Eşime Olan Güvenimi Kaybettim
Ağustos 2008 35.SAYI
Yaklaşık iki yıldır evliyim ve Almanya’da yaşıyorum. Eşimle birbirimizi çok sevdik ve büyük engeller aşarak evlendik. Fakat farklı kültür ve eğitim düzeyinden dolayı anlaşmazlıklar başladı. Ben küçük yaştan itibaren haremlik selamlık konusuna dikkat ederim. Bu konuda bir fikir birliği oluşturmamıza rağmen eşimin hanımlarla diyoloğu laubali bir şekilde devam ediyor. Yaşadığım hayal kırıklığı ve şiddetli tartışmalar sonucu ona olan güvenimi kaybettim. Birkaç aydır bu konudaki tavırlarına dikkat etmesine rağmen yine de güvenemiyorum. Sürekli telefonunu karıştırıyorum. Bu durumda ikimiz de çok üzülüyoruz. Güvensizliğim çevremde şahit olduğum aldatma olaylarından da kaynaklanıyor olabilir. Ne yapacağımı bilemiyorum...
A. K. / Almanya
Ortak kültür, inanç ve değerler sağlıklı bir birliktelik için çok önemlidir. Sizin evliliğinizde farklılıklarınız ortak paydalarınızdan fazla görünüyor. Bahsettiğiniz gibi eşinizin hayat şekli tercihen mütedeyyin (dindar). Lâkin garip olan, bu şekilde yaşayan birinin hanımlarla olan laubali hali. Burada paradoksal bir durum var. Yani olay kendi bünyesinde zıtlıklar ve barındırmakta. Kişi böyle bir yapıyla sizinle çatışma yaşayabildiği gibi kendisiyle de yaşar. Zira inandığı gibi yaşayamayan herkes bir şekilde ruhsal çatışma içindedir. Eşinizin henüz inandığı hayatı yeterince içselleştiremediği aşikâr. Fakat bu durum sizin uyarılarınızla düzelebilecek bir hâl olmadığı için boşuna hem ilişkinizi hem de kendinizi yıpratırsınız.
Kişinin inandığı gibi yaşaması için, ilmen beslenerek, amelen icra ederek yol alması gerekir. Söz ettiğiniz gibi eşiniz durumun düzelmesi için gayret içerisinde. Bu hâlinin devam etmesi için kesinlikle sizin ona güvenmeniz gerekiyor. Güvenmediğiniz takdirde tüm çabalarının beyhude olduğu yargısına varabilir.
Sürekli telefonunu karıştırmaktan söz etmişsiniz. Evlilikle her ne kadar yarımızla bütünleşiyor olsak da her birimiz ayrı birey olmayı ölünceye dek sürdürürüz. Bunun içindir ki evlilikler bireysel sınırları ihlâl hakkını hiçbir eşe vermemekte. Ayrıca telefonda rastlayacağınız herhangi bir bilgi evliliğinizi düzeltmekten ziyade daha fazla güven yıpranmasına ve ilişkinin zedelenmesine yol açacaktır.
Yine söz ettiğiniz gibi çevrenizdeki eşlerin aldatılıyor olması sizin evliliğiniz için bir ölçü değildir. Çevrede gördüğünüz ilişki formatları ne sizinkine benzer ne de sizin başınıza böyle bir hâlin geleceğinin habercisi olabilir. Dürüst olmak adına zihninizden geçen şüpheleri, kalbinizden geçen vesveseleri çevrenin de etkisiyle aldığınız duyumları bir şekilde eşinize yansıttığınızda bu durumun düzelmesi daha da zorlaşır. Hem kendiniz hem eşiniz inandığınız gibi yaşamanın gereği neyse, neler yapılması gerekiyorsa beraber bu konuda yol alarak evliliğinizi yeniden inşa edebilirsiniz.
Tüm bu yaşadıklarınızın birer imtihan olduğunun bilinci ile eşinizle olumlu iletişimler kurmaya çalışın. Elinizden geldiğince hatalarını kişilik özelliğiymiş gibi eşinize yansıtmayın. Hatalar ancak ve ancak kulun acziyetini kendisine bildiren malzemelerdir. Yeter ki o hataları yapmakta ısrarcı olmayalım. Elinizden geldiğince eşinizin o zaafını aşmasına yardımcı olmaya çalışın. Bütün bunları yapmaya çalışırken eşinize güzel sözlerle hitap edin. Eşlerin birbirleri hakkında ima edici, yargılayıcı ve denetleyici sözler sarf etmesi birbirine güvenini silip atar. Cenab-ı Hak yuvanız için yaptığınız tüm gayretin ecrini versin. Allah’ a emanet olun. Selamlar…
Yasemin UÇAL ABDULLAH[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
