> Forum > ๑۩۞۩๑ Ramazan Ayı Özel Dünyası ๑۩۞۩๑ > İlim Dünyası İle Ramazan Ayı > Ramazan Ayı Faziletleri > Ramazanın bereketi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ramazanın bereketi  (Okunma Sayısı 1409 defa)
14 Ağustos 2010, 18:22:34
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 14 Ağustos 2010, 18:22:34 »



Ramazan'ın Bereketi



İçinde bulunduğumuz bu mübarek ayı en güzel şekilde değerlendirmek için Ramazan ve oruçla alakalı yazılan makaleler tekrar okunabilir Özellikle "Ramazan Risalesi", üzerinde dikkatle durularak ve müzakere edilerek okunmalıdır Fakat, siz sorduğunuz için ben de aklıma ilk gelen birkaç hususu tekrar edeyim:

Kendine Yazık Eden Üç Kişi

Bir hadis-i şerifte anlatılır ki: Peygamber Efendimiz bir keresinde minbere çıkıyordu Merdivenden yukarı çıkarken birinci basamakta "amin!" dedi İkinci basamakta yine "amin!" dedi Üçüncü basamakta bir kere daha "amin!" dedi Hutbeden sonra, sahabe efendilerimiz "Bu sefer senden daha önce duymadığımız bir şeyi duyduk yâ Rasûlallah! Eskiden böyle yapmıyordunuz, şimdi minbere çıkarken üç defa "amin" dediniz Bunun hikmeti nedir?" diye sordular Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular: "Cebrâil aleyhisselam geldi ve ‘Anne-babasının ihtiyarlığında onların yanında olmuş ama anne-baba hakkını gözetmemiş, onlara iyi bakarak mağfireti yakalama gibi bir fırsatı değerlendirememiş kimseye yazıklar olsun, burnu yere sürtülsün onun!' dedi, ben de 'amin!' dedim Cebrâil, 'Yâ Rasûlallah, bir yerde adın anıldığı halde, Sana salât ü selâm getirmeyen de rahmetten uzak olsun, burnu yere sürtülsün!' dedi, ben de ‘amin' dedim Ve son basamakta Cebrâil, ‘Ramazana yetişmiş, Ramazanı idrak etmiş olduğu halde Allah'ın mağfiretini kazanamamış, afv ü mağfiret bulamamış kimseye de yazıklar olsun, rahmetten uzak olsun o!' dedi, ben de ‘amin' dedim"
Hadiste geçen "ragime enfuhû" ifadesi bir idyumdur, dilin kendi yapısına has bir deyimdir ve Türkçe'de onu net ve tam olarak karşılayacak bir kelime yoktur Belki, "burnu yere sürtülsün, canı çıkası, kahrolası" gibi manalara gelmektedir Evet, Efendimiz buyuruyor ki: Biri, anne ve babasını idrak etti, yetişti onlara ama, onlara karşı vazife ve sorumluluğunu yerine getirmek suretiyle Cennet'e girme gibi bir fırsatı değerlendiremedi; ikincisi, ben anıldım, cimrilik yaptı, bana salât ü selâm getirmedi; üçüncüsü, Ramazan-ı Şerif'i idrak etti, Cenâb-ı Hakk'ın gufrân ayında gufrâna mazhar olamadı İşte, bu üç kişi ya da onlarla aynı vasıfları paylaşan kimseler Cebrail aleyhisselam'ın dilinden "burunları yere sürtülsün, uzak olsunlar, canları çıksın" itabına uğruyorlar
Bu üç meselenin faslı müştereki şudur: Cenab-ı Hakk bir kısım külfet ve zorluk da ifade eden bu üç sorumluluğu yüklüyor Fakat, onlardaki esas, ilâhî hikmet ve gaye kulun gufrâna mazhar olması, affedilmesidir Ne var ki kul, oradaki o vazifeyi, o sorumluluğu yerine getirmediği için öyle bir nimetten tam istifade edemiyor Yani, nasıl Üstad hazretleri diyor: "İhsân-ı ilâhî olarak bu hizmet üzerimize yüklenmiş" Öyle de, ihsân-ı ilâhî olarak insan anne va babasını idrak etmiş; ihsân-ı ilâhî olarak nâm-ı Celîl-i Muhammedî onun yanında yâd edilmiş ve ihsân-ı ilâhî olarak Ramazan-ı Şerif'e erişmiş Fakat bu nimetlerin, bu ihsanların kadrini bilememiş Oysa ki bunlar, ibadet ü tâate paçanın tam sıvanacağı, Allah'tan sonra anne-babaya itâate paçanın tam sıvanacağı, tam Peygambere karşı kadirşinaslık vazifesi adına paçanın sıvanacağı fırsatlar gelmişken kapısının önüne kadar, o fırsatları değerlendirmemiş, dolayısıyla da "burnu yere sürtülsün, yazıklar olsun" itabını hak ediyor
Ramazan-ı Şerif orucu çok önemli bir ibadettir Belki namazla beraber umumiyet itibariyle Kur'an-ı Kerim'de otuz küsur yerde zekat zikrediliyor ama -bildiğiniz gibi- oruç için de Kur'an-ı Kerim'de sayfalar ayrılmış Ve değişik cezalarda kefaret olarak aynı zamanda oruç takdir edilmiş Bazı suçlara karşılık 60 gün, 10 gün, bazen de 3 gün oruç kefareti emredilmiş Demek ki o, günahları, hataları eriten çok önemli bir faktör, insanı temizleyen ve yükselten bir unsur

Hâlis Oruç

Aslında, Ramazan-ı Şerif doğrudan doruya o türlü şeylere de ta'lik edilmeyerek Cenab-ı Hakk'a karşı bir vazife olarak, taabbudîlik mülahazasıyla eda edilmesi gereken bir ibadettir Onda da mutlaka bir kısım hikmetler ve maslahatlar bulunabilir Fakat aslında taabbudî olan ibadetlerle, Allah, kendi nazar-ı uluhiyetinde bir kulun kıvamı adına neyi görmek istiyorsa, onun Cennet'e girmesi ve ebedî saadeti ihraz etmesi adına ne ölçüde bir kıvama ihtiyaç varsa onları hasıl ediyor Bunlara, avamca ifadesiyle, insanın Allah'a yakın olmaya liyakat kazanması, Cennet'e ve ebedî saadete ehil hale gelmesi için va'z edilmiş ibadetler de diyebilirsiniz Dolayısıyla bunlarda, dünyadaki faydalar, bir kısım maslahatlar, hikmetler de sezilse, görülse bile esas bizim göremediğimiz, bilemediğimiz daha derin tesirler, neticeler vardır Yani bunlar, fânî olan insanı, ebediyete ehil hale getiriyor Allah'la arasında 70 bin perde olan, O'nu görmesi mümkün olmayan insanı, Allah'ı görecek keyfiyete yükseltiyor Dünyada neyi verirse versin, Allah'ın rızasını peyleyecek kadar servete sahip olmayan bir insana, Allah'ın rızasını kazandırıyor İşte Ramazan orucuna da bakarken başta bu mülahazayla bakmak lazım Yani insanın liyakatı adına bir fırsat, Cennet'e ehil hale gelmesi adına bir imkan, Cemâlullah'ı müşahede etmek için gerekli olan kıvamı ihraz etme yolunda çok önemli bir nimet
Ayrıca, Allah teâlâ orucu nasıl va'z etmişse, neye "oruç" diyorsa orucu öyle tutmak icab eder İşte Ramazan-ı Şerif'ten beklenen neticeyi kazanması ve kendisine "yazıklar olsun" denmemesi için, insanın yeme-içmeden kendisini alıkoyduğu gibi aynı zamanda, ağzını da münasebetsiz, manasız, yakışıksız, hele buhtan gibi, gıybet gibi şeylerden mutlaka uzak tutması lazım Hatta gereksiz şeylerden, yani kesret-i kelamdan uzak tutması, ağzını hayırla açıp-kapaması lazım Her zaman tekrar edegeldiğimiz ifadeyle; dilini sohbet-i Cânân'la süslemesi lazım Gözlerini keza öyle kontrol altına alması lazım Yasağa bakmaması, baktığı şeyleri iyi görmesi, iyi yorumlaması, her şeyden iyi manalar süzmesi, iyi manalar sağması lazım Evet, bir mü'min, mâlâyâniyât, lağviyât ve lehviyâttan da kulaklarını uzak tutmalı, onları da Kur'an'a, sohbetlere ve güzel sözlere açmalı Böylece ağzına ve batnına oruç tutturduğu gibi, –tabiri diğerle– yeme-içmeden kendisini kestiği gibi, başka zaman da mahzurlu olan şeylere karşı kapanmalı, hatta mahzuru olmasa bile faydasız olan şeylere de yanaşmamalı onları da lağviyât ve lehviyât saymalı, içine düşmemeli Böylece eskilerin tabiriyle bütün âzâ u cevârihine oruç tutturmalı Havâss-ı zahire ve bâtınasına oruç lezzetini tattırmalı
Diğer taraftan, oruçta hulûs çok önemlidir Kul, oruç tutarken hulûs içinde olmalı, yani onu Cenâb-ı Hakk'ın kendisine armağan etmiş olduğu bir hediye gibi telakki etmeli ve katiyen onun içine Rabbin rızasından başka bir şey karıştırmamalıdır Dahası, sürekli "Orucumu tam tutamadım, onu hakkıyla eda edemedim, Ramazan'ın hakkını veremedim" mülahazası içinde bulunmalıdır Yoksa, bir şey yapıyor gibi çalıma girme, hatta başkalarına "şöyle tutuyorum, böyle tutuyorum" gibi caka yapma "Geceleri kalkıp şunu yapıyorum, bunu yapıyorum" diyerek süm'a ve riyalara girme, ibadetlerinin güya derinliğini ihsasta bulunma bunlar ihlasa manidir ve o orucu da, onu tutanı da malum hadis-i şerifin tehdit sınırlarına girdirir: "Nice oruç tutanlar vardır ki, yemeden içmeden kesilmeleri onların yanına açlık ve susuzluktan başka kâr bırakmaz" Öyleyse, orucun aynı zamanda bütünüyle Cenâb-ı Hakk'a, O'nun rızasına bağlanması lazımdır Ve zaten sizin, orucu, O'ndan alıp kendinize mal etmeniz, onunla Allah'ın rızasının dışında bir kâr elde etmeye çalışmanız onun va'z ediliş hikmetine de aykırıdır Çünkü Cenâb-ı Hakk buyuruyor ki: "es-Savmu lî ve Ene eczî bih- Oruç sırf Benim rızam için tutulur, onun mükafatını da bizzat Ben takdir eder, veririm"
Evet, her ibadetin dünyada bir kısım faydaları, maslahatları, hikmetleri görülebilir Meselâ, zekat bir köprü, fakir sınıfla zengin sınıf arasında bir irtibat vesilesi olabilir Mesela, insan hacca gider, hac aynı zamanda çok geniş bir kongredir; o toplantılarda dünyevi bazı şeyler hâsıl olabilir Fakat orucun dışa vuran böyle bir yanı yoktur, o tamamen Allah'a aittir Mükafatı da mağfirettir Peygamber Efendimiz buyururlar ki, "Men sâme Ramadâne îmânen, vehtisâben gufira lehu mâ tekaddeme min zenbihi – Kim sevabına inanarak ve ecrini Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa onun geçmiş günahları affedilir" Evet, şayet her sene tutulan oruçla insanın geçmiş günahları affediliyorsa, insan son tututuğu oruçla son işlemiş olduğu günahlardan da affedilmiş ve temizlenmiş olarak Allah'ın huzuruna gider Ve böyle bir insan kazanmıştır, Ramazan'ı değerlendirmişir Dolayısıyla onun burnu yere sürtülmez ne burada, ne kabirde, ne de mahşerdeİsterseniz, bu mekanlarda, bu konaklarda herhangi bir derbederliğe maruz kalmaz da diyebilirsiniz

Ramazan ve Ribât

Bir diğer mevzu, oruçla -Hazreti Üstad'ın Ramazan risalesinde ifade ettiği gibi- nefsin terbiyesi de hedeflenmelidir Oruç tutan bir mü'minin "Ben biraz daha gemini çekeyim bu nefsimin, bunu biraz daha Cenâb-ı Hakk'a yönlendireyim, tevcih edeyim Onu kıllet-i kelâma, kıllet-i taâma, kıllet-i menâma alıştırayım Bir seyr-i süluk ü ruhanîde, çile yoluyla elde edilen meziyet, fazilet ve derecât ne ise onları elde etmeye çalışayım" demesi ve Ramazanı aynı zamanda bir riyâzat mevsimi olarak görmesi lazımdır Zaten riyâzatın bir oruç yanı da vardır Riyazatta esas olan, aç-susuz durma, yememe, içmeme, hatta her gün bir yudum veya iki yudum su içme bazen yemeği öyle azaltma ki, haftada bir, birkaç lokma, ölmeyecek kadar yeme ve kırk gününü böyle geçirme Olmadıysa ikinci erbaînini, hatta üçüncü erbaînini öyle geçirme Bunlar bir nevî ruha kendi gücünü kazandırma adına yapılan şeyler Bunlarda marz-ı ilâhî esas alınmazsa, Allah rızası hedef olmazsa o zahmetlere, sıkıntılara katlanmak da çok faydasız olur İnsan, gerçekten bir kısım hârikulade ş...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 22 Mayıs 2017, 17:34:35 Gönderen: ღ۩ Bilgin ۩ღ »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ramazanın bereketi
« Posted on: 25 Nisan 2024, 09:51:46 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ramazanın bereketi rüya tabiri,Ramazanın bereketi mekke canlı, Ramazanın bereketi kabe canlı yayın, Ramazanın bereketi Üç boyutlu kuran oku Ramazanın bereketi kuran ı kerim, Ramazanın bereketi peygamber kıssaları,Ramazanın bereketi ilitam ders soruları, Ramazanın bereketiönlisans arapça,
Logged
23 Haziran 2016, 02:26:48
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 23 Haziran 2016, 02:26:48 »

Esselamu aleykum.Ramazan ayinda tutulan oruclar,yapilan ibadetelr ve yardımlar insanin maddi manevi rizkini artırır ve ona bereketler getirir.Ramazan ayini allahin istedigi sekilde geciren ve maddi manevi bereketine kavusan kullardan olalim inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

27 Haziran 2016, 19:41:37
Rüveyha
Forum Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.764


« Yanıtla #2 : 27 Haziran 2016, 19:41:37 »

Ve aleykumusselam...Çok faydalandım bu güzel paylaşımdan..Bizlere nasip olan şeylerden faydalanmayı nasip eylesin Mevlam..Nasipsizlerden olmayalım inşaAllah.Rabbim yardımcımız olsun..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

27 Haziran 2016, 19:52:48
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #3 : 27 Haziran 2016, 19:52:48 »

Rabbim bu uc siniftan olmaktan bizleri muhafaza eyelsin insallah.Ramazan geldi geciyor nerdeyse sona yaklastik.eger yakalayamamissak bu firsati cok az bir zamanimiz kaldi yakalmak icin.Rabbim affina nail eylesin insallah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes