> Forum > ๑۩۞۩๑ Ramazan Ayı Özel Dünyası ๑۩۞۩๑ > İlim Dünyası İle Ramazan Ayı > Ramazan Ayı Makaleleri > Peygamber Efendimizin Lisanından Zekat
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Peygamber Efendimizin Lisanından Zekat  (Okunma Sayısı 1341 defa)
08 Ağustos 2012, 05:44:03
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 08 Ağustos 2012, 05:44:03 »



Peygamber Efendimizin Lisanından Zekat


Zekat İslamın üçüncü emridir. Peygamber Efendimizin şu hadisi bunu göstermektedir: "İslâm dini beş temel üzerine kurulmuştur.Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın resulü olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, hacca gitmek, ve Ramazan orucu tutmak."1 Görüldüğü gibi, Müslüman olmanın ilk şartı kelime-i şehâdet getirmek, sonra namaz kılıp zekât vermektir.

Neden zekât vermelidir?

Allah Teâlâ'nın bildirdiğine göre;
- zenginlerin mallarında fakirlerin hakkı vardır.2
- Zekât insanı günahlarından temizler, arıtıp yüceltir.3
- Cenâb-ı Hak, zekât ve sadaka veren erkek ve kadınları bağışlayacaktır.4
- İnsan, Allah yolunda ne harcarsa, hiçbir haksızlık yapılmadan onun karşılığı kendisine ödenecektir.5

Namaz ile zekât ikiz kardeş

"Namaz kılınız ve zekât veriniz" emri Kur'ân-ı Kerîm'de ve hadîs-i şeriflerde hep yan yana zikredilmiştir.

Peygamber Efendimiz Sahâbîlerinden bazı önemli konularda söz alırdı. Buna Mat denirdi.

Bazı Sahâbîlerden "namaz kılmak, zekât vermek ve gönlünde Müslümanlara kin ve kötülük beslememek" üzere söz almıştı.6

Müslüman olmayanları dine davet edecek kimselere de, bu sırayı gözetmelerini emrederdi.

Muâz ibni Cebel'i Yemen'e vali ve zekât memuru olarak gönderirken, ona şunları söylemiştir:

- İnsanları önce Allah'a ve Peygambere iman etmeye davet edeceksin;
- bunu kabul ederlerse onlardan günde beş vakit namaz kılmalarını isteyeceksin;
- onu da benimsemeleri halinde zenginlerden alınıp fakirlere dağıtılmak üzere zekât vermeleri gerektiğini hatırlatacaksın.7

Demek ki, Müslüman olduğunu söyleyen kimsenin namaz kılması, varlıklı ise zekât vermesi gerekir. Çünkü namaz kılmak bedenin borcu, zekât vermek malın borcudur. Malı olan mutlaka zekâtını verecektir.

Zekât vermeyenin acıklı hali

Allah Teâlâ'nın belirttiğine göre, cimrilik yüzünden zekâtı verilmeyen mallar, kıyamet gününde sahiplerinin boynuna dolanacaktır.8 Allah yolunda harcanmayan altın ve gümüşler, bir gün Cehennem ateşinde kızdırılacak ve sahiplerinin alınları, böğürleri ve sırtları onunla dağlanacaktır.9 Resûl-i Ekrem Efendimiz de konuya şöyle açıklık getirmiştir:

Zekâtı verilmeyen her mal,
- kıyamet günü ateşte kızdırılıp plaka haline getirilecek,
- sahibinin yanları, alnı ve sırtı bunlarla da dağlanacak,
- zekâtı verilmeyen hayvanlar da sahiplerini ayaklarıyla çiğneyip, boynuzlarıyla süsecek ve dişleriyle ısıracaklardır.
Mahşer yerinde hesap işi bitene kadar, elli bin yıl boyunca bu işkence devam edecektir.10

Malını, parasını fakirlere ve ihtiyaç sahiplerine vermeyenlerin kaybı çok büyük olacaktır.11

Zekâtı verilmeyen malın kocaman, zehirli bir yılan şeklinde sahibini kovalayacağını, ona çeşitli işkenceler yapıp boynuna dolanacağını tasvir eden hadisler ise12 dayanılacak gibi değildir.

Zekât ve sadaka vermeli

Zekât, Allah'ın emri, boynumuzun borcudur. Sadaka ise, maddî durumu iyi olanların, zorunlu olmayarak yapacağı bir yardım türüdür.

Bir defasında Peygamber Efendimiz, yeni Müslüman olan ve görevlerini öğrenmek isteyen birine namaz, oruç ve zekât borcunu ve bu üç ibadetin nafile kısımlarını alıştıra alıştıra söylemişti. Zekâtı bildirdikten sonra "Yapacağım başka birşey var mı?" diye soran bu Müslümana:

"Hayır, yok; ama zorunlu olmamakla beraber bir de sadaka var" demişti. 13

Sadaka vermek, zorunlu bir görev, yani farz değildir; fakat maddî durumu iyi olanlara sevap kazanacakları bir hayır türü, bir ibadettir.

Şimdi Peygamber Efendimizin hadisleri ışığında, bu konuda neler yapılması gerektiğini görelim:

Sadaka verecek şahıs öncelikle kendisinin ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılamalı, Allah Teâlâ'nın buyurduğu gibi sadakayı "ihtiyaç fazlasından" vermelidir. 14

İhtiyaç fazlasını fakirlere vermek insanın lehine, vermemek aleyhinedir. 15

Kendisinin ve ailesinin ihtiyaçlarını zor karşılayan bir kimsenin, çocuklarının rızkını sadaka olarak dağıtması ve onları başkalarına muhtaç etmesi doğru değildir.

Bir kimsenin kendisi ve ailesi için yaptığı harcamalar da bir sadakadır ve harcamaya öncelikle kendi ailesinden başlamak, akrabasını ve yakınlarını gözetmek gerekir. 16

Akrabaya yapılan yardım, akraba olmayana yapılan yardımdan iki misli daha sevaptır. 17

Açların doyurulması,18 insanlara yemek ikram edilmesi en hayırlı işlerden biridir.19

Zekât veya sadaka verince malın azalacağı düşünülebilir; fakat sadaka kesinlikle malı azaltmaz.20

Her gün iki melek; malını fakirlere verene yenisinin verilmesi, vermeyenin malının da telef edilmesi için Allah'a dua eder.21

Allah Teâlâ sadaka veren kimselere, verdiklerinin karşılığını kat kat fazlasıyla ödeyeceğini de va'detmektedir.22

Sadaka verirken fakirin şahsiyetini incitmemelidir. Bunun yolu, sağ elin verdiğini sol elin bilmeyeceği şekilde gizlice yardım etmektir.23

Allah Teâlâ gizli yapılan yardımın daha değerli olduğunu belirtmektedir.24

Harcadığın senindir

Peygamber Efendimizin tavsiyelerini dinlemeye devam edelim:

İnsan, bu dünyada iken gönderdiklerini öteki dünyada karşısında bulacaktır.25

Böyle olunca, herkes eli ayağı tutarken, yarım hurma bile olsa âhirete göndermeye ve kendini Cehennem ateşinden korumaya bakmalıdır.26

Sağlık henüz yerindeyken, fakirlikten korkup zengin olmayı düşlerken ve can boğaza gelmeden önce verilecek sadaka daha sevaptır; can boğaza geldikten sonra "şöyle hayır yapın, böyle hayır yapın" demenin hiçbir değeri yoktur; o mal zaten kendi tasarrufundan çıkmış, vârislerin olmuştur.27

Efendimiz sordu:
"Söyleyin bakalım; hanginiz mirasçısının malını kendi malından çok sever?"
Sahâbîler:
"Ey Allah'ın Elçisi! Hepimiz kendi malımızı daha çok severiz" dediler.
Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu:
"Hayır. Mirasçısının malını kendi malından daha çok sevmeyen kimse yoktur. İnsanın kendi malı, âhirete gönderdiğidir; göndermedikleri ise mirasçıların malıdır."28

Cenâb-ı Mevlâ, bir kimsenin helâl kazancından verdiği hurma kadar küçücük bir sadakayı kabul eder, onu dağ gibi oluncaya dek büyütür ve sadakayı veren kimse için koruyup saklar.29

Âdemoğlu, malım malım deyip duruyor.
Ey Âdemoğlu!
Yiyip tükettiğin, giyip eskittiğin veya sadaka olarak verip sevap kazanmak üzere önden gönderdiğinden başka malın mı var ki?30

İnsan ölünce;
- ailesi,
- malı,
- yaptığı iyilik ve kötülükler onunla birlikte kabre kadar gider.

Ailesiyle malı geri dönüp gelir;
onun yanında sadece yaptığı iyilik ve kötülükleri kalır.31

Mahşer yerinde, hesaplar görülüp bitene kadar, insana dünyada iken verdiği sadakaları gölgelik edecektir.32

Konumuzu, yine bir hadîs-i şerif ile bitirelim:
Birgün Peygamber Efendimizin ailesi bir koyun kesip fakirlere dağıtmıştı.
Resûl-i Ekrem eve gelince koyundan geriye ne kaldığını sordu.
"Sadece bir küreği kaldı" dediler.
Allah'ın Elçisi:
"Desenize," buyurdu. "Bir küreği hariç hepsi duruyor." 33

Sevgili Efendimiz bu sözüyle, Allah rızâsı için verilen sadakaların boşa gitmediğini, "Ne verirsen elinle, o gider seninle" atasözünün doğru olduğunu anlatmış oldu.

 

Asr-ı Saadetten Bir Hatıra




İki cimri, bir cömert


Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:

Birgün Peygamber Efendimiz bize şu kıssayı anlattı: Vaktiyle İsrailoğulları arasında biri ala tenli, biri kel, biri de kör üç kişi vardı. Allah Teâlâ bunların kendisine ne kadar bağlı olduğunu denemek istedi. Onların yanına insan kılığında bir melek gönderdi.
Melek önce ala tenliye gitti:

"En çok neyi istersin?" diye sordu. Ala tenli adam:

"Güzel bir renge, güzel bir tene sahip olmak, insanların iğrendiği şu halden kurtulmak isterim" dedi.

Melek ona eliyle dokununca, adamın rengi güzelleşti, teni pırıl pırıl oldu.

Melek bu defa:

"En çok hangi hayvana sahip olmak istersin?" diye sordu.

Deveye sahip olmak istediğini söyleyen adama on aylık gebe bir deve verildi. Melek:
"Allah sana bu deveyi bereketli kılsın!" diye dua etti ve yanından ayrıldı.

Sonra kelin yanına gitti ve ona:
"En çok neyi istersin?" diye sordu. O da:
"Güzel bir saça sahip olmayı ve insanların benden tiksindiği şu halden kurtulmayı isterim" dedi. Melek ona dokununca kellikten kurtuldu; güzel bir saça sahip oldu.

Bu defa melek:
"En çok hangi malı seversin?" diye sordu.
Adam ineğe sahip olmak istediğini söyleyince ona da gebe bir inek verildi. Melek, malının bereketli olması için dua ederek yanından ayrıldı. Sonra gözleri görmeyen adamın yanına gitti ve:

"En çok istediğin şey nedir?" diye sordu. Adam:
"Cenâb-ı Hakk'ın gözlerimi geri vermesini ve insanları görmeyi çok isterim" dedi.
Melek adamın yüzüne dokununca gözleri açılıverdi. Bu defa:

"En çok sevdiğin mal hangisidir?" diye sordu.
Adam koyunu sevdiğini söyleyince, ona yeni doğurmuş bir koyun verildi.
Derken her üçünün de hayvanları üreyip çoğaldı. Birinin bir vadi dolusu devesi, diğerinin bir vadi dolusu sığırı, ötekinin de bir vadi dolusu koyun sürüsü oldu.

Birgün melek, ala tenli bir adam kılığına girdi ve bir zamanlar ala tenli olan adamın yanına vardı:
"Ben yoksul bir adamım," dedi. "Yoluma devam edecek param kalmadı. Önce Allah'ın, sonra da senin yardımınla memleketime gidebileceğim. Sana şu ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Peygamber Efendimizin Lisanından Zekat
« Posted on: 28 Mart 2024, 14:25:52 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Peygamber Efendimizin Lisanından Zekat rüya tabiri,Peygamber Efendimizin Lisanından Zekat mekke canlı, Peygamber Efendimizin Lisanından Zekat kabe canlı yayın, Peygamber Efendimizin Lisanından Zekat Üç boyutlu kuran oku Peygamber Efendimizin Lisanından Zekat kuran ı kerim, Peygamber Efendimizin Lisanından Zekat peygamber kıssaları,Peygamber Efendimizin Lisanından Zekat ilitam ders soruları, Peygamber Efendimizin Lisanından Zekatönlisans arapça,
Logged
08 Ağustos 2012, 07:23:32
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« Yanıtla #1 : 08 Ağustos 2012, 07:23:32 »

s.a.. ; Rabbim c.c zekat ve sadakalarimizi kabul eylesin ve daha çok infak edenlerden oluruz inşaallah ve rizasina ulasanlardan olabilmek duasıyla...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

07 Haziran 2017, 22:51:59
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 07 Haziran 2017, 22:51:59 »

Esselamu aleykum.Rabbim bizleri peygamber efendimizin yolunda giden ve zekatini ona göre hakkiyla veren kullardan olalım inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes