> Forum > ๑۩۞۩๑ Ramazan Ayı Özel Dünyası ๑۩۞۩๑ > İlim Dünyası İle Ramazan Ayı > Ramazan Ayı Makaleleri > Osmanlı da ramazan nasıl geçirilirdi ?
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Osmanlı da ramazan nasıl geçirilirdi ?  (Okunma Sayısı 653 defa)
15 Ağustos 2010, 22:08:00
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 15 Ağustos 2010, 22:08:00 »



Osmanlı'da Ramazan nasıl geçirilirdi?

SOKULLU MEHMED PAŞA'YI KARA KARA DÜŞÜNDÜREN OLAYLAR



Son yıllarda Ramazanlar’da şatafatlı iftar ziyafetleri yapmak gelenek hâline geldi Osmanlı'da Ramazan'ın 'yükü' Veziriazamlar'ın üzerindeydi



Sokollu Mehmed Paşa bile iftar davetlerinin altından kalkamamıştı

Son yıllarda Ramazanlar’da şatafatlı iftar ziyafetleri yapmak gelenek hâline geldi Aslında bu geleneğimiz çok eski Ancak dünyanın en büyük imparatorluklarından biri olan Osmanlı Devleti’nin veziriazamları bile iftar davetlerinin masrafından perişan olmuşlardı

Bu gece bağış ayı olan on bir ayın sultanı Ramazan başlıyor Ramazan, günahlardan kurtulma ve sevap kazanma ayıdır Sahuruyla iftarıyla, içerisine girilen manevi havasıyla Ramazan günümüzde olduğu gibi tarih boyunca çok farklı bir ay oldu

PROTOKOL DEVLETİ

Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşundan itibaren resmi teşrifat, yani protokol kuralları gelişmişti Neyin ne zaman ne şekilde yapılacağı çok ince kurallara bağlanmıştı Ramazan ayı geldiğinde gelenekleşmiş kurallara göre bu ayda yapılan faaliyetler vardı Bunların en önemlilerinden biri veziriazamın, yani dönemin başbakanının iftar davetleriydi Fakat Osmanlı döneminde iftar davetleri günümüzde olduğu gibi Ramazan’ın ilk günüyle birlikte başlamazdı İnsanların vücutlarını ve psikolojilerini oruca hazırlamaları, ayrıca Ramazan’ın ilk günlerini aileleriyle birlikte geçirmeleri için davetler Ramazan’ın dördünden sonra başlardı

Veziriazam ve diğer üst düzey devlet adamları, Ramazan’ın dördünden itibaren âlimleri, bürokratları ve askerin ileri gelenlerini protokol kurallarına göre iftara davet ederlerdi

İFTAR DAVETLERİ

İftar davetlerinin en önemlisi veziriazamın hükümet merkezinde vereceği ziyafetlerdi Veziriazamın davetine katılacak devlet adamlarının listeleri düzenlenerek padişahın onayına sunulurdu Davetlere ilk çağrılanlar âlimlerdi Ramazan’ın dördüncü gününde padişahlar tarafından yaptırılmış olan camilerin şeyhleri, beşinci gününde şeyhülislam, altıncı gününde Rumeli ve Anadolu kazaskerleriyle, Peygamberimiz’in soyundan gelenlerin kayıtlarını tutan nakibüleşraf veziriazamın davetine katılırdı Daha sonra ordunun ve bürokratların önde gelenleri makamlarına göre tespit edilmiş günlerde veziriazamın sofrasında iftar yaparlardıHerkesin iftarlara geliş ve ayrılışları törenle olurdu

Davetler Ramazan’ın 24’ünde sarayda padişaha hizmet eden mirahurlar, bostancıbaşı ve kapıcılar kâhyasına verilen iftar yemeğiyle sona ererdi Bu arada veziriazamın iftar davetine katılanlar daha sonraki günlerde şeyhülislam ve diğer vezirlerin ziyafetlerine giderlerdi Ramazan’ın 25’i boş geçirilir, daha sonra Ramazan’ın son günleri devlet adamlarının birbirlerini bayram tebriki ziyaretleriyle geçerdi

Osmanlı padişahları ise iftarlarını genelde sarayda yaparlardı Padişahların saray dışında iftar yapmaları istisnai bir durumdu 19 yüzyılda padişahlar nadiren de olsa veziriazamlara veya ulemadan birine haber vermeden iftara gittiler

Padişahlar, 19 yüzyılın sonlarına doğru devlet adamlarına ve ordu mensuplarına iftar yemeği vermeye başladılar Özellikle, Sultan İkinci Abdülhamid askerleri ve öğrencileri Yıldız Sarayı’nda iftara davet ederdi Padişahın Ramazan dolayısıyla tertiplemiş olduğu iftar yemeğine katılan subay ve askerlere ayrıca para da verilirdi

SOKOLLU KARA KARA DÜŞÜNDÜ

Veziriazamlar, ramazan aylarında devlet ileri gelenlerine günlerce iftar ziyafetleri vermelerinin yanı sıra padişaha, valide sultana, harem ağasına, sarayın üst düzey memurlarına, şeyhülislama ve ulemanın önde gelenlerine “iftariyelik” denen hediyeler gönderirlerdi

Ramazan ayında herkesin mutfak masraflarında artış olurdu Ancak en büyük artış veziriazamın harcamalarıydı Kanuni Sultan Süleyman, İkinci Selim ve Üçüncü Murad dönemlerinde 1564 ile 1579 yılları arasında 15 yıl veziriazamlık yapan Sokollu Mehmed Paşa zamanında iftar ziyafetlerinin altından kalkılamayacak dereceye gelmiş bir masraf kapısı olduğu fark edildi, ancak bir çare de bulunamadı Dönemin tarihini yazan Selanikî, iftar ziyafetleri için “yıldan yıla terk olunmaz eski bir âdettir, büyük ziyafet ve aşırı masraftır” diye durumu tenkit etmişti

RAMAZAN’IN BAŞLANGICINI BİLDİREN MÜKÂFATLANDIRILIRDI

Osmanlı İmparatorluğu döneminde Ramazan’ın ne zaman başlayıp biteceği şimdiki gibi aylar öncesinden belli olmazdı Astronomi bugünkü kadar gelişmediğinden Ramazan’ın başlangıcını belirlemek için insanlar açıklık yerlerde gökyüzüne takip ederek yeni ayın doğuşunu beklerlerdi

Yüksek yerlere gönderilen devlet görevlilerinin veya halktan bazı insanların hilalin göründüğünü, yani yeni Ay’ın doğduğunu bildirmesiyle Ramazan başlardıHilali görmek yetmezdi, şahit de istenirdi Hilali görenler hemen şahitlerini de bularak mahkemeye giderek durumu bildirirlerdi Bu konuda iki kişinin şahitliği gerekirdi Durum araştırılır, denilen doğru çıkar da Ramazan’ın başladığına veya bitip de bayram olduğuna karar verilirse haberi getirenler ve şahitler yüklü miktarda ödül alırlardı

Ramazan ayının başlangıç ve bitişini, Kadir gecesinin ne zaman olduğunu tespit etmek İstanbul Kadısı’nın göreviydi Onun görevlendirdiği insanlar özellikle minarelerden hilali gözetlerlerdi Hilali gördüklerinde şahitleriyle birlikte kadının huzurunda mahkeme kurulurdu Hilali görenler ‘şu saatte gördüm Bu gece Ramazan’ın başlangıcıdır Şahadet ederim’ dedikten sonra şahitlerin de ifadeleri ile durum kesinleşince Ramazan başlamış olurdu Bütün bu işler gizlilik içerisinde yapılır durumla ilgili bir bilgi dışarıya sızdırılmazdı Bu sırada Ramazan’ın başladığını halka duyuracak mahyacılar mahkemenin dışında beklerlerdi

Ramazan’ın başlangıcı bu şekilde tespit edildikten sonra durum Bâbıali’ye, oradan da padişaha bildirilirdi Padişahın onayından sonra Ramazan’ın başladığı halka duyurulurdu Cami minarelerinde kandillerin yakılması durumun halka ilânıydı



    Erhan AFYONCU
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Osmanlı da ramazan nasıl geçirilirdi ?
« Posted on: 20 Nisan 2024, 01:00:27 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Osmanlı da ramazan nasıl geçirilirdi ? rüya tabiri,Osmanlı da ramazan nasıl geçirilirdi ? mekke canlı, Osmanlı da ramazan nasıl geçirilirdi ? kabe canlı yayın, Osmanlı da ramazan nasıl geçirilirdi ? Üç boyutlu kuran oku Osmanlı da ramazan nasıl geçirilirdi ? kuran ı kerim, Osmanlı da ramazan nasıl geçirilirdi ? peygamber kıssaları,Osmanlı da ramazan nasıl geçirilirdi ? ilitam ders soruları, Osmanlı da ramazan nasıl geçirilirdi ?önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes