> Forum > ๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑ > Psikoloji Dünyası > Obsesif kompulsif bozukluk
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Obsesif kompulsif bozukluk  (Okunma Sayısı 1652 defa)
16 Mayıs 2010, 02:04:53
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 16 Mayıs 2010, 02:04:53 »



Obsesif Kompulsif Bozukluk

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) kaygı bozuklukları arasında yer alan ve kişiyi yaşadığı kaygıdan dolayı önemli ölçüde rahatsız edip günlük yaşantısından alıkoyan bir rahatsızlıktır.  OKB’de takıntılar (obsesyonlar) ve beraberindeki rahatlatıcı davranışlar (kompulsiyonlar) farkedilir bir huzursuzluk ve engellenme yaratacak şekilde tekrarlar ve kişinin günlük işleyişini olumsuz ölçüde etkileyecek kadar (günde 1 saatten fazla) uzun sürer.

Obsesyonlar, istenmeyen, kabul edilemez, rahatsız edici tekrarlı düşünceler, görüntüler ya da dürtülerdir.  Kişi tarafından kontrol edilemez, kaygı verici ve mantıksız olarak algılanır.  Kişi obsesyonlarının kendi zihninin bir ürünü olduğunun ve dışarıdan zihnine yerleştirilmediğinin farkındadır.  İçerikleri çoğunlukla pislik, kirlenme, agresyon, şüphe, dini yasaklar, kabul görmez cinsel eylem ya da şiddet girişimi, ayrıca düzen, intizam, simetri ve kusursuzluk temalarından oluşur.   Örneğin biriyle el şıkışma sonucu kirlendiğini düşünme, araba kullanırken yolda yayaları ezmiş olduğundan ya da bir kapıyı kitlemeden çekmiş olduğundan şüphe etme, eşyalar düzensiz ya da asimetrik yerleştiğinde bunları düzeltme dürtüsü, kendi çocuğuna zarar vereceğinden ya da kendini tutamayıp herkesin ortasında uygunsuz şekilde davranacağından endişe duyma, uygunsuz cinsel eylemlerde bulunmaya ilişkin tekrarlı düşünceler ve görüntüler sıkça karşılaşılan obsesyonlardır.

Kompulsiyonlar ise obsesyonların yarattığı kaygıyı ve huzursuzluğu gidermek için geliştirilmiş tek tip, tekrarlı davranışlar ya da zihinsel eylemlerdir.  Kompulsiyonlara, genellikle kişinin karşı direncine karşın, belirli bir davranış sırasını uygulama dürtüsü eşlik eder.  Yıkama, kontrol etme, belirli davranışları ya da ifadeleri tekrarlama, nesneleri belirli bir denge ve simetri kaygısıyla yeniden düzenleme, eşya biriktirme, bazı batıl eylemleri ya da sözleri tekrarlama, dua etme, içinden sürekli sayma en sık karşılaşılan kompulsiyonlar arasında yer alır.  Kompulsiyonlar aşırı olup obsesyonlarla mantıklı, gerçekçi bir şekilde ilintili değildir.

Bir okur: Kişi obsesyonlarının ve kompulsiyonlarının mantıksızlığının farkındadır dediniz.  Buna rağmen kişi bunların önüne neden geçemez?

A.Ö. OKB’si olan yetişkinler problemlerinin bir yerinde obsesyonlarının ve kompulsiyonlarının aşırılığını ve mantıksızlığını farketmişlerdir.  Bu durum çocuklar için geçerli değildir çünkü çocuklar bu değerlendirmeyi yapacak yeterli bilişsel farkındalıkta olmayabilirler.  Yine de yetişkinler obsesyon ve kompulsiyonlarının mantıksızlığını değerlendirirken farklılık gösterebilir ve hatta bu değerlendirme duruma ve zamana göre aynı kişide farklılık gösterebilir.  Örneğin biri görece güvenli bir ortamda kirlenmeye ilişkin obsesyonunun mantıksızlığını itiraf ederken alışveriş esnasında para üstü alırken aynı şekilde düşünmeyebilir.  Kişi obsesyonlarının ve kompulsiyonlarının mantıksızlığını farkettiğinde bunlara karşı direnme çabası gösterir.  Bu direnme sırasında kişi gittikçe artan bir kaygı ve gerginlik yaşar ve sonunda kompulsiyonlarına yani rahatlatıcı davranışlarına teslim olur.  Bu şekildeki tekrarlı direnme ve teslim olma yaşantısından sonra kişi artık direnmeden kompulsiyonlarını günlük yaşantısının bir parçası haline getirir.

Bir okur: Hepimizin bazı obsesyonları ve bunlara karşı geliştirdiği rahatlatıcı davranışları vardır.  Ne zaman bunların bir bozukluk ya da rahatsızlık olduğunu düşünmeliyiz?

A.Ö. Bunun için obsesyonların ve kompulsiyonların belirgin bir huzursuzluğa neden olması, belirli uzun bir süreyi kapsaması (günde 1 saatten fazla) ve kişinin normal yaşantısını, iş yaşantısını, sosyal faaliyetlerini ya da başkalarıyla olan ilişkisini olumsuz yönde etkilemesi gerekir.  Obsesyonlar dikkat dağıtıcı olduğundan, odaklanmayı gerektiren okuma, hesaplama gibi bilişsel faaliyetlerde yetersizliğe neden olur ve ayrıca kişiyi obsesyonları ve kompulsiyonları ile karşı karşıya getirecek ortamlardan uzak durmaya iter.  Bu kaçınma çok aşırıya gidebilir ve kişinin günlük yaşantısını ciddi şekilde sınırlayabilir.

Bir okur: Bu kişiler ne tür ortamlardan kaçınırlar ve başka ne gibi davranışlar sergilerler?

A.Ö. Sıklıkla obsesyonlarının içeriğini barındıran ortamlardan kaçınırlar.  Örneğin kirlenme obsesyonu olan biri kendi tuvaleti dışında bir tuvalete girmekten ya da yapancılarla el sıkışmaktan kaçınacaktır.  Hastalık kaygıları olabilir ve kişi sık sık doktora giderek bir hastalık kapmamış olduğundan emin olamak isteyebilir.  Kaygıya, suçluluk ve aşırı düzeyde sorumluluk hissi eşlik edebilir.  Uyku düzensizlikleri olabilir.  Aşırı düzeyde alkol ya da yatıştırıcı ilaç kullanımı başgösterebilir.  Kompulsiyonlar artık günlük yaşantının önemli bir parçası haline gelerek yaşantı, evlilik, iş ve sosyal yaşantıyı baltalayacak şekilde yeniden düzenlenmiş olabilir.  Kaçınma o noktaya gelebilir ki kişi artık evden dışarı çıkamaz olur.

OKB’ye diğer bozukluklardan duygu durum (Majör Depresif Bozukluk) ve kaygı (Spesifik Fobi, Sosyal Fobi, Panik Bozukluk), yeme ve obsesif kompulsif kişilik bozukluğu eşlik edebilir.  Geçmişinde Tourett Bozukluğu belirlenmiş kişilerde daha sonra OKB görülmesi % 35 ila % 50 oranında saptanmıştır.  Ancak OKB’si olanların geçmişinde Tourette Bozukluğunun olması daha düşük bir yüzdedir (%5 ila %7).

Bir okur: Bu rahatsızlığın oluşmasına zemin hazırlayacak herhangi fizyolojik bir durum saptanmış mıdır?

A.Ö. OKB Bozukluğu teşhisine götürecek herhangi bir laboratuar araştırması sonucu bulunmamaktadır.  Ancak OKB’si olan kişilerde saptanmış ve kontrol gruplarına göre normal olmayan bulgular vardır.  OKB’si olan bazı kişilerde dışarıdan verilen serotoninin OKB bulgularını arttırdığına ilişkin kanıtlar bulunmaktadır.  OKB’si olan kişilerin, laboratuar ortamında obsesyonlarını tetikleyen bir durumla karşı karşıya kaldıklarında artan fizyolojik aktivite sergiledikleri ve rahatlatıcı davranışlarını uyguladıktan sonra bu fizyolojik tepkilerinin azaldığı belirlenmiştir.

Bir okur: Belirli kültürel, yaş ya da cinsiyet özelliklerinin OKB’yi belirlediği söylenebilir mi?  Ya da bazı kültürlerde ve demografik gruplarda bozukluğun yaygınlığı artıyor mu?

A.Ö. Belirli kültürel davranış kalıplarının, kültürel normların dışına çıkmadığı sürece ve sosyal işleyişe engel olmadığı sürece OKB olarak değerlendirilmez.  Yaşamdaki önemli evrelerde, örneğin bir yakının kaybına bağlı yas döneminde bir davranışın artan uygulaması o kültüre aşina olmayan bir klinisyen tarafından hatalı şekilde OKB olarak tanımlanabilir.  Buna dikkat etmek gerek.

OKB’nin çocuklardaki görünümü yetişkinlerdekine benzer.  Kirlenme, emin olamama ve simetri obsesyonları ile bunlara bağlı yıkama, kontrol etme ve düzenleme davranışları çocuklarda sık görülür.  Çocuklar genelde sorunlarına ilişkin yardım istemezler ve yetişkinlerde olduğu gibi davranışlarını mantıksız olarak algılamazlar.  Sorun, çoğunlukla anne babaları tarafından farkedilerek uzmana başvurulur.  Okul başarısındaki düşüş ya da odaklanma gerektiren işlerde beceri eksikliği çocuklarda bu rahatsızlığa eşlik eden diğer bulgulardır.

OKB, kadınlar ve erkeklerde benzer oranlarda seyreder.  Populasyondaki yaygınlığı % 1.5 ila 2.5’tir.

Bir okur: OKB’nin seyrinden konuşacak olursak bu rahatsızlık hayatın hangi döneminde başlar ve nasıl ilerler?

A.Ö. OKB genellikle ergenlik ya da erken yetişkinlik döneminde başlasa da çocukluk döneminde başladığı da olur.  Erkeklerdeki başlangıç yaşı kadınlardakinden öncedir.  (Erkelerde 6 ila 15, kadınlarda 20 ila 29).  Çoğunda başlangıç yavaş yavaş olur ancak bazılarında birden başladığı da görülür.  Düşük ölçüde seyreden bulgular bir stres durumuna bağlı şiddetlenebilir.  Hastaların %15’inde işle ya da sosyal yaşantıyla ilgili artan bir kötüye gidiş görülür.  Hastaların yaklaşık %5’i OKB’yi, sürekli olmayan ve aralarda herhangi bir bulgunun görülmediği rahatsızlık dönemleri halinde yaşar.

Bir okur: OKB’nin aile içinde yaygınlığı ve genetik temelleri üzerine söyleyebileceğiniz bir şey var mı?

A.Ö. Araştırmalara göre OKB’nin tek yumurta ikizlerinin ikisinde de görülme sıklığı çift yumurta ikizlerinde olduğundan fazladır.  Ayrıca birinci dereceden akrabasında OKB ya da Tourette Sendrom olan kişilerde OKB’nin görülme sıklığı genel popülasyonda olduğundan fazladır.  Bunlar da bize OKB’nin genetik temelleri olduğuna ilişkin ipuçları verir.  Ancak elbette böyle bir değerlendirme için çevresel faktörlerin etkisinin kontrol edildiği araştırma ve gözlem çalışmalarının sonuçlarına dayanmak gerek.

Bir okur: Biraz önce OKB’ye eşlik eden rahatsızlıklardan bahsettiniz.  OKB ile diğer rahatsızlıklar arasında nasıl benzerlikler var?  Ayırıcı çizgi nereye konur?

A.Ö. Örneğin OKB’nin genel tıbbi bir duruma bağlı kaygı bozukluğundan ayrı tutulması gerekir.  Obsesyonlar ya da kompulsiyonlar genel spesifik bir tıbbi durumun fizyolojik sonuçlarına bağlı olarak beliriyorsa OKB tanısından uzaklaşmak gerekir.  Aynı şekilde belirli bir maddenin (uyuşturucu, ilaç kullanımı ya da zehirlenme) etkisine bağlı olarak beliren obsesyonlar ve kompulsiyonlar farklı değerlendirilir.

Düşüncelerin ya da eylemlerin içeriği yalnızca korkulan ya da kaçınılan bir nesne ya da duruma ilişkinse OKB’den başka bir bozukluğa işaret edebilir.  Örneğin Beden Algısı Bozukluğu’nda kişinin dış görünümü ile aşırı meşgul olması ya da sosyal fobisi olan birinin sosyal algılanışı ile ilgili olumsuz düşünceleri OKB olarak değerlendirilmemeli.  Majör Depresif bir dönem geçiren birinin memnuniyetsizliğine ilişkin sürekli yakınmaları duygu duruma bağlı bir davranış olup yine obsesyon olarak görülmemeli.  Genel Kaygı Bozukluğu da OKB’deki gibi aşırı kaygıyı içerir ancak OKB’den farklı olarak bu kaygılar gerçek yaşam olaylarına il...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Obsesif kompulsif bozukluk
« Posted on: 29 Mart 2024, 18:48:46 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Obsesif kompulsif bozukluk rüya tabiri,Obsesif kompulsif bozukluk mekke canlı, Obsesif kompulsif bozukluk kabe canlı yayın, Obsesif kompulsif bozukluk Üç boyutlu kuran oku Obsesif kompulsif bozukluk kuran ı kerim, Obsesif kompulsif bozukluk peygamber kıssaları,Obsesif kompulsif bozukluk ilitam ders soruları, Obsesif kompulsif bozuklukönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes