> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hayatını Anlatan Eserler > Peygamberimizin Hayatı > Tebük'ten ayrılış
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Tebük'ten ayrılış  (Okunma Sayısı 540 defa)
03 Ocak 2011, 16:18:10
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 03 Ocak 2011, 16:18:10 »



Tebük'ten Ayrılış
 
Peygamber Efendimiz 20 gün kaldıktan sonra ashabıyla Tebük'ten Medine'ye doğru harekete geçti.1040

Resûli Ekrem Efendimizin devesinin yuları, Ammar b. Yasir'in elindeydi; arkadan ise deveyi Huzeyfe b. Yeman sürüyordu.

Bu arada, "bir grup münâfıkın gece karanlığında kendisine suikastte bulunacağı," Resûli Kibriya Efendimize, Cenâbı Hakk tarafından haber verildi. Bu sebeple Resûli Ekrem devamlı etrafını gözetliyor, her an dikkatli bulunuyordu.

Bir ara karanlıkta bir grubun kendisine doğru gelmekte olduğunu gördü. Bunlar, suikastı plânlayan münafıklardı. Yoldaki dar boğazda Peygamber Efendimizi pusuya düşürmeyi planlamışlardı.

Peygamberimiz, hemen Hz. Huzeyfe'ye onları dağıtma emri verdi. Hz. Huzeyfe üzerlerine yürüyerek, "Ey Allah'ın düşmanları!.." diye bağırdı. Birden korkuya kapılarak ordunun içine karıştılar.'041

Resûli Ekrem Efendimize münafıkların bu tarz bir suikasta teşebbüs ettiklerini öğrenen Hz. Üseyyid b. Hudayr, fena hâlde hiddete geldi. Ordudaki münafıkların boyunlarını vurmak için izin istediyse de Resûli Ekrem Efendimiz, "Halkın, 'Müşriklerle arasındaki savaş sona erince, Muhammed, ashabını öldürmeye başladı.' diye yaygara yapmalarını hoş görmem." buyurdu.

Üseyyid b. Hudayr, "Yâ Resûlallah, bunlar, senin ashabın değiller ki!.."dedi.

Resûli Ekrem Efendimiz, "Mademki dilleriyle kelimei şehâdet getirerek Müslüman olduklarını izhar etmişlerdir, şu hâlde onlara dokunamayız!" buyurdu.1042

MESCİDİ DIRAR

Peygamber Efendimiz, Tebük Seferine hazırlandığı sıradaydı. Kübalı bir grup münafık huzura çıkarak, "Yâ Resûlallah!.. Yağmurlu ve soğuk gecelerde hasta ve uzak yere gidemeyeceklerin namaz kılmaları için bir mescid yapmış bulunuyoruz." dedikten sonra ilâve etmişlerdi: "Senin gelip mescidimizde bize namaz kıldırmanı arzu ediyoruz."1043

Dillerinden dökülen bu cümleler, zahire bakılırsa, masum bir niyetin ifadesi olarak görünüyordu. Ne var ki, içlerinde gizledikleri menhus niyet başkaydı. Maksatları, küçük plânda dahi olsa Müslüman cemaati bölmek, İslâm'ın ilk mescidi olan Küba Mescidinden, inşa ettikleri mescide adam çekip kendi nifak saçan emellerine onları âlet etmeye çalışmaktı. Bu hususta, bizzat Peygamber Efendimizin "fâsık" diye adlandırdığı Ebû Amir Rahip Abdi Arnr da, kendilerine yardım edeceğine söz vermişti: "Siz, bir mescid yapınız ve içine mümkün olduğu kadar silâh depo ediniz. Ben de Rum Hükümdarı Kayser'e gideceğim. Rumlardan asker getirtip, Muhammed ve ashabını Medine'den çıkaracağım!''1044

Ne var ki, Resûli Kibriya Efendimiz, içlerinde gizledikleri bu menhus niyet ve çirkin maksatlarını bilmiyordu. Bu sebeple onlara, "Şu sırada Tebük Seferine çıkmak üzereyim. Seferden dönersek ve Allah da dilerse, gelir mescidinizde size namaz kıldırırız." buyurmuştu.1045

Hz. Resûlullah'i çağırmalarındaki asıl maksat, inşa ettikleri mescidin bir nevi kutsîyet ve meşruiyetini tescildi. Bu gerçekleşirse, halkı oraya çekip rneş'um gayelerine âlet etmeleri daha da kolaylaşacaktı.

Hakikati hâlde böyle biır mescide ihtiyaç var mıydı?

Hayır... Ama, münafıklık tohumlarının intişârı için böyle bir yuvaya, böyle bir toplantı yerine kendilerince gerek duymuşlardı.

Nihayet, Tebük Seferi neticelenmiş, Peygamber Efendimiz ashabıyla Medine'ye dönüyordu. Medine yakınında bu münafıklar Peygamberimizin yoluna çıkarak kendilerine olan sözünü yerine getirmesini istediler.1046

Fakat, Cenâbı Hakk, onların bu art niyetlerinin tahakkuk etmesine fırsat vermedi; işin iç yüzünü, orada Resulüne inzal buyurduğu şu âyetlerle bildirdi:

Ebû Amir, başmünâfık Abdullah b. Übey b. Selül'ün yakın akrabası idi. Câhiliyye devrinde ruhbanlığa özenirdi. Peygamber Efendimize peygamberlik verilince bunu kıskanmaya başladı. Peygamber Efendimiz hicretle Medine'ye gelince, o, etrafına topladığı birkaç adamla Mekke'ye gitti. Bedir Savaşında Müslümanlara karşı savaştı. Bizzat Peygamber Efendimiz ona "Fâsık" adını taktı. Mekke'nin fethinden sonra Şam'a gitti.

"Bir de, zarar vermek, mü'minlerin arasına ayrılık sokmak için ve bundan önce, Allah ve Resulü ile harbedenin gelmesini beklemek için bir bina yapıp onu mescid edinenler ve 'Bununla, iyilikten başka bir şey kastetmedik.' diye muhakkak yemin edecek olanlar vardır. Fakat, Allah şâhid ki, onlar seksiz şüphesiz yalancıdırlar!

"Ey Resulüm!.. Sen, orada (Mescidi Dırar'da) hiçbir zaman namaza durma! Tâ ilk gününden beri temelleri takva üzerine kurulan mescid (Küba Mescidi) içerisinde namaza durman elbette daha lâyıktır. Orada günahlardan ve kirlerden temizlenmeyi seven erler vardır. Allah da böyle çok temizlenenleri sever.

"Binasını, Allah korkusu ve O'nun rızası üzerine kuran kimse mi daha hayırlıdır, yoksa yapısını, yıkılacak bir yerin kıyısına kurup da onunla birlikte kendisi de Cehennem ateşine çöküp giden kimse mi?..

"Allah, zâlimler güruhuna hidâyet vermez. Onların kurdukları bina, kalblerinde temelli bir şek ve nifaka sebep olacaktır! Meğer ki kalbleri, ölümle parçalanmış olsun!

"Allah, her şeyi bilen, her yaptığını yerli yerince yapandır."1047

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz, Mâlik b. Duhşum ile Âsim b. Adiyy'i çağırıp şu emri verdi:

"Şu, halkı zalim olan mescide gidiniz; onu yıkınız, yakınız!"1048

Peygamber Efendimizin bu emri derhâl yerine getirildi. Kur'ân'da "Mescidi Dırar [Zarar Mescidi]" olarak vasıflandırılan malûm bina yakılıp yıkıldı.

MEDİNE'YE YAKLAŞIRKEN...

Resûli Ekrem Efendimiz, Medine'ye yaklaştığı sırada, Ashabı Kiram'a hitaben, "Medine'de öyle kimseler vardır ki, sizin gittiğiniz ve geçtiğiniz her yerde ve vadide onlar da sizinle birlikte bulunmuş gibidirler." buyurdu.

Ashabı Kiram, "Yâ ResûlallahL Onlar Medine'de iken nasıl bizimle birlikte olabilirler?" diyerek hayretlerini izhar ettiler.

Peygamber Efendimiz meseleyi izah etti: "Onlar, ancak mazeretleri sebebiyle Medine'de kalmışlardır. Allah Teâlâ, Kitabında, 'Mii'minlerin hepsi, topyekûn muharebeye çıkacak değillerdir. O hâlde, onların her sınıfından yalnız birer zümre muharebeye gitmeli, kimisi de—din ve şeriat ilimlerini iyice öğrenmeleri ve kavimleri muharebeden dönüp kendilerine geldikleri zaman, onları Allah'ın azabıyla korkutmaları için— gitmeyip kalmalıdırlar. Olur ki, (bu suretle mü'minler aykırı hareketlerden) kaçınırlar.' (Tevbe, 122) buyurmuyor mu? Varlığım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, onların duaları, düşmanımıza, silâhlarımızdan daha tesirlidir."1050

Uhud 'a Sevgi

Medine'ye doğru yaklaşırken, bir ara Resûli Ekrem Efendimiz, Uhud Dağına baktı ve, "İşte Uhud Dağı!.. O bizi sever, biz de onu severiz!" buyurdu.1051

Senniyetû 'lVeda 'da Karşılayış

Peygamber Efendimizin gelmekte olduğunu duyan Medine'deki büyük küçük Müslümanlar, yola çıkıp onu Seniyyetû'lVeda denilen tepede karşıladılar. Kadınlar, küçük çocuklar, Hz. Resûlullah'ı tekrar görmenin sevincini yaşıyorlardı. Bu sevinçlerini, "Seniyyetû'lVeda'dan dolunay doğdu üstümüze,/ Yalvaran bulundukça, Allah'a hamdetmek düşer bize!.." diyerek izhar ediyorlardı.1052

Medine 'ye Geliş

Nihayet, Resûli Ekrem Efendimiz, ordusuyla yorucu bir yolculuktan sonra Ramazan ayında Medine'ye geldi.1053

BÜYÜK MUVAFFAKİYET

İslâm Ordusu, Tebük'te kimseyle karşılaşmamıştı. Ancak, böylesine uzun bir yolu en zor şartlar altında katedip düşmanı karşılamaya gitmesi bile büyük bir muvaffakiyetti. Bu sefere çıkış, aynı zamanda o günün en büyük devletlerinden biri olan Bizans İmparatorluğuna açıktan açığa bir meydan okuyuştu. Bu meydan okuyuşa cevap verme cesaretinin gösterilmemesi ise ayrı bir ehemmiyetli mânâyı taşıyordu. Bu, artık İslâm kuvvet ve kudretinin karşısında çıkacak bir gücün bulunmadığının bir ifadesiydi.

DÜNYA BAŞLARJNA DAR GELEN ÜÇ KİŞİ

Ka'b b. Mâlik, Mürare b. Rebi ve Hilâl b. Ümeyye, üçü de samimî, sağlam birer Müslümandı. Fakat üçü de, meşru bir özürleri olmaksızın, sırf ihmalkârlıklarının eseri olarak Tebük Seferine çıkan orduya katılmayıp Medine'de kalmışlardı.

Ka'b b. Mâlik, Ensâr'ın Hazreç Kabilesinden olup, şâirdi. Akabe Bîatında bulunan üç şâirden biriydi. Harblerde kahramanlık duygularını harekete getiren hamasî şiirler söylerdi.

Tebük Seferine kadar Bedir hâriç diğer bütün savaşlara katılmıştı. Hattâ, Uhud günü, her tarafın birbirine karıştığı o dehşetli anda Resûli Kibriya Efendimizi miğferi altında parlayan mübarek gözlerinden o tanıyıp ashaba haber vermiş, onların toparlanması için seslenmişti. O günkü çarpışmada 11 yara da almıştı.1055

Mürare b. Rebi ile Hilâl b. Ümeyye de Ashabı Bedir'den, örnek ahlâk ve fazilet sahibi iki sahabî idi.1056

Neden Katılmamışlardı?

Bu üç kişiden biri olan Ka'b b. Mâlik (r.a.), geri kalışını şöyle anlatır:

"...Resûlullah (a.s.m.), bu savaşı (Tebük Savaşını), meyvelerin olgunlaştığı ve ağaç gölgelerinin altında serinlenme arzusunun şiddetlendiği bir zamanda yaptı. Resûlullah'la beraber bütün Müslümanlar h...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Tebük'ten ayrılış
« Posted on: 27 Nisan 2024, 06:21:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Tebük'ten ayrılış rüya tabiri,Tebük'ten ayrılış mekke canlı, Tebük'ten ayrılış kabe canlı yayın, Tebük'ten ayrılış Üç boyutlu kuran oku Tebük'ten ayrılış kuran ı kerim, Tebük'ten ayrılış peygamber kıssaları,Tebük'ten ayrılış ilitam ders soruları, Tebük'ten ayrılışönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes