niyetlenir. Kılık-kıya­fet değiştirir ve bir şekilde kendisi de çeteye dahil olur. Bü­yük bir soygun öncesi bütün mücrimler bir araya gelir, kendi hüner­lerini anlatır ve plân yaparlar. Birisi, “Ben düz kale duva­rına bir çırpıda çıkabilirim.”; diğeri, “Benim açamayacağım kapı yoktur, en zorlularını göz açıp kapayıncaya kadar açabilirim.” der… ve hepsi sırasıyla kabiliyetlerini sayıp dökerler. Gazneli Mahmud’a sıra gelince o, “Ben, ba­şımı sağa çevirirsem bir sürü can kurtulur, sola çevi­rince de nice kelleler alırım.” der. Bu söze çok mânâ vereme­seler de üzerinde fazla durmazlar ve plânlarını tamamlarlar. Ertesi gün, dönemin en büyük soygunu yapılmıştır ve ortada haramilerin kimliğine dair hiçbir iz yoktur. Sultan Mahmut, bir gece önce aralarında olduğu o yaramaz arkadaşlarının yerini iyice öğrenir ve derdest ettirip onları huzuruna çıkartır. Nasıl yakalandıklarına akıl-sır er­diremeyen suçlular, karşılarında bir gün önceki suç arkadaşları­nı görünce şaşkına döner ve mese­leyi anlarlar. Başları önde, haklarında verilecek hükmü bekler­ler. Sultan, “Dün gece hepi­niz hünerlerinizi gösterdiniz. Hepsi çok ustacaydı. Şimdi sıra bende, ben de kendi maharetimi göstereceğim.” der ve kafasını sağa doğru çevirip boynunu bü­ker. Onlar kendi tavırlarını orta­ya koyarken, Sultan da şanına yakışanı yapmış ve bütün müc­rimleri affetmiş, onları merha­metle ıslah etme yoluna gitmiştir.



Muhterem büyüklerim, mübarek arkadaşlarım,

İşte bayram, Sultan’ın sultanlığını gösterme zamanıdır. Ge­dâya gedâlık, sultana da sultanlık yara­şır. O’nun kapıkulları dahi ‘bayram’ deyip yetim başı okşarken, fa­kir-fukara sevindirirken, bütün dargınlıkları unutup hataları affe­derken Rahmeti Sonsuz’un farklı muamelesi düşünülebilir mi!. Siz yeter ki bir yetim, bir fakir ve bir mücrim edasıyla bo­yun bükün, el açın ve af fermanı ümidiyle O’nun eşiğine yüz sürün. Yeter ki acz ve fakrini müdrik muhtaçlar tavrıyla Kadîr ve Ganî’ye teveccüh edin. Göreceksiniz ne sırlı koridorlar açılacak önünüzde. Hissedeceksiniz ne ulufeler, hediye ve lütuflar beli­recek sinelerinizde. Ve sezeceksiniz gözlerin görmediği, kulakla­rın duymadığı ve insanın idrak edemediği daha ne muhteşem nimetler var ötede.

Evet, biz, bütün bir ömür boyu, Cennet’e doğru uzayan yollarda önümüzü kesen sıkıntı, meşakkat ve çeşit çeşit gailelerle; Cehennem’e çeken tünellerde pusu kurmuş bekleyen türlü türlü arzular, iştihalar ve şehvetlerle mücadele ede ede Cennet yamaçlarına ulaşacağımızı ümit ederiz. Aynen öyle de, iyi bir imtihan verip hayatımızı “Hakk rızası” çizgisinde yaşayarak geçirdiğimizi sandığımız ramazandan sonra da öteler adına önemli adımlar atmaya muvaffak olduğumuz mülahazasıyla, muvaffak eden Zat’a karşı içimizde rahmet buudlu bir kısım beklentilerin hasıl olması gayet normal ve hattâ ALLAH’a inanmış olmanın gereğidir.

