Konu Başlığı: Ramazan Museviyi de Hıristiyanı da etkiler Gönderen: Sefil üzerinde 23 Ağustos 2010, 15:11:45 Ramazan, Musevi'yi de Hıristiyan'ı da etkiler
Bereketi ve hoşgörüsüyle gelen Ramazan'da dinler ve kültürler arası buluşmalar zirve yapıyor. Türk Musevi Cemaati'nin, Neve Şalom Sinagogu'nda düzenlediği iftar davetlerinin 11'incisi bügün gerçekleşecek. Davet öncesi SABAH'a açıklama yapan Türkiye Hahambaşısı İsak Haleva'nın Genel Sekreteri Yusuf Altıntaş, "İstediğiniz kadar Musevi, istediğiniz kadar Hıristiyan olun, Ramazan'da devamlı pozitif bir enerji bombardımanı altındasınız. Bundan etkilenmemeniz mümkün değil" dedi. Aynı zamanda din eğitimi alan Altıntaş, kendi penceresinden Ramazan'a bakışını, eski Ramazanları ve özlemlerini anlattı. RAMAZAN'I BEKLİYORUZ Ramazan ayının sadece Müslümanlar ile ilgili bir din olgu olmaktan çok İstanbul'un bir kültür olgusu olduğunu vurgulayan Altıntaş, "Onun için, 'Ramazan Müslümanların oruç günüdür, bana ne' diyecek bir Musevi veya bir İsevi bulamazsınız. Bu gerçekten bizim kültürümüze işlemiştir. En basitinden saygı duyma adına sigara içemezsiniz, vapurda çay içemezsiniz. Bu bir sosyal olgudur" diye konuştu. Türk Musevi Cemaati olarak bu yıl 11. kez Neve Şalom Sinagogu altındaki Kültür Merkezi'nde iftar daveti verdiklerini belirten Altıntaş, şöyle konuştu: "Bu vesileyle hem dostlukları tazeliyoruz hem de 'Kardeşim, pek büyük bir farkımız yok' diyoruz. Sen Müslümansın, ben değilim. Öyle bir yer ki burası. İşte üstümüz sinagog, yanımız cami. Şimdi akşam ezanını duyacaksınz. İçeride de Yahudiler Müslümanlara iftar veriyor. Biz bunu istiyoruz. Zamanında bu yapılmış, bir ara kesintiye uğramış. Kayıp bir nesil var... Çoğu zaman dostlarla karşılaştığımızda 'Ya Ramazan gelse de size yemeğe gitsek' şakaları yapılıyor. Hahambaşılık binasında ezanla iftar açılır ve Fatiha ile biter" dedi. Ramazan ayında bireylerin üzerine etkileyici yoğun manevi bir enerji yükü bindiğini kaydeden Altıntaş, "Akşamları bir bakıyorsunuz minarelerin bütün şerefeleri yanar. Evvelden mahyalar daha çoktu. Mahyaları özleyen biriyim. Ramazan akşamı Sultanahmet'e de Feshane'ye giderim. Yer peykelerinde çay içer gözleme yerim. Benim oturduğum yerde hâlâ Ramazan davulu var. Eskiden maniler de vardı. Çocukluğumda yüksek sesle bağırış ile nara arasında bir dörtlük okunurdu. Giden geri gelmiyor. Demirhindi şerbeti de kayboldu. Hacıbekir'de Bahçekapı'da 50 kuruşa koskocaman bir bardak içerdim" dedi. 'Eskinin inceliği yok' Eski günleri hatırlayan Altıntaş, "Bundan 50 sene evvel babam Hamdi Amca önünde sigara içmez, ikindi saatinde kahvesini höpürdetmezdi. O bana çok tatlı bir saygı olarak gelirdi. Eskide bir letafet, incelik var" dedi. |