Konu Başlığı: Hz.Hacer´le İsmail Aleyhisselâm´ın Mekke Hayatı Gönderen: Sümeyye üzerinde 13 Ocak 2010, 18:43:04 Hz.Hacer´le İsmail Aleyhisselâm´ın Mekke Hayatı Hz. Hâcer´le İsmail Aleyhisselâm´ın Mekke´ye Götürülüşü: Yüce Allah; İbrahim Aleyhisselâm´a, Hz.Hacer´le İsmail Aleyhisselâm´ı, Belde-i Haram´a götürmesini Vahy etti. [262] İsmail Aleyhisselâm´a, Beyt-i Harâm´ı, hazırladığını ve oranın, onun elleriyle -nârını takdir ettiğini, suyunu da, onun için akıttıracağını bildirdi. [263] ibrahim Aleyhisselâm, Burak´a, bindi. İki yaşındaki İsmâl Aleyhisselâmı, önü ne. Hz.Hâcer´i de, terkisine bindirdi. [264] Burak; Merkeple katır arası büyüklükte bir binit olup uyluklarının üzerinde iki Bu yolculukta, Cebrail Aleyhisselâm da, yanlarında bulunuyor, İbrahim Aleyhisselâm´a Beytullâh´ın yerini ve Harem´in sınırlarını gösteriyordu. ibrahim Aleyhisselâm; köylerden, kasabalardan hangisine uğrasa: ´Ey cebrâil! Buraya mı inmemiz emrolundu?" diye sormakta[265] Her düz ve sulu yere uğradıkça, Cebrâil Aleyhisselâm´a: "Ey Cebrâil! İn şuraya!" demekte, Cebrâli Aleyhisselâm da: Hayır!" diye cevap vermekteydi. [266] Nihayet, Mekke´nin bulunduğu yere geldiler. Cebrâil Aleyhisselâm: "in yâ İbrahim!" dedi. İbrahim Aleyhisselâm: "Burası, ne zirâata[267], ne de, davar´a elverişlidir!" dedi. Cebrail Aleyhisselâm: "Evet! Öyledir. Amma, Burada, senin oğlunun soyundan Ümmî Peygamber çıkacak ve Kelimetül´ulyâ, Onunla tamamlanacaktır!" dedi. [268] Mekke; o zaman, Selem ve Semür denilen küçük, büyük dikenli ağaçların bu lunduğu çalılık bir yerdi. Mekke´nin dışında ve çevresinde de, Amâlıka diye anılan insanlardan bir top luluk oturmakta idi. Beytullâh (Kabe) in yeri de; o zaman, kırmızı topraklı, kesekli [269], yerden yük sekçe, tümsekimsi bir yerdi. Zaman zaman gelen seller, oranın, sağını, solunu oymuş, alıp götürmüştü. [270] İbrahim Aleyhisselâm, Cebrail Aleyhisselâm´a: "Sana, bunları, buraya mı bırakman emrolundu?" diye sordu. Cebrail Aleyhisselâm: "Evet!" dedi. [271] İbrahim Aleyhisselâm; Hz.Hâcer´le İsmail Aleyhisselâmı, Mescid´i Haram´ın, bu gün bulunduğu yerin ve Mescid´in yüksekçe bir mahallindeki Zemzem kuyu sunun yukarısında bulunan büyük bir ağacın yanına bıraktı.´[272] Üzerlerine, bir gölgelik yapmalarını da, Hz.Hâcer´e emretti.´[273] O zaman; Mekke´de, hiç bir kimse, hattâ, içecek su bile yoktu. İbrahim Aleyhisselâm; bu Ana ve Oğulu, buraya bıraktı. Yanlarına, içi, hurma dolu meşin bir dağarcıkla, içi, su dolu bir kırba da, bıraktı. Şam´a gitmek üzere, oradan, izi sıra geri döndü. Hz. Hâcer, İbrahim Aleyhisselâmın arkasından seslendi: "Ey İbrahim! Bizi, bu ıssız vadide bırakıp ta, nereye gidiyorsun?! Öyle bir vadi ki, ne görüşülecek bir kimse var, ne de, bir şey!" dedi. [274] Hz. Hâcer, sözünü, tekrarladı ise de, İbrahim Aleyhisselâm, ona dönüp bakmadı. Bunun üzerine, Hz. Hâcer: "Yoksa, bizi, buraya bırakıp gitmeni, sana, Allah mı emretti?" diye sordu. İbrahim Aleyhisselâm: "Evet! Allah, emretti!" diye cevap verdi. Hz. Hâcer: "Öyle ise, Allah, bize yeter. O, bizi zayi etmez, himayesiz bırakmaz! dedikten sonra, döndü. İbrahim Aleyhisselâm, Mekke´nin üst tarafındaki Seniye mevkiine kadar ilerle di. Onlar tarafından görülmeyecek bir yerde durup yüzünü, bu gün Kabe´nin bu-unduğu tarafa döndürdü ve ellerini kaldırdı: "Ey Rabbimiz! Ben, zürriyetimden bir kısmını, Senin Mukaddes olan Ev´inin ya nında, namazlarını, dosdoğru kılsınlar diye, ekinsiz bir vadiye yerleştirdim. Artık, insanlardan bir kısmının gönüllerini, onlara meyi ettir. Şükr etmeleri için, onları, bazı meyvalarla rızıklandır.[275] diyerek Allah´a dua etti. [276] Sonra da, Şam taraflarındaki ailesinin yanına döndü. [277] [262] ibn.Sa´d-Tabakat c.1,s.5O, ibn.Kuteybe-Maarif s.16, Taberî-Tarih c.1,s.13O, Sâlebî-Arais s.82, ibn.Esîr-Kâmil C.1.S.103. [263] ibn.Kuteybe-Maarif s.16. [264] İbn.Sa´d-Tabakat c.1,s.5O. [265] Ezrakî-Ahbaru Mekke c.1,s.54, Taberî-Tarih c.1,s.13O. [266] İbn.Sa´d-Tabakat c.1,s.164. [267] ibrahim Aleyhisselâm, çiftçi idi. (Hâkim-Müstedrek c.2s.596. [268] ibn.Sa´d-Tabakat c.1,s.164, Halebî-İnsanül´uyun c.1,s.79. [269] Ezrakî-Ahbaru Mekke c.1 ,s.54, Taberî-Tarih c.1 ,s.13O, Sâlebî-Arais s.82, Beyhakî-Delâilünnübüvve c.1,s.323. [270] Buharî-Sahih c.4, s.114, Beyhakî-Delâilünnübüvve c.1,s.323, Ebülfida-Elbidaye vennihaye c.1,s.155 [271] Ezrakî-Ahbaru Mekke c.1,s.54,Taberî-Tarihc.1,s.13O, Sâlebî-Arais s.82. [272] Buharî-Sahih c.4,s.113, Taberî-Tarih c.1,s.130, Kurtubî-Tefsirc.9,s.368, Ebülfida-Elbidaye vennihaye c.1,s.154. [273] Taberî-Tarih c.1,s.130, Mes´ûdî-Murucuzzeheb c.1,s.46, Sâlebî-Arais s.82. [274] Buharî-Sahih c.4,s.113, Taberî-Tarih c.1 ,s.130,Beyhakî-Delâil c.1 ,s.322, Kurtubî-Tefsir c.9,s.368,369, Ebülfida-Elbidaye vennihaye c.1,s.154. [275] ibrahim: 37. [276] Buharî-Sahih c.4,s.114, Taberî-Tarih C.1.S.130-131, Sâlebî-Arais s.82, Beyhakî-Delailünnübüvve C.1.S.322-323, Kurtubî-Tefsir c.9,s.369, Ebülfida-Elbidaye vennihaye c.1,s.154-155 [277] ibn.Sa´d-Tabakat c.1,s.5O, Taberî-Tarih c.1,s.13O, Sâlebî-Arais s.82 M. Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları: 1/175-177. |