Konu Başlığı: Halkın Rasulullah'ın Vefatı Konusunda Şüpheye Düşmeleri Gönderen: Hadice üzerinde 12 Mayıs 2011, 13:47:52 Halkın Rasulullah'ın Vefatı Konusunda Şüpheye Düşmeleri 1485) Ebu Seleme Hz. Aişe'nin kendisine şunları anlattığını rivayet etti: Ebu Bekr, Sunh'taki evinden, bir at üzerinde geldi. înip mescide girdi. Aişe'nin yanına girinceye kadar halkla konuşmadı. Üzeri çizgili bir kumaşla örtülü olan Rasulullah'a (s.a.v.) yöneldi. Yüzünü açtı. Üzerine kapandı. Onu öptü ve ağladı. Daha sonra şöyle dedi: Babam, anam sana feda olsun! Vallahi, Allah sende iki ölümü birleştirmeyecek. Sen mukadder olan ölüm geçidinden geçtin."[53] 1486) Ebu Seleme bana, Abdullah İbn Abbas'tan rivayet etti: Ebu Bekr'le Ömer İbnu'l-Hattab halkla konuşmağa çıktılar. Ebu Bekr: Otur, Ömer! dedi. Ömer oturmak istemedi. Halk, Ebu Bekr'in yanma geldi. Ömer'i terkettiler. Ebu Bekr şöyle konuştu: -Kim Muhammed'e tapıyorsa bilin ki, Muhammed ölmüştür: Kim Allah'a ibadet ediyorsa, hiç şüphesiz, Allah, Hayy'dır, ölmez. Yüce Allah şöyle buyurdu: "Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de nice peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o, ölür yahut öldü-rülürse., ökçenizin üzerinde gerisin geriye mi döneceksiniz? Kim, böyle iki ökçesi üzerinde ardına dönerse, elbette Allah'a hiçbir şeyle zarar yapmış olmaz. Allah şükür ve sebat edenlere mükafat verecektir."[54] Vallahi, sanki Ebu Bekr bu ayeti okuyuncaya kadar halk onun indiğinden habersizdi. Herkes onu okudu. Onu okumayan kimse kalmadı. Bana; Said İbnu'l-Museyyeb şunu haber verdi: Ömer şöyle demiştir: Vallahi, Ebu Bekr'in o ayetleri okuduğunu duyar duymaz, dizlerimin bağı çözüldü ve yere çöktüm. Okuduğunu dinleyince, Rasulullah'ın ölmüş olduğuna kanaat getirdim.[55] Ebu Muhammed ed-Darimî, bize onun şöyle dediğini haber verdi: Onun (Ebu Bekr'in) okuduklarını duyar duymaz dizlerimin bağı çözüldü ve yere düştüm. 1487) îbn Abbas şunu anlattı: Rasulullah (s.a.v.) pazartesi günü vefat etti. O gün ve o geceyle, ertesi gün durduruldu. Çarşamba gecesi defnedildi. Bazıları: Rasulullah ölmedi. Fakat Musa'nın ruhunun semaya kaldırıldığı gibi onun ruhu da semaya kaldırıldı, dediler. Ömer kalkıp şöyle dedi: - Rasulullah (s.a.v.) ölmedi. Fakat Musa'nın ruhunun semaya kaldırıldığı gibi, onun duhu da semaya kaldırıldı. Vallahi, Allah'ın Rasulü bazı kimselerin ellerini ve dillerini kesmedikçe ölmez. Ömer devamlı konuştu. Sonunda konuşmaktan ağzı köpürdü. el-Abbas kalkıp şu konuşmayı yaptı: - Rasulullah (s.a,v.) Ölmüştür. O da bir insandır. O'nun cesedi de, herkesin cesedi gibi durdurulunca bozulabilir. Ey Kavim! Sahibinizi gömün. Rasulullah (s.a.v.) Allah katında iki defa ölmekten üstün ve uzaktır. Sizi bir defa öldürürken onu iki defa mı öldürecek? O, Allah katında böyle olmaktan üstün ve uzaktır.Ey Kavim! Sahibinizi defnedin. Eğer O, dediğiniz gibiyse, Allah O'nun kabrinin üzerindeki toprağı giderip yanınıza çıkarmaktan aciz değildir. Rasulullah (s.a.v.), açık bir yol, helali helal, haramı haram kılmadıkça evlenme, boşanma, savaş ve barış hükümlerini bildirmedikçe ölmemiştir. Sürüsünü dağların tepelerine götüren, hayvanlar için ağaçların yapraklarını silkeleyen onların su içtikleri havuzu eliyle yapan çoban aranızdaki Rasulullah'tan (s.a.v.) daha gayretli ve ciddi değildi. Ey Kavim! Sahibinizi defnedin. Ummu Eymen ağalamağa başladı ve şöyle dedi: - Rasulullah'm (s.a.v.) öldüğüne ağlamıyorum. Çünkü O'nun, dünyadan daha hayırlı olana gittiğini bilmiyor değilim. Ben, artık semadan gelen haberin kesileceğine ağlıyorum.[56] 1488) Enes şunu anlattı: Rasulullah (s.a.v.) pazartesi günü öldü. Ömer kalkıp şöyle dedi: Rasulullah(s.a.v.) ölmedi. Musa'nın kırk gece kavminden ayrılıp Rabb'ine gittiği gibi, Rabb'ine gitmiştir. Ben Rasulullah'm (s.a.v.) vefat ettiğini söyleyen münafıkların ellerini ve dillerini kesinceye kadar yaşayacağını umuyorum.[57] 1489) Enes şöyle anlattı: Rasulullah'm (s.a.v ) Medine'ye girdiği gün, Medine'nin her şeyi aydınlanmış, vefat ettiği fc'ün de her şeyi kapkaranlık olmuştur, Rasulullah'm (s.a.v.) kabrinin toprağından ellerimizi çeker çekmez duygularımızı bastırdık.[58] [53] Buharî, Sahih, knabu'l-cenaız, bab: 3, fedaılu ashabi'n-nebî (s.a.v.), bab: 5, mağazı, bab: 83; Nesaî, Sünen, kitabu'l-cenaiz, babO 11; İmam Ahmed, Musned, I/334. [54] Aİ-iİmranT 144. [55] Buharî, Sahih, kitabu'l-cenaiz, bab: 3; fedaılu's-sahabe, bab: 5; İbn Mace, ce-naız, bsb: 65. [56] İbn Sa'd.Tabakatü'l-Kubra, İV/53. [57] Bakınız: İbn Sa'd, Tabakatu'l-Kubra, İV/5354. [58] Abdurrahman İbnü’l-Cevzi, Ashâbın Dilinden Peygamberimizin Hayatı, Uysal Kitabevi: 635-636. |