๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Peygamberizin Örnek Ahlakı => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 21 Aralık 2009, 20:39:01



Konu Başlığı: Yakınlarının Dilinden Peygamberimizin (s.a.v.) Ahlakı
Gönderen: Sümeyye üzerinde 21 Aralık 2009, 20:39:01
Yakınlarının Dilinden Peygamberimizin (s.a.v.) Ahlakı


Peygamberimiz hiçbir halini insanlardan gizlememiş ve saklamamıştır. Çünkü, onun her hali Sahabîler için bir örnek oluşturuyordu. Bunun için Sahabîler, Peygamberimizin her halini, her hareketini ve sözünü takip ediyor, öğrenerek zaptetmeye çalışıyorlardı. Bilemedikleri veya tereddüt ettikleri hususları da bizzat sorarak öğreniyorlardı. Bundan dolayı, Peygamberimizin bütün hayât safhaları Sahabîlerce bilinmekteydi.

Günümüz Müslümanı her hususta, en mahrem konulardan, toplumu, devleti ve bütün dünyayı ilgilendiren meselelere kadar Peygamberimizden bir örnek bulabilir, yol gösteren bir numune, aydınlatıcı bir ışık görebilir.

Peygamberimizin güzel ahlâkını, insanlarla olan ilişkilerini, onun en yakınlarından ve kendisini bir gölge gibi takip eden Sahabîlerinden öğrenmekteyiz.

Peygamberimizi en iyi tanıyan ve bilenler; hanımları, hizmetinde bulunan kimseler ve yakın arkadaşlarıdır. Meselâ, on beş yılı peygamberlikten önce olmak üzere yirmi beş yılı Peygamberimizle birlikte geçen onun vefakâr ve fedakâr hanımı Hz. Hatice´den, özet olarak

Peygamberimizin şahsiyet ve karakterini öğrenmekteyiz.

Hazret-i Hatice, Peygamberimize ilk olarak vahiy gelir gelmez hiç tereddüt etmeden inanmış, Peygamberimizin üzerindeki telaşı görünce de teskin etmiş, merak ve endişesini gidermişti.

Hz. Hatice, Peygamberimizi şöyle teselli ediyordu: "Allah, seni kat´iyyen utandırmaz. Çünkü sen akrabalarına iyi davranır, çaresizlerin yardımına koşar, yoksulu himaye eder, mazlumun elinden tutar, misafirlere ikram eder, hak yolunda musibete uğrayanları gözetir bir insansın."

Dokuz sene Peygamberimizle birlikte hayât geçiren Hz. Âişe, Hz. Hatice´den sonra Peygamberimizin en çok sevdiği hanımıydı. Peygamberimizin aile hayâtını ve şahsi özelliklerinin pek çoğunu Hz. Âişe´den öğreniyoruz. Hz. Âişe ise, Peygamberimizin ahlâkını şöyle anlatıyor:

"Resulullahın (a.s.m) ahlâkı Kur´ân´dı. Resulullah, şahsı için hiçbir zaman kin tutmaz ve intikam almazdı. Bir şeye kızarsa, ona, Kur´ân kızdığı için kızardı. Bir şeyi beğenirse, Kur´ân onu beğendiği için beğenirdi.

"Resulullah iki şeyden birisini tercih edecek olsa, muhakkak onların en kolay olanını seçerdi. Şayet o kolay olan şey günah bir şey ise, Resulullah ondan da insanların en uzak duranı olurdu.

"Ne kötü söz söyler, ne de kimseye kötülük etmek isterdi. Resulullah konuşurken sözleri birbirine ulamaz, uzatmazdı. Sözü ayıra ayıra söyler, dinleyenlerin gönüllerine sindirirdi. Bir şey anlatırken de kelimeleri tane tane söylerdi. O kadar ki, isteyen onları sayabilir, ezberleyebilirdi."

Küçük yaştan itibaren Peygamberimizin terbiyesi altında bulunan, peygamberliğinden sonra da her zaman ve her an onunla birlikte bulunan ve mübarek neslinin devamına vesile olan Hz. Ali ise Sevgili Peygamberimizin ahlâkî güzelliklerini şöyle sıralıyor:

"Peygamber Efendimiz her zaman güler yüzlü, yumuşak huylu ve engin gönüllü idi. Asla asık suratlı, katı kalpli, kavgacı, şarlatan, kusur bulucu, dalkavuk ve kıskanç değildi.

"Hoşlanmadığı şeyleri görmezlikten gelir, kendisinden beklentisi olan kimseleri hayâl kırıklığına uğratmaz ve onları isteklerinden bütünüyle mahrum etmezdi.

"Üç şeyden titizlikle uzak dururlardı: Ağız kavgası, boşboğazlık ve faydasız şeyler. Şu üç husustan da titizlikle sakınırlardı: Hiç kimseyi kötülemezler, kınamazlar ve hiç kimsenin aybı ve gizli yanlarını öğrenmeye çalışmazlardı.

"Sadece faydalı olacaklarını ümit ettikleri konularda konuşurlardı. Peygamberimiz konuşurken meclisinde bulunan dinleyiciler, başlarının üzerine kuş konmuşçasına hiç kımıldamadan kulak kesilirlerdi. Kendileri susunca da, konuşma ihtiyacı duyanlar söz alırlardı.

"Sahabîler Peygamberimizin huzurunda konuşurlarken asla ağız dalaşında bulunmazlardı. İçlerinden birisi Peygamberimizin huzurunda konuşurken o sözünü bitirinceye kadar hepsi de can kulağıyla konuşulanı dinlerlerdi. Peygamber Efendimizin katında onların hepsinin sözü, ilk önce konuşanın sözü gibi ilgi görürdü.

"Sahabîlerinin güldüklerine kendileri de güler, onların hayret ettikleri şeylere kendileri de hayretlerini ifade ederlerdi.

"Huzurlarına gelen gariplerin kaba saba konuşmaları ile yerli yersiz sorularının yol açtığı tatsızlıklara sabrederlerdi. Sahabîler ise onların gelip soru sormalarını çok isterlerdi.

"Peygamber Efendimiz, ´İhtiyacının giderilmesini isteyen birisiyle karşılaştığınız zaman ona yardımcı olunuz´ buyururlardı.

"Peygamberimiz ancak yapılan iyiliğe denk düşen ve fazla dalkavukluğa kaçmayan övgüleri kabul eder, haddi aşmadığı sürece hiç kimsenin sözünü kesmezdi. Şayet huzurlarında haddi aşacak şekilde konuşulursa o zaman ya konuşanı susturmak, ya da meclisten kalkıp gitmekle ona engel olurlardı."

Hz. Hatice´nin ilk kocasından olan oğlu Hind bin Ebi Hale-ki bu zat aynı zamanda Peygamberimizin üvey oğludur—Hz. Hasan´ın isteği üzerine Peygamberimizin üstün vasıflarım şöylece dile getirmektedir:

"Resulullah daima düşünceli idi. Onun susması konuşmasından uzun sürerdi. Lüzumsuz yere hiç konuşmazdı. Konuşmaya başlarken de, sözü bitirirken de, Allah´ın adını anardı. Sözleri hak ve doğru olup, birçok manaları veciz bir şekilde az sözle ifade ederdi. Konuşurken ne fazla, ne de eksik söz kullanırdı. Hiç kimsenin gönlünü kırmaz, kimseyi hor görmezdi. En ufak bir nimete bile saygı gösterir, hiçbir nimeti basit görmezdi. Bir nimeti ne hoşuna gittiği için över, ne de hoşlanmadığı için yererdi.

"Dünya işleri için kızmazdı. Fakat bir hak çiğnendiği zaman öyle bir kızardı ki, o hak yerini buluncaya kadar öfke ve gazabını hiçbir şey, hiçbir kimse önleyemezdi. Buna karşılık, Resulullah, kendi şahıslarına ait bir mesele hakkında kimseye kızmaz ve intikam almayı düşünmez, aksine hilim ve kerem sahibi olarak, kötülük edene iyilikle mukabele ederdi.

"Kızdığı zaman hemen kızgınlıktan vazgeçer ve kızdığım belli etmezdi. Neşelendiği, ferahlandığı zaman gözlerini yumardı. En fazla gülmesi tebessümdü. Gülümserken de mübarek dişleri parlak inci taneleri gibi görünürdü."

Yine dokuz yıl kadar hizmetinde bulunan Hz. Enes bin Malik de Peygamberimizin bir güzelliğini şöyle açıklamaktadır:

"Resulullah, insanların en lütuflu olanı idi. Soğuk bir günün sabahında bile bir kölenin, bir cariyenin, bir çocuğun getirdiği su ile abdest alır, onları geri çevirmezdi. Kendisinden bir şey soranı can kulağıyla dinler, soru soran ayrılıp gitmedikçe Resulullah onu terk etmezdi.

"Birisi Resulullahın elini musafaha etmek için tutsa, tutan kimse Peygamberimizin elini bırakmadıkça Resulullah onun elini bırakmazdı."

Peygamberimizin vahiy katibi Zeyd bin Sabit´in yanına birkaç zat gelerek, "Ey Zeyd, Peygamberin (a.s.m) hal, hareket ve sözlerinden bize haber verir misiniz?" diye sordular.

Zeyd bin Sabit de şöyle anlatmaya başladı:

"O Yüce Resulden size ne haber vereyim? Siz eğer onun bütün hal, tavır ve sözlerinden sual ederseniz, o öyle bir denizdir ki, sahili yoktur. Fakat bazı hallerinden size bahsedeyim:

"Ben Resul-i Ekremin komşusu idim. Kendisine bir vahiy geldiği zaman bana birisini gönderirdi. Ben de huzuruna gider, indirilen vahyi yazardım. Biz huzurlarında dünya işlerinden bahsetsek, kendisi de bizimle beraber dünya işlerinden bahsederdi. Biz âhiret işlerinden bahsetsek, bizimle beraber âhiretle alâkalı meselelerden konuşurdu. Biz yemeğe dair konuşmaya başlasak, bizimle beraber yemek hususundaki bu sözlere katılırdı."

İşte bütün bunlar, Peygamberimizin (a.s.m) en yakınları olan şahsiyetlerin onun hakkındaki düşünceleri, müşahedeleridir. Peygamberimizin her hareketine ve davranışına dikkat ederek onu rehber almaya çalışan mümtaz zatların kalp ve gönüllerinden doğan şehadetleridir.


Konu Başlığı: Ynt: Yakınlarının Dilinden Peygamberimizin (s.a.v.) Ahlakı
Gönderen: Derya 7/B üzerinde 17 Ocak 2015, 16:59:05
En yüce ahlâka sahip olduğunda; yüzyıllar boyunca, dost ve düşman, herkesin üzerinde birleştiği tek bir insan vardır:

Peygamberimiz Hz. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselam.

Zaten o, yeryüzünde bulunuş maksadını, "güzel ahlâkı tamamlamak" olarak ifade ediyordu.

Onu en son elçisi olarak insanlığa gönderen Yüce Allah da, Peygamberimizde bizim için "en güzel" örneğin bulunduğunu haber veriyor.

Eğitimde güzel örneklerin ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz.


Konu Başlığı: Ynt: Yakınlarının Dilinden Peygamberimizin (s.a.v.) Ahlakı
Gönderen: Ramazan. üzerinde 30 Mart 2015, 19:42:04
Es Selamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatühü . Engin gönüllü olmak,hakka boyun eğip kabul etmek gibi manalara gelen tevazuun en makbulü,yaltaklanmadan ve zillete düşmeden,ölçü ve itidalli bir şekilde bununmaktır.Sevgili peygamberimiz (sav) tevazuun her çeşidini ve en idailini hayatında göstermiştir.Yaratılmışların en üstünü,makam ve mertebece en yücesi olduğu,Kur'anı Kerimde Rabbi tarafından çeşitli defalar övüldüğü halde,hiç bir şekilde insanlar arasında Peygamberlik imtiyazını kullanmamış ve kendisini onlardan üstün göstermeye çalışmamıştır.


Konu Başlığı: Ynt: Yakınlarının Dilinden Peygamberimizin (s.a.v.) Ahlakı
Gönderen: Sefil üzerinde 18 Ekim 2015, 19:03:39
Hz. Hatice, Peygamberimizi şöyle teselli ediyordu: "Allah, seni kat´iyyen utandırmaz. Çünkü sen akrabalarına iyi davranır, çaresizlerin yardımına koşar, yoksulu himaye eder, mazlumun elinden tutar, misafirlere ikram eder, hak yolunda musibete uğrayanları gözetir bir insansın.

Allahım bize Efendimizin ahlakıyla şerefyar bizi onun iklimine sok makamı Mahmutta yanında olanlardan eyle...

Allah razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Yakınlarının Dilinden Peygamberimizin (s.a.v.) Ahlakı
Gönderen: Mustafa Bahri üzerinde 15 Haziran 2016, 19:21:40
Peygamber efendimizin yaptıkları şeyler sünnettir. Onu örnek alıp saygı duymalıyız


Konu Başlığı: Ynt: Yakınlarının Dilinden Peygamberimizin (s.a.v.) Ahlakı
Gönderen: ❣ Muhammed ❣ üzerinde 15 Haziran 2016, 21:33:03
Ve Alleykümselam Ve Rahmetullah Ve Berekatuh.Rabbim c.c efendimizin Alhlakını taşıyıp kardeşlerimize örnek olmayı nasip eylesin İnşaAllah.Rabbim doğruluktan ayırmasın İnşaAllah...


Konu Başlığı: Ynt: Yakınlarının Dilinden Peygamberimizin (s.a.v.) Ahlakı
Gönderen: Mehmed. üzerinde 15 Haziran 2016, 23:02:01
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. Efendimiz in ahlakı ne güzel. Düşünelim ki düşmanları dahi emanetlerini Efendimiz e bırakıyorlardı. Rabbim paylaşım için razı olsun.


Konu Başlığı: Ynt: Yakınlarının Dilinden Peygamberimizin (s.a.v.) Ahlakı
Gönderen: Pelinay üzerinde 16 Haziran 2016, 03:58:38
Ve aleykumusselam ve rahmetullah.O(sav)nun hakkimda her okudugum yazida duydugum sozde hayranligim,muhabbetim bir kat daha artiyor.Rabbim insallah Resulüne layik ummet eyler bizleri.aminnn


Konu Başlığı: Ynt: Yakınlarının Dilinden Peygamberimizin (s.a.v.) Ahlakı
Gönderen: Sevgi. üzerinde 08 Mart 2021, 08:04:19
Esselamü Aleyküm. Rabbim bizleri Peygamberimizin güzel ahlâkıyla ahlâklandırsın... Amin Ecmâin
Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim