> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hayatını Anlatan Eserler > Peygamberimizin Hayatı > Seyf b. Zî Yezen'in Abdulmuttalib'e söyledikleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Seyf b. Zî Yezen'in Abdulmuttalib'e söyledikleri  (Okunma Sayısı 878 defa)
17 Ocak 2011, 15:09:15
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 17 Ocak 2011, 15:09:15 »



SEYF B. ZÎ YEZEN, ABDÛLMUTTÂLİB'E NELER SÖYLEDİ?

Peygamber Efendimizi candan seven Abdûlmuttâlib, hayatında sâdece bir defa kısa bir süre için ondan uzak kaldı.

Yemen Hükümdarı Seyf b. Zî Yezen, babasının ülkesini Habeşlilerden geri almış ve San'a'nın Gumdan şehrinde tahta oturmuştu. Arabistan'ın dört bir tarafından aşiret ve kabîle reisleri onu tebrike geliyorlardı.

Mekke'yi temsilen de Abdûlmuttâlib'in başkanlığına bir heyetin Gumdan'a gitmesi gerekiyordu. Böylece, Mekke'den ayrılmakla, Abdûlmuttâlib, ilk defa nur torunundan uzak kalıyordu.

Uzun bir yolculuktan sonra Gumdan'a varan Kureyş heyetini Seyf b. Zî Yezen kabul etti. Abdûlmuttâlib, hükümdardan izin alarak, kendisinin üstün meziyetlerinden, babasının hayırlı bir hükümdar olduğundan bahsetti. Hangi heyet olduklarını belirtmek için de sözlerini şöyle bağladı:

"Biz, ALLAH'ın dokunulmaz kıldığı memleketin halkı, Beytullah'ın hizmetkârıyız!"

Bu konuşması, hükümdarın dikkatini çekti. Sordu: "Ey tatlı dilli kişi!.. Sen kimsin?"

Abdûlmuttâlib, "Ben, Haşîm'in oğlu Abdûlmuttâlib'im!.." dedi.

Seyf, biraz daha dikkat kesildi. Sevinç ve heyecan karışımı bir sesle, "Demek, sen, kız kardeşimizin oğlusun!"

Abdûlmuttâlib, "Evet..." diye karşılık verdi.

Bunun üzerine Seyf, Abdûlmuttâlib'e daha yakın alâka gösterdi. Yanına yaklaşmasını istedi. Sonra da, "Akraba olduğumuzu öğrendim. Ziyaretinizden de çok memnun oldum. Siz gece gündüz sohbet edilmeye, oturulup konuşulmaya lâyık, şerefli insanlarsınız!" diye konuştu.

Seyf, bu iltifatkâr sözlerle de yetinmedi; söylediklerinde samimî olduğunu, Abdûlmuttâlib'i bir ay boyunca sarayında ağırlamakla da ispat etti

Sarayda günleri hep sohbetle geçiyordu. Mukaddes kitaplardan gelecek peygamberin sıfatlarını öğrenmiş bulunan Seyf, bu sohbetlerde bazı ipuçları yakalıyordu. Nitekim, bir gün hiç kimsenin farkına varamayacağı bir sırada Abdûlmutâlib'i gizlice yanına çağırdı ve, "Ey Abdûlmuttâlib!.." dedi, "Sana bir sır emanet edeceğim. Bu sırrın seninle alâkalı olduğu kanaatini taşıyorum! Bu, başkalarından gizlediğimiz, bir kitapta bulduğum çok büyük ve mühim bir haberdir!"

Abdûlmuttâlib meraklandı, "Nedir o?.." diye sordu.

Seyf, sırrını açıkladı: "O, bu sıralarda dünyaya gelmiş olması muhtemel bir çocuğa aittir. O, sizin taraflarda, Tihame bölgesinde doğacaktır. İki küreği arasında bir 'ben' vardır. Babası ve annesi ölünce, onu dedesi ve amcası sırasıyla himayeleri altına alacaktır. O, dostlarını ve yardımcılarını ağırlayacak, düşmanlarını zillete uğratacaktır. En şerefli yerleri fethedecek, Kıyamet Gününe kadar insanlara rehber ve önder olacaktır. Bâtıl dinleri ortadan kaldıracak, putperestliği yok edecek, Rahman olan ALLAH'a ibâdet edecektir. Onun sözü müşkîlleri halledecek, işi ise basiret ve adalet üzere olacaktır. Dâima iyiliği buyuracak, iyilik yapacak ve insanları kötülükten sakındıracaktır."

Merak ve heyecana kapılan Abdûlmuttâlib, hükümdarın biraz daha açıklama yapmasını ve sırrını biraz daha açmasını istiyordu. Bunun için de, "Ey Hükümdar!.. Ömrün uzun, saltanatın dâim ve sânın yüce olsun! O çocuk hakkında biraz daha açıklama yapar mısın?" dedi.

Hükümdar, diğer alâmet ve işaretleri saydıktan sonra, "Ey Abdûlmuttâlib!.." dedi, "Bütün bu işaretlere bakılırsa, bu çocuğun dedesi sen olmalısın!"

Bu sözleri duyan Abdûlmuttâlib, sevincinden derhâl secdeye kapandı.

Bu sefer merak ve şaşkınlık sırası hükümdara gelmişti. "Ey Abdûlmuttâlib!.. Yoksa, sen, anlattıklarımdan bir şey mi sezdin?" diye sordu.

Gönlüyle birlikte gözlerinin içi de gülen Abdûlmuttâlib, anlattı. "Ey Hükümdar!.." dedi, "Benim, Abdullah adında, üzerinde titrediğim, çok sevdiğim bir oğlum vardı. Onu kavmimizin eşrafından Vehb b. Abdi Menafin kızı Âmine'yle evlendirmiştim. Bir çocuk dünyaya geldi. Onun iki küreği arasında bir 'ben' vardır. Saydığın alâmetlerin hepsini de üzerinde taşıyor. Babası ve annesi de vefat etmişlerdir. Kendisi şimdi benim himâyemdedir."

Seyf, kanaatinde yanılmış olmamanın sevinci içinde, Abdûlmuttâlib'e, "Çocuğunu çok iyi koru! Yahudiler ona düşmanıdırlar. Onların kendisine zarar vermesinden sakın! Fakat, ALLAH, onun düşmanlarına imkân ve fırsat tanımayacaktır! Benim eski kitaplarda bulup öğrendiğime göre, Yesrip [Medine] de onun hicret yeri olacak ve orada çok yardım görecektir." dedi.

Artık, hem hükümdar, hem de Abdûlmuttâlib, büyük bir müşkîli halletmiş olmanın rahatlığı içindeydiler.

Seyf b. Zî Yezen, âdeta kerametvârî, peygamberliğinden evvel Efendimizin nübüvvetini böylece haber veriyordu.

Bir müddet sonra hükümdar, Kureyş heyetini büyük ikram ve ihsanlarla Mekke'ye uğurladı. Abdûlmuttâlib'e verdikleri, diğerlerinkinden çok daha fazlaydı. Uğurlarken de ona, "O çocuğun hâlinde olan değişiklikleri*her yıl bana bildirmeni rica ederim." dedi.

Ne var ki, Seyf b. Zî Yezen, Peygamberimiz hakkında dedesinden daha başka bir bilgi alamadan, henüz bu konuşmalarının üzerinden bir sene bile geçmeden hayata gözlerini yumdu.82

Heyetteki arkadaşları, yolda Abdûlmuttâlib'e, neden kendisine daha fazla ikram ve ihsan edildiğini sordular. O sâdece,"Onu kıskanmayınız. Bunun elbette bir sebebi vardır." demekle iktifa etti.

Bir aylık ayrılıktan sonra Mekke'ye varan Abdûlmuttâlib, nur torununu hasretle kucaklayarak, firak acısını visalin lezzetiyle gidermeye çalıştı.


82 İbni Hacer, ellsabe, c. 2. s. 134135.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Seyf b. Zî Yezen'in Abdulmuttalib'e söyledikleri
« Posted on: 16 Nisan 2024, 10:56:45 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Seyf b. Zî Yezen'in Abdulmuttalib'e söyledikleri rüya tabiri,Seyf b. Zî Yezen'in Abdulmuttalib'e söyledikleri mekke canlı, Seyf b. Zî Yezen'in Abdulmuttalib'e söyledikleri kabe canlı yayın, Seyf b. Zî Yezen'in Abdulmuttalib'e söyledikleri Üç boyutlu kuran oku Seyf b. Zî Yezen'in Abdulmuttalib'e söyledikleri kuran ı kerim, Seyf b. Zî Yezen'in Abdulmuttalib'e söyledikleri peygamber kıssaları,Seyf b. Zî Yezen'in Abdulmuttalib'e söyledikleri ilitam ders soruları, Seyf b. Zî Yezen'in Abdulmuttalib'e söyledikleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes