> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Peygamberimizin Hayatı > Rasûlüllah'ın Amcasıyla Birlikte Şam'a Gitmesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Rasûlüllah'ın Amcasıyla Birlikte Şam'a Gitmesi  (Okunma Sayısı 886 defa)
01 Haziran 2011, 09:12:25
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« : 01 Haziran 2011, 09:12:25 »



Rasûlüllah'ın Amcası Ebu Talib’le Birlikte Şam'a (Kuzey Arabistan'a) Gitmesi Ve Bahîra İle Karşılaşması

150) Davud İbnu'l-Huseyn anlatmıştır:

Ebu Talib Şam'a gittiğinde, yanında ilk defa, oniki yaşındayken, Rasûlüllah'ı (s.a.v.) da götürdü. Kafile Şam'daki Busra'da konakladı. 0-rada bir rahip vardı. O rahibin, içinde kaldığı bir manastın vardı. Hris-tiyan alimleri büyükten büyüğe geçerek gelen bir kitabı incelemek üzere bu manastırda bulunurlardı.

Kureyşliler çoğunlukla Bahîra'ya uğrarlardı.

Bu yıl da onlar, Bahîra'nın manastırına yakın bir yerde konakla­mışlardı. Daha önceki yıllarda defalarca gelip uğradıkları halde, Bahîra, onlarla hiç konuşmazdı. Bu defa onlara yemek hazırlamış ve onları ma­nastırına davet etmişti. Onları şunun için davet etmişti. Bahîra, ma­nastırında bulunduğu sırada, kafile ilerlerken, bir bulutun, kervan-dakiler arasında Rasûlüllah'ı (s.a.v.) gölgelediğini, sonra gelip manastı­rın yakınında bir ağacın gölgesine indikleri zaman, bulutun, ağacı göl­gelediğini, ağacın dallarının da, Rasûlüllah'm üzerine eğildiğini ve onu, gölgesinin altına aldığını görmüştü. Bahîra, bütün bunları görünce, manastırından indi. Yemek yapılmasını emretti. Kafiledekilere de şu haberi gönderdi. Ey Kureyş topluluğu! Ben sizin için yemek yaptım. Sizin, küçük, büyük, köle, hür hepinizin yemekte hazır bulunmanızı arzu ediyorum. Bu beni şereflendireceğiniz birşeydir. Birisi ona:

- Bahîra! Bugün senin şaşılacak bir halin var. Sen böyle yapmaz­dın. Bugün sendeki bu hal nedir? dedi. Bahîra:

- Ben sizi ağırlamayı arzu ediyorum. Ağırlanmağa lâyıksınız, dedi.

Hepsi gelip toplandılar. Rasûlüllah yaşça onların en küçüğü olduğu için, ağacın altındaki yüklerinin yanında bekçi olarak geride kalmıştı.

Bahîra, gelenlere bakıp bildiği ve kitapta bulduğu sıfatları hiçbi­rinde göremeyince, bakınmağa başladı. Bulutu, gelenlerden hiçbirinin üzerinde göremiyordu, Onun, Rasûlüllah'm (s.a.v.) üzerinde kaldığını görüyordu. Bahîra:

- Ey Kureyş topluluğu! Sizden, bu yemekte hazır bulunmayan ge­ride kalan birisi var mı? diye sordu.

- Bir çocuktan başka, kimse geride kalmadı. O da, bizim yaşça en küçüğümüz olduğundan yük ve eşyalarımızın yanında kaldı, dediler. Bahîra:

-  Onu da çağırın. Yemekte O da hazır olsun. Sizin bulunup da, kendisini sizden saydığım bir tek kişinin bulunmaması ne kadar çirkin bir şey, dedi. Topluluk:

- Vallahi O, bizim en soylumuzdur. Ebu Talib'i kastederek, bu a-damm yeğinidir. O, Abdulmuttalib'in soyundandır, dediler. El-Harîs tbn Abdulmuttalib:

-  Vallahi, aramızdan, Abdulmuttalib'in oğlunun geride kalması bizim için kınanacak bir tutumdur, dedi. Sonra kalkıp onun yanma gitti ve kucaklayıp getirdi. Onu sofraya oturttu. Bulut onun başının üzerinde yürüyordu.

Bahîra, dikkatle ona bakmağa ve vücudunun bazı organlarını in­celemeğe başladı. Ona baktıkça, sıfatlarım onda buluyordu.

Topluluk yemeklerini yeyip dağılınca, Bahîra Rasûlüllah'm (s.a.v.) yanma geldi ve:

-Çocuk, Lat ve Uzza hakkı için, sana soracağım sorulara cevap ver, dedi. Rasûlüllah (s.a.v.):

-  "Lât ve Uzza adına yemin vererek, bana birşey sorma. Vallahi, ben, onlardan nefret ettiğim kadar, hiçbir şeyden nefret etmem" dedi. Bahîra:

- Öyleyse, Allah için, sana soracağım şeylerin cevabını ver.

- Bana, istediğim sor, dedi.

Rasûlüllah (s.a.v.) ona cevap vermeye başladı.

Rahip de aldığı cevapları edindiği bilgilere uygun buluyordu. Daha sonra, gözlerinin arasına bakmağa başladı. Sırtını açtı. iki omzu ara­sındaki peygamberlik mührünün de, bildiği şekilde, yerli yerinde oldu­ğunu gördü.

Kureyşliler: Muhammed'in, rahip yanında büyük bir değeri var, dediler.

Ebu Talib, rahipden gördüğü şeyler sebebiyle yeğenine bir zarar gelmesinden korkmağa başladı. Rahip, Ebu Talib'e:

- Bu çocuk senin neyin olur? dedi. Ebu Talip:

- Oğlumdur, dedi. Rahip:

-  Bu, senin oğlun değildir. Bu çocuğun babasının sağ olmaması lâzım, dedi. Ebu Talib:

- Yeğenimdir, dedi. Rahip:

- Babasına ne oldu? dedi. Ebu Talib:

- Annesi buna hamileyken öldü diye cevap verdi. Rahip:

- Annesi ne oldu? dedi. Ebu Talib:

'    - Yakın zaman önce, öldü. dedi. Rahip:

- Doğru söyledin. Yeğenini hemen memleketine götür, yahudilerin ona zarar vermelerinden sakın. Vallahi yahudiler onu görür ve benim onda olduğunu bildiğim şeylerin onda bulunduğunu anlayacak olurlar­sa, onu mutlaka öldürmeğe kalkışırlar. Senin bu yeğeninin çok Önemli bir durumu olacak. Biz onu, kitabımızda ve atalarımızda bize yapılan rivayetlerde bulduk. Benim sana karşı öğüt vazifesini yerine getirmiş olduğumu bil.

Kureyşliler alışverişlerini bitirince Ebu Talib onu hemen götürdü. Bazı yahudiler, Rasûlüllah'ı görüp özelliklerini tanıdılar. Onu öldürmek istediler. Bahîra'ya gidip meseleyi'onunla görüştüler. Bahîra onları ke­sin bir şekilde menetti. Onlara: Onun özelliklerini (kitapta) buluyor musunuz? dedi. Onlar: Evet, buluyoruz, dediler.

Bahîra: Öyleyse, sizin, onu öldürme imkânınız yoktur, dedi. Yahudiler ona inanıp bırakıp gittiler.

Ebu Talib geri döndü ve zarar geleceği endişesiyle bir daha onu yolculuğa çıkarmadı. [152]

151) Ebu Bekr Ibn Ebî Musa anlatmıştır:

Ebu Talib Şam'a gitti. Beraber gittiği Kureyş'in bazı şeyhleri a-rasında Rasulullah'ı da götürdü. Yokuştayken Rahibi gördüler. Daha önce ona uğrarlar kendilerinin yanına gelmez ve ilgi göstermezdi. Onlar yük ve eşyalarını indirirken, rahip yanlarına geldi. Aralarında dolaş­mağa başladı ve nihayet geldi, Rasulullah'ın (s.a.v.) elinden tutup:,

- Bu alemlerin efendisidir. Bu alemlerin Rabbi'nin elçisidir. nunu Allah alemlere rahmet olarak göndermiştir, dedi, Kureyş'in bazı büyük­leri:

- Nerden biliyorsun? dediler. Rahip:

- Siz yokuştayken, ona secde etmedik hiçbir ağaç ve taş kalmadı. Onlar sâdece bir Peygambere secde ederler. Omuzundaki kıkırdağın (en altında) elma gibi peygamberlik mührünün olduğunu biliyorum, dedi.

Sonra dönüp onlara yemek yaptı. Onlara yemeği getirdiğinde, a-deta deve sürüsünün ortasmdaymış gibiydi. Ona haber gönderin de, gelsin dedi. O, üzerindeki bir bulut kendisine gölge yapar bir halde geldi. Topluluğa yaklaşınca, hemen onlar ağacın gölgelerine geçtiler. Oturun­ca, ağacın gölgesi onun üzerine sarktı. Rahip: Ağacın gölgesine bakın, O'nun üzerine sarktı, dedi.

Rahip onların yanındayken, ısrarla, onu rumlarm (Bizanslıların) yanlarına götürmemelerini istedi. Çünkü rumlar onu görürlerse onu sı­fatlarıyla birlikte tanırlar ve öldürürlerdi. Döndü baktı ki Bizanstan gelen yedi kişiyi gördü, onları karşıladıktan sonra:

- Sizin gelmenize sebep nedir? dedi. Bizanslılar:

- O, Peygamberin bu ayda çıkacağını öğrendik. İnsan gönderilme­dik hiçbir yol kalmadı. Bize haber verildi ve biz de senin bulunduğun bu yola gönderildik, dediler. Rahip:

- Arkanızda sizden daha hayırlı birisi var mı? dedi. Onlar:

- Hayır, dediler. Rahip:

- Allah'ın takdir ettiği birşeyi mi düşünüyorsunuz? Onu, insanlar­dan birisi geri çevirebilir mi? dedi. Onlar:

-  Hayır, dediler. (Ona beyat edip onunla birlikte kaldılar). Daha sonra rahip:

- Allah'ınızın aşkına! Hanginiz onun velisidir? dedi. Ebu Talib:

- Benim, dedi. Ona devamlı soru sordu ve o da cevabını verdi. Rahip ona yol azığı olarak pasta da verdi. [153]


[152] Beyhakî, Delailu'n-Nubuvve, il/26, 27, 28, 29.

[153] Tirmizî, Sünen, kitabu'l-menakıb, babu ma cae îî bed'İ nubuvveti'n-nebiyyi (s.a.v.) hadis: 3620. Tırmızî şöyle demiştir: "Bu, hasen garîb bir hadistir. Onu sadece bu ve-cihten biliyoruz."

Beyhakî, Delaİlu'n-Nubuvve, M/24, 25, 26. Şöyle demiştir: Kıssa mağazi ehlince meşhurdur.

Hakim, Mustedrek, 11/615, 616, 617. O da: "Bu, Buhari'yle Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Fakat onlar rivayet etmemişlerdir" demişti'-. Zehebî: "Bunun mevzu (uydurma) ol­duğunu zannediyorum. Bir kısmı da batıldır (asılsızdır}" demiştir. İbn Kesir, el-Bİdaye ve'n-Nİhaye, II/285-286. İbn Kesîr de, bunu, Beyhakî, Hakim, Tirmizî ve İbn Asakir'e nisbet edip şöyle demiştir: "Onda garib şeyler vardır ki sahabenin mürsellerindendir. Çünkü Ebu Musa el-Eş'arî Hayber yılında gelmiştir. İbn İshak'ın onun Mekke'den Habeşistan'a hicret ettiği gö­rüşüne itibar edilmez. Her değerlendirmeye göre, mürseldir. Bu olay, Rasûlullah (s.a.v.) oniki yaşındayken olmuştur. Belki Ebu Musa onu Peygamber'den (s.a.v.) aldı ki bu en uygunudur veya bazı büyük sahabeden aldı yahut İstifaza yoluyla alındığı zikredilen meşhurdur. Onun hakkında bulutun bundan daha sahih hadiste zikredilmediği görüşü vardır."

Ebu Nuaym, Delailun-Nubuvve, s. 125; Suyutî, Hasaisu'l-Kubra, I/85; Ibn Hişam, Si-retu'n-Nebeviyye, 1/203.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Rasûlüllah'ın Amcasıyla Birlikte Şam'a Gitmesi
« Posted on: 19 Nisan 2024, 10:59:15 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Rasûlüllah'ın Amcasıyla Birlikte Şam'a Gitmesi rüya tabiri,Rasûlüllah'ın Amcasıyla Birlikte Şam'a Gitmesi mekke canlı, Rasûlüllah'ın Amcasıyla Birlikte Şam'a Gitmesi kabe canlı yayın, Rasûlüllah'ın Amcasıyla Birlikte Şam'a Gitmesi Üç boyutlu kuran oku Rasûlüllah'ın Amcasıyla Birlikte Şam'a Gitmesi kuran ı kerim, Rasûlüllah'ın Amcasıyla Birlikte Şam'a Gitmesi peygamber kıssaları,Rasûlüllah'ın Amcasıyla Birlikte Şam'a Gitmesi ilitam ders soruları, Rasûlüllah'ın Amcasıyla Birlikte Şam'a Gitmesi önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes