๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Peygamberimizin Hayatı => Konuyu başlatan: Hadice üzerinde 01 Haziran 2011, 09:16:14



Konu Başlığı: Rasûlullahın Hılfu'l Fudul’da Bulunması
Gönderen: Hadice üzerinde 01 Haziran 2011, 09:16:14

Rasûlullah’ın Hılfu'l-Fudul’da Bulunması

Bu hılf in (andın) sebebi, Kureyş'in, Harem'de zulüm ve haksızlık yapmasıydı.

Abdullah İbn Cud'an la ez-Zubeyr İbn Abdilmuttalib birbirlerine, mazlumu zalimden kurtarma konusunda yardımlaşmak için andlaşma-ya çağırdılar. Bu çağrıyı kabul edip İbn Cud'an'm evinde andlaştılar.

153) Ebu Ubeyde anlatmıştır:

Hılfulfudul'un sebebi şuydu: Yemenli birisi satmak üzere Mekke'ye bir mal getirmişti. Bu malı Sehm oğullarından birisi satın almıştı. Adam satıcının hakkını, vaktinde ödemedi. ^Satıcı malın bedelini istedi. Öbürü ödemeye yanaşmadı. Satan adam malını istedi, alan malı da geri ver­medi. Bunun üzerine Hıcr'da şöyle söyledi:

Ey Fihr hanedanı! Yurdundan ve kavminden uzaktayken Mek­ke'de malıyla zulme uğrayana yardım edin. Sözlerini yerine getirecekler mi? Sehm oğulları yoksa, umre yapanın malının kaybolup gitmesi görü­şünde midir?

Bazı alimler de şöyle demiştir: Kays îbn Şebbe es-Sulemî, Ubeyy Ibn Haleften bir mal satın aldı. Kays borcunu erteledikçe erteledi ve hakkını vermedi. Cumah'tan birisinin himayesini istedi... Cumahlı kişi, onu himaye etmedi. Kays şöyle dedi:

- Ey Kusayy! Harem'de, bu nasıl olur? Beyt'e hürmet ve iyi ahlâk'm benden mahrum edilmesi, zulümden daha zalimcedir.

El-Abbas'la Ebu Sufyan kalkıp onun hakkını geri verdiler.

Kays'tan bazı kişiler Abdullah îbn Cud'an'm evinde toplandılar. Mekke'de zulmü önlemek, hiçbir kimseye zulmedilmemesi, zulmedenle­re engel olunması ve zulme uğrayanın hakkının alınması için andlaştı-lar. Andlaşma Abdullah İbn Cüd'an'ın evinde yapıldı.

154) Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

- "Ben Ibn Cud'an'm evindeki Hılf te (andlaşmada) bulundum. Be­nim o andı bozup da, kızıl tüylü develere (dünyanın en iyi nimetlerine) nail olmam, bana ondan daha sevgili değildir. Ben ona, Islâmî devirde bile, çağırılsam, hemen icabet ederdim." [156]

Kureyş'ten bazıları: Vallahi, bu, hılftan gelen, bir faaldir (lütuftur) dediler ve böylece: Hüfulfudul adı verildi.

155) Ez-Zubeyr şöyle demiştir. Bir başkası da şöyle demiştir: Bu meselede, Curhüm kabilesinden bazı kişilerin yaptıkları gibi Mekke'de zulmü barındırmamak ve onu adalete çevirmek üzere andlaştılar, Cur-hümlu bu kişilerin adları el-Fadl îbn Şira'a, el-Fadl İbn Bida'a ve el-Fadl îbn Kudaâ'ydı.                                   

156) Ez-Zubeyr şunu anlatmıştır: Bana Abdulaziz İbn Ömer el-Ansî şöyle dedi. Hılfulfudulda bulunanlar şunlardır: Haşim oğulları, el-Muttalib oğulları, Esed îbn Abdihızza oğulları, Zuhre oğulları, Teym o-ğullarıdır. Bunlar, hiçbir kimseye zulmedilmemesi için ister güçlü ister zayıf olsun zulmedenden mazlumun hakkını alıncaya kadar zalime karşı hep birlikte mazlumun yanında olacağız diye Allah'a yemin ettiler.