İşte bu iman sâikiyle, rahmet deryasının galeyana geldiğine inandığımız şu demlerde, Rahmeti Sonsuz’un dergahına el açmak, en nazlı dilekler, en içten iniltilerle O’nun kapısının tokmağına dokunmak, sonra başımızı o kapının eşiğine koyarak içimizi sadece O’na dökmek; Sultan’ımızın af ve merhametine sığınan köleler olduğumuzu ifade etmek istiyoruz:

Ey Rab! Ciddi bir yol almış sayılmasak da yıllar var hep yollardayız. Ufkumuz gam ve kederle tülleniyor. Önümüzdeki engebeler beşer takatini aşkın görünüyor. Ümmet-i Muhammed (aleyhissalatü ve’t-teslîmât) perişan, derbeder ve ızdırap içinde.. müslümanlık gelenek ve göreneklerin darlığına mahkum.. ibadet ü tâat kültür televvünlü.. duygular, düşünceler fantezilere emanet.. mücadelelerin esası da çıkarlar, menfaatler, ırkî mülahazalara dayalı. Ölenler bir hiç uğruna ölüyor, öldürenler işledikleri cinayetleri mücahede sayıyor.

Ey Rab! Elimizden tut, dostlarının yüzüne baktığın gibi bize de rahmetinle teveccühte bulun.. iç dünyamızı varlığının ziyasıyla nurlandır ve bizi Sensizliğin zulmetlerinden, zindanlarından halâs eyle; halâs eyle ve eşiğine baş koymuş kapının şu sadık kullarını yalnız bırakma. Senden kalblerimize ışık, iradelerimize güç, düşüncelerimize istikamet, niyetlerimize de hulus istiyoruz. Bizleri iç dünyamızla yeniden inşa ederek ruhlarımıza ahsen-i takvîm sırrını duyur. “N’olur ya Rabbî, n’olur ya Rabbî, neyin noksan olur ya Rabbî.” Rahmet Senin sıfatın, inayet adetin, af şanın; bizler de o rahmet, o inayet ve o mağfirete muhtaç kullarınız. “Kerem kıl kesme Sultanım keremin bînevâlerden / Keremkâne yakışır mı kerem kesmek gedâlerden.” Senin kapının genişliği ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mevlâ bizi affede, bayram o bayram olur…
« Posted on: 29 Mart 2024, 12:17:47 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mevlâ bizi affede, bayram o bayram olur… rüya tabiri,Mevlâ bizi affede, bayram o bayram olur… mekke canlı, Mevlâ bizi affede, bayram o bayram olur… kabe canlı yayın, Mevlâ bizi affede, bayram o bayram olur… Üç boyutlu kuran oku Mevlâ bizi affede, bayram o bayram olur… kuran ı kerim, Mevlâ bizi affede, bayram o bayram olur… peygamber kıssaları,Mevlâ bizi affede, bayram o bayram olur… ilitam ders soruları, Mevlâ bizi affede, bayram o bayram olur…önlisans arapça,
Logged
10 Mart 2015, 18:21:32
MELİKE 7D

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 333



« Yanıtla #1 : 10 Mart 2015, 18:21:32 »

Ramazan gelirken bin nazla ve dolu dolu düşüncelerle gelir. Miâdı dolunca da kendini duyura duyura gider. Ne var ki, Ramazanlaşan ruhlara tam bir boşluk yaşatmamak için de bizi, hayrı, bereketi, neş’esi sıkıştırılmış bir gün diyebileceğimiz bayrama emanet eder.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
17 Temmuz 2015, 10:18:28
Rüveyha
Forum Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.764


« Yanıtla #2 : 17 Temmuz 2015, 10:18:28 »

Esselamu Aleykum ve rahmetullah..Çok içten,samimi bir hutbe olmuş..Rabbim affına nail eylesin,işte o zaman bayramımız bayram olur
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

17 Temmuz 2015, 15:59:31
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #3 : 17 Temmuz 2015, 15:59:31 »

Aleykümselam.Rabbimin af ettiği,rahmet ettiği kullardan olalım.Duanın faziletine erenler den de olalım inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

05 Şubat 2016, 22:17:32
Rabia 7
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 2.314


« Yanıtla #4 : 05 Şubat 2016, 22:17:32 »

Selamun aleyküm.
Allah bizi affeder inşAllah bizlerde hiç günah işlemeyiz inşAllah.
Bütün insanlar birbirine kardeş gibi davranır ve bu dünyada kötü şeyler olmaz inşAllah. (AMİN).
Allah c.c razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

GAZİLERİMİZDEN VE ŞEHİTLERİMİZDEN ALLAH C.C RAZI OLSUN İNŞALLAH.......

                  ❤           ❤❤❤
                  ❤           ❤
                  ❤           ❤❤❤
                  ❤                     ❤
                  ❤           ❤❤❤          TEMMUZ.....
ŞEHİTLERİ  VE GAZİLERİ
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes