> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hayatını Anlatan Eserler > Peygamberimizin Hayatı > Hicretin 9. Yılı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hicretin 9. Yılı  (Okunma Sayısı 3349 defa)
03 Ocak 2011, 21:07:30
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 03 Ocak 2011, 21:07:30 »



HİCRETİN 9. YILI



Hicretin 9. Senesindeki Mühim Bazı Hadiseleri - 1
 
ETRAFA VALİ VE ZEKAT MEMURLARININ GÖNDERİLMESİ


(Hicret 'in 9. senesi Muharrem ayı)

Bu tarihe kadar birçok kabîle İslâm'la şereflenmiş, birçok memleket de İslâm topraklarına katılmıştı. Bu memleketlerin idaresi ve halkına mükellefiyetlerinin bildirilmesi gerekiyordu.

Bu maksatla Resûl-i Ekrem Efendimiz, Hicret'in 9. yılı Muharrem ayında İslâm memleketlerinden bazılarına valiler ve halktan zekât toplamak için de zekât tahsil memurları tâyin edip gönderdi.937

Resûl-i Ekrem'in, gönderdiği vali ve zekât tahsil memurlarına emir ve tavsiyeleri şu idi:

"Halkın kusurlarına karşı affedici davranınız ve en iyi mallarını almaktan sakınınız!"938

Yemen'in güzel kasabalarından biri olan San'a ve yine Ye-men'in Hadramut bölgesi ile Süleymler, Müzeyneler, Cühey-neler, Kilab Oğullan, Ka'b Oğullan, Resûl-i Ekrem Efendimizin vali ve zekât memurları gönderdiği memleket ve kabilelerden bazıları idi.939

Bu valiler, idarî işlerle meşgul olmaktan başka, halk arasında çıkan dâvalara da bakıyorlar, onları İslâmî hükümlere göre halletmeye çalışıyorlardı.

Zekât memurları ise, gittikleri kabilelere İslâm'ın zekât mükellefiyetini anlatarak, zenginlerinin bu malî ibâdeti yerine getirmeleri gerektiğini bildiriyorlardı.

Bazı kabileler bu mükellefiyetlerini seve seve yerine getirdiler. Bir kısım kabileler ise önce bu malî mükellefiyeti ağır bularak memurları hoş karşılamadılar; ancak sonradan bu hareketlerinden vazgeçerek zekâtlarını vermeye başladılar.

MEDİNE'YE AKIN AKIN HEYETLERİN GELMEYE BAŞLAMASI

Mekke'nin fethi, İslâm'ın en parlak ve şerefli bir zaferiydi. Çünkü, bu fetihle, senelerden beri Hz. Resûlullah ile Kureyş müşrikleri arasında süregelen amansız mücadele İslâm'ın galibiyetiyle netice bulmuştu.

Arabistan'daki kabileler de yıllardan beri devam edegelen bu çetin mücadeleyi yakından ve dikkatle takib etmişlerdi. Önce, bu mücadelede Resûl-i Kibriya'yı kavmi olan Kureyşlilerle baş başa bırakmayı tercih etmişler ve, "Onu kavmi olan Kureyşlilerle baş başa bırakınız. Eğer, o, kavmine galib gelirse, şüphesiz kendisi sözünde doğrudur ve peygamberdir."940 demişlerdi.

İşte, etraftaki kabilelerin yakından takib ettikleri bu şiddetli mücadele, Mekke'nin fethiyle İslâm'ın üstünlüğü, şirkin mağlûbiyet ve perişanlığı ile son bulmuştu.

Artık onlar için tek yol kalmıştı: İslâm'ın şefkatli sinesine bir an evvel koşmak!

Gayet iyi biliyorlardı ki, Mekkeli müşriklerin bunca düşmanlık ve kuvvetlerine rağmen söndüremedikleri bir dâvayı kendileri de söndüremezler ve onun yayılmasını engelleyemezler.

Bu sebeple, Mekke'nin fethini takib eden günlerde, Hicret'in 9. yılı başlarında civar kabilelerin Müslüman olmak için Medine'ye akın akın geldikleri görülüyordu. Bu sebeple bu yıla "Heyetler Yılı" adı da verilmiştir.941

Gelen bu heyetlerin hepsini Peygamber Efendimiz, gayet güzel karşılıyor ve onlara izzet-ü ikramda bulunuyordu. Bu heyetlerin içinde her sınıflan insan vardı. Hepsi de Resûl-i Ekrem'in yüksek ahlâk ve faziletine, ashabının nâzik ve insanî hareket ve davranışlarına hayran kalarak yurtlarına dönüyorlardı.

BENÎ TEMİM HEYETİ MEDİNE'DE

Hz. Resûlullah, Hicret'in 9. senesi Muharrem ayı başlarında ashabtan Büsr b. Süfyan'ı, Huzaalılardan Benî Ka'b Kabîlesi-ne, zekâtlarını almak üzere göndermişti.

Ka'b Oğulları, gelen memura teslim etmek üzere hayvanlarından düşen zekâtı bir tarafa ayırmışlardı. Fakat, aynı yerde oturan Temim Kabîlesi, oldukça fazla olan bu hayvanların verilmesine karşı çıkmış, hattâ kılıçlarını sıyırarak Büsr Hazretlerini öldürebileceklerini bile izhardan çekinmemişlerdi. Bunun üzerine Büsr (r.a.), Medine'ye dönerek durumu Resûl-i Ekrem Efendimize anlatmıştı. Allah Resulü de 50 kadar bedevî süvariyle Uyeyne b. Hısn'ı, Temim Oğulları üzerine göndermişti. Uyeyne b. Hısn, Temim Oğulları üzerine anîden baskın yapmıştı. Birçok ganîmet malıyla birlikte 11 erkek, 20 kadın ve 30 kadar da çocuk esir edip Medine'ye geri dönmüştü.942

Uyeyne b. Hısn'ın Medine'ye dönmesinden az sonra idi.

Zekât vermemekte direnen Temim Oğullarından bir heyet, çıkıp Peygamber Efendimizin huzuruna geldi. İçlerinde meşhur hatib ve şâirleri de vardı. Gayeleri, esirlerini geri almaktı. Peygamber Efendimiz, onlara, "Ne istiyorsunuz?" diye sordu.

"Biz Temim Kabîlesindeniz." dediler. "Sizinle şiir ve övünme yarışı düzenleyelim diye şâir ve hatiblerimizi getirdik!"

Hafifçe tebessüm eden Efendimiz, "Ben şiir söylemekle va-zifelendirilmediğim gibi, övünmekle de emredilmedim; bunu yapamam. Fakat, haydi neyiniz varsa ortaya dökün de görelim!" buyurdu.

Bunun üzerine Benî Temim'in, Utarid adındaki hatibi ayağa kalkarak, kavim ve kabilesini övdükten sonra, "Bizimle fazilet yarışına çıkacak kimse, saydıklarımızın bir benzerini sayısın, döksün, bakalım!" diyerek meydan okudu.

Benî Temim hatibinin sözlerini bitirip yerine oturmasından sonra, Resûl-i Kibriya, Sabit b. Kays'a, "Kalk, şunun konuşmasına karşılık ver!" diye emretti.

Sabit (r.a.), ayağa kalktı. Önceden hiçbir hazırlığı olmadığı hâlde, Cenâb-ı Hakk'ın büyüklüğüne ve Resûlullah'ın medh ve senasına dair, Temimlileri bile hayrette bırakan gayet belâgatlı ve tesirli bir hitabede bulundu. Hz. Sabit şöyle diyordu: "Hamdolsun Allah'a ki, gökleri ve yeri yaratan ve onlardaki hükmünü yürüten O'dıır.

"Hiçbir şey yoktur ki, O'nun fazl ve kereminin eseri olmasın!

"Bizim her tarafta galib gelişimiz ve hâkim oluşumuz da O'nun kudretinin eseridir.

"O, insanların arasından en hayırlısını seçerek peygamber göndermiştir; ki o peygamber, baba tarafından insanların en şereflisi, söz cihetinden en doğru sözlüsü, ana tarafından ise en üstünüdür! Allah, ona kitabını indirmiş, onu kullarının emini ve mu'temedi, cihanın da güzidesi ve seçkini kılmıştır!

Sıra, şâirlerin maharetlerini ortaya dökmesine gelmişti.

Önce, Benî Temim şâirlerinden biri ayağa kalkarak kendilerini medheden bir kaside sundu.

Adam şiirini bitirir bitirmez, Resûl-i Ekrem, şâiri Hasan b. Sâbit'e, "Kalk yâ Hasan!.. Şu adamın şiirine karşılık ver!"944 diye emretti; sonra da, "Allah Teâlâ, Resulünü müdafaa ederken, Hasan'ı, muhakkak Cebrail'le destekler!" buyurdu.

Kâinatın Efendisini müdafaa etmenin şerefini yüklenen Hz. Hasan, aşk ve heyecan içinde ayağa kalktı. Aynı vezin ve kafiyede uzun bir şiirle Temimli şâire cevap verdi. Şiirinde İslâm'ın müstesna güzelliğini, yücelik ve faziletini veciz ve açık bir ifadeyle dile getirdi.

Müslüman hatib ve şâirin, Temim Oğulları şâir ve hatibinden çok daha güzel birer hutbe ve şiir sunmaları, hem Peygamber Efendimizi hem de orada bulunan sahabîleri sevindirdi. Buna karşılık, Temim heyeti, İslâm şâir ve hatibinin, kendilerinkin-den daha üstün olduğunun belli olması karşısında sustular. İleri gelenlerinden olan Akra b. Habis ise, şöyle demekten kendini alamadı:

"Allah'a yemin ederim ki, bu zâta (Hz. Peygamber'e) her zaman gaybdan yardım ediliyor. O, muhakkak muvaffak olacaktır. Her şeyde, herkese üstün gelmektedir. Onun hatibi hatibimizden, şâiri de şâirimizden daha üstündür. Sesleri de seslerimizden daha canlı ve gürdür!"945

Daha sonra Akra b. Habis, Hz. Resûlullah'ın yanma yaklaştı ve şehâdet getirerek Müslüman oldu. Onun Müslüman oluşunu diğerleri takib etti.

Bunun üzerine, Resûl-i Ekrem, heyettekilerin her birini birer hediyeyle taltif ettiği gibi, alınmış olan bütün esirlerini de kendilerine geri verdi.947

BENÎ ESED HEYETİ MEDİNE'DE

Hicret'in 9. senesi Muharrem ayı idi.

Medine'ye gelen heyetlerden biri de, 10 kişilik Benî Esed Kabîlesi heyeti idi. Müslüman olduklarını Resûl-i Ekrem E-fendimize arzettikten sonra, "Yâ Resûlallah!.. Herkes kıtlık ve kuraklık içinde sıkıntıdan kıvranırken, biz kendi rızamızla kalkıp geldik. Başka kabileler gibi seninle harb etmeden Müslüman olduk!" diye konuştular.948

Bu sözleriyle, Peygamber Efendimizin, Müslüman olduklarından dolayı kendilerine minnettar kalması gerektiğini ifade etmek istiyorlardı; bu minnettarlık sebebiyle de bol ihsana mazhar olmayı ümit ediyorlardı. Henüz Müslüman olduklarından ve İslâm'ın engin ruhuna vâkıf bulunmadıklarından dolayı bu tarz bir tavır takındıkları muhakkaktı.

Hâlbuki, îman etmekle ancak kendilerine fayda temin etmiş oluyorlardı. Bu sayede ebedî hayatlarını mahvolmaktan kurtarmış sayılıyorlardı, iman etmekle Resûl-i Ekrem'in şahsına elbette hiçbir fayda temin etmiş değillerdi. Bu sebeple bu tarz davranışları yersizdi ve İslâm ruhuna uygun değildi. Nazil olan âyet-i kerîme, bunu ortaya koydu:

"(Ey Resulüm!..) İslâm'a girdiklerini senin başına kakıyorlar! Onlara de ki: 'Müslüman oluşunuzu başıma kakmayınız. Doğrusu, sizi îmana hidâyet buyurduğundan Allah sizin başınıza kakar; eğer îmanınızda sâdık kimseler iseniz!"

Mü'minin vazifesi, kâinatta en büyük ve en yüksek hakikat olan îmanı elde etmiş olmasından dolayı, Cenâb-ı Hakk'a şükür ve hamddır. Bunun dışında îmanına mukabil hiçbir maddî manevî menfaat beklememeli, hattâ kalben arzu etmemelidir. Zîra, îman nîmetine kavuşmanın ve Müslümanlık şerefiyle şereflenmenin karşılığı olarak verilecek mükâfat uhrevîdi...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hicretin 9. Yılı
« Posted on: 29 Mart 2024, 03:24:13 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hicretin 9. Yılı rüya tabiri,Hicretin 9. Yılı mekke canlı, Hicretin 9. Yılı kabe canlı yayın, Hicretin 9. Yılı Üç boyutlu kuran oku Hicretin 9. Yılı kuran ı kerim, Hicretin 9. Yılı peygamber kıssaları,Hicretin 9. Yılı ilitam ders soruları, Hicretin 9. Yılıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes