๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Peygamberimizin Hayatı => Konuyu başlatan: Hadice üzerinde 31 Mayıs 2011, 14:23:08



Konu Başlığı: Rasulullah İle Utbe İbn Rabia Arasında Geçenler
Gönderen: Hadice üzerinde 31 Mayıs 2011, 14:23:08
Rasulullah İle Utbe İbn Rabia Arasında Geçenler

273) Cabir İbn Abdillah anlatmıştır: Kureyşliler bir gün toplanıp:

Sihirde, kahinlikte ve şiirde en bilgiliniz kimse, araştırsanız da, topluluğumuzu dağıtan, işimizi karıştıran, dinimizi ayıplayan şu adama gidip konuşsa ve ona vereceği cevabın ne olduğunu düşünse, dediler. .Sonunda:

- Bu işe uygun, Utbe Ibn Rabia'dan başka hiç kimseyi bilmiyoruz, dediler.

- Ebu'l-Velid! Onun yanma sen git, dediler. Utbe, Rasulullah'ın yanma gelip:

- Muhammed! Sen mi daha hayırlısın? Yoksa Abdullah mı? dedi. Rasulullah cevap vermedi. Utbe: Sen mi daha hayırlısın? Yoksa Abdul-muttalib mi? dedi.

Rasululllah (s.a.v.) cevap vermeyip sustu. Utbe: Eğer, bunların senden daha hayırlı olduklarını söylüyorsan, onlar, senin, ayıplamakta olduğun ilahlara tapıyorlardı.   Eğer, kendinin onlardan, daha hayırlı olduğunu iddia ediyorsan, konuş! Sözünü dinleyelim. Biz, kavmine senden daha uğursuz olan (birşey) görmedik. Sen bizim topluluğumuzu dağıttın. İşimizi karıştırdın. Araplar içinde bizi rezil ettin. Kureyşliler içinde bir büyücü, bir kahin türemiş dedirttin. Vallahi, biz, kılıçları­mızla birbirimizi yok etmeğe kalkacağımız hamilenin attığı çığlık anın­dan başkasını beklemiyoruz. Ey adam! Eğer kadına düşkünsen, Kureyş kadınlarından dilediğini seç. Sana on tane hanım alalım. Eğer mala ihtiyacın varsa, Kureyş'in en zengini oluncaya kadar, sana, mallarımız­dan toplayalım, dedi. Rasulullah (s.a.v.):

- Söyleyeceklerin bitti mi? dedi. Utbe:

- Evet, bitti, dedi. Rasulullah (s.a.v.):

- Hâ, mîm, (Kur'an) Rahman ve Rahim olan Allah katından peyderpey indirilmiştir. (Bu,) Ayetleri, bilen bir kavim için a-rapça bir okunuşla açıklanmış bir kitaptır.   (Onu getiren elçi) müjdeleyici ve uyarıcıdır" dedi ve "Eğer onlar yüz çevirirlerse de ki: işte sizi, Ad ve Semud'un başına gelen kasırgaya benzer bir kasırgayla uyardım" ayetine kadar Fussilet suresini okudu. [81] Utbe ona:

-Yeter.  Sende  olan  bundan  başkası  mıdır?  dedi.  Rasulullah (s.a.v.):

- Hayır, dedi. Utbe, Kureyş'in yanma dönünce, Kureyşliler:

-  Geride ne var? Ne haber getirdin? dediler. Utbe:

- Hiçbir şey yok. Sizin kendisiyle konuşmanızı uygun görüyorum. Yoksa onunla ben konuşurum, dedi. Kureyşliler:

- Sana cevap verdi mi? dediler. Utbe:

-  Evet, dedi. Hayır,   Ka'be'yi diken kimseye yemin olsun! Onun söylediklerinden sadece şunu anladım:

"îşte sizi Ad ve Semud'un başına gelen kasırgaya benzer bir kasır­gayla uyardım" dedi. Onlar:

- Yazıklar olsun sana! Seninle arapça konuşuyor ve sen onun de­diğini anlamıyorsun! dediler. Utbe:

- Vallahi, söyledikleri arasında kasırga lafından başka birşey an­lamadım, dedi. [82]


[81] Fussilet Suresi, 1-13.

[82] Taberani, Mucemu'l-Kebir, 9/160; Ebu Nuaym, Delailu'n-Nubuvve, 1/75; Hey«-semî, Mecmau'z-Zevaid, 6/20. Heysem? şöyle demişdır: "Bunu, Ebu Ya'la rivayet etti. Ravüeri arasında el-Eclah el-Kindi vardır. İbn Main ve başkaları onu sika (güvenilir) kabul etmiştir. Nesaî ile başkaları İse zayıf saymıştır. Diğer ravileri sika (güvenilir) dir."