> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hayatını Anlatan Eserler > Peygamberimizin Hayatı > Veda haccı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Veda haccı  (Okunma Sayısı 608 defa)
03 Ocak 2011, 16:03:16
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 03 Ocak 2011, 16:03:16 »



Veda Haccı
 
(Hicret 'in 10. senesi Zilhicce ayı / Milâdî 632 Mart) Hicret'in 10. yılı Zilkade ayı idi.

Bu tarihte, Resûl-i Kibriya Efendimiz, hacc için hazırlandı. Medine'deki Müslümanlara da haccetmek üzere hazırlanmala­rını emir buyurdu. Ayrıca, Medine dışındaki Müslümanlara da bu maksatla hazırlanıp Medine'de toplanmaları için haber gönderdi.

Bu haber üzerine, haccetmek arzusunda olan binlerce Müs­lüman, Medine'ye akın etmeye başladı. Çok geçmeden, Medi­ne, îman ve İslâm'ın nuruyla münevver sımalarla dolup taştı. Medine etrafında çadırlar kuruldu.

Müslümanlar eşsiz bir bayram sevinci yaşarken, Resûl-i Kib­riya Efendimiz de, tebliğ ettiği azametli dâvanın muazzam neticesini görmenin huzur ve saadeti içinde Cenâb-ı Hakk'a hamd ve şükrediyordu.

Medine 'den Ayrılış

Zilkade ayının çıkmasına beş gün vardı. Günlerden Cumarte­si idi.

Resûl-i Kibriya Efendimiz, Medine'de yerine Ebû Dücane es-Saidi'yi vekil bıraktı."41 Hâne-i Saadetinde yıkandı. Güzel kokular süründü. Yeni elbiseler giydi. Öğleye doğru Hâne-i Saadetinden çıkıp Mescid-i Şerife gitti. Öğle namazını kıldır­dı.1142

Fahr-i Âlem Efendimiz, etrafını nurânî halkalar hâlinde sar­mış olan 100 bini aşkın Miislümanla birlikte Medine'den hare­ket ederek Zülhuleyfe mevkiine vardı. Geceyi, muazzam ce-maatiyle burada geçirdi.

Ertesi günü, öğle namazını burada eda ederek ihrama girdi ve her biri insanlık âleminin birer yıldızı olan sahabîleriyle birlikte Mekke-i Mükerreme'nin yolunu tuttu.

Fahr-i Âlem Efendimiz, devesi Kasva'nın üzerinde idi. Yüz bini aşkın sahabî, o Manevî Güneşin etrafında yörüngelerini kaybetmeyen gezegenleri andırıyordu. Dillerde telbiye vardı: "Lebbeyk Allahümme Lebbeyk! Lebbeyke lâ şerike leke leb-beyk! Innelhamde venni'mete leke velmülk. Lâ şerîke lek."

Sanki yeryüzü bir ağız olmuş, aynı "telbiye"yi yüz binler dil­le tekrarlıyordu. Fahr-i Âlem Efendimiz ve sahabîlerin sevinç ve heyecanına âdeta yer ve gök iştirak ediyordu.

MEKKE'YE VARIŞ

Tarih, Zilhicce ayının dördü, Pazar günü, sabahın erken saat­leri...

Fahr-i Kâinat Efendimiz, etraftan gelenlerin de katılmasıyla 100 bini aşan Müslüman hacılarla Mekke'ye, üst kısmından, Senniyetü'l-Keda mevkiinden girdi.1143 Kâbe-i Muazzama'yı görünce, "Yâ Rabbi!.. Bu muazzam mabedin azamet, şeref, keramet ve mehabetini artır." diye dua etti.

Bundan sonra Efendimiz, Beytullah'a vardı. Hacerü'1-Es-ved'i istilâm etti* ve o köşeden Kâbe-i Muazzama'yı tavafa başladı. Tavafın ilk üç devresinde adımlarını kısaltıp omuzla­rını silkelemek suretiyle hızlı ve çalımlı yürüdü; kalan dört devresini ise ağır ağır yürüyerek tavafını tamamladı.

Kabe'nin etrafını yedi defa dolaşarak tavafı tamamladıktan sonra Makam-ı İbrahim'e vardı. Orada iki rekât namaz kıldı."45 Sonra tekrar dönüp Hacerü'l-Esved'i istîlâm etti. Bu esnada Hz. Ömer'e, "Ey Ömer!.. Sen, güçlü kuvvetlisin. Hacerü'1-Es-ved'e yetişmek için başkasına omuz vurma! İnsanları, güçsüz­leri rahatsız etme! Eğer, tenha bulursan onu istîlâm et; yok tenha bulamazsan, uzaktan el sürüp öpme işareti yap ve Keli-me-i Tevhid oku, tekbir getir." diye buyurdu."46

Peygamberimizin Sa 'y Edişi

Resûl-i Kibriya Efendimiz, bundan sonra Safa Tepesine çık­tı. Orada Cenâb-ı Hakk'a hamd ve şükrünü takdim etti. Bura­dan inerek Safa ve Merve arasında yedi kere sa'y etti.

Mina 'ya Gidiş

Mekke'de Pazar, Pazartesi, Salı ve Çarşamba günleri kalan Resûl-i Ekrem Efendimiz, Perşembe günü Mina'ya gitti. Öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını orada cemaatle eda etti. Geceyi orada geçirdi. Zilhicce'nin dokuzu Cuma günü sabah namazını eda ettikten sonra Mina'dan Arafat'a doğru hareket etti.'147

İstîlâm, Hacerû'l-Esved'e elle dokunmak yahut onu öpmek, bunlar mümkün değilse karşıdan el sürme işareti yapmak demektir.

Ashab-ı Kiram'in getirdiği telbiye ve tekbirlerle âdeta yer gök çınlıyordu.

VEDA HUTBESİ

Arafat'ta Allah'a hamd ve senadan sonra hususî olarak o sı­rada hazır bulunan 100 bini aşkın (120 bin) sahabîye, umumî olarak da bütün Müslümanlara, bütün insanlığa, değişmez, eskimez ölçüler ihtiva eden şu hutbesini îrad buyurdu:

"Ey insanlar!.. Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım!

Arafat Meydanı ve Nemire Mescidi

"İnsanlar!.. Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu ay­larınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.


"Ashabım!.. Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hâl ve hareketinizden muhakkak mes'ul olacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildirilen kimse, burada bulunup da işi­tenden daha iyi anlayarak muhafaza etmiş olur.

"Ashabım!.. Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin. Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır! Lâkin, borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Câhiliyyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın al­tındadır! İlk kaldırdığım faiz de, Abdûlmuttâlib'in oğlu (amca­zadem) Abbas'ın faizidir.

"Ashabım!.. Câhiliyyet devrinde güdülen kan dâvaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan dâvası, Abdûlmut­tâlib'in torunu (amcazadem) Rebia'mn kan davasıdır.

"Ey İnsanlar!.. Bugün Şeytan sizin şu topraklarınızda yeni­den tesir ve hâkimiyetini kurmak gücünü ebedî surette kay­betmiştir. Fakat siz, bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gör­düğünüz işlerde ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız!

"Ey insanlar!.. Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hu­susta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helâl edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde hak­kınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız onların, aile yuvasını, sizin hoşlanmadığı­nız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer gelmesine müsaa­de etmediğiniz herhangi bir kimseyi evinize alırlarsa, onları hafifçe dövüp sakındırabilirsiniz. Kadınların da sizin üzeriniz­deki hakları, memleket göreneğine göre her türlü yivim ve giyimlerini temin etmenizdir.

"Ey mü'minler!.. Size bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sa­rıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız; o emanet, Allah'ın Kitabı Kur'ân'dır.

"Müminler!.. Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müs­lüman, Müslümanın kardeşidir, böylece bütün Müslümanlar kardeştir. Din kardeşinizin herhangi bir hakkına tecavüz, baş­kasına helâl değildir. Meğer ki gönül hoşluğuyla kendisi ver­miş olsun.

"Ashabım!.. Kendinize de zulmetmeyiniz; kendinizin de üze­rinizde hakkı vardır.

"Ey insanlar!.. Cenâb-ı Hakk, her hak sahibine hakkını (Kur'ân'da) vermiştir. Vârise vasiyet etmeye lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardır. Babasından başkasına âit soy iddia eden soysuz yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün Müslümanla­rın bedduasına uğrasın! Cenâb-ı Hakk, bu gibi insanların ne tevbelerini, ne de adalet ve şehâdetlerini kabul eder.

"Ey insanlar!.. Rabbiniz birdir; babanız da birdir. Hepiniz, Âdem'in çocuklarısınız; Adem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır. Arab'ın Arap olmayana—takvadan başka—bir üstünlüğü yoktur.

"İnsanlar!.. Yarın beni sizden soracaklar! Ne diyeceksiniz?

'"(Allah'ın elçiliğini îfa ettin, vazifeni yerine getirdin, bize vasiyet ve nasihatte bulundun) diye şehâdet ederiz.' (Bunun üzerine Resûl-i Ekrem mübarek şehâdet parmağını kaldırarak, sonra da cemaat üzerine çevirip indirerek şöyle buyurdu:)

"Şâhid ol yâ Rab!.. Şâhid ol yâ Rab!.. Şâhid ol yâ Rab!.."


Cebel-i Rahme

Öğle ve İkindi Namazlarının Beraber Kılınışı

Resûl-i Kibriya Efendimiz, bütün insanlığa en yüksek ve kutsî bir ders olan Veda Hutbesini sona erdirdiği sırada, Hz. Bilâl-i Habeşî öğle ezanını okumaya başladı. Resûl-i Kibriya Efendimiz ve Ashab-ı Kiram, huşu içinde susup ezanı dinledi­ler. Ezan bitince, Hz. EJilâl kamet getirdi. Fahr-i Kâinat Efen­dimiz, o muhteşem cemaate imam olup önce öğle namazını kıldırdı. Sonra yine karnet getirilerek ikindi namazını kıldırdı. Böylece Efendimiz, bir ezan iki kametle iki vaktin namazını birleştirdi.

İlk İşaret

İkindiden sonraydı; vakit, akşama yakındı. Resûl-i Kibriya Efendimiz, devesi Kasva'nın üzerindeydi. Bu sırada şu âyet-i kerîme nazil oldu:


"İşte bugün, sizin için dininizi kemâle erdirdim; üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Veda haccı
« Posted on: 26 Nisan 2024, 13:55:43 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Veda haccı rüya tabiri,Veda haccı mekke canlı, Veda haccı kabe canlı yayın, Veda haccı Üç boyutlu kuran oku Veda haccı kuran ı kerim, Veda haccı peygamber kıssaları,Veda haccı ilitam ders soruları, Veda haccıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes