> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Peygamberler Tarihi > İlyas Aleyhisselamın Peygamber Oluşu
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İlyas Aleyhisselamın Peygamber Oluşu  (Okunma Sayısı 729 defa)
18 Ocak 2010, 23:06:18
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 18 Ocak 2010, 23:06:18 »



İlyas Aleyhisselâmın Peygamber Oluşu:


İlyas Aleyhisselâm; Yüce Allah tarafından gönderilen Peygamberlerdendi. [4]

Kendisi, dağlar ve çöller sahibi olup Rabb´ine, tenhâlarda ibâdetle meşgul olurdu. [5]

Hızkıl Aleyhisselâmdan sonra, İsrail oğulları içinde bir çok bid´atlar ihdas edil miş [6] onlar, Yüce Allah´ın, kendilerinden aldığı Ahd ve Mîsâkı, unutmakla kal mamışlar, putlar dikip onlara tapmağa da, başlamışlardı.

Bunun üzerine, Yüce Allah, onlara, İlyas Aleyhisselâmı, Peygamber olarak gönderdi. [7]

Mûsâ Aleyhisselâmdan sonra İsrail oğullarına gönderilen Peygamberler, an cak, kendilerinin, Tevrat´tan unuttuklarını, onların hatırlarına getirmekte, yenile mekte idiler. [8]

İsrail oğulları, o zaman, Şam ülkesinde dağınık bir halde ve başlarında da, bir çok krallar bulunuyordu.

Çünkü, Yûşa´ b. Nün Aleyhisselâm; Şam ülkesini feth ettiği zaman, oraya, İs rail oğullarını hâkim kılmış ve Şam topraklarını, onlar arasında bölüştürmüştü.

İsrail oğullarının on iki Sıbtından biri olan İlyas Aleyhisselâmın Sıbtı da, Bâle-bek ve nahiyelerini almış ve oralara yerleşmiş bulunuyordu.

Yüce Allah, onlara, İlyas Aleyhisselâmı Peygamber olarak göndermişti. [9] Şam krallarından her bir kral, hükmü altına aldığı nahiyeyi sömürmekte idi. [10] Şam krallarından Bâlebek kralı, diğer krallar arasında, doğru yolda idi. [11] Bunun için, İlyas Aleyhisselâm, onun yanında bulunur, işlerini, yoluna koyardı. Gerek kral ve gerekse kralın zevcesi, İlyas Aleyhisselâmı dinler ve doğrulardı. Öteki İsrail oğulları ve kralları ise, edinmiş oldukları Ba´l putuna taparlardı. [12]

Ba´l: altundan yapılmış bir kadın heykeli olup göz bebekleri Yakuttan yapılmış, başına da, inci ve cevherlerle süslü tac konulmuştu. [13]

İlyas Aleyhisselâm, kavmine: "Siz (Allâh´dan) korkmaz mısınız?!

O, en güzel Yaratanı, sizin de, önceki atalarınızın da, Rabb´i olan Allah´ı, bıra kıp ta, Ba´l´e mi tapıyorsunuz?!" dedi. [14]

Onları, Yüce Allah´a iman ve ibadete davet etti. [15] Fakat, onlar, İlyas Aleyhisselâmı, yalanladılar. [16]

Bâlebek kralından başka hiç birisi, onu, dinlemediler ve söylediklerini, kabul etmediler. [17]

Bâlebek kralının sarayının yanında, İsrail oğullarından sâlih bir zatın, güzel bir bahçesi bulunuyor, kendisi, oradan, geçimini sağlıyordu.

Kral ve karısı, orada, gezinirler, yerler, içerler, istirahat ederlerdi. Halk, orayı, krala lâyık görürler, sahibinin elinden almadığına şaşarlardı. Kral; bahçe sahibine karşı, komşuluk hakkını, gözetir, çok iyi davranırdı.

Kralın karısı ise, bahçeyi, ele geçirmeyi, düşünür, kralı, bu hususta kandı ramazdı.

Kralın, uzun bir sefere çıkışından yararlanarak, bahçe sahibini, krala sövme iddiası ve yalancı şâhidler ikamesiyle öldürtüp bahçesini gasbetti.

Kral, seferden dönünce, karısına;

"Sen, hükmünde, hiç de, hayra isabet etmemişsin.

Ben, bundan sonra, hiç bir zaman, felah bulacağımızı sanmıyorum!..

Senin, ona karşı, bir cür´etin, ancak, cahilliğinden, kötü görüşlülüğünden, so nucu, nereye varacağını, düşünememenden ileri gelmiştir!" diyerek itabetti, çıkıştı. Kralın karısı:

"Ben, ona, ancak, senin için kızdım ve senden dolayı, o hükmü verdim." dedi. Kral:

"Bir kraliçe olarak, senin, bir tek adamı ve onun komşuluk hakkını korumak üzere göstereceğin geniş usluluğun, büyük hoşgörülüğün ve affediciliğin nerede kaldı?" dedi.

Kraliçe:

"Olmayacak şey, oldu!" dedi.

Yüce Allah, İlyas Aleyhisselâma, bu hâdiseyi vahy ile bildirdi.

Yaptıkları şeyden dolayı, tevbe etmedikleri ve gasbettikleri bahçeyi, öldürülen zatın varislerine geri vermedikleri takdirde, o bahçe içinde her ikisinin de, öldü rülüp bırakılacaklarını ve etlerinin, kemiklerinden ayrılacağını, haber verdi.

Bunun üzerine, kral, İlyas Aleyhisselâma kızdı. [18]

Kralın yanına, putlara tapanlardan bir topluluk gelmişti. Ona:

"Sen, dalâlet ve boş şeyden başkasına davet olunmuyorsun!

Sen de, kralların taptığı şu putlara tap!

Üzerinde bulunduğun dini, bırak!" dediler. [19]

Bunun üzerine, kral, bir gün:

"Ey İlyas! Vallahi, ben, senin davet ettiğin şeyin, boş olmaktan başka bir şey olmadığını görüyorum!" dedi ve İsrail oğulları krallarından, Allah´ı, bırakıp puta tapanları birer birer sayarak:

"Onlar da, bizim gibi yiyor, içiyor ve nimetler içinde hüküm sürüyor!

Senin, bâtıl ve boş dediğin din ve inanışları, onların dünyasından hiç bir şey eksiltmiyor.

Kendimizde ise, onlara nazaran, bir üstünlük görmüyoruz!" deyince[20] İlyas Aleyhisselâmın, başının saçı ve vücudunun tüyleri ürperdi, dikenleşti. [21]

"İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn = Bizler, Allah´ın kullarıyız ve Ona, dönücü leriz!" diyerek kralın yanından ayrıldı.

Kral da, putlara tapan öteki arkadaşlarının yaptıklarını, yaptı, Allah´ı, bırakıp putlara taptı. [22]

Sonra da, ilyas Aleyhisselâmı öldürmeğe kalkıştı.

Bunun üzerine, İlyas Aleyhisselâm, dağlarda ve mağaralarda yedi yıl gizlendi.

Yerdeki bitkilerden ve ağaçlardaki meyvalardan yiyerek yaşadı.

Kral, onu, yakalatmak için, adamlar saldı ise de, ele geçirmeğe muvaffak olamadı. [23]

İlyas Aleyhisselâm, kral tarafından arattırıldığı sıralarda, bir gece, İsrail oğulla rından bir kadının evine sığınmış, saklanmıştı.

Kadının, Elyesa´ b. Ahtub adındaki oğlu çok hasta idi. İlyas Aleyhisselâmın du-asıyla iyileşince, Elyesa´ Aleyhisselâm, İlyas Aleyhisselâma iman ve onun pey gamberliğini tasdik edip artık, onun yanından hiç ayrılmadı.

İlyas Aleyhisselâm, nereye giderse, o da, oraya giderdi. İlyas Aleyhisselâm, yaşlanmış ve yaşı da, bir hayli ilerlemişti. Elyesa´ Aleyhisselâm ise, yetişmiş bir gençti. [24] İlyas Aleyhisselâm, İsrail oğullarının azdıklarını görünce:

"Ey Allâhı´m! İsrail oğulları, Seni, tanımamağa, Senden başkasına tapınmağa başladılar.

Nimetlerinden, onlara verdiklerini, değiştir!

Ey Allah´ım! Onlardan, yağmuru, tut!" diyerek dua etti.

Üç yıl, yağmur yağmadı.

Büyük küçük baş hayvanlar, böcekler, ağaçlar, kuraklıktan, mahvoldu.

İnsanlar, çok şiddetli bir kuraklık ve darlık içine düştüler. [25]

İlyas Aleyhisselâm, İsrail oğullarının yanına varıp, onlara:

"Siz, kuraklıktan, darlıktan, mahvoldunuz.

Ehlî, vahşî hayvanlar, kurtlar, kuşlar, böcekler, ağaçlar da, sizin hatalarınız yü­zünden, mahvoldular.

Siz, boş şey üzerinde aldanıp duruyorsunuz. [26]

Eğer, bu filinizden dolayı, Allah´ın, size gazap ettiğini; kendisine yalvardığınız ve hak ve hayırlı olduğunu söylediğiniz putların, öyle olup olmadığını, öğrenmek istiyorsanız, onları çıkarınız ve kendilerine yalvarınız.

Eğer, onlar, sizin duanızı kabul ederlerse, dediğiniz gibi, onlar, haktır. Şayet, onlar, bunu, yapamazsa, biliniz ki: Siz, boş bir şey üzerindesinizdir. Ondan, hemen ayrılınız.

Ben de, üzerinizdeki belânın kaldırılması için, Allah´a dua edeyim."´dedi. "Sen, insaflı davrandın!" dediler. Hemen putlarını çıkarıp onlara yalvardılar. Kendilerinin ne duaları kabul olundu, ne de, üzerlerindeki belâ kaldırıldı. [27] Dalâlette ve boş bir şey üzerinde bulunduklarını, anladılar. [28] "Ey İlyas! Biz, mahvolduk. Allah´a, bizim için, dua et!" dediler.

İlyas Aleyhisselâm da, onların üzerlerindeki belânın kaldırılması ve yağmura kavuşmaları için, Allah´a dua etti.

Allah´ın izniyle, denizin arkasından kalkan gibi bir bulut çıkarıldı.

Ona, bakıp durdukları sırada, buluttan, iri damlalı yağmur atıştırmağa ve son ra da, çoğalmaya başladı ve en sonunda, Allah, yağdırdığı yağmurla, onları ku raklıktan kurtardı.

Kuraklıktan yanıp kavrulmuş olan yurdları, canlandırıldı, içinde kıvrandıkları belâ, üzerlerinden kaldırıldı. [29]

Fakat, onlar, ne putperestlikten ayrıldılar, ne de, hakka döndüler. [30] Üzerinde bulundukları hali, daha kötü olarak devam ettirdiler.

İlyas Aleyhisselâm; onların, böyle küfürlerinde direndiklerini gördüğü zaman, artık, ruhunu kabzetmesini, onlardan kurtarıp rahata kavuşturmasını, Rabb´inden, diledi. Kendisine:

"Filan günü, bekle! [31] Filan yere, git!

Orada, sana gelecek şeyi´[32], ateş gibi renkli hayvanı, gördüğün zaman, ona, bin! [33] Ondan, korkma!" buyruldu. [34]

Gidilecek gün, geldiği zaman[35]´, İlyas Aleyhisselâm, yanında, Elyesa´ Aleyhis selâm olduğu halde, kendisine anılan ve gitmesi emrolunan yere gitti. [36]

At suretinde, ateş renginde [37],...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İlyas Aleyhisselamın Peygamber Oluşu
« Posted on: 26 Nisan 2024, 08:08:05 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İlyas Aleyhisselamın Peygamber Oluşu rüya tabiri,İlyas Aleyhisselamın Peygamber Oluşu mekke canlı, İlyas Aleyhisselamın Peygamber Oluşu kabe canlı yayın, İlyas Aleyhisselamın Peygamber Oluşu Üç boyutlu kuran oku İlyas Aleyhisselamın Peygamber Oluşu kuran ı kerim, İlyas Aleyhisselamın Peygamber Oluşu peygamber kıssaları,İlyas Aleyhisselamın Peygamber Oluşu ilitam ders soruları, İlyas Aleyhisselamın Peygamber Oluşuönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes