๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Peygamberimizin Hayatı => Konuyu başlatan: Hadice üzerinde 19 Mayıs 2011, 09:59:58



Konu Başlığı: Rasulullahın hatalarından dolayı hanımlarına ders vermesi
Gönderen: Hadice üzerinde 19 Mayıs 2011, 09:59:58

Rasulullah'ın Yaptıkları Hatadan Dolayı Hanımlarına Uğramamak Suretiyle Onlara Ders Vermesi Ve Onlardan Bir Ay Ayrı Kalması                                                              
                                                             

Bunun hakkında üç görüş vardır:

1- Hanımlarının Rasulullah'tan (s.a.v.) elinde olmayan bazı har­camalarda bulunmasını istemeleridir.

2- Rasulullah'm (s.a.v.) Hafsa'nm evinde Mariye'yle yalnız kalma­sı, Hafsabunu Öğrenince, Rasulullah (s.a.v.):

- "Bunu benim namıma gizle" dedi. Ama Hafsa Aişe'ye söyledi.

3- Peygamber'e (s.a.v.) bir hediye verildi. O da, Zeyneb'in hissesini kendisine gönderdi. Ama Zeynep kabul etmedi, ona ilâvede bulunup tekrar gönderdi, 2eynep yine kabul etmeyip:

-Sen hediyenin reddedildiği yere göz dikiyorsun dedi. Rasulullah da:

- "Bana karşı nankörlüğünüzü ALLAH'ın cezalandırması çok kolay­dır. Bir ay sizin yanınıza girmiyeceğim."[19].

1325- Ömer İbnül-Hattab şöyle anlattı:

Bir gün hanımıma kızdım, bir de baktım, bana kafa tutuyor, bana karşı söz söylemesini menettim.

Hanımım:

-Benim sana karşılık vermemi neden menediyorsun? Vallahi, Pey­gamberin hanımları bile ona kafa tutuyorlar da bazen biri bütün gün akşama kadar onu terkediyor.

Bunun üzerine oradan ayrılıp Hafsa'nın yanına gittim ve! -Sen Rasulullah'a kafa mı tutuyorsun?dedim. Hafsa: -Evet diye cevap verdi. Ben:

-Sizden biriniz onu bütün gün akşama kadar terk mi ediyor? de­dim. Hafsa:

-Evet dedi.Ben:

-Sizden bunu yapan kendine yazık etmiştir ve o zarardadır. Biriniz Peygamber'in (s.a.v.) .öfkesinden dolayı ALLAH'ın kendisine öfkelenmeye­ceğinden emin midir? O halde böyle olan Helak olmuş demektir, dedim.

Daha sonra, ağlarken Hafsa'nın yanına girdim. -Rasulullah (s.a.v.) sizi boşadı mı? dedim. Hafsa:

-Bilmiyorum. O şuradaki meşrebe'de inzivaya çekilmiş bulunmak­tadır, dedi. O (Rasulullah) hanımlarına çok kırıldığı için, bir ay yanları­na girmemeğe yemin etmişti. [20]

1326- Cabir şöyle anlattı:

Ebu Bekr, Rasulullah'ın yanına girmek için izin istemeye geldi. Fakat birçok kişi kapıda oturuyorlardı. Onlara izin verilmemişti. Ebu Bekr ile Ömer'in girmelerine izin verildi. Onlar içeriye girdiler. Pey­gamber (s.a.v.) etrafında hanımları, kendisi de suskun bir halde oturu­yordu.

Ömer kendi kendine: Rasululîah'a (s.a.v.) birşey söyleyeyim, belki güler, dedi. Sonra:

-Ya Rasulallah! Zeyd'in kızını bir görseydin. (Ömer kendi hanımım kastediyordu). Benden nafaka istedi. Ben de kalktım onun boğazını sık­tım dedi.

Rasulullah (s.a.v.) dişleri görününceye kadar güldü ve: -"Bunlar da, etrafımda gördüğün gibi nafaka istiyorlar" dedi.

Ebu Bekir, dövmek için kalkıp Aişe'nin yanına gitti. Ömer de kal­kıp Hafsa'nın yanma gitti. Her ikisi de:

-Siz Rasulullah'tan (s.a.v.) kendisinde bulunmayan bir şeyi isti­yorsunuz ha! dediler.

Rasulullah (s.a.v.) o ikisini dövmekten men etli. Hanımları:

-Vallahi! Buradan kalktıktan sonra, artık onda olmayan birşeyi istemeyeceğiz, dedi.

ALLAH Teala, tahyir (seçimi yapma) ayetim indirdi. Rasulullah (s.a.v.) bu ayeti açıklamağa Aişeden başladı ve:

- "Ben sana birşey anlatacağım. Ama, ebeveynine danışmadan he­men cevap vermeni istemiyorum dedi. Aişe;

-Nedir o? dedi. Rasulullah (s.a.v.):

- "Ey Peygamber! Hanımlarına söyle..." ayetini okudu.[21] Aişe:

-Senin hakkında ana ve babama mı danışacağını. Ben, ALLAH'ı ve onun Rasulünü tercih ediyorum. Ayrıca senden, seni tercih ettiğimi ha­nımlarından hiçbirine söylememeni istiyorum, dedi. Rasulullah:

- "ALLAH beni güçlük çıkarıcı olarak göndermedi. Ancak beni, öğre­tici ve kolaylaştırıcı olarak gönderdi. Onlardan, sorana mutlak haber vereceğim" dedi.[22]


[19] Ebu Nuaym, Hılyetu'l-Evliya, IX/4O, İbn Sa'd, Tabakatul-Kubra, Vlll/137.

[20] Buharî, Sahih, kitabu'n-nikah, bab: 83; Müslim, talak, hadis: 34; Tirmizî, Sü­nen, kitabu't-tefsir, sure: 66.

[21] Ahzab Suresi, 28-29.

[22] Müslim, Sahih, krtabu'Malak, 29; Beyhakî, Sünenu'l-Kubra, Vll/38; Suyutî Camıu'l-Kebır, 4972; Durru'l-Mensur, V/194.