Car-Mecrur Şiiri
Bir mâzi fiildir aldı başını gitti
Sanki muzarilerde yalnız kaldı sîgalar
Ta içimde ağlıyor Kâne ve kardeşleri
Zammeli yüreğime dokunuyor fethalar.
Bir tatlı bedel gibi sardı beni câr mecrûr,
Muzâfun ileyhlerde mansup oldu kesralar.
Mebni gözlü bir bakış alevlendi atıftan,
Döndü ibarelere yine mübâlağalar
Sanırdım hemzelerden yankılanacak nâhiv,
Aksâm-ı Seb’alarda uğraşırken mollalar.
Şimşekler çaktı birden fiil, fâil göründü.
Tekrar tekrar ref, nasb, cer edildi dakikalar.
Önce bir tireyişle sarsıldı kâideler
Sonra hbar peşinde çırpındı mübtedalar
Yapma mastar mı dedin, kim ihdâs etti onu?
Ben bir mübhem tanırım mastarları kovalar.
Mevûl nukudla değil iste al gayret sarih
Yeter ki mariflen ey nekre-i mahdalar
İstiğralar içinde akdiyeler dolaşır.
Atf-ı nesak amcadan korkarken münâdâlar.
Dağarcıktan takdiren irab olsa câr mecrûr
Mahallen merfû’ olur cebimdeki nekralar.
E gözü yaşlı câmid, şibh-i fiilim benim
Sıfat-ı müşâbehe mi sandı seni nidâlar.
Sil yüzünden cezimleri bir alâmet kalmasın.
Senin için fiili hazf etti bak iğrâlar.
Muâfiyet estirir sınıflarda bir fâil
Karae’den mehmuzca emr-i hazır olsalar.
Rahmetli mevsuf içinde dönse gurbetten sıfat
Kalbime te’kid serper şu lâm-ı ibtidalar.
Ne sülasi ne rübâi mücerretler yaşadık.
Bir birinci sınıfta atıftayken dualar.
Yedi yabancı ele Türkçe’yi gelin verdik.
Damat Bey Arapça’ya bu yüzdendir edâlar.
[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın