> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Peygamberler Tarihi > İsmail Aleyhisselâmın Kurban Edilmek İstenilişi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İsmail Aleyhisselâmın Kurban Edilmek İstenilişi  (Okunma Sayısı 796 defa)
13 Ocak 2010, 19:06:41
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 13 Ocak 2010, 19:06:41 »



İsmail Aleyhisselâmın Kurban Edilmek İstenilişi:



İbrahim Aleyhisselâm; Hz.Hâcerle İsmail Aleyhisselâmı görmek istediği zaman, sabahleyin, Şam´dan, Burak´a biner, gün ortasında Mekke´ye gelir. O gün, Mek ke´den kalkar, geceyi, Şam´daki ailesi yanında geçirirdi. [341]

İsmail Aleyhisselâm, yedi yaşına bastığı sıralarda, İbrahim Aleyhisselâm, Şam´ daki evinde uyurken, rü´yasında, oğlu İsmail Aleyhisselâmı, kurban ettiğini görmüştü.

Hemen Burak´a binip Mekke´ye geldi. Onu, annesinin yanında buldu. [342] İsmail Aleyhisselâma:

"Oğulcuğum! Bir ip ve büyük bir bıçak al. Sonra, şu vadiye gidelim de ev hal kına odup toplayalım" dedi.

Rabb´inin, kendisine emrettiği şeyden hiç bahsetmedi. [343]

Baba-Oğul Şı´b Vadisine doğru yöneldikleri zaman, şeytan, bir adam suretine girip, Allah´ın emrini yerine getirmekten vaz geçirmek için, İbrahim Aleyhisselâ-mın yolunu kesti:

"Ey ihtiyar! Nereye gidiyor ve ne yapmak istiyorsun?" diye sordu.

İbrahim Aleyhisselâm:

"Şu vadiye gidip oradaki bir işimi görmek istiyorum!" dedi.

Şeytan:

"Sen, her halde, İsmail´i boğazlamak istiyorsun!?" dedi.

İbrahim Aleyhisselâm:

"Sen, hiç bir babanın, çocuğunu boğazladığını gördün mü?" diye sordu.

Şeytan:

"Evet, O baba, sen´sin!" dedi.

İbrahim Aleyhisselâm:

"Ben, çocuğumu, ne için boğazlayacak mışım?" diye sordu. [344]

Şeytan:

"Sen, bunu, Allâhın, sana emrettiğini sanıyor ve söylüyorsun!" dedi.

İbrahim Aleyhisselâm:

"Eğer, Allah, bunu, yapmamı, bana emretti ise, Allah´a boyun eğip onun emri ni yerine getirmeyi, uygun bulurum!" dedi. [345]

Şeytan:

Vallahi, sanıyorum ki: Şeytan, rü´yanda, sana gelip şu oğlunu, boğazlamanı, emretmiştir.

Sen, onu boğazlamağa gidiyorsun!" deyince, İbrahim Aleyhisselâm, onun, şey tan olduğunu anladı:

Ey Allah düşmanı! Vallahi, ben, Allah´ın emrini, o vadide mutlaka yerine getireceğim!" dedi.

Şeytan, İbrahim Aleyhisselâmdan ümidini kesince, İbrahim Aleyhisselâmın ar dasında ip ve bıçak taşıyan İsmail Aleyhisselâmın önünü kesti. Ona:

´Ey çocuk! Baban, seni, nereye götürüyor biliyor musun?" diye sordu. İsmail Aleyhisselâm:

"Ev halkımıza, şu vadiden odun toplayacağız!" dedi. Şeytan:

´Vallahi, baban, seni, boğazlamak istiyor[346], boğazlamağa götürüyor!"

dedi. [347]

İsmail Aleyhisselâm:

"O, beni, ne için boğazlayacak? [348]

Sen, bir babanın, çocuğunu boğazladığını gördün mü?!" diye sordu.

Şeytan:

´İşte, o baba, budur!" dedi. İsmail Aleyhisselâm:

"Babam, beni, ne için boğazlayacakmış?" diye sordu. [349] Şeytan:

"Rabb´inin, bunu, kendisine, emrettiğini sanıyor!" dedi. İsmail Aleyhisselâm: "O, Rabb´inin, kendisine, emr ettiği şeyi yapsın! [350]

Onun, her nerede olsa, Rabb´ine boyun eğmesi, Rabb´inin buyruğunu, yerine getirmesi, daha iyidir! [351] Ben de, emri dinler ve ona, boyun eğerim!" dedi.

