> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Akaid Eserleri > Rabbani Yol ve Sunnetullah > Sünnetullaha İman
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sünnetullaha İman  (Okunma Sayısı 2085 defa)
25 Ocak 2012, 12:16:20
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 25 Ocak 2012, 12:16:20 »



Sünnetullah'a İman

Sünnetullah gerçeği ile karşılaşan müslümanların bu gerçek ile doğrulabilmeleri için, Sünnetullah gerçeği­ne yakinen iman etmeleri gerekmektedir, bir hükmü bil­mek, bu hükümle doğrulabilmek için yeterli değildir. Birçok yazımızda değindiğimiz gibi bir hükmü bilmek ile bu hükme iman etmeyi birbirinden ayrı değerlendirme­miz gerekir.

Bilmek ve bilinene iman etmek!

Ne fark var aralarında?

Kendimizi ve bizi kardeş bilen kardeşlerimizi aldatmadan açıksözlülük ile şu cevabı verebiliriz; "Bilmek ve bilinene yakinen iman etmek arasında ne fark varsa, bizler ile ashab-ı kiram arasında da o kadar fark vardır." Bizim bildiğimiz birçok hükmü o kutlu insanlar da biliyor ancak bizden farklı olarak bu hükümlere yakinen iman ediyorlardı.

Bilen bir insan oturabilir.

Salt bilgiyi putlaştırarak, bildiklerini yaşamadan, bil­diklerini yaşatmadan bilmediklerini öğrenmeye çalışa­bilir. Bildiklerine yakinen iman eden insanlarda ise böylesi tavırlar yoktur. "Kalk" hükmüne iman eden bir müslümanın oturması veya oturmaya rıza göstermesi mümkün değildir. Nitekim Kur'an'ı Kerim'de zikredilen birçok Rabbani eylem "Ey bilenler" ifadesiyle bilenleri değil, "Ey iman edenler!" ifadesiyle, iman edenleri mu­hatap almaktadır. Kur'an'ı Kerim'in muhatap aldığı bu müslümanlar, yine Kur'an- Kerim'de tarif ve tafsil edilen müslümanlardır.

Günümüzde yaşayan ve Kur'an'ı Kerim'e muhatap olduklarını söyleyen müslümanlar, acaba Kur'an'ı Ke­rim'in muhatap aldığı müslümanlar mıdır?

Bu soruya düşünmeden olumlu cevap verenler, Kur'an'ı Kerim'i ve günümüz müslümanlarını tanıma­yan kimselerdir. Mesela Kur'an'ı Kerim'de müslüman­ları, cahiliyyeyi ve bütün insanları muhatap alan ayet-i kerimeler vardır. Günümüz müslümanlarını, (müs­lümanları muhatap alan değil) cahiliye mensuplarını muhatap alan ayet-i kerimeler ile ikaz etmek durumunda kaldığımız zaman, işte o zaman, müslüman olduklarına hüsnüzan ettiğimiz bu kim­selerin ne durumda olduklarını açıkça müşahade ediyoruz.

Yaşadığımız çağdaki insanları olumsuz yönde et­kileyen diğer bir durum, Kur'an'ı Kerim'in bindörtyüz yıl önce nazil olmasıdır. Meseleye yüzeysel bakan insan­lar, bindörtyüz yıl önce nazil olan ve güncelliğini yitir­miş eski bir kitaba yaklaşım psikolojisi içindedirler. Bu psikoloji değişik dozlarda birçok müslümanda da bulun­maktadır.

Bindörtyüz yıllık bir Kitab'a yaklaşım psikolojisi!

Bu psikoloji nedeniyledir ki,

Allah (c.c.)'ın hükümlerine ve Kur'an'ı Kerim'e iman ettiğini söyleyen birçok kimse, Kur'an'ı Kerim'i oku­ma arzusunu ve merakını duymamaktadır. Bu kimselere Kur'an'ı Kerim'den bazı ayetler okuduğunuz zaman boş ve anlamsız gözlerle size bakmaktalar ve kupkuru bir ifade ile "Evet, doğru" demektedirler. Kur'an'ı Kerim'i bindörtyüz yıl önce nazil olan ve' güncelliğini yitirmiş bir kitap olarak kabul ettikleri için, karşılaştıkları ayet-i kerimeleri düşünmeye, anlamaya ve hatta dinlemeye gerek duymadan, kabul ve tasdik ettiklerini söyleyebil­mektedirler. Kitabı reddedenlerin birçoğunda da aynı psikoloji bulunmaktadır. Onlar da bindörtyüz yıllık, eski ve güncelliğini yitirmiş bir Kitab'ı reddettiklerini zannet­mektedirler.

Oysa ki bindörtyüz yıl önce nazil olan bu yüce Ki­tap dünümüzden, bugünümüzden, yarınımızdan ve geleceğimizden kesin haberler vermekte ve bu özelliği ile zamanlar üstü evrensel bir Kitab olduğunu açıkça ilan etmektedir.

 Kur'an'ı Kerim'in bugünümüze, yaşadığımız olaylara ve içinde bulunduğumuz duruma hitap ettiğini idrak edemeyen müslümanlarda, Kur'an'ı Kerim'e karşı müsbet olmasına rağmen cansız bir tavır vardır. Hz. Isa (a.s.) yeryüzüne inse ve insanlara Kur'an'ı Kerim'den bazı ayet-i kerimeler okusa, hiç şüpheniz olmasın ki bu ayet-i kerimelere karşı dehşetli bir yaklaşım olacaktır. Bu ayet-i kerimeler yeni nazil olmuş gibi insanların gündemine girebilecektir. Halbuki aynı ayet-i kerimeler, aynı güzellikteki veciz ve heybetli uslubu ile Kur'an'ı Ke­rim'de yazılı bulunmaktadır.

Ortak sorunumuz, hükümleri bilmenin ötesinde, hükümlere yakinen iman etme sorunudur. Bilmek ve iman etmek arasındaki tarkı belirginleştirebilmemiz için insanı ve insan fıtratını tanımamız gerekmektedir. Elbetteki insan fıtratının fiziki özellikleri üzerinde değil, psikolojik yapısı üzerinde dur­mamız ve bu yapıya açıklık getirmemiz gerekecektir.

İnsanlar, yaşadıkları dünyaya yabancı kalmama­ları ve İlahi imtihan olan olaylar karşısında müsbet veya menfi tavır gösterebilmeleri için bazı özelliklere sahip olarak yaratılmışlardır. Bu özellikler; dili, ırkı, rengi ne olursa olsun tüm insanların ortak özellikleridir. Bütün insanlarda bulunan bu ortak özelliklere, ortak temayül­ler de diyebiliriz. Mesela her insan sevmeye, sevilmeye, korkmaya, bilmeye, itaat etmeye, yaşamaya . vs. mey­yal olarak yaratılmıştır. İnsanların yaratılışında olan bu ortak temayüller, insanların fıtratını meydana getirmek­tedir. Yaratılmış olan bütün insanların fıtratlarında bu ortak temayüller bulunmakta ve dolayısiyle benzerlik göstermektedir.

Yeni doğan bir çocuğun fıtratını oluşturan bu te­mayülleri, kendilerine has özellikleri olan içi boş/kutular olarak tasavvur edebiliriz. Sevmeye ve korkmaya mey­yal olmalarına rağmen; nelerin sevilip, nelerden korkulacağını bilmemektedirler. Daha sonra anne, baba ve yakın çevreden müdahaleler başlar. Fıtraten korkmaya meyyal olan çocuğa; "Şunlardan korkacaksın" denilerek, temayüllerden meydana gelen fıtri boşluklar doldurulma­ya başlanır. Çocuklara ister İslami kültür, ister cahili kültür verilsin, bu çocuklarda değişen şey fıtrat değil, fıtri boşluğun içine konan malzemelerdir. Daha açık bir ifade ile; yetişkin müslümanla, yetişkin kafirin fıtratların­da önemli bir değişiklik yoktur. Bu insanların fıtratlarını oluşturan ortak temayüller, gelişmiş veya az gelişmiş olarak her iki insanda da varlığını sürdürmektedir.

Mü'mîn ve kafir olan gençlerin her ikisi de sevmeye meyyaldir, korkmaya meyyaldir, sevilmeye meyyaldir, yaşamaya meyyaldir. Bu iki genç arasındaki değişiklik, fıtri temayüllerde degil, bu temayüller ile sahiplenilen şeylerdedir.

Her ikiside fıtraten korkmaya meyyaldir; müslüman genç Allah'dan korkarken, kafir genç tağuttan ve güç sa­hibi gördüğü müstekbirlerden korkmaktadır.

Her ikiside fıtraten sevmeye meyyaldir; müslüman genç Rabbani ölçüye göre sevilmesi gerekenleri sever­ken, kafir olan cahili ölçüye göre sevilmesi gerekenleri sevmektedir.

Her ikiside fıtraten sevilmeye meyyaldir; müslüman genç Allah (cc.) ve Rasulü (s.a.v.) tarafından sevilmeyi isterken, kafir olan, toplum ve çevresindeki değer verdiği insanlar tarafından sevilmek istemektedir.

Her ikiside fıtraten varolmaya ve bu varlığı yaşa­maya meyyaldir; müslüman genç gerçek ve ebedi olan cennet hayatına talip olurken, kafir olan gördüğü geçici dünya hayatına talip olmaktadır.

Fazlalaştırabileceğimiz bu örneklerden de anlaşılacağı üzere; insanlarda değişen fıtri temayüller değil, bu temayüller ile kabullendikleri şeylerdir.

Tebliğe ve davete ilişkin kitap yazan birçok kar­deşimizin yeterince anlayamadığı ve açıklık getireme­diği önemli bir husus vardır; Fıtratın tanınması ve tebligde fıtratın muhatab alınması.         .

Müslümanların gafil olduğu bu meseleden, şeytan aleyhillane gafil değildir. Şeytan, insan fıtratını tanımakta, fıtratı muhatab almakta ve fıtratla uyuşabile­cek vesveseler vererek, o insanı sapık ve karanlık vadi­lere sürükleyebilmektedir. Fıtraten korkmaya meyyal olan insanlara; müstekbir korkusu, açlık korkusu, hapis korkusu ve işkence korkusu. vs. gibi vesveseler verir­ken, bu insanların fıtratını muhatap almaktadır.

Kur'an ve Sünnet'in bütünlüğünde beyan edilen Rabbani mesajın; insan fıtratına ve toplum psikolojisine muhteşem bir yaklaşımı vardır. Bu yaklaşımlardan ince­liği ve hikmeti idrak edebilecek olan kardeşlerimiz, insan fıtratını ve toplum psikolojisini de idrak edeceklerdir, İslam, insan fıtratını muhatap almakta ve temayüllerden meydana gelen fıtri boşlukları, Rabbani değerler ile dol­durmaktadır. Çünkü İslam, insan fıtratının boşluk kabul etmediğini, boşluğa karşı tahammülsüz olduğunu bil­mektedir.

İslam bilir; müdahale etmediği, kontrol altına almadığı, biçimlendirmediği, doldurmadığı fıtri boşlukların, şeytan ve dostlarının müdahalesine maruz kalacağını, onlar ta­rafından şeytani malzemelerle doldurulacağını.

Evlatlarımızı, yavrularımızı ve kardeşlerimizi yetiş­tiren mü'mine bacılarımız ve genç annelerimiz bu ciddi meseleye önemle dikkat etmeleri gerekmektedir.

Ey mü'mine bacılarımız.

Sizler İslam toplumunun mürebbiyelerisiniz, bu top­lumun en aziz öğretmenlerisiniz. Sizlerin terbiyesi ve kutlu öğretisi altında yetişebilecek olan kardeşlerimiz, dava yolunda bizlerin gururu olacaktır. Bu çok önemli ve büyük görevi yerine getirirken, çocuklarımızın fıtratı­nı lütfen gözönünde bulundurunuz. Temayüllerden meydana gelen fıtratın boşluk kabul etmediğini, sizin doldurmadığınız fıtri boşlukları şeytan ve dostlarının dolduracağını bilerek; tertemiz olan fıtratlara, tertemiz olan Rabbani değerleri sununuz.

Biliniz, çok iyi biliniz ki, farkına varamayıp yok kabul ettiğiniz, önemsemediğiniz, ihmal ettiğiniz bazı fıtri temayüller şeytan ve dostlarının müdahalesine maruz kalacaktır. Yetişmekte olan yavrumuz, evde ve yakın çevresinde dolduramadığı fıtri boşluğunu, başka çevrelerde doldurmaya çalışacak­tır.

Dünyayı tanımayan, iyi ve kötü, doğru ve yalan nedir bilmeyen çocuklarımız, belli bir yaşa kadar duy­dukları ve gördükleri her şeyi alırlar. Mesela siz onlara bir masal anlatırsınız. Bu size göre masaldır. Masalın ve yalanın ne olduğunu bilmeyen çocuklara göre gerçek bir olaydır. Siz masa...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sünnetullaha İman
« Posted on: 29 Mart 2024, 13:59:55 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sünnetullaha İman rüya tabiri,Sünnetullaha İman mekke canlı, Sünnetullaha İman kabe canlı yayın, Sünnetullaha İman Üç boyutlu kuran oku Sünnetullaha İman kuran ı kerim, Sünnetullaha İman peygamber kıssaları,Sünnetullaha İman ilitam ders soruları, Sünnetullaha İmanönlisans arapça,
Logged
07 Temmuz 2016, 21:52:20
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 07 Temmuz 2016, 21:52:20 »

Esselamu aleykum.Allaha inanan ve onun yolunda giden onun emir ve yasaklarina uyan ve imani tam olan ve allahin rahmetine kavusan kullardan olalim inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

15 Ağustos 2019, 07:24:26
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #2 : 15 Ağustos 2019, 07:24:26 »

Herdâim Rabbimizin emir ve yasaklarına uymaya gayret eden ve rızasına erişenlerden oluruz inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

15 Ağustos 2019, 10:40:27
Züleyha

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 1.439


« Yanıtla #3 : 15 Ağustos 2019, 10:40:27 »

Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim. ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
15 Ağustos 2019, 15:03:17
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #4 : 15 Ağustos 2019, 15:03:17 »

Esselamu aleyküm.Allahın emir ve yasaklarına uygun yaşayan onun rahmetine sünnetullahın tecellisine kavuşan kullardan olalım inşallah....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes