> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hayatını Anlatan Eserler > Peygamberimizin Hayatı > Mekke'ye giriş hazırlığı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mekke'ye giriş hazırlığı  (Okunma Sayısı 555 defa)
04 Ocak 2011, 18:04:05
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 04 Ocak 2011, 18:04:05 »



Mekke'ye Giriş Hazırlığı
 
İslâm Ordusu, Mekke'ye girmeden evvel, son defa Zîtuva Vadisinde toplandı. Peygamber Efendimiz ve Ashabı Kiram'ın sevinçleri etrafa dalga dalga yayılıyordu. Yüzlerinde tebessüm, gönüllerinde ferah ve sürür vardı.

Peygamber Efendimiz, devesi Kasva'nın üzerindeydi. Kendisine bu mübarek ve muazzam günü gösteren Cenâbı Hakk'a sonsuz hamd ve şükrünü takdim ediyordu.

Tevazu ve mahviyetinden mübarek başını öne eğmişti. Öylesine ki, neredeyse mübarek sakalının ucu devesinin semerine değiverecekti.812 Bu haliyle, önünde eğilecek tek zâtın sâdece Kâinatın Yaratıcısı Cenâbı Hakk olduğunu bütün insanlığa ilân ediyordu; aynı zamanda, ashabına da, muvaffakiyeti verenin sâdece Yüce Allah olduğunu, insanların ise muvaffakiyetin sebeplerini hazırlamakla vazifeli bulunduklarını ders veriyordu!

PEYGAMBERİMİZİN MEKKE'YE GİRİŞİ

Peygamberimiz, Mekke'ye girmek için ordusunu dört kola ayırdı:

Sağ kol... Kumandan, "Seyfullah" unvanının sahibi Hz. Hâlid b. Velid'di. Mekke'ye aşağı taraftan girecekti.

Sok kol... Kumandan Hz. Zübeyr b. Avvam idi. Şehre yukarıdan, Küdâ denilen mevkiden girecekti.

Üçüncü kol Sa'd b. Ubade kumandasındaydı ve Ensâr birliklerinden ibaretti. Seniyye tarafından şehre girecekti.

Piyade birliklerinden meydana gelen dördüncü kola Ebû Ubeyde b. Cerrah kumanda ediyordu. O da, Mekke'nin üst tarafından ilerleyecekti.813

Peygamber Efendimiz, kumandalara şu emri verdi:

"Size karşı konulmadıkça, size saldırılmadıkça, hiç kimseyle çarpışmaya girmeyeceksiniz, hiç kimseyi öldürmeyeceksiniz!"814

Bu emirden bazı kimseler müstesna kılındı. Bunlar, görüldükleri yerde, Kabe'nin örtüsü altına iltica etmiş olsalar dahi öldürüleceklerdi. Onlar da şunlardı: İkrime b. EM Cehl, Abdullah b. Sa'd b. Ebî Şerh, Habbar b. Esved b. Muttâlib, Hüveyris b. Nukayz, Mıkyes b. Subabe elLeysî, Abdullah Hilâl b. Hatal, Hind binti Utbe b. Rebia, Şarkıcı Sâre, Kureyne ve Ernebe.815

Bunlar, irtikap ettikleri suçlar, irtidat, İslâm'a ve Müslümanlara aşırı düşmanlık, işkence, kati, Resülullah'ı ve Müslümanları küstahça hicvetme gibi affa sığmayacak suçlardı.

Kollar Mekke 'ye Girerken...

Takvim yaprağı, Hicret'in 8. yılı Ramazan ayının 13'ü Cuma gününü gösteriyordu. Gün, henüz yeni ağarmıştı.

Peygamber Efendimiz, devesi Kasva'nın üzerindeydi. Mübarek başında Yemen işi siyah bir sarık vardı. Sarığın bir ucunu iki omuzunun arasına salıvermişti. Bu haşmet ve vekar içinde mübarek beldeye giriyordu. Bir taraftan, Allah'ına, kendisine bu günü gösterdiğinden dolayı hamdediyor, minnet ve şükrünü arzediyor, diğer taraftan da fethi iki sene evvelinden haber verip müjdeleyen Fetih Sûresini okuyordu. Bu, kendileri için, ashabı için en mes'ud, en sevinçli anlardan biriydi.

Dillerde acı söz yok, kalbleri fetheden tatlı sözler vardı. Sımalardan tebessümler damlıyordu.

Mücâhidlerde büyük zaferlerin, muhteşem fetihlerin verdiği kendini kaybediş yoktu. Nefislerine, kalb, ruh ve dillerine hâkimiyet vardı.

Sa 'd b. Ubade nin Azledilmesi

Bir ara baş döndürücü zaferin havasına gayriihtiyarî kendisini kaptıran üçüncü kol kumandanı Hz. Sa'd b. Ubade, ağzından, "Bugün büyük savaş günüdür. Kabe'de vuruşmanın helâl olacağı gündür!"816 diye bir söz kaçırdı.

Durum, derhâl Hz. Resûli Ekrem'e bildirildi. Bu söz, Mekke'ye harbsiz, kan akıtmaksızın girmek isteyişin mânâ ve ruhuna zıddı. Hemen sancağın Sa'd Hazretlerinden alınıp oğlu Kays'a verilmesini emir buyurdular.817

Hâlid b. Velid Koluna Taarruz

İslâm Ordusu, Peygamber Efendimizin emri gereğince hiç kimseye kılıç kaldırmadan edeb ve hürmet içinde Mekke'ye dalga dalga giriyordu.

Ancak, bu arada, Hâlid b. Velid Hazretlerinin kumandanlık ettiği kola bir taarruz oldu. Taarruz, İkrime b. Ebî Cehil, Safvan b. Ümeyye gibilerle, topladıkları halktan bazıları tarafından yapılmıştı.818

Hz. Hâlid, önce karşılık vermek istemedi. Çünkü emir bu meyandaydı. Ancak, müşriklerin saldırıyı hızlandırıp mücâhidleri ok yağmuruna tuttuklarını görünce, vuruşmaya müsaade etti. Müşrikler kaçmaya mecbur bırakıldılar. Çarpışmada iki mücâhid şehid düştü, müşriklerden ise 13 kişi öldürüldü. Durum, Hz. Resûli Ekrem tarafından öğrenildi. Hz. Hâlid, huzuruna çağırıldı. Müşriklerin Müslümanlara saldırdıklarını, mücâhidlerin ise sâdece kendilerini müdafaa etmek zorunda kaldıklarını Hz. Hâlid'den öğrenince,"Allah'ın hüküm ve takdir ettiğinde hayır vardır."819 buyurdular.

Bundan başka 10 bin kişilik muazzam İslâm Ordusu Mekke'ye girerken hiçbir çarpışma olmadı ve Müslümanlar silâhlarını kullanmadılar.

Bu arada, kanı heder edilenlerden ve nerede görülürlerse görülsünler öldürüleceklerden birkaç kişi ele geçirildi ve öldürüldüler. Bunların birkaçı önce Müslüman olup sonra da irtidat eden kimselerdi. Abdullah b. Hatal ve Mıkyes b. Subabe, bunlardan ikisiydi. Kanı heder edilip ele geçirildikten sonra öldürülen diğerleri ise Haris b. Tuleytıla, Huveyris b. Nukayz ve Sâre idi. Bunların hepsi Peygamberimiz henüz Mekke'deyken kendilerine en ağır eziyet ve hakarette bulunan kimselerdi. Yakalanıp öldürülmeleri emrolunan diğer müşrikler ise, her biri başka başka yerlere kaçmışlardı.

Emanın İlânı

Peygamber Efendimiz, Mekke'ye girer girmez halka eman verdiğini ilân etti:

"Kim Ebû Süfyan'ın evine sığınırsa, ona eman verilmiştir. Kim elinden silâhını bırakırsa, ona eman verilmiştir. Kim evine girer, kapısını kapatırsa, ona da eman verilmiştir."

Bunun üzerine müşriklerden bir kısmı evlerine, diğer bir kısmı da Ebû Süfyan'ın evine sığındı.

PEYGAMBERİMİZ, KÂBEİ MUAZZAMA'DA

On bini aşkın İslâm Ordusu, Mekke'ye girmişti. Fakat, Mekke sakin ve âsûde bir gün yaşıyordu. Herkes bir emniyet içinde idi.

Resûli Ekrem Efendimiz, Kasva'nın üzerinde, terkisinde Üsame b. Zeyd, sağında Hz. Ebû Bekir, etrafında Muhacir ve Ensâr topluluğu olduğu hâlde Kâbei Muazzama'ya doğru ilerliyordu. Dâvasını ilâna başladığı ilk günden bu güne kadar ve muzafferiyet sonunda hiçbir değişiklik yoktu. Tek başına İslâm ve îmanı tebliğ ederken de mütevazi, mahviyetkâr, affedici ve merhametli idi, o gün de... Birkaç kişinin gönlünde yer tutmuşken nasıl âlicenab, şefkatli, mütevazi ve afüvkâr idiyse, şimdi on binlerin gönlünde taht kurmuşken de yine bu vasıflarından zerre kaybetmemişti.

İşte, Efendimiz, bu tevazu, mahviyet ve Allah'a minnet ve şükran hisleriyle dolu bir manzara içinde Haremi Şerife girdi. Müslümanlar da akın akın muazzam mabede doğru akıyorlardı. Resûli Kibriya tekbir getirince, Müslümanlar da hep bir ağızdan "Allahü Ekber! Allahü Ekber!" diyerek Mekke ufuklarını bu kutsî sadâ ile çınlattılar. Bu ulvî sadâya, bu mübarek beldenin dağı, taşı "Allahü Ekber! Allahü Ekber!" diyerek karşılık veriyordu.

Kabe 'yi Tavaf

Resûli Kibriya, binlerce sahabî arasında devesi Kasva'nın üzerinde Kabe'yi tavafa başladı. Peşini Ashabı Kiram takib etti. Tavafın her devresinde ellerindeki değnekle Hacerü'lEsved'e işaret ederek onu istîlâm ediyordu.820 Tavafın yedinci devresinden sonra Kasva'dan indi. Makamı İbrahim'e varıp orada iki rekât namaz kıldı. Sonra da Zemzem Kuyusuna vararak ondan hem su içti, hem de abdest aldı. Bunu Safa Tepesine çıkışları takib etti. Oradan etrafa baktı ve kendisine bu muazzam günü gösteren Yüce Allah'a bir kere daha minnet ve şükranlarını takdim etti.

Bu sırada Medineli Mlüslümanlardan bazılarının iç âleminde bir endişe uyandı. Bu endişeyi, "Cenâbı Hakk, Resulüne yurdunun fethini nasîb etti. Artık burada oturur kalırlar mı dersiniz?" diyerek izhar ettiler.

Duasını bitiren Fahri Âlem Efendimiz, ne konuştuklarını sordu.

Onlar, "Bir şey yok yâ Resûlallah!.." dediler.

Sorusunu birkaç sefer tekrarlayıp aynı cevabı alan Peygamber Efendimize, o sırada vahiyle Ensâr'ın konuştukları haber verildi.Bunun üzerine, "Ben, sizin söylediğiniz şeyden Allah'a sığınırım! Bilin ki, benim hayatım sizin hayatınızla, ölümüm de sizin ölümünüzledir!"821 diye buyurdular.

Bu hitab karşısında Ensâr gözyaşları arasında Fahri Kâinat'ın çevresinde toplanıp gönlünü almaya çalıştılar.

"Vallahi," dediler, "biz bunları, Allah ve Resulüne olan muhabbetimizden dolayı söylemiştik, başka bir maksatla değil!"822

Ebu Süfyan ve Fadale 'nin İçlerinden Geçirdikleri

Peygamber Efendimizin ve Müslümanların Kabe'yi tavaf ettikleri bir sıradaydı.

Ebû Süfyan da Mescidi Haram'ın bir köşesinde oturup düşünceye dalmıştı. Şeytan zihnini kurcalıyor ve birtakım sinsi vesveseler telkin ediyordu. Resûli Ekrem önünden her geçtikçe o, "Acaba bir daha asker toplasam, şu adamla(!) bir daha çarpışsam ne olur?" diye içinden geçiriyordu.

Tam bu sırada Resûli Kibriya Efendimiz, gelip başucuna dikildi ve, "O zaman da yine Allah seni hakir eder!" buyurdu.

Ebû Süfyan, şimşek gibi çakan bu söz karşısında daldığı derin düşünce...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mekke'ye giriş hazırlığı
« Posted on: 18 Nisan 2024, 20:49:02 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mekke'ye giriş hazırlığı rüya tabiri,Mekke'ye giriş hazırlığı mekke canlı, Mekke'ye giriş hazırlığı kabe canlı yayın, Mekke'ye giriş hazırlığı Üç boyutlu kuran oku Mekke'ye giriş hazırlığı kuran ı kerim, Mekke'ye giriş hazırlığı peygamber kıssaları,Mekke'ye giriş hazırlığı ilitam ders soruları, Mekke'ye giriş hazırlığıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes