๑۩۞۩๑ Ramazan Ayı Özel Dünyası ๑۩۞۩๑ => Ramazan Ayı Makaleleri => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 13 Ağustos 2010, 14:04:56



Konu Başlığı: Ramazana girerken oruç adabı
Gönderen: Sümeyye üzerinde 13 Ağustos 2010, 14:04:56
Ramazan ve Ramazana Girerken Oruç Adabı


Başı Rahmet, ortası Mağfiret, sonu ise cehennemden kur-tuluş olan mübarek ramazan ayına girmiş bulunu-yoruz
Bu ayda insanlar ikiye ayrılacak!
Nefislerini yemliyenler
Nefislerini gemliyenler
Rabbım bizleri nefislerini gem-liyenlerden eylesin Âmin!
Bu ayda cennet kapıları ardına dek açılır Cehennem kapıları sımsıkı kapatılır Başımızın belâsı şeytanlar da zincirlenir Yâni hiç kimse Ramazan Ayı’nda günah iş-leyipte “beni şeytan kandırdı” diyemeyecek Neden?
Çünkü şeytanlar bağlanmış, zin-cirlenmiş olduğu Hadis-i Şerif’le beyan olunmuştur
Bundan başka bir düşmanı-mız daha var ki, o da Nefis’tir Nefsinde hakkından gelen oruç-tur, açlıktır Demek oruçlarda tu-tuldumu nefiste açlıkla bağlanmış olacak Böylece bizleri günaha sü-rükleyen, ibâdet etmemize mâni o-lan ebedî saâdetimize kastedip, a-hiretimizi cehenneme çevirmeye ça-lışan iki düşman; Şeytan ve Nefis’ ten bu ayda bir nebze kurtulmuş sayılırız
Elhamdülillah Ramazan-ı Şe-rif’in hürmetine, şeytandan kurtarmamızın sebebiyle câmiler dopdolu Teravihler, Hatimler, Oruçlar Gece kâim, gündüz sâim Ne olurdu tüm senemiz Ramazan ayı gibi olsa Câmiler cemeatle dolsa Kur’-an’lar okunsa, hatimler, vaazlar, ha-ramdan sakınmalar
Ne güzel, ne hoş
Herkes âhirete hazırlık yapan birer Âbid gibi
Ramazan ayının geldiğine sizlerin ne kadar sevinç duyduğunu-za hüsnü zannım var Bu ayın gel-diğine sevinenlere bakın ne müjde var
Rasûlüllah (sav) buyuruyor ki:
-“Kim Ramazan ayının geldi-ğine sevinirse Cennet o’na vâcip olur”
Maalesef herkes sizin gibi se-vinemiyor Sevinemiyor adam; ye-mek yiyecek lokanta bulamamaktan şikâyetçi olanlar var Câmilerin hınca hınç dolmasından rahatsız o-lanlar var Rabbım onları ıslâh ey-lesin! Âmin!
Olabilir, adam inanmıyordur ve oruç tutmuyordur Boşuna ne-den aç kalsın Yesin karnını doyursun Lâkin bunu yaparken % 99’u müslüman olan ve çoğunluğunun oruç tuttuğu bir memlekette her-kesin gözü önünde, inadına yapar-casına yemek yemek, sigarasını tüt-türe tüttüre yolda yürümek oruç tutanlara karşı ne büyük saygısız-lıktır Böylelerini görünce ister is-temez aklıma Nasreddin Hoca’nın fıkrası geliyor:
Hoca Merhum,
Ramazan ayında iftarda yemek üzere kasaptan ciğer alıyor ve mutfağa koyuyor Fakat bir kedi geliyor, ciğeri kaptığı gibi kaçmaya başlıyor Ciğerin gittiğini gören Nasreddin Hoca kedinin peşinden kovalıyor Zira ciğer tehlikede
Neyse bu durumu gören komşular:
-“Hoca Efendi ne yapıyorsun, bir kg’lık ciğer için koşturuyorsun” derler
Hoca hiç bozuntuya vermeden:
-“Mesele ciğer değil, baksanıza oruç tutmuyor” deyince komşular diyor ki:
- “Hoca Efendi bilmezsin ki hayvanlar oruç tutmaz!”
Oruç; olgun şahıs olmanın tezgâhı, hayırhak kişi olmanın po-tasıdır Oruçlunun ağız kokusu Mev-lâ’ya (cc) misk kokusundan daha sevimlidir Mevlâ (cc) “Oruç benim içindir” buyuruyor Öyle ya Allah (cc)’dan başkası için aç durulur mu? Yemek yasak, herkes oruç tutsun dense, evde yersin yine oruç tutmazsın Ama Allah oruç tutun dedi emretti Bizler tutuyoruz Allah (cc) için aç kalıyoruz
Marketler dolu, evde her şey var Yemeğinden, meyvesinden tu-tun da içeceğine kadar Karnında aç olmasına rağmen yine de yemiyorsun, içmiyorsun Hattâ iftar saatine 1 saat kalmış, önünde çorba-nın dumanı tütüyorken, senin aç-lıktan karnın gurulduyor, yine de yemiyorsun!



Yesene Mübârek!
Yiyemem vakit gelmedi diyorsun



Mustafa ÖZŞİMŞEKLER