๑۩۞۩๑ Ramazan Ayı Özel Dünyası ๑۩۞۩๑ => Ramazan Ayı Makaleleri => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 29 Ağustos 2010, 09:02:19



Konu Başlığı: Oruç ibadetinin hikmetleri
Gönderen: Zehibe üzerinde 29 Ağustos 2010, 09:02:19
Gerek oruç olsun, gerekse namaz, zekât, hac gibi diğer farz olan ibadetler olsun, şüphesiz gerek bu ibadeti yapan şahsa ait, gerekse cemiyete, topluma ait bir çok fayda ve maslahatları vardır. Ancak ibadetlerde esas olan, sadece ve sadece Allah rızası için o ibadetin yapılmasıdır. Ancak, Cenab-ı Hak, hiçbir şeyi gayesiz ve maksatsız emretmeyeceğine göre, sadece Allah’ın emri olduğu için tuttuğumuz orucun bazı hikmetlerini anlatabiliriz.

Meselâ, oruç ile sahip olduğumuz ni’metlerin kıymetini daha iyi anlayabiliriz. İnsan alışkanlık ile sahip olduğu ni’metlerin kıymetini takdir edemez.  Ancak o ni’metin eksikliğinde veya yokluğunda, onun kıymeti daha iyi anlaşılır. Yaz günlerinde oruç tutan bir kimse için, soğuk bir bardak su ne kadar kıymetli bir ni’mettir. Akşama doğru bir kâse çorbanın, bir parça kuru ekmeğin ne kadar büyük bir ni’met olduğunu ancak oruçlu olan bir kimse daha iyi anlar. Böylece şahıs Allah’ın vermiş olduğu hadsiz ni’metlere karşı şükreder, şükür vazifesini yerine getirmeye çalışır.

Oruç tutmak insanı sabra alıştırır. Ramazan ayında, bilhassa yaz aylarında 16-17 saat açlığa ve susuzluğa sabreden şahıs kuvvetli bir sabır idmanı yapıyor demektir. Çoğumuz hayatımızda çeşitli vesilelerle, açlıkla karşılaşmışızdır. Oruç ibadeti ile, mü’minler adeta herhangi bir fevkalade durumda karşılaşabileceği açlığa karşı bir nev’i idman yapmaktadırlar. Demek ki, insanların başlarına gelen bela ve sıkıntıları arttıran ve herhangi bir işin son bulmasına mâni olan, sabırsızlığın ve tahammülsüzlüğün bir ilacı da oruçtur. Hz.Peygamber (s.a.s.) Efendimiz, bir hadis-i şeriflerinde, bu hususa işaret ederek şöyle buyurmuşlardır; “Her şeyin bir zekâtı vardır. Vücudun zekâtı da oruçtur. Oruç sabrın yarısıdır.” (1)

Oruç ibadetinin şüphesiz sosyal yönden de faydaları vardır. Dünyada insanların geçim yönünden farklı imkânlarda olduğunu görüyoruz. Rabbimiz zengin kimseleri, gerek zekat, gerekse sadaka ve diğer vesilelerle olsun fakirlerin yardımına davet etmektedir. Ancak zenginler fakirlerin acınacak acı hallerini tam olarak anlamayabilirler. Oruç tutan zengin bir kimse, açlığın ne demek olduğunu, fakir kimselerin zor hallerini daha iyi anlar. Onlara yardım elini daha geniş olarak açar. Bu bakımdan oruç yardımlaşmayı teşvik eden bir ibadet olmaktadır.

Vücutta İhtiyaç Halinde Kullanılmak Üzere Yağ Depolanıyor

İnsan vücudu devamlı olarak enerji kaynağına ihtiyaç duyacak şekilde yaratılmıştır. Çünkü kalbimiz, solunum sistemimiz, sindirim ve sinir sistemimiz devamlı çalışıyor. Hatta vücudumuzun en az enerji sarf ettiği zaman olan uyku esnasında bile bu faaliyetler durmuyor. Vücudumuzun enerji kaynağı olacak hammaddeye devamlı ihtiyacı olmasına rağmen, bizler ancak arada bir yemek yiyoruz. İşte bunun için yediğimiz gıdaların bir kısmı bedenimizde yağ şeklinde depolanmaktadır. Bu depolanmış olan maddeler, açlık esnasında enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır. Hatta bu depolama özelliği vücudun bütün hücrelerinde görülmekte, ancak mikroskopla yüzlerce def’a büyütüldüğü zaman görülebilecek kadar küçük olan bu hücrelerin her birisinin bir bölümüne birkaç damla da olsa yağ depolanmakta ve hücrenin ihtiyacı durumunda kullanılmaktadır. Ancak vücutta özel olarak yağların depolanması için yaratılmış olan hücreler vardır ki bunlarda yağ hücreleridir.

İnsan bedeninin terkibi şöylece özetlenebilir (2):

Su.........................% 50-65
Protein..................% 16-18
Yağ.......................% 13-15
Karbonhidrat........% 1
Mineraller............ % 6

Bu durumda 60-70 kiloluk bir şahısta, ortalama 8-9 kgr kadar yağ, 12 kgr kadar protein ve 350 gram kadar da, karbonhidratın insan vücudundaki depolanmış şekli olan glikojen vardır.   

İnsanda depolanmış olan glikojenin 100-110 gram kadarı karaciğerde, 250 gram kadarı da adalelerde bulunmaktadır. Vücutta, bir açlık durumunda önce karbonhidratlar yani glikojen, sonra yağlar ve en sonunda da proteinler harcanır.

(1).  İbn-i Mace, Siyam, Hadis No: 1345     
(2). Pediatri, 2. baskı, Nobel Tıp Kitapevleri, Ankara, 1993, I. Cilt, s. 343, 346.

(Devam edecek)

Alparslan ÖZYAZICI