Konu Başlığı: Tasavvuf, Nakşilik ve Rabıta Gönderen: Zehibe üzerinde 08 Haziran 2010, 15:41:06 Tasavvuf, Nakşîlik ve Râbıta
Râbıtayı derinlemesine kavramak bakımından tasavvufu ve Nakşibendîliği de az çok tanımak gereklidir. Çünkü tasavvufun evrim süreci içinde tarih boyunca hemen her rûhâniye göre epeyce kişisel ve yöresel özellikler taşıyan mistik kurumlar peydahlanmıştır. İşte Nakşibendî Tarîkatı bunlardan biridir. Elbette ki bu kurumlardan her birinin diğerlerinden farkı, onu güncelleştirmek için zamanla düzenlenmiş olan çeşitli disiplinlerdir Ve işte râbıta da bu disiplinlerden biridir. Görüldüğü üzere bu üç şey arasında çok sıkı bir ilişki vardır. Bu ilişki ise, biri düşey, diğeri de dikey olmak üzere iki farklı açıklama ile ancak anlaşılabilir. Birincisi kısaca şudur: Tasavvuf, tarîkat adı altında sayılamayacak kadar türemiş ve türeyebilecek olan çeşitli mistik kurumların bir ilham kaynağıdır. Bu nedenle tasavvufun hiç bir sınırı yoktur. Nakşibendîlik de bu kaynaktan rûhunu alarak kurulmuş bir tarîkattır. Râbıta ise bu tarîkatın sürekliliğinde büyük önemi olan dinamiklerden biridir. İkinci açıklama ise şöyledir: Râbıta Nakşîliğin bir disiplinidir. Nakşilik ise mistik felsefeye dayanan batınî-rûhânî bir kurumdur. Aslında bu iki farklı açıklama, soyut bir şematik ifade olarak algılanmamalıdır. Bunlardan amaç, râbıtanın gerek tümden gelim, gerekse tüme varım kurallarına göre tarîkat ve tasavvufla olan ilişkisini bir sistem içinde ve özet olarak vermektir. Şu halde râbıta bir tarîkat disiplinidir ve yaklaşık iki yüz yıl kadar önce tanımlanmıştır. Râbıtanın ait olduğu tarîkat, yalnızca Nakşibendîliktir. Nakşibendîlik ise yaklaşık yedi yüz yıl önce Türkistan'da kurulmaya başlamış ve çeşitli din ve felsefelerden, tasavvufî yollarla beslenerek o çağdan bu güne kadar bir evrim süreci içinde türlü şekiller almış olan bir tarîkattır. Hatta Nakşibendîliğin tarihi seyrini kaleme almış olanların kaydettiklerine bakılacak olursa tarîkat, bu isimden önce (yani Nakşibendîyye adını almadan önce): Sıddıyqıyye (Sıddıykıyye), Tayfûriyye ve Khuwâcegâniyye (Hâcegâniyye); ondan sonra da Ahrâriyye, Mujeddidiyye (Müceddidiyye), Mazhariyye ve Khâlidiyye (Hâlidiyye) gibi çeşitli adlar daha almıştır.[1] İşte tarîkatın özetlenen bu ilginç evrimi eğer dikkatle düşünülecek olursa, daha doğrusu eğer Nakşibendîliğin tasavvuftan beslenme şekli biraz incelenecek olursa râbıtanın, bu tarîkatın bünyesine nasıl yerleştiği sorusuna çok daha aydınlatıcı cevaplar bulmak mümkündür. Bu bağlamda Nakşîliğin, tasavvuftan nasıl beslendiği noktasına parmak basmadan önce tasavvufun esas itibariyle ne olduğu üzerinde biraz durmak isabetli olur. Çünkü tasavvufu, gerçek tanımının dışında sunarak insanları yanıltanların sayısı sanıldığından daha çoktur. Dolayısıyla onu, tanımı ve amacıyla kavramayanlar Nakşibendîliğin içyüzünü keşfetme imkanına sahip olamazlar. Bu yüzden de tasavvuftan râbıtaya kadar uzanan bir ilişkiler zincirini onlara anlatmak zordur. dolayısıyla konunun bir bütün olarak aydınlanabilmesi için, önce tasavvuftan başlamak üzere bu üç kavrama ilişkin ayrıntıları belli ölçüde ortaya koymak gereklidir. İşte sıra ile tasavvuf, Nakşibendîlik ve râbıta : -------------------------------------------------------------------------------- [1]. Bk. Muhammed bin Abdillâh el-Khânî, El-Bahja'tus-Seniyye s. 12 Konu Başlığı: Ynt: Tasavvuf, Nakşilik ve Rabıta Gönderen: Ceren üzerinde 06 Mart 2019, 20:54:02 Esselamu aleyküm. Rabbım razı olsun paylaşım dan kardeşim...
Konu Başlığı: Ynt: Tasavvuf, Nakşilik ve Rabıta Gönderen: Sevgi. üzerinde 07 Mart 2019, 06:17:27 Aleyküm Selam. Rabbim bizleri doğruların yolundan gidenlerden eylesin inşaAllah
|