๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Psikoloğum => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 23 Nisan 2012, 19:05:38



Konu Başlığı: Doğuştan sosyal sonradan asosyal
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 23 Nisan 2012, 19:05:38
Doğuştan sosyal sonradan asosyal

Ağustos 2007 23.SAYI

Altı aylık bir bebek bir yandan biberonla sütünü içerken diğer yandan oyuncaklarını alıp vererek eğlenebilir. 10-12 aylıkken, bir bebek ağlıyorsa kendisi de gözyaşlarına boğulabilir. 13-14 aylık iken, ağlayan bir çocuğu okşayabilir ya da sarılabilir. 18. aya doğru, arkadaşının kırık olan oyuncağını kendi sağlam oyuncağı ile değiştirerek onu teselli edebilir. Bizler annemizden aslında “sosyal” doğarız. Fakat ne olursa bize sonradan olur.

İnsanlarla iyi diyalog kurabilen, kaynaşıp uyumlu davranabilen kişilere “sosyal insan” diyoruz.  Sosyalleşmeyi insanın içinde yaşadığı çevreye ve topluma uyum sağlaması şeklinde tanımlayabiliriz. Kendi iç dünyasında “ben” olarak düşünen kişinin, toplum içindeyken “biz” bilinciyle hareket edip ortak beklenti ve değer yargılarını dikkate alarak davranması ve bu yönde uyum gösterme derecesi sosyalleşme düzeyiyle orantılanıyor. Sosyalleşmenin temelleri ise çocuklukta atılıyor.

Sırasını beklemek bir sosyalleşmedir

Çocuğun sosyalleşme aşaması ağırlıklı olarak okul döneminde hız kazanıyor. Ancak, 3-4 yaşlarından itibaren ailenin çocuğun sosyalleşme zeminini geliştirmiş olması hayli önemli. Kimi aileye çok basit göründüğü için üzerinde yeterince durulmayan bazı davranışlar bu konuda kilit rol oynuyor. Bir şey isterken “Lütfen” demeyi, nazikçe “rica” etmeyi, “teşekkür”ünü belirtmeyi, başkalarının hakkına saygılı olup sırasını beklemeyi, arkadaşlarını itmemeyi çocuğa 3-4 yaşlardan itibaren öğretmek gerekiyor. Ayrıca çocuk oyuncaklarını arkadaşlarıyla paylaşması ve arkadaşının oyuncağıyla oynamak için izin istemesi konusunda kendi tercihine bırakılmaksızın nazikçe olumlu şekilde yönlendirilmeli. Çünkü bu tür tutumlar onun sosyalleşmesinde gerekli olan çok önemli davranış kalıpları arasında yer alıyor. Burada aile sosyalleşmenin uzun bir “süreç” gerektirdiğini dikkate alarak, küçük yaşlardan itibaren çocuğa neleri yapması veya ne tür şeylerden kaçınması gerektiğiyle ilgili izah edici yaklaşımda bulunmalı ve doğru davranış kalıplarını sevdirerek benimsetmeli. Çünkü çocuk bu tür davranışları kendi kendine öğrenemez. İnsan ilişkilerinde ona şefkatle rehberlik edilerek belirli bir davranış disiplini kazanması hedeflenmeli.

Toplumun değer yargılarını ve kurallarını öğrenen çocuğa dinin gerekleri de yavaş yavaş kavratıldığında bu değerler gün gün onun kişiliğinin bir parçası haline gelir. Belirli değerleri benimseyen çocuk ileriki yaşlarda da bu bilincin devam ettirilmesi ve bir sonraki nesle aktarılması yönünde çaba harcar.

Bazı çocuklar diğerine göre daha sosyal

• Yaşıtlarıyla diyaloğu gibi sosyal becerilerin gelişimini etkileyen faktörler arasında çocuğun mizacı önemli yer tutar. Bazı çocuklar karakter itibariyle diğerlerine göre daha sosyaldir. Bu çocukların girişkenliği teşvik edilmeli ve cesaretlerini kıracak davranışlardan kaçınılmalı.
• Çocuğun yetişkinlerle iletişim tarzı da sosyalleşme derecesini gösterir. Ebeveynleri dışında yakın çevresinde yer alan yetişkinlerle güvene dayalı ilişkiler kurma şansı olan çocukların insan ilişkilerini öğrenmesi kolaylaşır.
• Çevrenin yaklaşım tarzı da çocuğu etkiler. Bebekliğinden itibaren ihtiyaçlarına doğru cevap verilen, dikkate alınan ve saygı duyulan çocuk düşüncelerini daha kolay ifade ediyor ve sosyal becerisi yüksek oluyor.
• Kendisini iyi ifade etmesine yardımcı olunmalı. Kendini iyi ifade etme ve başkaları tarafından anlaşılma isteği çocuğu “sözlü” ve “sözsüz” iletişimini geliştirmeye iter. Çocuğa söz hakkı tanındığında konuşma becerisi de gelişir.
• Yaşıtlarıyla iletişimi ipuçları verir. Çocuğun yaşıtlarıyla bir arada bulunduğu ortamlar, bazı davranış kalıplarını öğrenmesini ve kıyaslama yapmasını sağlar.

Sosyalleşme çocuğa neler kazandırır?

• Kendisini başkalarının yerine koyup düşünür.
• Başkalarının haklarına saygı duyar.
• Yardım bilinci gelişir.
• Arkadaşlıktan keyif alır.
• Kendi kendini daha çok kontrol eder.
• Ahlaki bilinç kazanır.

Hanzade YÜCEL


Konu Başlığı: Ynt: Doğuştan sosyal sonradan asosyal
Gönderen: ✿ Yağmur ✿ üzerinde 07 Ağustos 2016, 01:34:10
Esselamu aleykum
Çok faydalı bir paylaşım...Çocuk eğitimi ilk doğduğundan itibaren başlıyor aslında ebeveynler için...Rabbim çocuklarımızı ahlâklı ve dinine duskun yetistirmeyi nasip eylesin inşallah....


Konu Başlığı: Ynt: Doğuştan sosyal sonradan asosyal
Gönderen: Nur-u Yehma üzerinde 31 Ekim 2018, 01:27:12
Sosyal bir varlık olarak doğup sonradan asosyal bir kişiye dönmek ne kadar acıdır. Aile çocuğunu birey gibi görüp iletişiminde onu da içine katmalı çocuk kendini değerli hissetmeli ve iletişime dahil olduğunu, sözlerinin dinlendiğini hissetmelidir


Konu Başlığı: Ynt: Doğuştan sosyal sonradan asosyal
Gönderen: Zehra Hüner üzerinde 31 Ekim 2018, 02:34:38
Bizler cocuklarimizin aynasiyiz ...eger bizler cocuklarimizi doğru yönlendirir ve guzel örnek olur isek onlarda mutlaka bundan etkileneceklerdir...önce kendimizi sonra onlari duzeltmeliyiz...birseyler ogretmek icin nasihat etmek icin mutlaka ayni vasiflari bizlerinde tasimasi gerek mesela dogru soz soyle derken once bizde bu hassasiyeti gozlemlemeliler bazi seyler sadece anlatilarak ogretilmez yasayarak hissettirilerek dogru ornek teskil ederek ogretme bicimi en gecerli yoldur ...Allah razi olsunnn