157) Ez-Zubeyr anlattı: İbrahim İbn Hamza bana, dedem Abdullah îbn Mu&'ab'dan o da babasından şunu rivayet etti: Hılfulfudul adının verilmesi şöyledir: Cürhümlüler içinde yapılan haksızlıkları geri çevi­ren, hakları sahiplerine iade eden bazı kimseler vardı. Onlara, Fudayl, fudâl, mifdal ve fadl denilirdi. Bundan dolayı Hılfulfudul adı verilmiş­tir.

158) Şöyle dedi: Bana Muhammed   Ibn Huseyn, Nevfel   îbn U-mara'dan o da İshak Îbnu'l-Fadl'dan şunu rivayet etti: Kureyş, bu andı

Hılfulfudul diye adlandırdı, çünkü cürhüm kabilesinden el-fadl, fudal ve el-fadl isimli bazı kişiler, bu kabilelerin anlaştığına benzer şey üzere andlaşmışlardı.

159) Ma'ruf îbn Hırbuz şunu rivayet etmiştir: Haşim oğulları, el-Muttalib oğulları, Esed ve Teym birbirlerine çağrıda bulunup Mekke'nin tamamında ve Ehabîş içinde birbirlerini yardımına çağırıp da kurtar­madıkları ve hakkını geri vermedikleri mazlum bırakmamak veya bu konuda hiçbir mazeret göstermemek üzere andlaştılar. Mutayyebunun ve müttefiklerin hepsi bundan hoşlanmadılar ve onu ayıplamak için Hılfulfudul (lüzumsuzların andlaşması) adını koydular. Onlar: Bu, kav­min fıdulünden (haksızhklarındandır) dediler. Bunun üzerine Hılfulfu­dul denildi.

160) Hakim Ibn Hizam şöyle demiştir:

Hılfulfudul Kureyş'in ficar'dan çekilmesiydi. Rasûlüllah (s.a.v.) o sırada yirmi yaşındaydı.

161) Ed-Dahhak'tan başka birisi bana şöyle rivayet etti: Picar, şevval aynıdaydı. Bu mlf (and) zulki'de'de olmuştur, o güne kadar ya­pılmış en şerefli andlaşmaydı. Böyle bir andlaşma yapma çağrısında bulunan ilk kişi ez-Zubeyr Ibn Abdilmuttalib'ti. Haşim oğulları, Zuhre ve Teym oğulları Abdullah ibn Cud'an'm evinde toplandılar. Abdullah onlara yemek hazırladı. Denizin bir kıl parçasını ıslatacak kadar suyu bulundukça, mazlumun hakkını alıncaya kadar onunla birlikte olmak ve yardımlaşmak üzere akid ve andlaşma yaptılar. Böylece Kur'eyş bu andlaşmayı Hılfulfudul diye adlandırmıştır.

162)  Cubeyr Ibn Mut'im şöyle demiştir. Rasûlüllah (s.a.v.): "îbn Cud'an'm evinde şahid olduğum andı bozup da kızıl tüylü develere nail olmam bana ondan daha sevgili değildir. Eğer ben ona çağrılsaydım, i-cabet ederdim" buyurdu. [157]

Bu, hılfulfuduldur.

Muhammed İbn Amr şöyle demiştir: Bu hılfı (andlaşmayı) Haşim oğullarından daha önce yapan birisi bilinmemektedir.

163) Abdurrahman Ibn Avf Rasûlüllah'm şöyle buyurduğunu ri­vayet etmiştir: "Çocukken amcalarımla birlikte Hılfulfudul'da bulun­dum. O andı bozup da kızıl tüylü develere nail olmam, bana ondan daha sevgili değildir."[158]

Muhammed Ibn Habîb el-Haşimî bu andlaşmanm Rasûlüllah'a (s.a.v.) vahiy gelmeden beş yıl önce olduğunu zikretmiştir. [159]


[156] Beyhakî, Sûnenu'l-Kubra, VI/167; Tefsîrü'l-Kurtubî, VI/33; X/169; İbn Kesir, el-Bıdaye ve'n-Nıhaye H/291.

[157] İbn Sa'd, Tabakatu'l-Kubra, I/82.

[158] İmam Ahmed Ibn Hanbel, Musned, 1/190.

[159] Abdurrahman İbnü’l-Cevzi, Ashâbın Dilinden Peygamberimizin Hayatı, Uysal Kitabevi: 115-117.