Konu Başlığı: Kamer Suresi Gönderen: Esila üzerinde 15 Haziran 2011, 10:40:01 054-KAMER SURESİ
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM [054.001] Kıyamet yaklaştı ve ay ikiye ayrıldı. [054.002] Onlar, bir mûcize görecek olsalar, yüz çevirirler ve daimi bir büyüdür derler. [054.003] Ve onlar tekzîp ettiler ve kendi hevâlarına uydular. Halbuki, her iş kararlaşmıştır. [054.004] Andolsun ki, onlara haberlerden öylesi gelmiştir ki, onda sakındıracak öğüt vardır. [054.005] Son derecedeki bir hikmettir. Fakat bu korkutucular bir faidebahş olmuyor. [054.006] Artık sen onlardan yüz çevir. O gün ki dâvetci bir korkunç, nâhoş bir şeye dâvet eder. [054.007] Gözlerî zeliller olarak kabirlerinden çıkacaklardır. Sanki onlar dağılmış çekirgelerdir. [054.008] O davet ediciye koşucular olarak kâfirler derler ki: «Bu çok çetin bir gün.» [054.009-10] Bunlardan evvel Nûh kavmi tekzîp etti. Artık kulumuzu yalancı sandılar ve «Mecnûn,» dediler ve (risâletini tebliğden) vazgeçirilmiş idi. O da Rabbisine dua etti. «Şüphe yok ki, ben mağlubum, artık intikam al!» (diye niyazda bulundu). [054.011-2] Biz de gök kapılarını bir çok su ile açtık (pek müthiş bir yağmur yağdırdık). Ve yeri de pınarlar halinde fışkırttık. Artık su, takdir edilmiş bir emre binaen birbirine kavuşuverdi. [054.013-4] Ve O'nu ( Nûh'u) levhaları ve kenetleri bulunan şey üzerine yükledik. (O gemi) Bizim nezaretimiz altında akıp gidiyordu. O tekzîp edilmiş olana (Nûh aleyhisselâm'a) bir mükâfaat olarak. [054.015-6] Ve şanım hakkı için onu (o gemiyi) bir ibret olmak üzere bıraktık, fakat hani yâd edip ibret alan? Artık Benim azabım ve korkutmam nasıl imiş? [054.017] Ve kasem olsun ki, Biz Kur'an'ı düşünülmek için kolaylaştırdık. Fakat düşünen var mı? [054.018] Âd tekzîp etti, artık azabım ve tehdidlerim nâsıl oldu? [054.019-20] Şüphe yok ki, Biz onların üzerine uğursuz, devamlı bir günde bir soğuk rüzgar gönderdik. İnsanları koparıyordu. Onlar, sanki dibinden kopmuş hurma kütükleri imişler. [054.021-2] O halde nâsıl olmuş oldu azabım ve tehditlerim? Ve kasem olsun ki, Biz Kur'an'ı düşünülmek için kolaylaştırdık, fakat düşünen var mı? [054.023-4] Semûd (kavmi) korkutucuları tekzîp etti. Dediler ki: «Bizden bir tek beşere mi? Ona mı tâbi olacağız? Şüphe yok ki, biz o vakit elbette bir sapıklık ve çılgınlık içinde bulunmuş oluruz.» [054.025-6] «O zikir, bizim aramızdan O'nun üzerine mi bırakılmıştır. Hayır. O bir mağrur, fazla yalancıdır.» Yakında bileceklerdir ki, o mağrur, o ziyâde yalancı kim imiş? [054.027] Şüphe yok ki Biz, onlar için bir fitne olmak üzere o dişi deve göndericileriz. Artık onları gözetle ve sabret. [054.028-9] Ve onlara haber ver ki, «Muhakkak su, onların aralarında taksimlidir. Her bir içiş için (nöbetinde sahibi) hazır bulunmuş olacaktır.» Artık arkadaşlarını çağırdılar. O da alacağını aldı da (deveyi) sihirleyip öldürdü. [054.030-1] O halde nasıl olmuş oldu azabım ve tehdidim? Muhakkak ki, onların üzerlerine bir sayha gönderdik. Artık onlar ağıla konmuş kuru ot gibi oldular. [054.032] Kasem olsun ki, Biz Kur'an'ı düşünülmek için kolaylaştırdık. Fakat düşünen var mı? [054.033-4] Lût kavmi korkutucuları tekzîp etti. Şüphe yok ki, Biz onların üzerlerine bir şiddetli rüzgar gönderdik. Lût'un âl'i müstesna onları bir seher vakti kurtardık. [054.035] Bizim tarafımızdan bir nîmet olarak, işte şükredeni öylece mükâfaatlandırırız. [054.036] Celâlim hakkı için onları satvetimizin şiddetiye korkutmuş idi. Fakat onlar bu korkutuş ile şekk ve şüphede bulundular (onu tasdik etmediler). [054.037-8] Andolsun ki, o misafirlerinden dolayı O'ndan mutalebede bulunmuşlardı. Artık Biz de onların gözlerini silip kör ettik, «Haydin azabımı ve tehditlerimi tadın!» (deyiverdik). Andolsun ki, onları sabahleyin erkenden bir daimi azab yakaladı. [054.039-40] «Artık azabımı ve tehditle- rimi tadın!» (dedik). Kasem olsun ki, Biz Kur'an'ı düşünülmek için kolaylaştırdık. Fakat düşünen var mı? [054.041-2] Celâlim hakkı için Fir'avun'un â'ine korkutucular gelmişti. Âyetlerimizin hepsini de tekzîp ettiler, artık Biz de onları bir muktedir azîzin yakalamasıyla yakaladık. [054.043] Sizin kâfirleriniz, onlardan hayırlı mıdır? Yoksa sizin için kitapta bir beraat mi vardır? [054.044-5] Yoksa Biz yardımlaşır (intikamımızı alabilir) bir cemaatiz mi diyorlar? O cemiyet muhakkak ki, yakında bozulacak ve arkalarını çevireceklerdir. [054.046-7] Hayır. Onların asıl mev'idleri Kıyamettir. O Kıyamet ise daha dehşetlidir ve daha acıdır. Şüphe yok ki günahkârlar, bir sapıklık ve çılgın ateşler içindedirler. [054.048-9] O günde ki, yüzleri üzerine o ateş içinde sürükleneceklerdir. (Ve kendilerine) «Tadın cehennemin dokunuşunu!» denilecektir. Muhakkak ki, Biz her şeyi bir kader (muayyen bir ölçü) ile yarattık. [054.050] Bizim emrimizde başka değil, ancak birdir, göz ile bir bakış gibidir. [054.051] Ve şüphe yok ki, sizin emsalinizi helâk ettik, fakat düşünen hani! [054.052] Ve her neyi yapmış oldular ise defterlerde (kayıtlı)dır. [054.053] Ve her bir küçük ve büyük, yazılmıştır. [054.054] Muhakkak ki muttakîler, cennetlerde ve ırmaktadırlar. [054.055] Bir doğruluk ikametgâhında, gâyet kudret sahibi bir hükümdarın huzurunda (bulunacaklardır). Konu Başlığı: Ynt: Kamer Suresi Gönderen: Ceren üzerinde 07 Kasım 2017, 21:02:40 Esselamu aleyküm.Rehberi kur anı kerim olan ve kur anın ışığında yaşayan kullardan olalım inşallah...
Konu Başlığı: Ynt: Kamer Suresi Gönderen: Sevgi. üzerinde 31 Mayıs 2021, 03:44:06 Esselamü aleyküm. Rabb'im bizleri bu ayetler ışığında yaşayan kullarından eylesin inşaAllah
Konu Başlığı: Ynt: Kamer Suresi Gönderen: Mehmed. üzerinde 01 Haziran 2021, 19:00:37 Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri hak yoldan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun
|