Şeytan, İsmail Aleyhisselâmın da, kendisini dinlemekten kaçındığını görünce, hemen, onun annesine gitti.

Hz. Hâcer, o sırada evinde bulunuyordu. [352] Ona:

"Ey İsmailin annesi! İbrahimin, İsmail´i nereye götürdüğünü biliyormusun?" diye sordu.

Hz. Hâcer.

"Şu vadiden, bize odun toplamağa götürdü" dedi.

Şeytan:

"O, İsmail´i, ancak, boğazlamak için, götürdü!" dedi. [353]

Hz .Hâcer:

"Bir babanın, çocuğunu, boğazlaya bileceğini, nasıl düşünebiliyorsun?! [354]

Hayır! Öyle değildir.

O, oğluna karşı, çok şefkatlidir!" dedi. [355]

Şeytan:

"O, bunu, Allah´ın, kendisine emrettiğini söylüyor ve sanıyor!" dedi. [356]

Hz. Hâcer:

"Eğer, Rabb´i, bunu, emretti ise, Allah´ın emrine boyun eğmek gerekir! [357]

Her nerede olsa, onun, Allah´a boyun eğmesi, Allah´ın buyruğunu yerine ge tirmesi, daha iyidir!" dedi. [358]

Şeytan, İbrahim Aleyhisselâma ve onun ev halkına bir şey yapamadığına kızgın bir halde, geri döndü.

Hepsi de, Allâhın buyruğunu dinlemek ve ona boyun eğmekte birleştiler. [359] İbrahim Aleyhisselâm, Sebîr vadisinde, oğlu ile başbaşa kalınca, ona:

"Oğulcuğum! Ben, seni, rü´yamda boğazlıyorum gördüm!" diyerek kendisine emrolunanı, haber verdi.

İsmail Aleyhisselâm:

"Babacığım! Sana emrolunanı, yap!

İnşâallâh, beni, sabredenlerden bulacaksın! [360]

Allah´ın emrine boyun eğ!

Her iyilik, Rabb´inin emrine boyun eğmektedir!" dedikten sonra,

"Sen, bunu, anneme bildirdin mi?" diye sordu.

İbrahim Aleyhisselâm:

"Hayır! Bildirmedim!" dedi.

İsmail Aleyhisselam: Bildirmediğine, iyi ettin" dedi. [361] Sonra da:

Babacığım! boğazlamak istediğin zaman, beni, iple sıkıca bağla ki benden, sana karşı, bir şey isabet edip de, ecrim eksilmesin!

Çünkü, ölüm, çok çetin ve zordur.

Bıçağın, tenime dokunduğunu hissedince, çırpınmayacağımdan emîn değilim! Bıçağını, iyice bileyip keskinleştir ve boğazıma, hemen çalıver ki, beni çabuk 5ndürsün! Rahata, kavuştursun!

Hem, sen, beni, boğazlamak için, yatıracağın zaman, yüzü koyun yatır, alnı yere getir.

Yanımın üzerine, yatırma.

Çünkü, yüzüme bakınca, rıkkata gelip te, benim hakkımda Allah´ın, sana emrettiği şeyi yerine getirmene engel olabileceğinden korkarım!

Eğer, gömleğimi, anneme götürüp vermeyi uygun görürsen, öyle yap! Belki, bu, onun için, bir teselli olur, gönlünü, onunla eğler!" dedi. İbrahim Aleyhisselâm:

Oğulcağızım! Sen, bana, Allah´ın emr ettiği şey hakkında ne güzel yardımda mutundun!" dedi ve onu, istediği gibi, sımsıkı bağladı.

Bıçağı, iyice biledi.

Sonra, onu, yüzü koyun yatırdı! Yüzüne, bakmaktan sakındı.

İbrahim Aleyhisselâm, bıçağı, İsmail Aleyhisselâmın boğazına bastırınca[362], sanki, bıçak, bakır bir levha ile karşılaştı! Büyük bıçağın ağzı, İsmail Aleyhissela--"n boğazını kesmedi!

ibrahim Aleyhisselâm, bileği taşıyle iki veya üç kerre biledi. Fakat, her defasında da, kestirmeğe muvaffak olamadı. Her halde, bu iş, Allâh´dandır!" dedi. [363]

ibrahim Aleyhisselâmın elindeki bıçağın ağzı, tersine dönmüştü. [364] O sırada, Yüce Allah tarafından: "Ey İbrahim! Rü´yana, sadâkat gösterdin! işte, sana, oğlunun yerine boğazlayacağın kurbanlık! Boğazla onu!" buyruldu. [365] ibrahim Aleyhisselâm, doğrulup bakınca, Cebrail Aleyhisselâmın yanında, iri boynuzlu bir koçun[366] veya önünde iri bir dağ tekesinin dikilip durduğunu gördü.

"Kalk yavrucuğum! Sana, bir Fidye indi!" dedi.

O teke´yi, orada, Mina´da kurban etti. [367]

Bu teke´nin, Sebîr dağından inip geldiği rivayet edildiği gibi, iri boynuzlu, gü zel bir koç olduğu da, rivayet edilir. [368]

İsmail Aleyhisselâma, Allah tarafından Fidye olarak gönderilip kurban edilen koçun iki boynuzu, Kabe´de, uzun zaman asılı durmuş ve Kabe´nin Abdullah b. Zübeyr ve Haccac zamanında yanması üzerine, o da, yanmıştır.

Rivayete göre: Koçun kuru başı, Kabe Oluğunun yanında asılı bulu nuyordu. [369]

Ebüttufeyl ile Şa´bî de, Kabe´de iki boynuzu gördüklerini söylemişlerdir. [370]

Peygamberimiz Aleyhisselâm da, Mekkenin fethinde, Kabe Anahtarcısı Osman b. Talha´yı çağırıp ona:

"Beytullâha girdiğimde, Beytullahda, iki koç boynuzu gördüm. Onların setrini emr etmeyi unuttum. Onları, setr ve görünmez et!

Çünkü, Beytullah´da namaz kılanı, meşgul eden şeyin bulunması yaraşmaz." bu-yurmuştur. [371]

Bu boynuz, İbrahim Aleyhisselamın oğluna feda edilmiş olan koça aid olup Ab dullah b. Zübeyr, Kâbeyi yeniden yaptırmak üzere yıktığı zaman, onu, Kâbenin duvarında bulmuştu.

Kırmızı çamurla suvanmış bulunan bu boynuzlara eliyle dokununca, onlar, ufan-mış, gitmişlerdir. [372]

Hadîs´in Râvîlerinden Süfyan:

"Bu koç boynuzları, Beytullâh yanıncaya kadar, Beytullâh´ın içinde buluna geldi. Yangında, onlar da, yandı." demiştir. [373]





[341] Taberî-Tarih c.1,s.14O, Sâlebî-Arais s.93.

[342] Hâkim-Müstedrek c.2,s.555.

[343] Taberî-Tarih c.1,s.14O, Sâlebî-Arais s.93-94, İbn.Esîr-Kâmil c.1,s.111.

[344] Taberî-Tarih c.1,s.14O.

[345] Hâkim-Müstedrek c.2,s.555-556.

[346] Taberî-Tarih c.1,s.141, Sâlebî-Arais s.94-95.

[347] Hâkim-Müstedrek c.2,s.556.

[348] Taberî-Tarih c.1,s.141, Sâlebî-Arais s.95.

[349] Hâkim...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İsmail Aleyhisselâmın Kurban Edilmek İstenilişi
« Posted on: 24 Nisan 2024, 18:24:20 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İsmail Aleyhisselâmın Kurban Edilmek İstenilişi rüya tabiri,İsmail Aleyhisselâmın Kurban Edilmek İstenilişi mekke canlı, İsmail Aleyhisselâmın Kurban Edilmek İstenilişi kabe canlı yayın, İsmail Aleyhisselâmın Kurban Edilmek İstenilişi Üç boyutlu kuran oku İsmail Aleyhisselâmın Kurban Edilmek İstenilişi kuran ı kerim, İsmail Aleyhisselâmın Kurban Edilmek İstenilişi peygamber kıssaları,İsmail Aleyhisselâmın Kurban Edilmek İstenilişi ilitam ders soruları, İsmail Aleyhisselâmın Kurban Edilmek İstenilişiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes