> Forum > ๑۩۞۩๑ Ramazan Ayı Özel Dünyası ๑۩۞۩๑ > İlim Dünyası İle Ramazan Ayı > Ramazan Ayı Makaleleri > Ramazan Müslümanı mı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ramazan Müslümanı mı  (Okunma Sayısı 694 defa)
19 Ağustos 2010, 16:55:27
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 19 Ağustos 2010, 16:55:27 »



Ramazan Müslümanı mı, her zamanın Müslümanı


 Bizi, üç aylara, üç ayların üçüncüsü ve ayların sultanı olan Ramazan ayına kavuşturan Allah’a sonsuz hamd ve senalarımzı, bütün zamanların rahmeti Sevgili Peygamberimiz’e de sonsuz salat ve selamlarımızı sunuyoruz. 

 

Müslümanlar, Recep, Şaban ve Ramazan denilen üç ayları ve bu ayların içindeki ve dışındaki mübarek geceleri canla başla ihya etmeye çalışmaktadırlar. Tebrik ediyoruz, takdir ediyoruz. Bu bir açıdan sevindirici olduğu gibi, bir açıdan da hüzün vericidir. Sevindiricidir; çünkü bir çok insan bu ayları ve bu geceleri fırsat bilerek tevbe etmekte, camilere koşmakta, namaz kılmakta, vaaz ve nasihat dinlemekte ve sadakalar vermektedir. Hüzün vericidir; çünkü o gece ve o aylarda yaşanan dini hayat ve heyecanın o aylardan ve o gecelerden sonra azaldığı veya bazı çevrelerde hiç yaşanmadığı gözlenmektedir.

 

Halbuki Hz. Peygamber’in (s.a.v) devrinde böyle bir kutlama tarzı ve anlayışı yoktu. O devirde her Müslüman beş vakit namazı eksiksiz kılıyor, güç yetirebilenler teheccüd namazına kalkıyor, bütün namazlar mümkün mertebe camide, değilse başka mekânlarda cemaatle kılınıyordu. Onların devrinde her gün ve her gece mübarekti, günümüzde önem verdiğimiz geceler gibi hareketli ve bereketli geçiyordu.

 

Ekonomik kriz yok, herkes alnının terini silerek kazanıyor, çalışan alnının teri kurumadan ücretini alıyor, her zengin zekâtını veriyordu. Gelir dağılımında adalet öyle gelişti ki, gün geldi, zekât verilecek fakir bulunamadı. Herkes ahirette hesap vereceğim endişesiyle adımını atıyor, şuna buna zarar vermek, çalıp çırpma, kapıp kaçırma yerine; herkes, herkesin menfaatini kendi çıkarından önce düşünüyordu.

Çünkü onlar sadece belli geceleri kutlayan Müslümanlar değildi. Her yerde, her zaman Kur’an ve Sünnetin ölçüleriyle oturup kalkan, her geceyi mübarek bilen Müslümanlardı. Ahlak ve takva onlara hâkim olmuştu. Onlar, hak ve adaletten ibaret bir medeniyeti dünyaya yayma yolunda hep zaferden zafere koşuyorlardı. Onlar dinlerini koruyorlardı, din de onları koruyor ve onlara güç ve moral veriyordu.

 

Şöyle bir soru akla gelebilir: “Tarihin bir döneminden sonra, madem ümmet öteden beri Regaib, Berat ve benzeri geceleri Kur’an okuma, sadaka verme, namaz kılma, yanlışlardan kaçıp iyiliklere sığınma gecesi olarak görmüş ve öyle değerlendirmişler, varsın öyle bilsinler, ne zarar ederler?

Biz de zarar ederler demiyoruz zaten. Bu gecelerde elde ettikleri kârı, bu geceler ve bu aylar geçtikten sonra tekrar ibadetsiz hayata dönerek kaybetmesinler, diğer gün ve gecelerini de ibadetlerle ihya ederek mübarekleştirsinler, diyoruz.

Ve yine diyoruz ki; Müslümanlığımızı yalnız Regaib, Miraç, Berat ve Kadir gecesi gibi mübarek gecelere ve Recep, Şaban ve Ramazan gibi üç aylara tahsis etmemiz yanlıştır. Müslümanlık süreklilik arz eden bir hayat tarzıdır. İnsan kendisini bir gece tükenircesine ibadet ve taate verip, o gece geçtikten sonra bir yıl ibadetin ve dinin semtine yanaşmazsa, gelir, gideri karşılayamaz, belki de telafisi mümkün olmayan zarar ve ziyana düşer. Böyle bir din anlayışı İslâmiyette yoktur ve makbul da değildir. Allah Resulü Efendimizin “Amellerin Allah’a en sevimlisi az olup devamlı olandır.”(1) sözü ne kadar güzel ve ne kadar makul bir sözdür. Allah da zaten gücümüzün yettiğini bizden istemiştir.(2) Ama devamlı istemiştir. Gücümüzün yettiğinin istenmesi gücümüzün sınırlı oluşundandır, devamlı istenmesi de amel ve ibadetlerin bizi her zaman kötülerden ve kötülüklerden koruyucu özellikler taşıyıcı olmasındandır.

 

Buna en güzel misallerden biri namazdır. Allah mutlaka kılmamız gereken namazı belli aylara, belli gecelere tahsis etmemiş, günde beş vakte serpiştirerek her gün istemiştir. Ta ki insan her gün manevi hayatla ve iman esaslarıyla iç içe yaşasın. Kendisini her an görüp gözeten bir Allah’ın olduğunu, yaptıklarını kaydeden meleklerin bulunduğunu ve ahirette hesap vereceğini unutmasın. Unutmasın ki kendisine, ailesine, devletine ve milletine zarar verecek günahlara dalmasın, dadanmasın, zarara, ziyana ve cehenneme düşmesin.

Yine Allah sadece mübarek bir gecede  haram ve günahlardan kaçmamızı istemiyor, her gece, her gün, hatta her an haram ve günahlardan uzak durmamızı istiyor. Çünkü haram ve günahlar ya kul hakkına, ya da Allah hakkına tecavüzdür. Bu hukuku çiğnemeye sadece mübarek gecelerde değil, hiçbir zaman hakkımız yoktur. İnsanlara iyilik ve teşekkür; Allah’a sevgi, saygı ve şükür, insan olmanın, kul olmanın gereğidir ve sürekli olmalıdır.

 

İslâm’da mübarek olmayan, Allah’ın lütfu, rahmeti ve nimeti olmayan bir zaman dilimi yoktur. Bütün zamanlar, hatta anlar mübarektir. Mübarek gecelere ve mübarek Ramazan’a ulaşıp ta bunlara inanmayan ve isyan içinde öleni ne Ramazan ve ne de Kadir gecesi kurtaramaz. Hattâ Ramazan ayında ve Kadir Gecesinde yapılan iyilik ve ibadetlere nasıl bire bin ve otuz bin mükâfat veriliyorsa yine bu ay ve bu gecede işlenen günahlara da bire bin ve otuz bin ceza verileceği kaynaklarımızda ifade edilmektedir.(3)

 

Kur’an’da adı verilerek anlatılan tek gece Kadir gecesidir, adı verilmeden anlatılan gece de Miraç gecesidir. Duhan suresinde(4) “Mübarek Gece” olarak dikkatlere sunulan gecenin de yine Kadir gecesi olduğu söylenmektedir.(5) Ramazan ayını ayların sultanı, Kadir gecesini de bin aydan hayırlı yapan ve mübarekleştiren, Kur’an’ın o ayda(6) ve o ayın Kadir Gecesinde(7) inmiş olmasıdır.

Madem Kur’an’ın inişi bir ayı, ayların sultanı, bir geceyi de bin aydan hayırlı bir gece (Kadir Gecesi) haline getirmiştir. Kur’an’ın senin ağzına girmesi ve kalbine inmesi de seni ve senin evini, geceni, gündüzünü mübarekleştirecektir.

Şu halde üç ayların ve mübarek gecelerin rahmetinden, bereketinden, kurtarıcılığından istifade etmenin yolu; bu mübarek zaman dilimlerini fırsat bilerek, bu mübarek geceler hürmetine kabul edileceğimize yürekten inanarak tevbe etmekten, günahlara veda edip, Allah’a dönmekten, Kur’an’ı okumaktan, anlamaktan ve yaşamaktan, hayır ve hasenat yapmaktan geçmektedir. Üç aylarda, özellikle Ramazan ayında ve mübarek gecelerde bu inancımız, bu niyetimiz, bu hamlelerimiz ve bu ibadetlerimiz yoksa üç ayların mübarek oluşundan bize ne?

 

Büyüklerden birine sormuşlar:

-Bayram ne zaman efendim?

-“Rabbimin beni bağışladığı gün”
cevabını vermiştir.

Bağışlandığımız gün, bizim Ramazanımız, kadir gecemiz ve bayramımızdır. Bağışlanmadığımız Ramazan ayı, kadir gecesi ve bayramımız da bizim azabımız ve kara günümüzdür. Onun için hadis-i şerifde: “Kim Ramazan ayına kavuşur da kendini affettiremezse, ana-babasına kavuşup ta onlara hizmet ederek cenneti kazanamazsa, benim adım anıldığı zaman bana salat ve selam okumazsa onun burnu sürtülsün, ona yazıklar olsun.”(8) buyurulmuştur.

 

DİPNOTLAR:

1-Suyûtî, Celalüddin, el- Camiu’s- Sağîr, I, s. 19

2-Bakara, 2 / 286

3-bkz. Karakaş, Vehbi, Üçaylar, s. 90-92. Cihan Yayınları, İst.2008

4-Duhan, 44 / 3

5-Karakaş, aynı eser.

6-Bakara, 2 / 185

7-Kadr, 97 / 1-5

8-Tirmizî, Daavat, 101


Vehbi KARAKAŞ
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 04 Haziran 2017, 13:36:53 Gönderen: ✿ Ceren ✿ »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ramazan Müslümanı mı
« Posted on: 23 Nisan 2024, 23:25:20 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ramazan Müslümanı mı rüya tabiri,Ramazan Müslümanı mı mekke canlı, Ramazan Müslümanı mı kabe canlı yayın, Ramazan Müslümanı mı Üç boyutlu kuran oku Ramazan Müslümanı mı kuran ı kerim, Ramazan Müslümanı mı peygamber kıssaları,Ramazan Müslümanı mı ilitam ders soruları, Ramazan Müslümanı mıönlisans arapça,
Logged
19 Ağustos 2010, 19:59:02
Salihalp

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1.265


« Yanıtla #1 : 19 Ağustos 2010, 19:59:02 »

" Bizi, üç aylara, üç ayların üçüncüsü ve ayların sultanı olan Ramazan ayına kavuşturan ALLAH’a sonsuz hamd ve senalarımzı, bütün zamanların rahmeti Sevgili Peygamberimiz’e de sonsuz salat ve selamlarımızı sunuyoruz. "
Allah razı olsun kardeş..
Çok doğru paylaşılanlar,çok mühim bir mevzu aslında bu! inş.herkes okur ve bir kez daha düşünür!Ramazanda aslında bunun için bir fırsattır,bir vesiledir kardeşler birkez daha kendimize bakalım ve acaba biz sadece (Allah muhafaza) Ramazan müslümanı mıyız acaba diye düşünelim lütfen ???
bu ehemmiyetli bir konuyu bizlerle paylaştığın için çok teşekkür ediyorum kardeş Rabbim razı olsun..selametle..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes