Konu Başlığı: Rasulullahın Hımyer Hükümdarlarına Gönderdiği Mektup Gönderen: Hadice üzerinde 14 Mayıs 2011, 15:25:56 Rasulullahın Hımyer Hükümdarlarına Gönderdiği Mektup 1417) Ivluhammed ibn İshak, Abdullah İbn Ebi Bekr'den şunu nakletti: Tebuk'ten döndükten sonra Rasulullah'a (s.a.v.), Hımyer hükümdarları, el-Haris îbn Abdikulâl, Nuaym İbn Abdikulâl, en-Nu'man Kavi Ziruayn, Hemdan ve Ma'afır'in müslüman olduklarını bildiren mektup geldi. Rasulullah (s.a.v.) onlara şu mektubu yazdı: "Bismillahirrahmanirrahim. Allah'ın Rasulü Muhammed'den, el-Haris ibn Abdikulâl, Nuaym ibn Abdikulâl, en-Nu'man *Kayl Ziruayn, Hemdan ve Ma'afır'e, Kendisinden başka ilah olmayan Allah'a hamde-tiğimi size bildiririm. Rum toprağından dönerken elçiniz bize geldi. Medine'de görüştük. Gönderdiğiniz şeyi tebliğ etti. Sizin müslüman olduğunuzu ve müşriklerle savaştığınızı bize haber verdi. Eğer siz iyüeşir-seniz, Allah'a ve Rasulü'ne itaat ederseniz, namazı kılarsanız, zekatı verirseniz, ganimetlerden Allah'a ve Rasulullah'a ait beşte bir hisseyi ve Rasulullah'a ayrıca seçilip verilecek şeyi ve mü'minler üzerine farz kılınan sadakayı verirseniz Allah Teala sizi doğru yoluna koymuş olur. Yahudilik ve Nasranîliklerinde kalanlarsa dinlerinden zorla döndürülmezler. Onlara cizye vardır." Rasulullah (s.a.v.) mektup yazıp başkalarına da gönderdi. Biz zikrettiğimiz kadarıyla yetindik, Tevfık Allah'tandır.- İbn Akil şöyle demiştir: Rasulullah'ın (s.a.v.) Kisra, Kayser ve başkalarıyla mektuplaşması, Arapların tamamı değil, kendi kavminden olan herkesle bile arasının iyi olmaması, Peygamberim iz'in peygamberliğinin doğru olduğuna delalet eden şeylerdendir. Kesin sonuç alınacağı her yere yazması hususunda bir emir gelmiş olsaydı, bunu yapmayacaktı. Bu, asla görüş sahiplerinden sadır olacak bir iş değildir. Yani mektup yazması tamamen Allah'ın emriyle olmuştur. Sonra iş Kisra'mn ganimetlerinin, mescidinde taksim edilmesine kadar vardı. O, davetinin her bölgeye yayılacağını her saltanatta üstün geleceğine dair öğrendiği şeyler hakkında konuşuyordu, işte bu, ona her şey hakkında konuşma cesareti verdiren şeydi. Yani bunları ona bildiren Allah'tı. O'nun vahye muttali olduğuna dair daha güzel bir delil var mı? O'nun gerçek Peygamber olduğuna dair bu mesele bütün insanlık için delildir. Rasulullahmloğruluğunu gösteren ışıklar parlamasına rağmen, O'nun peygamberliğinden "şüphe edenlerin akılları ne kadar basittir![20] [20] Abdurrahman İbnü’l-Cevzi, Ashâbın Dilinden Peygamberimizin Hayatı, Uysal Kitabevi: 598-599. |