๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Peygamberler Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 11 Ocak 2010, 23:51:46



Konu Başlığı: Nuh Aleyhisselâmla İbrahim Aleyhisselâm Arasındaki Soy Direği Atalar
Gönderen: Sümeyye üzerinde 11 Ocak 2010, 23:51:46
Nuh Aleyhisselâmla İbrahim Aleyhisselâm Arasındaki Soy Direği Atalar:



Nuh Aleyhisselâmın oğlu Sâm; akılda, bilgide, kavrayış ve anlayışta, kalbte mizliğinde, öteki kardeşlerinden üstün olduğu için, Nuh Aleyhisselâm, onu, yeri ne Vekil bıraktı ve kendisine, Peygamberlik sırlarını, hikmetin inceliklerini öğretti.

Öteki oğullarına da, Sâm´ın emrine boyun eğmelerini vasiyet etti.

Peygamberlerden, Velilerden, Sıddîklardan, Salihlerden, Sultanlardan Âmir lerden, bir çoklarının, onun soyundan

gelmesini, Yüce Allâh´dan diledi. [203]

Nuh Aleyhisselâmdan sonra, Oğlu Sâm da, Yüce Allah´a ibadet ve taâtla, üze rine düşen vazifelerle meşgul oldu. (Yâkubî-Tarih c.ı,s.i7)

Sâm´ın vefatı yaklaştığı sırada, oğlu Erfahşed´i, yerine bıraktı. [204]

Sâm, altı yüz yaşında vefat etti.

Şam´dan sonra oğlu Erfahşed, Yüce Allah´a ibâdet ve tâatla meşgul oldu.

Erfahşed, vefat edeceği sırada, oğlunu ve ailesini yanında toplayıp Yüce Al lah´a ibâdete devam etmelerini ve mâsiyetlerden sakınmalarını onlara tavsiye etti.

Oğlu Şâlıh´a da, ayrıca:

"Vasiyetimi, kabul et.

Benden sonra, aile içinde, Yüce Allâha ibâdat ve tâat edici ol!" dedi.

Erfahşed, vefat ettiği zaman, dört yüz altmış beş yaşında idi. [205]

Erfahşed´den sonra, yerine geçen oğlu Şâlıh[206] Yüce Allâha ibadet ve tâat-la meşgul olup kavmim, mâsiyetlerden nehy etti.

Mâsiyet işleyenlerin uğradıkları azaba uğramaktan, onları, sakındırdı. [207]´ Şâlıh vefat edeceği sırada, oğlu Âbir´i, yerine bıraktı. [208]

Lanete uğrayan Kabil oğullarının işlerinden uzak durmasını, ona, emr ve ten-bih etti.

Şâlıh vefat ettiği zaman, dörtyüz otuz yaşında idi. [209]

Şâlıh´dan sonra, oğlu Âbir, kavmini, Yüce Allah´a ibâdet ve tâata davetle meş gul oldu.

Atalarının Dinini değiştiren ve mâsiyetler isleyen Ken´an b.Ham oğullarıyla dü şüp kalkmaktan Sâm oğullarını sakındırdı. [210]

Âbir, vefat edeceği sırada, oğlu Fâlığ´ı, yerine bıraktı. [211]´ Ona:

"Ey oğulcuğum! Mel´un Kabil oğulları, Yüce Allah´a isyan olan işleri işlemeyi çoğalttıkları zaman, Şis oğulları, onların yanına uğradılar.

Yüce Allah da, onların üzerine, kötü bir azab gönderdi.

Sakın ne sen, ne de, ev halkın, Kenan oğulları topluluğunun içine girmeyiniz!" dedi.

Âbir, vefat ettiği zaman, üç yüz kırk yaşında idi. [212]

âbir´den sonra, yerine oğlu Fâlığ geçti. [213]

Fâlığ, kavmini, Yüce Allah´a tâata davet etti.

Fâlığ, vefat edeceği sırada, oğlu Ergu´yu, yerine bıraktı.

Fâlığ vefat ettiği zaman, iki yüz otuz dokuz yaşında idi. [214]

Fâlığ´dan sonra, yerine, oğlu Ergu geçti.

Ergu, vefat edeceği zaman, yerine, oğlu Sarug´u, bıraktı. [215]

Ergu, Babilde oturan Cebbar (Zorba) Nemrud´un zamanında idi.

Ergu, iki yüz yaşında iken vefat etti. [216]

Ergu´dan sonra, yerine, oğlu Sarug geçti. [217]

Sarug´un devrinde Cebbar ve Zorbalar, çoğalmış, putperestlik yaygın hale gelmişti.

Halkın, kimisi puta, kimisi taşa, kimisi ağaca, kimisi suya, kimisi rüzgâra tap mağa başlamıştı.

Sarug, vefat edeceği sırada, oğlu Nahor´u, yerine bıraktı ve ona, Yüce Allah´a oadeti emr etti.

Sarug, vefat ettiği zaman, iki yüz otuz yaşında idi. [218]

Sarug´dan sonra, oğlu Nahor, Babasının yerine geçti. [219]

Nahor´un devrinde, Yüce Allah, yeri dehşetli bir sarsıntı ile sarstı.

Bütün putlar, yerlerinden, yere düştü.

Fakat, bundan, uyanmadılar.

Yere düşen putları, tekrar yerlerine diktiler.

O devirde Cebbar ve Zorbalar, Âd b.Avs, b.İrem, b.Sâm, b.Nuh oğulları olup bunların yurdları Hadramevt´in yüksek taraflarile Necran vadileri ne kadar uzan makta idi. [220]

Âd kavmi, Ahkafta, uzun, ince kum tepelerinde oturmakta idiler.

Azgınlık ve taşkınlığa başladıkları zaman, Yüce Allah, onlara, kardeşleri´[221] Hûd Aleyhisselâmı, Peygamber olarak gönderdi.

Hûd Aleyhisselâm, onları, Yüce Allâha ibadet ve tâata, haramlardan geri dur mağa davet etti ise de, onu, yalanladılar. [222]

Yüce Allah, üç yıl, onlardan, yağmuru kesti´[223]

Yağmur yağdıracağını sandıkları kara bir bulutun getirdiği ve dokunduğu her şeyi yakan bir kasırga ile de, yok olup gittiler.´[224]

İrem b.Sâm´ın çocuklarından Semud b.Âbir (veya Câir) -ki, Âd´ın amcasının oğlu idi-Hıcr´a yerleştiler.

Yüce Allah, bunlara da, kardeşleri olan Salih Aleyhisselâmı Peygamber ola rak gönderdi.

Yine, İrem b.Sâm´ın oğlu Lâvez´in oğulları Tasm ve Cedis, Yemâme´ye ve Bah reyn´e yerleştiler.

Bunların kardeşleri Amlık (Imlak) b.Lâvez olup bunun soyundan gelenlerden bazıları Haram´e, bazıları da, Şam´a yerleştiler.

İşte, Âmâlık diye anılan kavimler, bunlardandı ve her beldeye dağılmışlardı.

Mısır Firavunları, Mütegallibeler, Fars Şahları ve Horasan Hükümdarları da, bunlardandı.

Bunların kardeşi olan Ümeym b.Lâvez, Fars toprağında yerleşmişti. Farslıların her cinsi, Ümeym b.Lâvez´in çocuklarındandır. İrem´in oğlu Maş ise, Babil´e yerleşmişti. Maş´ın oğlu Nemrud, orada doğmuştur.

Nemrud, Babildeki köşkü yaptıran ve beş yüz yıl Hükümdarlık yapan kimsedir. [225]

Yüce Allah´, İbrahim Aleyhisselâmı da, bu Nemrud´un zamanında Babil halkı na Peygamber olarak göndermişti.[226]

Âbir b.Salih´in oğlu Kantan´ın Ya´rub ve Yaktan adlarında iki oğlu vardı.

Kahtan; bütün Yemenlilerin Babası idi ve ilk defa düzgün Arapça konuşan kimse [227]

Kahtan´ın oğlu Yarub, Yemen topraklarına yerleşmişti.

O da, bütün Yemenlilerin babası idi ve Arapça konuşan kimse idi. [228]

Ya´rub; çocukları tarafından, Krallara mahsus:

(En´im sabâhan = Sabahın hayr ola!) ve:

(Ebeytellâne = Zâtından, lanet ve nefret ettirici haller sâdır olmaya!) diye se-lâmlananların ilki idi.[229]

Kahtan´ın oğlu Yaktan ise, Cürhüm´ün babası ve Cürhüm de, Ya´rub´un am casının oğlu idi.

Cürhümîler, Yemen´de oturur ve Arapça konuşurlardı.

Sonradan, Mekke´ye geldiler ve orada, yerleştiler.

Katuralar, bunların amcalarının oğullarıdır.

Daha sonra, Yüce Allah, Mekke´ye, İsmail Aleyhisselâmı, yerleştirdi.

İsmail Aleyhisselam, Cürhümîlerden bir kızla evlendi.

Bunun için, Cürhümîler, İsmail Aleyhisselâmın Dayıları olurlardır. [230]

Arap olanı ve Arap olmayanlarıyla bütün Peygamberler, Yemenlileri ve Nizar-lılarıyla bütün Araplar, Sâm b.Nuh´un çocuklarındandırlar. [231]






[203] Mirhavend-Ravzatussafa Terceme s.142.

[204] Yâkubî-Tarih c.1,s.17, Mes´ûdî-Murucuzzeheb c.1,s.43.

[205] Yâkubî-Tarihc.1,s.18

[206] Yâkubî-Tarih c.1,s.18, Mes´ûdî-Murucuzzeheb c.1,s.43.

[207] Yâkubî-Tarihc.1,s.18.

[208] Yâkubî-Tarih c.1,s.19, Mes´ûdî-Murucuzzeheb c.1,s.43.

[209] Yâkubî-Tarih c.1,s.18, Mes´ûdî-Murucuzzeheb c.1,s.43.

[210] Yâkubî-Tarih c.1,s.19.

[211] Yâkubî-Tarih c.1,s.19, Mes´ûdî-Murucuzzeheb c.1,s.43.

[212] Yâkubî-Tarih c.1,s.19.

[213] Yâkubî-Tarih c.1,s.19, Mes´ûdî-Murucuzzeheb c.1,s.43.

[214] Yâkubî-Tarih c.1,s.2O.

[215] Yâkubî-Tarih c.1,s.2O, Mes´ûdî-Murucuzzeheb c.1,s.43.

[216] Yâkubî-Tarih C.1.S.20.

[217] Yâkubî-Tarih c.1,s.2O, Mesûdî-Murucuzzeheb c.1,s.44.

[218] Yâkubî-Tarih C.1.S.21.

[219] Yâkubî-Tarih c.1,s.21, Mesûdî-Murucuzzeheb c.1,s.44

[220] Yâkubî-Tarih C.1.S.22.

[221] İbn.Kuteybe-Maarif s.13.

[222] Yâkubî-Tarih c.1,s.22.

[223] Yâkubî-Tarih c.1,s.22, Mesûdî-Ahbaruzzaman s.81, Salebi s.62.

[224] Yâkubî-Tarih c.1,s.22.

[225] ibn.Kuteybe-Maarif s.12-13, Mesudî-Muruc c.1,s.41-42.

[226] İbn.Sa´d-Tabakat c.1,s.46, Taberî-Tarih c.1,s.119, ibn.Esîr-Kâmil c.1,s.94.

[227] Mes´ûdî-Nurûcuzzeheb c.1, s.42-43.

[228] İbn.Kuteybe-Maarif s.13.

[229] Taberî´ye göre: ilk Yemen Kralı, Kahtandı ve Kıral selamıyla ilk kez selamlanan da, o idi. (Taberî-Tarih c 1.S.104)

[230] ibn Kuteybe-Maarif s. 13,271, Mes´udî-Murucuzzeheb c.1,s.42-43

[231] İbn.Kuteybe-Maarif s.14

M. Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları: 1/109-113.