๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Peygamberimizin Hayatı => Konuyu başlatan: Hadice üzerinde 01 Haziran 2011, 09:13:11



Konu Başlığı: Rasûlüllah'ın Ficar Savaşında Bulunması
Gönderen: Hadice üzerinde 01 Haziran 2011, 09:13:11
Rasûlüllah'ın Ficar Savaşında Bulunması

Ficar ikidir: Birinci Ficar, İkinci Ficar.

Birinci Ficar'da Rasûlullah (s.a.v.) on yaşındaydı. Ficar'da savaş üç defa oldu.

îlkinin sebebi şudur: Bedir İbn Muaşşir el-Gıfarî insanlara Övünürdü. Bir gün ayağını uzatıp: "Ben Arapların en şereflisiyim. Benden daha şerefli olduğunu iddia eden varsa ayağıma kılıçla vursun bakalım," dedi.

Nasr Ibn Muaviye oğullarından eJ-Ahmer İbn Mazin atlayıp onun dizine vurdu. Bunun üzerine birbirleriyle söz düellosu yapmışlar ve sonra dövüşmüşlerdir.

İkincisinin sebebi de şöyledir. Amir oğullanndan bir kadın Ukaz panayırında oturuyordu. Kureyş'ten Kinane oğulları kabilesinden bir­kaç genç, kadını döndürüp ondan yüzünü açmasını istediler. Kadın bunu kabul etmedi, gençlerden birisi arkasına oturup elbisesinin ucunu bir dikenle yukarı iliştirdi. Kadın kalkınca arkası açılıp göründü. Bunun ü-zerine gençler: "Sen, bizi yüzüne baktırmadın. Arkana bakmamıza mü­saade ettin" dikerek gülüştüler.

Kadın da: Ey Al-i Amir! diyerek bağırdı. Amir oğulları kılıçlarını sıyırdılar ye Kinane oğullarıyla çarpıştılar. Aralarında kan döküldü. Harb Ibn Ümeyye aracı oldu ve onları barıştırdı.

Üçüncüsünün sebebi de şöyledir: Cuşem İbn Amir oğullarından birisinin Kinane oğullarından birinde alacağı vardı. Borçlu, borcunu vaktinde ödemeyince aralarında düşmanlık başlamıştı. İki taraf bir bir-leriyle çarpışınca, îbn Cud'an borcu, kendi cebinden ödemişti.

Rasûlüllah (s.a.v.) bunlarda bulunmamıştı.

İkinci Ficar Hevazin'le Kureyş arasında olmuştur. Kinane oğulla­rıyla Hevazinliler haram ayı helâl sayıp savaşmak suretiyle günah işle­diklerinden dolayı Ficar (günah işlemek) adı verilmişti.

152) Rasûlüllah (s.a.v,) gelip şöyle buyurdu:

"Ben Ficar gününde amcalarımın yanında bulunarak, düşman ta­rafından atılan okları toplayıp amcalarıma veriyordum." [154]

Rasûlüllah o sırada ondört yaşındaydı. Yirmi yaşındaydı da denil­mektedir. [155]

 

[154] İbn Kesîr, el-Bidaye ve'n-Nihaye, H/290.

[155] Abdurrahman İbnü’l-Cevzi, Ashâbın Dilinden Peygamberimizin Hayatı, Uysal Kitabevi: 114-115.