> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Peygamberler Tarihi > Kabe Ve Kabe´nin Tarihçesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kabe Ve Kabe´nin Tarihçesi  (Okunma Sayısı 3451 defa)
14 Ocak 2010, 16:49:26
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 14 Ocak 2010, 16:49:26 »



Kabe Ve Kabe´nin Tarihçesi:



Kabe: Müslümanların kıblesi olan Beytullâh´ın ismidir.

Bu isim, ona, ya Mik´ab, Murabba (dört köşeli) olduğu, yahud, Mekke´de ilk kurulan bina olması itibarı ile, çevresinden tepe gibi yüksekçe bulunduğu için, verilmiştir.

Esasen, Araplarca, her yüksek eve, Kabe denilir. [519] Kabe; çeşitli tarihlerde, müteaddid defalar yapılmıştır:

1) Rivayete göre: Yüce Allah; gök halkının, Beyt-i Mâmûr´u, Tavaf ettikleri gi bi, yeryüzü halkının da, tavaf ve ziyaret etmeleri için, Beyt-i Mâmûr´un, yer de bir misâli olmak üzre, Melekler gönderip ilk Kâbeyi inşa ettirmiştir. [520]

2) Kabe´nin ikinci yapılışı, Âdem Aleyhisselâm tarafındandır.[521]

3) Âdem Aleyhisselâmın vefatından sonra, oğulları, Kabe´yi, taş ve çamurla, yeniden yaptılar.

Bu yapı, Tûfan´a kadar kaldı. Tûfan´da yıkıldı ve belirsiz oldu. [522]

Kabe´yi, Âdem Aleyhisselâmdan sonra, oğlu Şis Aleyhisselâm, ilk kez, taş la ve çamurla yapmıştır. [523]

Nuh Aleyhisselâm ile İbrahim Aleyhisselâm arasındaki çağda ise, Kabe´nin yeri; sellerin aşamayacağı, kırmızı kesekli bir tepecik halinde idi.

İnsanlar; Kabe´nin yerinin orada bulunduğunu, bilmekte ve fakat, tam yeri ni, tâyin edememekte idiler.

Bununla beraber, her taraftan mazlumlar, oraya gelir ve sığınırlardı. Sıkıntıya uğrayanlar, orada dua ederler, duaları, kabul olunurdu.

Kabe´nin yeri; Yüce Allah tarafından, İbrahim Aleyhisselâma bildirilinceye kadar, insanlar, orayı, ziyaret ederlerdi. [524]

4) Kabe´yi, dördüncü defa, İbrahim Aleyhisselâm, oğlu İsmail Aleyhisselâmla birlikte yapmışlardır. [525]

5) Üzerinden zaman geçip yıkılınca, Kabe´yi beşinci defa Amâlikalar;

6) Üzerinden zaman geçip yıkılınca, Kabe´yi, altıncı defa Cürhümîler[526];

7) Kabe´yi, yedinci defa Kusayy b.Kilab[527]);

8) Üzerinden zaman geçip yıkılınca, Kabe´yi, sekizinci defa, Kureyşîler[528]

9) Kabe´yi, dokuzuncu defa (Hicrî: 61) Abdullah b.Zübeyr;

10) Kabe´yi, onuncu defa, Haccac b.Yûsüfüssakafî yaptı. [529]

11) Kabe´nin on birinci ve son yapılışı; Osmanlı Pâdişâhlarından Sultan Ahmed´in onarımından sonra, oğlu dördüncü Sultan Murad b. Sultan Ahmed tarafın-dandır ve şöyle olmuştur:

Esedî´nin bildirdiğine göre: Hicrî on birinci asrın başlarında Kâbenin şark tara fındaki duvarda bir çatlama olmuştu.

Hicrî bin on dokuz yılında bu çatlaklık, daha da, arttı:

Mekke´de, o tarihte şiddetli bir yağmur yağdı.

Yağmurun arkasından sel geldi.

Sel suları, Mescid-i Haram´ın içine kadar girdi.

Kabe´nin, şark ve garp duvarları ile Hacerülesved´in bitişiğindeki duvar çatladı.

Sultan Mehmed´in oğlu Sultan Ahmed, Beytullâh´ı, yıktırarak bu iki duvardan birinin taşlarını altun, diğerininkini de, gümüş kaplatıp yaptırmak istedi.

Fakat, İlim Adamları, kendisine, mâni oldular.

Bu çatlağın, bir kuşakla giderilerek duvarın yıkılmaktan korunması mümkün olduğunu söylediler.

Bunun üzerine, Sultan Ahmed, sarı bakırdan altun kaplamalı bir kuşak yaptırdı.

Bunun, Kabe´ye bağlanması, bin yirmi yılının sonu ile bin yirmi bir yılının ba sında idi.

Sultan Ahmed, bu iş için, seksen bin Dinar (altın) harcadı.

Hicrî bin otuz dokuz yılı şaban ayının on dokuzunda çarşamba günü sabahı saat ikide Mekke´ye ve havalisine benzeri görülmedik şiddetli bir yağmur yağdı.

ikindi ile akşam arası Vâdi-i İbrahim tarafından sel suları akmağa başladı.

Sel suları; önünde bulunan ev, dükkân, odun, ahşap, taş, toprak, ne varsa, nepsini sürükleyip getirdi.

Önüne kattığı süprüntüleri, Harem-i şerîfe, Beytullâh´ın içine soktu.

Sel, yatsıya yakın bir zamana kadar devam etti.

Harem-i şerif içinde su, tavaf sahasının etrafındaki direkler üzerindeki kandil lerin asıldığı halkalara kadar yükseldi! Kabe´nin içine de, anahtar deliğinden iki metre yükseklikte su girdi.

Suyun boşalması için, Harem-i şerifin kapılarından olan Bâb-ı İbrahim açıla rak, sular, oradan, Mekke´nin aşağısına doğru akıtıldı.

Selde ölenlerin sayısı bin kadardı.

Sel geldiği gün, ikindi vakti, Kabe´nin Şam tarafındaki duvarı, iki cephesiyle, iki tarafa doğru yıkıldı.

Şark duvarının şark kapısına kadar olan kısmını da, beraberinde götürdü. On dan başka bir duvar kalmadı.

Kapının Kıvamı, kalan duvarın üzerinde idi.

Garp tarafındaki duvardan da, her iki yönden altıda birini götürdü.

Yalnız, bu görünen yüzden -ki, Şam duvarının bitişiği olan kısmıdır- üçte iki kadar kısmını ve tavanın da, iç kısmını, beraberinde çekip götürdü.

Şam tarafından yıkılan duvar, Haccac b. Yûsüfüssakafînin yaptırdığı duvardı. Durum; Mısır yoluyla İstanbula arzedildi.

Haber, dış memleketlere erişince -Hacc Mevsiminin yaklaşmış bulunması do-layısı ile- son derecede heyecan uyandırdı.

Mısır Valisi, Arnavud Mehmed Ali Paşa, Pâdişâhın gelecek emrini bekleme den, Rıdvan Ağayı, kendi tarafından, hemen Mekke´ye gönderdi.

Ona, müstacel tedbirler alması için tam yetki verdi. Rıdvan Ağa, aynı yılın yirmi altı şevvalinde Mekke´ye vardı. Yirmi dokuz şevval salı günü, vazifeye başladı.

Önce; Beytullâh´ın, Mescid´in içinde toplanan sel birikintilerinden temizlenmesi için, müzakerelerde bulunmak üzre, bir Meclis kurdu.

Müzakere sırasında çıkan görüş ayrılığını, ilim adamlarından aldığı Fetvalarla halletti.

Cidde, Medine ve Kanfede´de bulunan nakil vâsıtaları, Mekke´ye getirilerek Harem-i şerif ve tavaf yolları, üzerlerini kaplayan çamurlardan temizlendi.

Haremin içine tepeler gibi çamur ve pislikler yığılmıştı.

Temizleme işi, zilkade ay´ının on dokuzuncu salı günü sona erinceye kadar, günde otuz kırk bin yük çamur taşındı.

Bundan sonra, sellerin tahrip ettiği yollar, havuzlar, su gözeleri ve Mina girişi onarılmağa başlanıp rebîulâhır ay´ının dokuzuncu perşembe günü bitirildi.

Kabe´nin tamiri için, Mısırdan gerekli malzemeler de geldi.

Pâdişah´ın gönderdiği zat ta, Mekke´ye gelip Rıdvan Ağa ile birlikte işe başladı.

Yirmi dokuz rebîulâhir çarşamba günü; Seyyid Muhammed Nazır, Rıdvan Ağa, Harem Şeyhi Şemsüddinül´attâkîve Mühendis Ali b. Şemsüddin Efendiler tara fından Kâbenin inşâat keşfi ve planı yapıldı.

Binanın inşâat işine: Mühendislerden, Devlet Mühendisi Ali b.Şemsüddi-nülmekkî,

Mühendis Muhammed b.Zeynülmekkî,

Kardeşi Muallim Abdurrahman ve Muallim Süleymanussahrâviyyülmısrî Efen diler tayin edildiler.

Süleymanüssahrâvî, Baş marangozdu. Ustalardan da:

Fâtih Ebüsseyyidüttabatıbiyyülmekkî, Selîmülkureşî, Muallim Süleyman b.Mu-nammedülbeca, Ibn. Hatim ve Nûrüddin adındaki ustalar tayin edildiler.

Bunların son dördü Mısırlı idiler.

Yirmi üç cemaziyelâhir pazar günü, Kabe´nin duvarları örülmeğe başlandı.

Yirmi üç şaban günü, yirmi beşinci sıra taşları dizildi.

Kabe´ye ve çevresine aid bütün işler, iki zilhicce gününe kadar tamamlanıp Bayramlarda ve Hilal zamanlarında ateş yakılacak yerlerin yapımı ile inşâat ve tâmirat sona erdirildi.[530]

Osmanlı Tarihçilerinden Naîmâ (1065-1128) da, Tarih´inde bu hâdiseleri oriji nal üslubuyla anlatır. [531]

Halebî (975-1044) de, bunlardan, kısaca bahseder. [532]



[519] Fîrûzâbâdî-Kamûsulmuhîtc.1,s.129, Yâkut-Mûcemülbüldan c.4,s.465, Nevevî-Tehzîbülesmâvellugat c.1,s.116.

[520] Ezrakî-Ahbaru Mekke d.s.34.

[521] Âdem Aleyhisselâm bahsine bakınız!

[522] Ezrakî-Ahbaru Mekke c.1,s.36-51.

[523] İbn.Kuteybe-Maarif s.10, Taberî-Tarih c.1,s.162, ibn.Esîr-Kâmil c.1,s.54

[524] Ezrakî-Ahbaru Mekke c.1,s.52-53.

[525] Ezrakî-Ahbaru Mekke c.1 ,s.53, Mâverdî-Ahkâmussultaniye s.159, Ebüttayyib-lkdüssimîn c.1 ,s.47, Diyar.Bekrî-Hamîs C.1.S.117.

[526] Ezrakî-Ahbaru Mekke c.1,s.62,86,101, Beyhakî-Delâilünnübüvve c.1,s.329, Zehebî-Tarihulislam c.2,s.34, Ebülfida-Elbidaye vennihaye c.2,s.244, Ebüttayyib-lkdüssimîn c.1,s.47, Diyar.Bekrî-Hamîs c.1,s.117.

[527] Yâkubî-Tarih c.1,s.24O, Mâverdî-Ahkâmussultaniye s.160, Ebüttayib-lkdüssımîn c.1,s.47, Diyar.Bekri-Hamîs C.1.S.117.

[528] İbn.İshak, İbn.Hişam-Sîre c.1,s.201-211, Ezrakî-Ahbaru Mekke c.1,s.145-148, Belazürî-Ensabüleşraf c.1,s.99-100, Beyhakî-Delâilünnübüvve c.1,s.329, Ebülfida-Elbidaye vennihaye c.2,s.244 Diyar.Bekrî-Hamîs c.1,s.117

[529] Ezrakî-Ahbaru Mekke c.1,s.201-216, Ebüttayyib-lkdüssimin c.1,s.47, Diyar.Bekrî-Hamîs c.1,s.117.

[530] Ezrakî-Ahbaru Mekke c.1,s.355-371 (Ek Bölüm).

[531] Naimâ-tarih c.2,s.90-91, C.3.S.41-42.

[532] Halebî-insanülayûn c.1,s.279.

M. Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları: 1/208-211.



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kabe Ve Kabe´nin Tarihçesi
« Posted on: 24 Nisan 2024, 11:55:32 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kabe Ve Kabe´nin Tarihçesi rüya tabiri,Kabe Ve Kabe´nin Tarihçesi mekke canlı, Kabe Ve Kabe´nin Tarihçesi kabe canlı yayın, Kabe Ve Kabe´nin Tarihçesi Üç boyutlu kuran oku Kabe Ve Kabe´nin Tarihçesi kuran ı kerim, Kabe Ve Kabe´nin Tarihçesi peygamber kıssaları,Kabe Ve Kabe´nin Tarihçesi ilitam ders soruları, Kabe Ve Kabe´nin Tarihçesiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes