๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Peygamberimizin Hayatı => Konuyu başlatan: Hadice üzerinde 29 Mayıs 2011, 14:56:54



Konu Başlığı: Rasulullah'ın Medine'ye Girdiğinde Konakladığı Yer
Gönderen: Hadice üzerinde 29 Mayıs 2011, 14:56:54
Rasulullah'ın Medine'ye Girdiğinde Konakladığı Yer

335) Ebu Bekr es-Sıddîk anlatmıştır:

Rasulullah (s.a.v.) benimle birlikte yola çıktı. Medine'ye geldiği­mizde halk karşıladı. Develerine binerek yollara döküldüler. Hizmet­çiler ve çocuklar yolları doldurarak şöyle diyorlardı: Allahu ekber, Rasulullah geldi, Muhammed geldi.

Medineliler Rasulullah'ı evlerinde ağırlama konusunda birbirle­riyle münakaşa ediyorlardı.

Rasulullah (s.a.v.) bunun üzerine:

"Ben bu gece Abdulmuttalib'in dayıları olan Neccar oğullarına i-neceğim, bunu onlara ikram edeceğim" dedi. [21]

Ertesi gün olunca kendisine emredilen yere gitti. Ben de derim ki:

Neccar oğullarının, Rasulullah'ın (s.a.v.) dayıları olmaları şöyledir: Haşim, Adiyy Ibnu'n-Neccar oğullarından bir kadınla evlenmişti. O ka­dın, Abdulmuttalib'i doğurdu.

Az önce Aişe'nin rivayet ettiği hadiste, Rasulullah (s.a.v.) Küba halkından da Amr îbn Avf oğullarına indi. [22]

336) Ibn İshak anlattı:

Rasulullah (s.a.v.) Amr İbn Avf oğullarının kardeşi Kulsüm îbnu'l Hidm'e inmişti. Şu da rivayet edildi: Rasulullah (s.a.v.) Sa'd İbn Hay-seme'ye indi. Çünkü Sa'd bekardı, ailesi yoktu.

Rasulullah (s.a.v.) Küba'da Amr İbn Avf oğullarında pazartesi, salı, çarşama ve perşembe günü kaldı. Onların mescidini yaptı ve Cuma günü oradan ayrıldı.

Onların arasında on günden fazla kaldığı da söylenmiştir.

Sonra devesine bindi. Yularını salıverdi. Devenin önünden geçtiği Ensaf evlerinin sahiplerinden Rasulullah'ı yanlarında kalmaya davet etmeyen kimse yoktu. Onlar şöyle diyorlardı:

-Ya Rasulellah! Sayıca çokluğa, mal ve silahça hazırlığa buyur. Rasulullah da onlara:

- "Devenin yularını serbest bırakın. Çünkü ona (nereye çökeceği) emredilmiştir" diyordu.

Nihayet Rasulullah (s.a.v.) bugünkü Mescidin bulunduğu yere vardı. Deve, mescid'in kapısı önünde çöktü. Burası, o sırada hurma kurutma yeri idi. Rasulullah deveden inmedi. Deve kalkıp biraz yürü­dü. Sonra ilk çöktüğü yere dönüp yeniden çöktü. Boynunu yere koydu. Rasulullah (s.a.v.) deveden indi ve Ebu Eyyub, Rasulullah'm eşyalarını alıp götürdü.

'   Böylece Rasulullah (s.a.v.) Ebu Eyyub'a inmiş oldu.  Mescidini ve odalarını yapıncaya kadar orada kaldı.[23]

337) El-Vakidî şeyhlerinden aktardı:

Rasulullah (s.a.v.) gelince, Amr îbn Avf oğullarında kaldı. Cuma günü güneş yükselince, hayvanını getirtti ve ona bindi. Halk da sağında ve solunda olmak üzere onunla birlikteydi. Ensar karşısına dikilip o geçerken:

Ey Allah'ın peygamberi! Kuvvete ve korunmağa gel, diyorlardı. Rasulullah da onlar için hayır dua ediyor ve şöyle diyordu:

- "Ona (deveye) nereye çökeceği emredilmiştir." Deve Rasululiah'ın mescidinin yanına çöktü.

Ebu Eyyub geldi. Rasulullah'ın yükünü indirdi. Onu evine götür­dü. Peygamber (s.a.v.):

- "Kişi yüküyle (eşyasıyla) beraberdir" buyurdu.

Es'ad îbn Zurare gelip devesinin yularından tuttu. Hayvan onda kaldı:

Malik Îbnu'n-Neccar oğullarından nöbetleşe Rasulullah'ın kapısı­na üç dört yerden yemek taşınmadığı bir gece yoktu. Bu, yedi ay kaldığı Ebu Eyyub'un evinden ayrılıp kendi evine taşımncaya kadar devam etti.

Rasulullah (s.a.v.) Zeyd İbn Harise'yle Ebu Rafî'i Mekke'ye gön­derdi. O ikisine beşyüz dirhemle iki deve verdi. Onlar, Rasulullah'ın kızları Fatıma'yla Ümmu Kulsum'u, hanımı Sevde'yi ve Usame Ibn Zeyd'i getirdiler.

Abdullah İbn Ebî Bekr, aralarında Aişe'nin de bulunduğu Ebu Bekr'in ailesini onlarla birliktç getirdi.

Medine'ye geldiklerinde onları Cariye Îbnu'n-Nu'man'm evine yer­leştirdi. [24]

338) Muhammed İbn Habib el-Haşimî anlattı:

Rasulullah (s.a.v.) geldiğinde, Küba'da Kulsum'e indi. Sa'd İbn Hayseme'nin evinde de (müslümanlarla) konuşuyordu. Sa'd İbn Hay-seme'nin evine "Bekârlar evi" denilirdi. Cuma günü, Medine'ye gitmek üzere Küba'dan devesine bindi. Salim oğullarında Cuma namazı kıldı. Bu, O'nun İslamda kıldığı ilk cuma idi. [25]


[21] İmam Ahmed, Musned, 1/3; ibn Kesir, el-Bidaye ve'n-Nıhaye, 3/188; Suyutî, Durrul-Mensur, 3/240; el-Hindî, Kenzu'l-Ummal, 46286

[22] 332 nolu haber.

[23] Beyhakî, Delailu'n-Nubuvve, 2/503, 504, 505 (uzun olarak).

[24] Bakınız: Yukarda adı geçen kaynak.

[25] Abdurrahman İbnü’l-Cevzi, Ashâbın Dilinden Peygamberimizin Hayatı, Uysal Kitabevi: 221-223.