> Forum > ๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑ > Psikoloji Dünyası > Benlik ve Kişilik
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Benlik ve Kişilik  (Okunma Sayısı 1291 defa)
10 Mart 2010, 13:45:20
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 10 Mart 2010, 13:45:20 »



Benlik ve Kişilik



Çok farklı boyutlardan ve bakış açılarından "İnsan ve mahiyeti nedir?" sorusuna cevap verilebilir. Verilen cevaplara göre insan modellenip, problemlerine çare aranabilir. Kompleks bir mâhiyete sahip olan insanoğlunun fıtratını analiz etmek için, tarîh boyunca çeşitli kavramlar üretilmiş ve insanın benlik sırları anlaşılmaya çalışılmıştır. Meselâ, insanın hem ferdiyet ve şahsiyet sahibi, hem de sosyal ve medenî olması, belli bir mizaç motifinde yaratılıp, karakter eğitimi aldıktan sonra belli bir kişilik kazanması, benliğinin üç tabakalı (öz benlik, inşa edilmiş benlik ve duruma uyum sağlayan benlik) motif sergilemesi, insanlık tarihi boyunca konuyla ilgili ilim ve fikir adamlarını meşgul etmiştir. İnsan, dış yapısı itibarıyla biyolojik bir varlıktır ve bu açıdan her insan nev-i şahsına münhasır (özgün) bir fertir. İnsanın biyolojik yapısının yanında, bedeninde misafir olan, onu insan yapan ve şuurlu bir varlık haline dönüştüren ruhî bir boyutu da vardır. Her insan ruh ve bedenin birbirine tesiriyle ortaya çıkan mizaç ve kişiliğe sahiptir.

Mizaç, insanın yaratılışından gelen ruhî eğilimleri, potansiyelleri olup, insanın genetik programıyla bağlantılıdır. Karakter ise, insan doğduktan sonra mizaç potansiyelleri üzerine inşa edilen faziletler, alışkanlıklar ve ahlâkî değerlerdir. Mizaç-karakter münasebeti, çocuk, ergenlik dönemine geldiğinde kişilik motifi olarak kendini ortaya koyar. Özetle her insan yaratılıştan sahip olduğu mizaç motifi üzerine bir karakter geliştirerek, belli bir kişilik yapısını kendi öz benliği üzerinde inşa eder. Bu kişilik, her insana başkalarından farklı hususî özellikler kazandırdığı gibi, ona diğer insanlarla ortak vasıflar da sağlar. Diğer insanlarla paylaşılan ortak kişilik özellikleri, insanın kişilik bantlarını oluşturur. Nasıl ışık tayfı, bir renk ve dalga boyu spektrumu (bandı) oluşturuyorsa, insan kişilikleri de ışık tayfı gibi bantlar oluşturur. Bu bantlardaki ayırt edilebilir desenler, o kişinin ait olduğu motifi tanımlamada kullanılır. İnsan ruhunun genel tasarım motifi, üç potansiyelden (kuvve) ve/veya merkezden (düşünme, hissetme ve yapma fonksiyonları) meydana gelmektedir.

Bediüzzaman 30. Söz'de insan ruhunun temel üç potansiyel kuvvetinin işleyişini tarif ve izah ederken ene isimli kavramı kullanır. Ene dürbünü ile insanlığın hem ferdî, hem de tarihî gelişimini ve sonuçlarını analiz eder. Ene ve fıtrat kavramı, insanın hem benlik sırlarını anlamada, hem de mizaç ve karakterin birbirine tesiriyle oluşan kişiliğini çözümlemede önemli bir zihin dürbünü olarak ilim ve kültür dünyamızda asırlarca kullanılmıştır. Psikolojide insanın mahiyetini anlamada, ene kavramı kullanılmaz. Bunun yerine ego, mizaç, karakter ve kişilik terimleri kullanılır. Bu açıdan ruhun işleyişi ve özellikleri, Risâle-i Nûrlarda, ene kavramı ile; felsefe, psikoloji ve sosyolojide mizaç, karakter ve kişilik kavramları ile incelenir. Dinî literatürde ene, fıtrat ve nefis kavramı altında toplanan ve açıklanan insanın ruhî potansiyellerinin, iç istek motiflerinin ve kabiliyetlerinin temel iki boyutu vardır: Birinci boyut; ruhî potansiyellerin, iç isteklerin ve kabiliyetlerin ne olduğunu tanımlayan, yapısını ve işleyiş mekanizmasını açıklayan ve muhtemel sonuçlarını tahmine yönelik olan kısımlardır ki, bu boyut, literatürde, "mânâ-yı ismî, varlığın kendine bakan ve kendini açıklayan yönleri" olarak tanımlanmaktadır. Ene ismiyle de tanımlanan insan ruhunun üç ana potansiyelinin, iç isteklerin ve kabiliyetlerin, kendine bakan yönlerinin (ismî mânâsı) çalışılması sonucunda elde edilen bilgiler, günümüzde eneden farklı bir kavramlar zinciri ile ifade edilmektedir. Bu kavramlar içinde mizaç, karakter, kişilik, fıtrat, huy, seciye ve bunların oluşturduğu motifler, iç benlik, dış benlik, öz benlik, içimizdeki çocuk ilk akla gelenlerdir. Bu kavramlar zinciri, insandaki enenin ismî mânâsının ne olduğunu açıklayan modeller kümesidir. Bu modeller, günümüzdeki modern bilim anlayışının insanın benlik ve kişilik şekillenmesine bakan yönünü yansıtır. Birinci boyutunu teşkil eden mânâ-yı ismî perspektifinden enenin analizinde; insan mizacını ve kişiliğini modelleyen ve analiz eden çeşitli psikolojik tip teorileri kullanılmaktadır. İkinci boyut ise; insanda ene ismiyle toplanan ruhî potansiyellerin, iç isteklerin ve kabiliyetlerin, ne anlama geldiğini, neyi gösterdiğini ve insana niçin verildiğini açıklayan boyuttur ki, literatürde, "mânâ-yı harfî, varlığın kendisinden ziyade Yaratıcı'sına bakan yönlerini açıklayan boyutu" olarak bilinir. Vahye dayalı bilim ve bilgelik anlayışında ise, insan benliğinin ismî mânâsından ziyâde, harfî mânâsı (yaratılış hikmeti ve vazifeleri) üzerinde durulur.

Ene ismiyle açıklanan insan ruhunun potansiyellerinin mânâ-yı harfî boyutunun ne olduğunu en iyi çözümleyen eserlerin başında, Bediüzzaman'ın Sözler isimli eserindeki 30. Söz, 12. Söz, 11. Söz ve 24. Söz'ün ikinci dalı gelir. Bahsedilen yerlerde, ene kavramının ismî mânâsı üzerinde kısaca durulurken, harfî mânâsı üzerinde teferruatlı şekilde açıklamalarda bulunulur. Enenin bir yansıması olan kişilik motiflerine değinilmeden doğrudan kişilere verilecek olan ortak tedavi yol haritaları ele alınır. Bu açıdan rehberlik ve danışmanlık hizmetlerinde; enenin hem teşhis, hem de tedavi boyutlarına ışık tutan mânâyı ismî ve mânâyı harfî yönlerinin birlikte çalışılıp entegre edilmesine şiddetle ihtiyaç vardır.

İnsanın mahiyetini ve benlik sırlarını anlamada iki ayrı akademik disiplin (modern psikoloji ve ilâhiyat) aynı fenomeni, yukarıda açıklandığı şekilde farklı kavram ve terminolojilerle çalıştığından zihinlerde karışıklığa yol açmaktadır. Âdeta birbirinden farklı iki şey çalışılıyormuş gibi meseleye yaklaşılmakta ve farkında olmadan insanın mahiyetini anlamada bilim ve din zıt şeyler söylüyormuş intibaı verilmektedir. Bu zihnî algılama karışıklığını çözmek için Bediüzzaman'ın eserlerinde sıkça kullandığı, "Her şeyin bir ismî mânâsı (mânâyı ismî) ve bir de harfî mânâsı (mânâ-yı harfî) vardır." yaklaşımını kullanabiliriz. İlâhiyatta; istidat, tabiat, ene, mizaç ve fıtrat kavramı ile açıklanan ruhî potansiyellerin motiflerini, modern bilim mizaç ve kişilik ile açıklar. Eneye ismî mânâsı (mânâ-yı ismî) noktasından bakarak, enenin kendisine bakan yönünü, oluşumunu ve işleyişini inceleyen mizaç ve kişilik bilimi, oldukça önem kazanmıştır. Enenin kendi zâtına bakan potansiyellerinin işleyiş motifi ve hayata yansımaları, mizaç, fıtrat ve karakter bilimi ile bağlantılıdır. İnsandaki enenin kendine ait mâhiyetini açıklayan kişilik, insan benliğindeki şuur (bilinç) ve kognitif (iç ve dış algılama, münasebet kurma ve anlamlandırma) fonksiyonlarıyla bağlantılıdır. Kişilik, insanın özünü (ruhunu iç benliğini) koruyan bir kılıf veya örtüdür. İnsanın kişiliği bir maske (elbise) olup, içinde insanın öz benliği ve (modern psikolojinin ifadesiyle can yüzü olan) ruhu bulunur. Bir başka şekilde ifade edilecek olursa, insan kişiliğinin sakladığı öz, insanın enesidir. Ene insanda inkişaf ederek meyveye dönüştüğünde, ortaya belli bir karakter ve kişilik çıkar. Her insanda şahsiyetin (kişiliğin) iki tabakası vardır. Birisi en dıştaki sosyal maske görevi gören kişilik olup, benlik hapishanesini oluşturur. Diğeri de, insanın özüyle, ferdiyetiyle bağlantılı ve ilâhî isimlerin tecellilerine ayine olan hakiki kişiliği veya ferdiyetidir. Bu açıdan kişilik gelişimi, şuurlu bir inşa süreci olup, insanın yaratılışından getirdiği mizaç motifleri üzerinde gerçekleşir. Dinî literatürde nefis mücadelesi veya büyük cihad konusu, sağlıklı kişilik ve karakter inşa etme hadisesiyle yakından bağlantılıdır.

Ferdiyet ve şahsiyet sahibi olma arasındaki fark

Psikolojide ferd (birey) olma ile kişilik (şahsiyet) sahibi olma farklı anlamlara sahiptir. 'Ferd' olma, daha çok insan tabiatına ait biyolojik bir isimlendirme iken, kişilik sahibi olma, kişinin kendi özüne uygun olarak kendi kendisiyle ve dış dünya ile olan münasebetlerini düzenleyen sosyo-kültürel bir sistemi, şuurlu şekilde inşa etme süreci ile (insanın aktif özne olması durumu) yakından bağlantılıdır. Kişilik sahibi olmanın önemli boyutunu, yaratılıştan gelen mizaç üzerine karakter inşa etme süreci oluşturur. Ferd olma gâyretleri, insanın nesne olma yönüne ağırlık verirken; kişilik sahibi olma gâyretleri, insanın aktif bir özne olma, seçme ve tercih edebilme özelliğini kullanmaya ağırlık verir. Dolayısıyla her insan nesne ağırlıklı ferd olarak doğar ve zaman içinde onu özne konumuna dönüştürecek bir benlik ve kişilik kazanır. İnsana verilen ene, irade ve şuurla donatılmış olduğundan insanın kendini geliştirmesi, yönlendirmesi, vizyon, misyon ve hedef belirlemesi, kendi iradesine, tercihlerine ve sorumluluğuna bırakılmıştır. Dolayısıyla, ülkemizde sıkça görüldüğü gibi, aklı ve hür iradesi olmayan insanın şuurlu ve sağlam bir kişilik geliştirmesi söz konusu değildir. İnsandaki enenin inkişafı ve gelişmesiyle ortaya çıkan kişilik, düşüncenin, duyguların, aksiyonların belli bir motifini yansıtır.

Her insan kendi mizacına uygun kişilik elbisesini, imkân verildiğinde dikmeye eğilimli bir yapıdadır. Kişilik elbisesini dikerken karakter eğitimi de vazgeçilemez bir hususiyet olduğundan, sağlıklı bir kişilik, ancak mizaç eksenli sağlıklı bir karakter eğitimi ile mümkün olur. Çocuklara seçme ve tercih etme hakkı tanıma, inisiyatif verme, onun kişiliğinin gelişmesi açısından son derece önemlidir. İnsan fıtraten cimriliğe, cömertliğe, kendini sevme ve düşünmeye değişik seviyelerde eğilimlidir. Ancak kişiye, karakter eğitimi ve kişilik kazandırma sürecinde, cömertlik kavramı yoksa aşılanabilir, varsa güçlendirilebilir. Cömertlik, kendini aşıp bir başkası ile paylaşma demektir. Kendi dışında başkalarının da var olduğunu görüp, başkalarını da düş...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Benlik ve Kişilik
« Posted on: 25 Nisan 2024, 09:26:24 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Benlik ve Kişilik rüya tabiri,Benlik ve Kişilik mekke canlı, Benlik ve Kişilik kabe canlı yayın, Benlik ve Kişilik Üç boyutlu kuran oku Benlik ve Kişilik kuran ı kerim, Benlik ve Kişilik peygamber kıssaları,Benlik ve Kişilik ilitam ders soruları, Benlik ve Kişilik önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes