> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hazreti Muhammed a.s.v > Peygamberizin Örnek Ahlakı > Peygamberimizin (s.a.v.) Adaleti
Sayfa: 1 2 [3] 4 5   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Peygamberimizin (s.a.v.) Adaleti  (Okunma Sayısı 3786 defa)
11 Mart 2014, 15:11:24
Rukiye Çekici

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 694


Site
« Yanıtla #10 : 11 Mart 2014, 15:11:24 »



Hakka yönelmek, hakkı lâyık olana vermek, haksızlıktan kaçınmak, herkese eşit davranmak anlamlarına gelen adalet sıfatı Peygamberimizde en mükemmel şekilde mevcuttu.
Hakkı adaleti biz ondan öğrendik.ALLAH razı olsun.

Yağmur arkadaşım çok doğru demiş.
Peygamber efendimiz hiç doğruluktan ve adaletten ayrılmaz idi.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

RUKİYE ÇEKİCİ 7c 438
Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Peygamberimizin (s.a.v.) Adaleti
« Posted on: 25 Nisan 2024, 19:30:22 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Peygamberimizin (s.a.v.) Adaleti rüya tabiri,Peygamberimizin (s.a.v.) Adaleti mekke canlı, Peygamberimizin (s.a.v.) Adaleti kabe canlı yayın, Peygamberimizin (s.a.v.) Adaleti Üç boyutlu kuran oku Peygamberimizin (s.a.v.) Adaleti kuran ı kerim, Peygamberimizin (s.a.v.) Adaleti peygamber kıssaları,Peygamberimizin (s.a.v.) Adaleti ilitam ders soruları, Peygamberimizin (s.a.v.) Adaletiönlisans arapça,
Logged
11 Mart 2014, 15:57:51
✿ Yağmur ✿

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.684


Site
« Yanıtla #11 : 11 Mart 2014, 15:57:51 »

Hakka yönelmek, hakkı lâyık olana vermek, haksızlıktan kaçınmak, herkese eşit davranmak anlamlarına gelen adalet sıfatı Peygamberimizde en mükemmel şekilde mevcuttu.
Hakkı adaleti biz ondan öğrendik.ALLAH razı olsun.

Yağmur arkadaşım çok doğru demiş.
Peygamber efendimiz hiç doğruluktan ve adaletten ayrılmaz idi.
sağol kardeşim..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

11 Mart 2014, 19:15:27
Rukiye Çekici

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 694


Site
« Yanıtla #12 : 11 Mart 2014, 19:15:27 »

Hakka yönelmek, hakkı lâyık olana vermek, haksızlıktan kaçınmak, herkese eşit davranmak anlamlarına gelen adalet sıfatı Peygamberimizde en mükemmel şekilde mevcuttu.
Hakkı adaleti biz ondan öğrendik.ALLAH razı olsun.

Yağmur arkadaşım çok doğru demiş.
Peygamber efendimiz hiç doğruluktan ve adaletten ayrılmaz idi.
sağol kardeşim..
Önemli değil   :D :D
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

RUKİYE ÇEKİCİ 7c 438
11 Mart 2014, 19:39:09
Rabia nur kaplan 8.D

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 461



« Yanıtla #13 : 11 Mart 2014, 19:39:09 »

Hz.Peygamberin (s.a.v.) Adaleti
Güvenirlik ile adalet, birbirinden ayrılmayan iki özelliktir. Adil kimsenin güvenilir olmaması, güvenilir kimsenin de adil olmaması düşünülemez. Çünkü güvenirlik, insanın, başkalarının hukukuna riayetkar olması, başkalarının hukukunu inkar etme­mesi demektir. Adalet ise, insanın kendi nefsine doğruluğu tatbik etmesi ile başlar. Bu nedenledir ki, noksanlıklardan münezzeh olan yüce Allah, hüküm verirken adil davranarak emaneti sahip­lerine vermeyi emretmiş ve şöyle buyurmuştur:

"Allah, size emanetleri ehline vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman, adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah, işiten, görendir ." (Nisa: 58)

Abdullah oğlu Muhammed (sav) güvenirlik ile şöhret bulmuş, hatta güvenilir kimse anlamına gelen "Emin" lakabıyla adlandı­rılmıştı. Kureyşliler Kabe´yi onardıkiarı esnada Hacer-ül-Esved´i yerine koyacak şahsın, Harem-i Şerife ilk girecek şahıs olması üzerinde karara vardıkları zaman, ilk olarak Abdullah oğlu Mu­hammed (sav) Harem-i Şerife girince, onun hakemliğine razı ol­dular ve bu nedenle sevinç duydular. "O güvenilir bir kimsedir" dediler. Gerçekten de Peygamber efendimiz, bütün muamelele­rinde adaletli davranır, kimseyi aldatmaz ve kimseye hile yap­mazdı. Kendisiyle ilgili bütün hususlarda nefsine adaleti tatbik ederdi. Bi´setten Önce de o böyleydi.

Mü´minlerin annesi Hz. Hatice, bi´setten Önce ona Zeyd bin Ha­rise adındaki köleyi hediye etmişti. Zeyd´in ailesi bunu duyunca Peygamber efendimizin yanına geldiler ve gerekli bedeli ödeyerek onu hürriyetine kavuşturmak istediler. O adaletli insan, bu hu­susta onlarla tartışmadı. Aksine onlara bu hakkı tanıdı. Bununla da kalmadı, onlara daha da ihsankar davrandı ve: "Eğer sizinle birlikte gelmek istiyorsa Zeyd´i bedelsiz ve fîdyesiz olarak alıp go-türüiT´dedi. Ama Zeyd, Abdullah oğlu Muhammed (sav)´i bırakıp gitmek istemedi. Aksine onun yanında köle olarak kalmayı hürri­yete tercih etti. Ailesinin yanına gitmeyi kabul etmedi. İşte bura­da Muhammed (sav)´in kalbinde adalet duygusu bir kez daha ha­rekete geldi ve Zeyd´i kendine evlat edindi. O zamanlar Araplar arasında bu uygun bir davranıştı. Nitekim Romalılar´da da evlat­lık müessesesi devam ediyordu. Evlat edinilen kimse, evlat edine­nin nesebine bağlanırdı. Bu nedenle Zeyd´e, Muhammed´in oğlu denmeye başlandı. Artık Zeyd, Kureyşli biri oldu. Kureyşli bir adam olarak evlendi. Bu hal, bi´setten sonra evlat edinmenin ha­ram kılınmasına kadar devam etti. Kur´an-ı Kerim buyruğunca evlatlıklar, kendilerini evlat edinenlerin nesebine bağlanmaz olmuştu. Muhammed bin Abdullah (sav) adil bir insan olduğu için, ailesini terkeden Zeyd´e bir mükafat vermek istemiş ve bu sebeple onu kendine evlat edinmişti.

Bi´setten önce de Peygamber efendimiz, davacılar arasında ha­kemlik yapardı. Rivayete göre Rebi bin Haysem, cahiliyet döne­minde de Resulullah (sav)´a müracaat ederek onu hakem tayin ederdi. Çünkü Peygamber efendimiz; doğruluğu, güvenirliği ve dürüstlüğüyle tanınmıştı. Haktan başka bir şey söylemez, haktan başka bir yöne yönelmez ve batıla asla rıza göstermezdi.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
11 Mart 2014, 19:46:01
Damla
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 3.120


« Yanıtla #14 : 11 Mart 2014, 19:46:01 »

Hz.Peygamberin (s.a.v.) Adaleti
Güvenirlik ile adalet, birbirinden ayrılmayan iki özelliktir. Adil kimsenin güvenilir olmaması, güvenilir kimsenin de adil olmaması düşünülemez. Çünkü güvenirlik, insanın, başkalarının hukukuna riayetkar olması, başkalarının hukukunu inkar etme­mesi demektir. Adalet ise, insanın kendi nefsine doğruluğu tatbik etmesi ile başlar. Bu nedenledir ki, noksanlıklardan münezzeh olan yüce ALLAH, hüküm verirken adil davranarak emaneti sahip­lerine vermeyi emretmiş ve şöyle buyurmuştur:

"ALLAH, size emanetleri ehline vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman, adaletle hükmetmenizi emreder. ALLAH size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz ALLAH, işiten, görendir ." (Nisa: 58)

Abdullah oğlu Muhammed (sav) güvenirlik ile şöhret bulmuş, hatta güvenilir kimse anlamına gelen "Emin" lakabıyla adlandı­rılmıştı. Kureyşliler Kabe´yi onardıkiarı esnada Hacer-ül-Esved´i yerine koyacak şahsın, Harem-i Şerife ilk girecek şahıs olması üzerinde karara vardıkları zaman, ilk olarak Abdullah oğlu Mu­hammed (sav) Harem-i Şerife girince, onun hakemliğine razı ol­dular ve bu nedenle sevinç duydular. "O güvenilir bir kimsedir" dediler. Gerçekten de Peygamber efendimiz, bütün muamelele­rinde adaletli davranır, kimseyi aldatmaz ve kimseye hile yap­mazdı. Kendisiyle ilgili bütün hususlarda nefsine adaleti tatbik ederdi. Bi´setten Önce de o böyleydi.

Mü´minlerin annesi Hz. Hatice, bi´setten Önce ona Zeyd bin Ha­rise adındaki köleyi hediye etmişti. Zeyd´in ailesi bunu duyunca Peygamber efendimizin yanına geldiler ve gerekli bedeli ödeyerek onu hürriyetine kavuşturmak istediler. O adaletli insan, bu hu­susta onlarla tartışmadı. Aksine onlara bu hakkı tanıdı. Bununla da kalmadı, onlara daha da ihsankar davrandı ve: "Eğer sizinle birlikte gelmek istiyorsa Zeyd´i bedelsiz ve fîdyesiz olarak alıp go-türüiT´dedi. Ama Zeyd, Abdullah oğlu Muhammed (sav)´i bırakıp gitmek istemedi. Aksine onun yanında köle olarak kalmayı hürri­yete tercih etti. Ailesinin yanına gitmeyi kabul etmedi. İşte bura­da Muhammed (sav)´in kalbinde adalet duygusu bir kez daha ha­rekete geldi ve Zeyd´i kendine evlat edindi. O zamanlar Araplar arasında bu uygun bir davranıştı. Nitekim Romalılar´da da evlat­lık müessesesi devam ediyordu. Evlat edinilen kimse, evlat edine­nin nesebine bağlanırdı. Bu nedenle Zeyd´e, Muhammed´in oğlu denmeye başlandı. Artık Zeyd, Kureyşli biri oldu. Kureyşli bir adam olarak evlendi. Bu hal, bi´setten sonra evlat edinmenin ha­ram kılınmasına kadar devam etti. Kur´an-ı Kerim buyruğunca evlatlıklar, kendilerini evlat edinenlerin nesebine bağlanmaz olmuştu. Muhammed bin Abdullah (sav) adil bir insan olduğu için, ailesini terkeden Zeyd´e bir mükafat vermek istemiş ve bu sebeple onu kendine evlat edinmişti.

Bi´setten önce de Peygamber efendimiz, davacılar arasında ha­kemlik yapardı. Rivayete göre Rebi bin Haysem, cahiliyet döne­minde de Resulullah (sav)´a müracaat ederek onu hakem tayin ederdi. Çünkü Peygamber efendimiz; doğruluğu, güvenirliği ve dürüstlüğüyle tanınmıştı. Haktan başka bir şey söylemez, haktan başka bir yöne yönelmez ve batıla asla rıza göstermezdi.


ssaağol kardeşim paylaşım içinn...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: 1 2 [3] 4 5   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes