๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Peygamberler Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 12 Ocak 2010, 23:03:19



Konu Başlığı: İbrahim Aleyhisselâmın Peygamber Oluşu
Gönderen: Sümeyye üzerinde 12 Ocak 2010, 23:03:19
İbrahim Aleyhisselâmın Peygamber Oluşu:


Yüce Allah, İbrahim Aleyhisselâma, Cebrail Aleyhisselamı gönderip Dinini öğ-retti [60] ve kendisini, kavmine, Peygamber olarak gönderdi. [61]

Bunun üzerine, İbrahim Aleyhisselâmın, babası ve kavmiyle aralarında geçenler, Kur´ân-ı kerimde şöyle açıklanır:

"Vaktâ ki, İbrahim, babasına:

Ey babam! İşitmez, görmez, sana, hiç bir yararı olmaz şeylere ne diye taparsın?!

Ey babam! Bana, muhakkak ki, sana gelmeyen bir ilim gelmiştir.

O halde, bana uy da, seni, ben, dümdüz bir yola çıkarayım.

Ey babam! Şeytana tapma!

Çünkü, şeytan, hakkıyle esirgeyen Allâha çok âsi olmuştur.

Ey babam! Gerçekten korkuyorum ki: Çok esirgeyen Allah´dan sana, bir azab gelip çatar da, şeytana yâr olmuş olursun! dedi.

Babası:

Ey İbrahim! Sen, benim tanrılarımdan yüz mü çeviricisin?!

And olsun ki: vaz geçmezsen, seni, muhakkak, taşlarım!

Sen, uzun bir müddet benden ayrıl!" dedi.

İbrahim ise;

Üstüne selâmet! Ben, senin için, Rabb´imden mağfiret dileyeceğim.

Çünkü, O, bana çok lütufkârdır.

Sizi ve Allâh´dan başka taptıklarınızı bırakıp çekiliyorum.

Rabb´ime, dua ediyorum.

Umulur ki: Rabb´ime duada, sizin gibi bedbaht olmam! dedi. [62]

İbrahim´in, babası için mağfiret dilemesi, ancak, ona olan bir va´d´den dolayı idi.

Yoksa, onun, Allah´ın bir düşmanı olduğu, kendisince belli olunca, o, ondan uzaklaştı.

İbrahim, gerçekten, çok çok tazarru ve niyaz edici, pek yumuşak huylu ve sa bırlı idi. [63]

O zaman, o, babasına ve kavmine: Sizin tapmakta olduğunuz bu timsallar, nedir?" diye sordu. Onlar:

"Biz, Atalarımızı, bunların tapıcıları olarak bulduk!" dediler. İbrahim:

"And olsun ki: siz de, Atalarınız da, apaçık bir sapıklık içindesinizdir!" dedi. Onlar:

"Sen, bize gerçeği mi getirdin? Yoksa, sen, şakacılardan mısın?" dediler. İbrahim:

"Hayır! Sizin Rabb´iniz, hem göklerin, hem yerin Rabb´idir ki, bütün bunları, O, yaratmıştır ve ben de, buna yakîn hâsıl edenlerdenim!" dedi. [64]

"Hani, o, babasına ve kavmine: "Siz, neye tapıyorsunuz?" demişti.

"Putlara, tapıyoruz! Onun için, bütün gün, onlara vakf-ı hizmet etmekte sabit ve dâimiz!" dediler. İbrahim:

"Siz, çağırdığınız vakit, onlar, sizi duyuyorlar mı?

Yahud (taparsanız) size bir yarar veya (tapmazsanız) bir zarar yapıyorlar mı?" diye sordu.

"Hayır! Biz, babalarımızı, böyle bulduk. (Onlar da, böyle yapıyorlardı) dediler. İbrahim:

"Şimdi, gördünüz mü? Gerek sizin, gerek daha önceki babalarımızın neye tap makta olduklarınızı?!

işte, onlar, benim, muhakkak düşmanımdır. Fakat, âlemlerin Rabb´ı, böyle değildir. O Rab ki, beni yaratan, bana, doğru yolu gösteren O´dur. Bana, yediren, içiren, O´dur.

Hastalandığım zaman, şifâ veren, hastalığımı geçiren, O´dur. Beni, öldürecek, sonra, diriltecek olan, O´dur. Ceza gününde kusurlarımı yarlıgayacağını umduğum da, O´dur. Rabb´im! Bana, bir hüküm ihsan et ve beni, Sâlihler zümresine kat! Benden sonrakiler içinde, benim için, bir lisân-ı sıdk (güzel bir anış) ver. Beni, Naîm Cennetinin vârislerinden (onda temelli kalacaklardan) kıl! Babamı da, yarlığa! Çünki, o, sapkınlardandır.

Kulların, kabirlerinden kaldırılacakları gün, beni, rüsvay etme! O gün ki, ne mal yarar verir, ne de, oğullar! Meğer ki, Allah ´a (küfür ve nifaktan) temamen salim, hâlis bir kalb ile gelenler ola.

O günde ki, Cennet, takva sahiplerine (Allâhın buyruklarını yerine getiren, ya­saklarından sakınanlara) yaklaştırılmıştır.

Cehennem de, azgınlara açılıp gösterilmiştir ve onlara:

Allâhı bırakıp ta, taptıklarınız nerede? Size yardım ediyorlar mı?!

Yahud kendi başlarına yardımları dokunuyor mu?! denilmiştir.

Artık, onlar da, o azgınlar da, İblis orduları da, yüzleri koyun top yekûn Cehen nemin içine atılmışlardır.

Orada, birbirleriyle çekişecekler:

Allah´a and olsun ki, gerçekten, biz, apaçık bir sapkınlık içinde idik.

Çünkü, sizi, âlemlerin Rabb´i ile bir tutuyorduk.

Bizi, o mücrimlerden başkası saptırmadı.

Artık, bizim için, ne şefâatcılardan bir kimse, ne de, candan bir dost var!

Bizim için, gerçekten bir geri dönüş olsaydı da, biz de, Mü´minlerden olsaydık!" diyeceklerdir. [65]





[60] Yâkubî-Tarih c.1,s.24, Mes´ûdî-Murûcuzzeheb c.1,s.45

[61] Yâkubî-Tarihc.1,s.24

[62] Meryem: 42-48

[63] Tevbe: 114

[64] Enbiya: 52-56

[65] Şuarâ: 70-102.

M. Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları: 1/149-152.



Konu Başlığı: Ynt: İbrahim Aleyhisselâmın Peygamber Oluşu
Gönderen: Ramazan. üzerinde 06 Mart 2015, 15:28:34
Es Selamün Aleyküm . İbrahim (A.S.)'a Yüce ALLAH tarafından peygamberlik verilmiştr. O da kavmine putlara tapmayıp yeri , gökleri , evreni bütün kainatı ve bizleri yaratan Rabbimize tapmaya çağırıyordu . Babası da put yapan putperestlerden di . Babasını da davet etti  ama onlar yüz çevirdiler.


Konu Başlığı: Ynt: İbrahim Aleyhisselâmın Peygamber Oluşu
Gönderen: Ceren üzerinde 06 Mart 2015, 19:17:41
Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan Sümeyye abla.Hz. İbrahim'e vahiy geldi.Ve Hz. İbrahim  babasını ve kavmini iman etmeye davet etti.Ama babası ve kavmi putlara tapmaya devam ettiler.