Konu Başlığı: Yirmi Yaşındayken Rasûlüllah'a Meleklerin Gelmesi Gönderen: Hadice üzerinde 01 Haziran 2011, 09:18:51 Yirmi Yaşındayken Rasûlüllah'a Meleklerin Gelmesi Ve Bunu Amcası Ebu Talib'e Söylemesi 168) Abdullah İbnu'z-Zubeyr; Ubeyd İbn Umeyr'e Rasûlüllah'ın (s.a.v.) Peygamber olarak gönderilmesi konusunda bir soru sordu. O da şöyle cevap verdi: Sana Rasûlüllah'm ashabından ve zevcelerinden anlatıyorum, Rasûlüllah (s.a.v.) yirmi yaşlarındayken amcası Ebu Talib'e şöyle diyerek yakındı: - "Amca! Bir kaç geceden beri, yanıma, iki arkadaşıyla birlikte birisi geliyor. Bana bakıp birbirlerine: Bu, odur. Fakat daha davet zamanına erişmedi. Eğer senin görüşün onlardan susan birinin görüşü gibiyse, bu durum beni korkutuyor." Ebu Talib: - Yeğenim! Korkulacak birşey yok. Herhalde sen rüya gördün, dedi. Rasûlüllah (s.a.v.) tekrar Ebu Talib'in yanına gelip: - "Amca! Sana anlatmış olduğum adam beni yakalayıp elini karnımın içine soktu. Hatta şu anda bile onun elinin soğukluğunu hissediyorum" dedi. Amcası onu, Mekke'de doktorluk yapan ehli kitaptan birisine götürdü. Yeğeninin başından geçenleri ona anlattı ve: Bunu iyileştir, dedi. Doktor onu yatırdı, kaldırdı, ayaklarını kontrol etti, iki omzunun arasına baktı ve şöyle dedi: Abdulmenaf in oğlu! Senin bu oğlun, tertemiz ve sağlamdır. Onda, hayır alâmetleri vardır. Yahudiler bunu ele geçirirlerse, Öldürürler. Bunun gördükleri, şeytan değil, fakat peygamberlik için kalpleri araştıran meleklerdendir. Döndükten sonra Rasûlüllah (s.a.v.): "Bir süre hiçbir şey hissetmedim. Sonunda rüyamda bir adam gördüm. Elini omuzlarımın üzerine koydu. Sonra elini sokup kalbimi çıkardı. Sonra şöyle dedi: Temiz bir bedende temiz bir kalp. Onu tekrar yerine koydu ve ben de uyandım" dedi. Daha sonra şöyle dedi: "Uyurken, rüyamda, içinde bulunduğum evin tavanının tahtasını söktüm, gümüş bir merdiven getirdim. O merdivenden benim yanıma iki adam indi. Birisi bir tarafıma, diğeri de öbür tarafıma oturdu. Yandan kaburga kemiğimi açtı. Kalbimi çıkardı ve: Kalbi ne iyi kalp, salih bir adamın ve tebliğ edici bir peygamberin kalbi, dedikten sonra kalbimle kaburga kemiğimi tekrar yerine koydular. Sonra merdivenden yukarı çıktılar. Uyandığımda tavan eski halindeydi. Hadi-ce'ye yakındığımda: Allah sana hayırdan başkasını yapmaz, dedi." [165] [165] Bu haber doğru değildir. Kastalani buna şu sözüyle işaret etmiştir: Denildiğine göre, yirmi yaşındayken beşinci defa göğsünün yarıldığı rivayet edilmiştir. Sabit değildir. Ancak sabit olmaya yakın olarak zikredilmiştir. (EI-Mevahİb, 1/153) Basılanın dipnotundan. Şakk-ı Sadr (göğsün yarılması) olayı şuralarda geçmektedir: Tabakatu ibn Sa'd, 1/112; Bey-hakî, Delâilu'n-Nubuvve, 1/153; Ebu Nuaym, Delailu'n-Nubuvve, s. 111; ibn Kesir, el-Bidaye ve'n-Nihaye, H/275; İbn Hişam, Siretu'n-Nebeviyye, 1/176; Suyutî, Hasaısu'l-Kubra, I/54. |