๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Peygamberimizin Hayatı => Konuyu başlatan: Hadice üzerinde 26 Mayıs 2011, 19:14:27



Konu Başlığı: Rasulullah'ın Şefkati Ve Müdarası
Gönderen: Hadice üzerinde 26 Mayıs 2011, 19:14:27
Rasulullah'ın Şefkati Ve Müdarası 35

713) Enes şunu anlattı: Rasulullah (s.a.v.):

"Ben uzatmak niyetiyle namaza duruyorum. Fakat bir çocuğun ağlama sesini duyuyorum. Annesinin çocuğun ağlamasından dolayı çok üzüleceğini bildiğimden namazımda hafifletme (kısaltma) yapıyorum" buyurdu. [36]

714) Ebu Katade şunu anlattı: Peygamber şöyle buyurdu:

"Ben namaza duruyorum ve onu uzatmak istiyorum. Bir çocuğun ağlama sesini duyuyorum. Annesine güçlük vermek istemediğimden . namazımda hafifletme yapıyorum." [37]

715) Zeyd îbn Sabit şunu anlattı:

Peygamber (s.a.v.), mescitte hasırdan bir hücre yaptı ve orada ge­celeri namaz kıldı. Nihayet bazıları orada toplandılar. Daha sonra Ra-sulullah'm (s.a.v.) sesi kayboldu. Onun uyuyup kaldığım zannedip yanlarına çıkması için öksürmeğe başladılar. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.):

- "Gördüğüm bu hareketinizi (benimle birlikte namaz kılmayı) de­vamlı yapar oldunuz ki bunun size farz olacağından korktum. Eğer o, size îarz "kı\msaydı, ouu yapamazdınız. Bu namazı evlerinizde kılın. Çünkü farz namaz dışında, kişinin en hayırlı namazı evinde kıldığı na­mazdır" buyurdu. [38]

716) Enes şunu anlattı: Bir adam Peygamber'e (s.a.v.):

-Balata nerede? diye sordu. Rasulullah (s.a.v.):

-Cehennem'de, diye cevap verdi.

Rasulullah (s.a.v.) onun yüzündeki ifadeyi görünce:

-Benim babam da, senin baban da Cehennem'dedir, buyurdu. [39]

717) îbn Abbas şunu anlattı: Kureyşliler Peygamber'e (s.a.v.):

-Bizim için Rabb'ine dua et de Safa'yı bizim için altın yapsın biz de sana iman edelim, dediler. Peygamber (s.a.v.):

-Gerçekten bunu yapacak mısınız? dedi. Kureyşliler:

-Evet, dediler.

Peygamber (s.a.v.) dua etti. Cebrail ona geldi ve şöyle dedi:

-Aziz ve Celil olan Rabb'in sana selam ediyor ve sana: İstersen, Safa, onlar için altın olur. Ama bundan sonra onlar kim kafir olursa, ona, aîemlerdeki hiç kimseye azab etmediğim şekilde azab ederim. İstersen onlara tövbe ve rahmet kapısını açarım, diyor. (Peygamber:

-Ben tövbe ve rahmeti diliyorum, dedi.) [40]

718) Ebu Umame anlattı: Bir genç Peygamber'e (s.a.v.) gelip: -Muhammedi Zina konusunda bana izin ver, dedi. Sahabiler onun üzerine yürüyüp azarladılar ve:

-Yeter, bırak artık, dediler. Rasulullah (s.a.v.):

-Yaklaş, dedi. Genç ona yaklaştı ve oturdu. Rasulullah (s.a.v.): Bunu annen için ister misin? dedi. Genç:

-Hayır, vallahi! Allah beni sana feda kılsın, dedi. Rasulullah:

-insanlar da, bunu anneleri için istemezler. Bunu kızın için de ister misin? dedi. Genç yine:

-Hayır, vallahi! Ya Rasulellah! Allah beni sana feda kılsın, dedi. Rasulullah (s.a.v.):

-insanlar da bunu kızları için istemezler. Bunu kız kardeşin için de ister misin? dedi. Genç:

- Hayır, vallahi! Ya Rasulellah! Allah beni sana feda kılsın, dedi. Rasulullah (s.a.v.):                                                               

- İnsanlar da bunu kızkardeşleri için istemezler. Bunu halan için ister misin? dedi. Genç:

-Hayır, vallahi! Ya Rasulellah! Allah beni sana feda kılsın, dedi. Rasulullah (s.a.v.):

-İnsanlar da bunu halaları için istemezler. Bunu teyzen için ister misin? dedi. Genç:

-Hayır, vallahi! Ya Rasulellah! Allah beni sana feda kılsın, dedi. Rasulullah (s.a.v.):

-insanlar bunu teyzeleri için de istemezler, dedi.

Rasulullah (s.a.v.) elini onun üzerine koyduktan sonra: Allah'ım! Bunun günahlarını affet, kalbini temizle ve namusunu (zina yapmak­tan) koru, buyurdu. [41]

O genç bu olaydan sonra hiçbir kötü şeye yönelmedi.   .

719) Abdullah İbn Amr îbn el-Âs anlattı:

Peygamber (s.a.v.) Allah Teâlâ'nm (İbrahim (a.s.) hakkındaki) şu ayetini okudu: "Rabbim! Onlar, insanlardan birçoğunu saptırdılar. Artık kim bana uyarsa, o bendendir. Kim de bana karşı gelirse, şüphesiz sen çok bağışlayan pek esirgeyensin." [42]

Hz. îsa ile ilgili şu ayeti de: "Eğer kendilerine azab edersen şüphesiz onlar senin kullarındır (dilediğini yaparsın). Eğer on­ları bağışlarsan şüphesiz sen izzet ve hikmet sahibisin" [43] o-kuyarak ellerini kaldırdı:

- "Allah'ım! Ümmetimi, ümmetimi..." dedi ve ağladı. Bunun üzeri­ne Aziz ve Celiî olan Allah:

-Ey Cebrail! Muhammed'e git -Rabb'in pekâla bilir ya- niye ağla­dığını sor, dedi.

Cebrail (a.s.) O'na gelerek sordu, Rasulullah (s.a.v.) da ona bildirdi.

Aziz ve Celil olan Allah şöyle buyurdu:

-Cebrail! Muhammed'e git ve O'na: Biz seni ümmetin hakkında hoşnut edeceğiz ve seni üzmeyeceğiz, de. [44]

720) Enes İbn Malik anlattı:

Bir defasında biz, Rasulullah'la (s.a.v.) birlikte mescidde oturur­ken bir bedevi çıkageldi. Mescidin içine işemeğe kalktı. Rasulullah'ın (s.a.v.) ashabı:

-Yapma, yapma, dediler. Rasulullah (s.a.v.):

-  "Onun idrarını kesmeyin, bırakın onu" dedi. Ashab da idrarını bitirinceye kadar onu bıraktılar. Sonra onu çağırıp şunları söyledi:

- "Şüphesiz mescitler idrarın ve pisliğin hiçbirine uygun değiller­dir. Ancak bunlar» Allah Teâlâ'yı anmak, namaz kılmak ve Kur'an oku­mak için yapılmışlardır."

Arkasından bir adama emretti, o da bir kova su getirerek idrarın üzerine serpti. [45]

721) Hz. Aişe anlattı:

Bir adam Peygamber'in yanma girmek için izin istedi. O da:

- "Ona izin verin. Bu aşiretin kardeşi çok fenadır" dedi.

Adam yanına girince Rasulullah (s.a.v.) onunla yumuşak bir şe­kilde konuştu. Ben:

-Ya Rasulellah! Onun hakkında söylediğini söyledin. Sonra da yu­muşak bir şekilde konuştun, dedim. Rasulullah (s.a.v.) da:

- "Aişe! Kıyamet gününde, Allah katında insanların en kötü mer-tebelisi, insanların fuhşundan korktukları için kendisini terkettikleri kimsedir" dedi. [46]

722) Mes'ud Ibnu'l-Hakem şunu anlattı:

Peygamberle (s.a.v.) namaz kıldım. Cemaatten biri aksırdı. Ben de: Rahimekellah (Allah sana merhamet etsin), dedim. Cemaat, bana göz atıp ellerini dizlerine vurdular. Onların beni susturduklarım gö­rünce sustum.

Peygamber (s.a.v.) beni çağırdı.

Babam anam feda olsun! Ondan daha güzel öğreten muallim (öğ­retici) görmemiştim.

Bana ne vurdu ne de hakaret etti. Daha sonra şöyle dedi:

- "Bu namazda âdemilerin (insanların) sözünden hiçbiri uygun de­ğildir. Ancak bu teşbihtir, tahmiddir ve tekbirdir (bunlardan ibarettir)." [47]

723) Malik tbnu'l-Huveyris anlattı:

Rasulullah (s.a.v.) çok merhametli ve nazikti. Onun yanında yirmi gece kaldık. Ailelerimizi özlediğimizi anlayınca bize, ailelerimizden kimleri bıraktığımızı sordu. Biz de ona haber verdik. Bunun üzerine:

- "Ailelerinizin yanına dönün ve onların arasında kalın" dedi. [48]

724) Enes şunu anlattı:

"Rasulullah (s.a.v,), bir kişi, kardeşlerinden üç gün ayrı kalırsa onu sorardı. Eğer ortadan kaybolmuşsa onun için dua ederdi. Eğer varsa, onu ziyaret ederdi. Hasta ise, hasta ziyaretine giderdi."[49]


[36] Buharî, Sahih, kitabu'l-ezan, bab: 65; Müslim, Sahih, kitabu's-saiâ, hadis: 191; imam Ahmed, Musned, 111/109.

[37] Buharı, Sahih, kitabu'l-ezan, bab: 165, 163; Ebu Davud, Sünen, kitabu's-salâ, bab: 123; ibn Mace, Sünen, kitabu'l-ikame, bab: 49; Nesaî, imame, bab: 35; imam Ahmed, Musned, IH/240, V/305.

[38] Buharî, Sahih, VI11/34; Müslim, Sahih, kitabu salati'l-müsafirin, bab: 29; İmam Ahmed, Musned, V/187.

[39] Müslim, Sahih, kitabu'l-iman, 347; Ebu Davud, Sünen, kitabu's-sunne, bab: 17; İmam   Ahmed,   Musned,   111/119,   268;   Beyhakî,   Sünenu'l-Kubra,   VII/190;   Taberanî, Mu'cemu'l-Kebir, IV/32; Beyhakî, Delailu'n-Nubuvve. 1/148.

[40] İmam Ahmed, Musned, 1/242.

[41] İmam Ahmed, Musned, V/256, 257; Taberânî, Mu'cemu'l-Kebir, VIII/190, 215; İbn Kesir, Tefsir, V/69; Zebîdî, İthafu's-Sadeti'l-Muttakîn, VİI/51.

[42] ibrahim Suresi, 36.

[43] Maide Suresi, 118.

[44] Müslim, Sahih, kitabu'1-iman, hadis no: 346; Beyhakî, Sünenu'l-Kubra, VII/205; Tefsi-ru't-Taberi, Xlll/151; Beyhakî, el-Esmave's-sıfat, 214; İbn Ebi'd-Dunya, Husnu'z-zan billah, 61.

[45] Buharı, Sahih, VIII/14; Müslim, Sahih, kitabu't-tahare, bab: 3; Nesaî, Sünen, 1/175; İbn Mace, Sünen, 527; Ahmed, Musned, 111/191; Beyhakî, Sünenu'l-Kubra, U/413,428, X/103; İbn Huzeyme, Sahih, 293,296.

[46] Müslim, Sahih, kitabu'l-birr ve's-sıle, 73; Beyhakî, Sünenul-Kubra, X/245; Hu-meydî, Musned, 249; Zebîdî, İthafu's-Sadeti'l-Muttakîn, VI/228.

[47] Müslim, Sahih, 381; Nesaî, Sünen, I/259; Ahmed, Musned, V/447,448; Beyhakî, Sünenu'l-Kubra, H/360; Taberanî, Mu'cemu'l-Kebİr, XIX/403; İbn Ebi Şeybe, Musannef, İl/ 432; Ebu Davud, Sünen, 930.

[48] Buharî, Sahih, IX/107; Müslim, Sahih, kitabu'l-mesacid, 292; Nesaî, azan, bab: 1; Darimî, Sünen, I/286; Beyhakî, Sünenu'l-Kubra, 11/17; Darakutnî, Sünen, I/273; İbn Hu-zeyme, Sahih, 397.

[49] Abdurrahman İbnü’l-Cevzi, Ashâbın Dilinden Peygamberimizin Hayatı, Uysal Kitabevi: 364-367.