Konu Başlığı: Konum Tespiti Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 25 Ocak 2012, 13:05:44 KONUM TESBİTİ Şeytan ve dostları marksist ve faşist hareketlerden ziyade İslami hareketlerle ilgilenmekteler ve rahatsız oldukları bu hareketlere müdahale edebilmek için fırsat gözetmektedirler. Müslümanların muhatap ve mükellef oldukları Rabbani yolda, müslümanların bulundukları konuma göre yüklenen ve birbirini takip eden Rabbani tavırlar vardır. Rabbani yolu bütünsel olarak idrak ederek, bu idrak ile ciddi bir çalışmaya girmeyen müslümanların yaşamaları ve yerine getirmeleri gereken ilk çalışma, Rabbani yolun ilk aşamasındaki çalışmalardır. İşte bu öncelikli çalışma ile yüz yüze gelen müslümanlara, şeytan ve dostları iki ayrı boyuttan yaklaşmaktadırlar. Birinci boyuttan yapılan yaklaşım, müslümanları ilk aşamadaki çalışmalardan geri bırakmayı hedef almaktadır. Bu yaklaşımlarda müslümanların çeşitli zaaflarından faydalanılmakta ve müslümanlar uzlaşmaya, taviz vermeye, müsait zamanı ve mekanı beklemeye teşvik edilmektedirler. Böylesi müdahalelerin tesirinde kalarak bir köşeye çekilen, Allah yolunda koşması gereken ayaklarıyla bağdaş kurup oturan, Allah'a kulluk gibi yüce bir eylemi sadece dua ve beddua çerçevesine hapsederek pasifize olan birçok müslüman bulunmaktadır. Elbetteki şeytan ve dostlarının bu boyuttaki yaklaşımına aldanmayan azimli, dirayetli ve fedakar müslümanlar da bulunmaktadır. Şeytan ve dostlarının bu müslümanları ilk aşamadaki çalışmalardan geriye çekmesi ve dolayısıyla pasifize etmesi olanaksızdır. İşte böyle bir durumda şeytan ve dostları bu müslümanlara ikinci boyuttan yaklaşmakta ve bu müslümanları sonraki aşamalarla ilgili çalışmalara yöneltmektedirler. Bazı takva duygularıyla ve Allah'ın yardımına ilişkin vaadlerle ileriki aşamalara ait çalışmalara yöneltilen bu müslümanlar, haklı olarak birçok problemlerle karşılaşmamalar ve bu problemler karşısında yetersiz kalarak bunalıma düşmektedirler. Tabi ki bu sonuçtan yine şeytan ve dostları memnundurlar. Çünkü her iki durumda da ilk aşamadaki çalışmadan uzak kalınmakta ve bu çalışmalar yerine getirilmemektedir. Kur'an ve Sünnet'i bir bütün olarak idrak edemeyen müslümanların, bu gibi şeytani yaklaşımlardan korunabilmeleri oldukça zordur. Meselemizle ilgili olarak, şu İlahi hükmü tefekkür etmemiz gerekir. Allah hiç kimseye, güç yetireceğinden başkasını yüklemez. Bakara 286 Bu ayet-i kerimede, güç ve mükellefiyetle ilgili olarak anlamamız gereken iki önemli gerçek vardır. Bunlardan birincisi sudur. Kur'an'ı Kerim'le muhatap olan müslümanlar, bu temiz kaynakta birçok Rabbani tavırlarla karşılaşmaktadırlar. Şanı yüce Rabbimiz bu hükümleri müslümanlara va'zederken, müslümanların konum ve seviyesi dikkate alınmıştır. Nitekim bazı peygamberlere vadedilen yükümlülükler, birçok peygamberlere yüklenmemiştir. Bunun nedenini düşünen müslümanlar, bu nedenin müslümanların konum ve seviyesiyle ilgili olduğunu idrak edeceklerdir. Bizler için hidayet rehberi olan Kur'an'ı Kerim'de; cahiliyede fert olarak yaşayan müslümanlara yüklenen tavırlar, cemaat olma sürecindeki müslümanlara yüklenen tavırlar ve cemaat olan müslümanlara yüklenen tavırlar vardır. Bu tavırların hepsi Kur'an'ı Kerim'in bütünlüğünde zikredilmektedir. İşte bu tavırlara yaklaşırken, muhatabın konum ve seviyesi dikkate alınmalıdır. Cahiliyede ferd olarak yaşayan müslümanın, İslam cemaatini veya İslam devletini mükellef tutan tavırlara gücünün yetmiyeceği aşikardır. Cemaati veya devleti mükellef tutan bu tavırlar Kur'an'ı Kerim'de zikredilmesine rağmen cahiliyede fert olarak yaşayan müslümana yüklenmemektedir. Cemaati veya devleti mükellef tutan bu tavırlar, söz konusu konum ve seviyede bulunmayan peygamberlere dahi yüklenmemiştir. Şanı yüce Rabbimiz açık bir şekilde "Allah hiç kimseye, güç yetireceğinden başkasını yüklemez" buyurmaktadır. Fakat ne yazık ki Kur'an'ı Kerim'e gelişi güzel yaklaşan bazı kimseler, Allah'ın bu konumdaki müslümanlara yüklemediği tavırları yüklenmeye ve çevresindeki müslümanlara yüklemeye çalışmaktadır. Zikrettiğimiz ayet-i kerimeden anlamamız gereken ilk gerçek bu olmalıdır. İkinci gerçek ise, bulunduğumuz konumda yaşamakla ve yansıtmakla mükellef olduğumuz Rabbani tavırlar, güç yetireceğimiz tavırlardır. Cahili sistemlerin empoze ettiği güç anlayışı ile "Bunlara gücümüz yetmez" demek, cahili bir mazeretle Rabbani bir yoldan çıkmak demektir. Çünkü bizlere bu tavırları yükleyen şanı yüce Rabbimiz "Allahı hiç kimseye güç yetireceğinden başkasını yüklemez" buyruğu ile, bulunduğumuz konumda bizlere yüklenen tavırların, güç yetirebileceğimiz tavırlar olduğunu beyan etmektedir. Kur'an ve Sünnet'te beyan edilen ve tevhidi bir anlayışla bütünlük kazanan Rabbani tavırlara karşı yaklaşım böyle olmalıdır. Müslüman ne bu tavırlardan geri kalmalı, ne de yapılamayacak tavırlara yönelmelidir. Bazı samimi kardeşlerimiz Hz. İbrahim (a.s.)'ın eylemine özenmekteler, kendilerini ve Hz. İbrahim (a.s.)'ı gerektiği gibi tanımadan heyecanlı konuşmalar yapmaktadırlar. Bilmemiz gerekir ki Hz. İbrahim'i "Halilullah" makamına ulaştıran eylem, putları kırma vakıası degil, ateşe atılırken gösterdiği tavır ve tevekküldür. Nitekim gündeme getirdiği Rabbani mesaj, bu tavrın ve tevekkülün neticesinde yankılanmıştır. İslam adına yaptıkları bir eylemden sonra kendisini müdafaa etmeleri için on tane avukat tutan kimselerin, Hz. İbrahim (a.s.)'ın bu tavrını idrak edebilmeleri oldukça güçtür. Bütün bunları dikkate alarak Hz. İbrahim (a.s.)'ın eylemine özenen müslümanlara hatırlatmak isteriz ki, Hz. İbrahim (a.s.)'ın eylemini yapmak kolay, ancak o eylemden sonra Hz. İbrahim (a.s.)'ın tavrını ve tevekkülünü göstermek zordur. İbrahim’i bir tevekkülle sonuçlanmayan eylemler ise İbrahim’i eylemler değildir. Resulullah (s.a.v.) Efendimiz, Hz.İbrahim kıssasını bilmesine ve bu tavrı yerine getirmeye layık bir kimse olmasına rağmen ümmeti için zorluk dilememiş ve bizlere örnek olabilecek bir mücadele metodu takip etmiştir. Bu meseleleri idrak eden müslümanların, öncelikle bulundukları konumu tespit etmeleri ve bu konumda yüklenmeleri gereken Rabbani tavırları izzet ve onurlu yüklenmeleri gerekmektedir. O halde konumumuz nedir? Konu Başlığı: Ynt: Konum Tespiti Gönderen: Melek Nur Çelik koü üzerinde 17 Ağustos 2019, 00:35:04 Paylaşım için Allah razı olsun inşallah..
|