> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hayatını Anlatan Eserler > Peygamberimizin Hayatı > Medineli ilk müslümanlar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Medineli ilk müslümanlar  (Okunma Sayısı 788 defa)
10 Ocak 2011, 15:26:26
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 10 Ocak 2011, 15:26:26 »



Medineli İlk Müslümanlar ve Akabe Biatları
 
PEYGAMBERİMİZİN, KABİLELERİ İSLÂM'A DAVETİ


Resûli Ekrem, Taiflilerin insafsız ve âdice hücum ve hakaretlerine hedef olduğunda ve Mekke'ye döndüğünde müşriklerin daha da şiddetli muhalefet ve eziyetleriyle karşı karşıya kaldığı hâlde, îman ve İslâm'ı tebliğden bir an bile geri durmadı. Aksine, Taif dönüşü, İslâm'a davet dairesini daha da genişletti ve kabileleri İslâm'a davete başladı.

Bir dâvanın hızla intişarı, şüphesiz, sağlam ve seviyeli müntesiplerinin çokluğuyla doğru orantılıdır. Resûli Ekrem de bu gerçeği göz önünde bulundurarak, hem îmana davet etmek, hem de Kureyş müşriklerine karşı bir kuvvet olarak kullanmak gayesiyle hacc mevsiminde Mekke etrafında konaklamış bulunan Arap kabileleri arasında dolaşıyordu.

Görüştüğü kabîle ileri gelenlerinin her biri, ayrı ayrı bahaneler ileri sürerek İslâm'a girmekten uzak duruyorlardı. İçlerinde Müslüman olma arzusunu izhar edenler var idiyse de, bunların İslâm safına katılmalarına engel olunuyordu.

İslâm'a davet edilen bazı kabileler ise, davete icabet etmedikleri gibi, Efendimize hakaretvâri sözler de söylüyorlardı.

Resûlullah'ın dolaştığı yerlere müşrikler de gidiyor, onu âdeta bir gölge gibi takib ediyorlardı. Kabîle ferdlerinin İslâmiyetten uzak durmalarında, şüphesiz, müşriklerin menfî, yalan ve iftira üzerine kurulu propagandalarının büyük rolü vardı.

Resûli Ekrem, her sene belirli mevsimlerde kurulan Ukaz, Mecenne, Zü'1Mecaz Panayırlarını (bir nevi fuar) gezmeyi, buraya gelmiş bulunan kabilelerle görüşmeyi, halkına Kur'ân okuyup onları İslâm'a davet etmeyi asla ihmâl etmezdi. Ne var ki, o, bu kutsî gayeyle halk arasında dolaşırken, Ebû Leheb de ardı sıra geziyor ve "Muhammed, atalarının dininden döndü, yalanlar uyduruyor; ona kanmayın!" diyor, halkın kendisiyle temas etmesine mâni olmaya çalışıyordu.

Peygamber Efendimiz, kabileler arasında dolaşıp tebliğ vazifesinde bulunurken, kabilenin bütün ferdleriyle değil, çoğu zaman sâdece ileri gelenleri, reisleriyle görüşüyor, konuşuyor ve İslâm'ı onlara anlatıyordu. Çünkü, kabile ferdlerinin, reislerine sarsılmaz bir bağlılık ve hürmetleri vardı. Reislerinin İslâm'ı benimsemesi demek, tamamının mü'minler safında yer alması demekti. Bu bakımdan Allah Resulü, kısa yoldan netice elde edebilecek metodu takib ediyordu.

Resûli Ekrem'in bu tarz bir usûl takib etmesinde, hak ve hakikati tebliğde mühim bir prensibi tesbit etmiş oluyoruz: Hak ve hakikate davete, mümkünse önce beldenin ileri gelenlerinden, hatırı sayılır ve herkesin saygısını kazanmış kimselerden başlamalıdır. Bir beldenin veya bir kabilenin ileri gelenlerinin hak ve hakikati kabul etmesi, şüphesiz halkın da sür'atle aynı dâvayı benimsemesini kolaylaştıracaktır!

MEDİNELİ İLK MÜSLÜMANLAR

Bi'setin 11. senesi hacc mevsimi idi.

Mekke'ye yarımadanın muhtelif yerlerinden birçok hacı namzedi gelmişti. Bunlar arasında Medine halkından da bazı kimseler vardı.

Resûli Ekrem Efendimiz, hacc mevsiminde âdetleri olduğu üzere kabileler arasında dolaşıp onları İslâm dinine davet ederken, Akabe mevkii yakınında altı kişiden ibaret olan bu Medineli kafileye rastgeldi. Onlara, "Siz kimsiniz?" diye sordu.

"Hazreç Kabîlesindeniz." diye cevap verdiler.

Peygayber Efendimiz, "Yahudilerin komşu ve müttefiklerinden misiniz?" diye sordu.

"Evet..." dediler.

Bunun üzerine Efendimiz, "Otursanız da, sizinle biraz konuşsak olmaz mı?" dedi.

"Olur." deyip oturdular.

Nebîyyi Muhterem Eifendimiz, onları Allah'ın varlık ve birliğine îmana çağırdı. İbrahim Sûresinden bir bölüm tilâvet buyurdu ve onları İslâm dinine davet etti.362

Onlar, "Galib ibni Fihr (Peygamberimizin 9. dedesi) evlâdından bir peygamber gelecek." diye kendi ihtiyarlarından işitirlermiş.Ayrıca, Medine'de oturan Yahudiler ile iki kardeşten türemiş Hazreç ve Evs Kabileleri arasında eskiden beri devam edegelen bir husumet ve anlaşmazlık vardı. Kâh barışırlar, kâh bozuşurlardı.

Yahudiler, Ehli Kitap ve ilim sahibi idiler; Evs ve Hazreçliler ise Allah'a şerik koşar, puta taparlardı.

Ne zaman Yahudilerle araları açılsa, Yahudiler onlara, "Beklenen peygamber gelmek üzeredir. Gelince, biz ona tâbi olacak, İrem ve Ad kavimleri gibi sizin kökünüzü kazıyacağız!" der, dururlardı.

Bu sefer Resûli Kibriya Efendimiz, onları İslâm'a davet edince, birbirlerine bakıştılar ve aralarında, "Vallahi, bu bize, Yahudilerin geleceğini haber verdikleri peygamber olsa gerektir! Sakın, Yahudiler ona inanmakta bizi geçmesinler!" diye konuşarak hemen îman ettiler ve Peygamber Efendimizin huzurunda kelimei şehâdet getirdiler.363

Sonra da Resûli Kibriya Efendimize hitaben şöyle konuştular:

"Kavmimiz birbirlerine kin ve düşmanlık besledikleri gibi, başka bir kavimle de aralarında kötülük ve düşmanlık vardır. Umulur ki Allah, onları da sayenizde bir araya toplar. Biz hemen dönüp, onları da senin anlattıklarına davet edeceğiz. Eğer Allah, onları bu din üzerinde bir araya getirir, birleştirirse, senden daha aziz ve şerefli bir kimse olamaz!"364

Resûli Kibriya Efendimizin dâvetine icabet edip İslâmiyetle müşerref olan Medineli ilk altı zât şunlardı:

Ebû Ümame Es'ad b. Zürare Avf b. Haris, Rafı'b. Mâlik,Ukbe b. Amir,

Cabir b. Abdullah b. Riab.365

Bu altı zât, kabileleri tarafından hatırı sayılır ve sevilir kimselerdi. Bu sebeple, Medine'ye dönüp, akrabalarına Peygamber Efendimizi anlatıp, onları İslâm'a davet edince, İslâmiyet, Medine içinde bir anda yankı yaptı. Allah ve Resûlullah sadâsı şehrin ufuklarını sardı. Şehirde, Peygamberimiz ve İslâm'ın anılmadığı ev hemen hemen kalmamış gibiydi!

Böylece, Medine'ye, İslâm nurundan parıltılar götürme bahtiyarlığına bu altı zât ennişti. Medine'ye parıltıları ulaşan ebedî nur, artık birdenbire burada parlayacak ve kısa bir zaman sonra şehri, İslâm Devletinin merkezi hâline getirecekti.

 
362 İbn-i Hişam, Sîre, c. 2, s. 70; Ibn-i Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 217; Taberî, Tarih c. 2, s. 234.

363 ibn-i Hişam, A.g.e., c. 2, s. 70; ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 217; Taberî, A.g.e., c. 2, s. 234.

364 İbn-i Hişam, A.g.e., c. 2, s. 71; Taberî, A.g.e., c. 2, s. 234.

365 ibn-i Hişam, A.g.e., c. 2, s. 71; Ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 218-219; Taberî, A.g.e., c. 2, s. 234-235.



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Medineli ilk müslümanlar
« Posted on: 29 Mart 2024, 17:19:02 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Medineli ilk müslümanlar rüya tabiri,Medineli ilk müslümanlar mekke canlı, Medineli ilk müslümanlar kabe canlı yayın, Medineli ilk müslümanlar Üç boyutlu kuran oku Medineli ilk müslümanlar kuran ı kerim, Medineli ilk müslümanlar peygamber kıssaları,Medineli ilk müslümanlar ilitam ders soruları, Medineli ilk müslümanlarönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes