> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Akaid Eserleri > Ölüm psikolojisi > Ölüm Korkusunu Etkileyen Faktörler
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ölüm Korkusunu Etkileyen Faktörler  (Okunma Sayısı 2975 defa)
22 Ocak 2012, 13:04:12
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 22 Ocak 2012, 13:04:12 »



3- Ölüm Korkusunu Etkileyen Faktörler

 
a- Ölüm Korkusunu Artıran Faktörler

ABD'de yapılan tanatoloji çalışmalarının öncülerinden bi­risi olan Templer'e göre ölüme ilişkin kaygı ve korkuları etkile­yen temelde iki faktör bulunmaktadır. Bunlardan birincisi psikolojik sağlıktır. İnsanlar depresyon, kaygı düzeyi gibi psikolo­jik sağlık sorunları yaratan durumlarda, yüksek ölüm kaygısı gösterebilmektedir. Yaşlılık ile yaşlılık depresyonu, anksiyete bozuklukları, fobiler, obsesyonlar yaşlılarda ölüme ilişkin kaygı ve korkuları artırabilmektedir. İkinci faktörü, ölüme ilişkin spesifik yaşantılar olarak tespit eden Templer'e göre, insanın yaşamı boyunca karşılaştığı ölüm hadiseleri ve kaybettiği yakınları,, onun ölümle ilgili genel kaygı ve korkularının düzeyini belirle­mektedir. Yine yaşlılıkta öğrenmeyle ölüme ilişkin kaygı ve kor­kular arasında az da olsa ilişki bulunmaktadır. [543] Buradan hare­ketle, ölüm korkusunun bilinçle direkt ilişkili olduğu söylenebi­lir. Zira öğrenmenin minimum seviyede olduğu yaşlılarda bile, öğrenme ile ölüme ilişkin tutumlar arasında korelasyon tespit edilmiştir. Yine bilinç düzeyi yeterince gelişmediğinden, çocuk­lar için de bir ölüm korkusundan bahsedilmemektedır. Muhte­meldir ki delilerde de herhangi bir ölüm endişesi bulunmamak­tadır. Buna göre bilincin tek başına bir ölüm korkusu nedeni ol­mamakla birlikte, ölüm korkusu için bîr ön şart olduğunu söylemek mümkündür. Ancak aynı zamanda kendisi vasıtasıyla or­taya çıkan ölüm korkusunun izalesi veya hafifletilmesi de yine bilincin kendisi vasıtasıyla olmaktadır. Zira insanlar ancak onunla birlikte bağlanmış oldukları dini otoriteler, felsefi sis­temler veya daha değişik yönelimlerle, ölüm korkusunun üste­sinden gelmeye çalışmaktadırlar.

Öîümle ilgili nevrotik korkunun, çoğunlukla genel anksiyetenin bir ifadesi olduğu ve bu korkunun gerçek nedeninin bi­linçaltı, ergenlik, çocukluk ve doğum travmalarından kaynak­landığı, birçok araştırmacı tarafından kabul edilen bir husustur. Bu tip bir korku, kapalı yerlerde bulunma fobisi ve kalabalık fo­bisi gibi bir korkudur. Fakat bütün insanların nevrotik olduğu düşünülmedikçe, kendileri veya başkalarının ölümlerinden anormal derecede tedirgin olan çok fazla insan olmadığını da belirtmek gerekir [544].

Ölüm korkusunu artıran faktörlerin en önemlilerinden birisi de sosyal ilişkilerin derinlik boyutudur. Nitekim sâde bir yaşantısı olan, daha az eğitimli, daha az kültürlü (entel), daha küçük bir sosyal çevrede yaşayan, daha az profesyonel yüküm­lülüğü olan insanların; hırslı bir şekilde çevrelerini kontrol et­meye çalışarak maddî servet biriktirmeye uğraşan, çok sayıda sosyal ilişkisi bulunan fakat bunların çok az bir kısmı samimi olan, yani bolluk ve refah içinde yaşayıp, maddî lüks ve konfora sahip, ölünce bunlarla ilgili kayıpları daha büyük olacak olanla­ra nazaran, daha az bir zorlukla bu son krizle yüzleşebilmekte oldukları, bizzat ölümle pençeleşen ölümcül hastalar üzerinde yapılan çalışmalarla tespit edilmiştir [545]. Bu bağlamda ister nevrotik ister başka tür olsun, insandaki ölüm korkusunun en önemli nedenlerinden ve onu artıran faktörlerden birisi, mo­dern insanın aşırı derecede ferdiyetçi tutumudur. Bu durum en azından batı medeniyetinin hakim olduğu yerlerde geçerlidir. (Ülkemizin de bu süreçte epeyce mesafe katlettiğini söylemek yanlış olmaz). Nitekim daha önce de değinildiği gibi ilkel insanların çoğunluğunda, bireysel kimlik daha az belirgindir ve eski doğu medeniyetlerinde bile, bireyselliğe nispeten daha az önem verildiğini söylemek mümkündür. Bazı batılı araştırmacılar bu durumu, Asyalı insanların en çok batılılaştığı Çin, Vietnam ve Japonya'da, liderlerinin bir işaretiyle topyekün ölüme gitmede tereddüt göstermemelerinde en önemli faktör olarak yorumla­maktadırlar. Nitekim onlara göre modern batı insanı, refah için­de, daha çok kendine özgü bir şekilde yaşamakta ve kişisel kim­liklerini daha çok geliştirerek, ön plana çıkartmaktadırlar [546].

Sosyal münâsebetlerin derinliğiyle birlikte, insanın son anlarında sevenleri tarafından yalnız bırakılması veya kendisiyle ilgilenilmesi de ölümden duyulan korkuyu etkileyen faktörler­den birisidir. Zira hastanede, aile bireylerini haftanın belirli gün­lerinde, kısa bir müddet için görebilen ve büyük ihtimalle ya­nında hiçkimse olmadan, bir hastane döşeğinde öleceğini bilen insanlar, daha çok ızdırap çekmekte ve ölümden daha çok korkmaktadırlar [547]. Buna binaen bazı tanatologlar, hastaları hospitalize etmenin (hastaneye kaldırmanın) onlardaki ölüm korkusu­nu artırabileceği endişesiyle daha çok hastanın kendi aile orta­mında bakılmasını tavsiye etmektedirler [548]. Ayrıca hastanede hastalara yapılan hizmetlerin de, (örneğin bir sosyal hizmet so­rumlusu veya din adamlarının hizmetleri) hastaların ölümle yüzleşme ve onunla başetme konusunda etkili olduğu kabul edilmektedir [549]. Buna göre özellikle günümüz insanı için ölü­mün birçok açıdan daha korkunç bir hale gelmiş olmasını, ölüm korkusunu artıran faktörlerden bir diğeri olarak zikrede­biliriz. Zira günümüzde ölüm, artık daha yalnız, daha mekanik ve daha çok insancıllıktan uzaklaşmış durumdadır [550].

Yine insanlara verilen değerin, onların kaybedilme korku­sunu yakından ilgilendirdiği gibi [551], sekülerleşmenin şiddet de­recesinin de ölüm korkusunu azaltıcı veya artırıcı bir fonksiyon icra ettiği söylenebilir. Zira herhangi bir şey, insana ne kadar tat­lı, mükemmel ve güçlü gelirse, bu şeyden ayrılma veya onun yokolması korkusu da o kadar fazla kaygı ve üzüntüye neden olmaktadır [552]. Nitekim bazı batılı araştırmacılara göre anormal derecedeki ölüm korkusunun bir nedeni de, batı medeniyetlerindeki materyalizmin artması olarak gösterilmiştir. Burada kastedilen, mantık ve münazarayla ilgili materyalizmin başarıları değildir. Şöyleki batı insanının ruhi dengesi, çoğu kere pragmatik materyalizmle sarsılmakta, çoğunlukla hedonizm, en önemli şey olarak görülmektedir. Böylece eğlencelerin bırakılması hiç düşünülmemekte, düşünüldüğünde ise bu fikir bu yönelimdeki insanlara sıkıntı vermektedir. Ancak batı dünyasında bütün sos­yal koruma kanunlarına rağmen, yaygın olan emniyetsizlik duy­gusu, devamlı surette hedonistik bir hayat tarzının ne kadar is­tikrarsız ve tehlikeli olduğunu ortaya koymaktadır. Bu psikolo­jik çerçevedeki hayat tarzının neden olduğu nevrotik kaygı ve ölüm korkusunun, daha yaygın olmamasını şaşırtıcı olarak yo­rumlayan araştırmacılar, bu durumun modern batı insanının kendi içerisinde göründüğünden daha az medenileştiğini teyit ettiğini ifade etmektedirler [553].

Yine yaşları 19 ile 85 arasında değişen 2500 kişinin katıl­dığı bir araştırmada, kadınların erkeklere nazaran, psikiyatrik, hastaların da hasta olmayanlara nazaran daha çok ölüm korkusu hissettikleri tespit edilmiştir[554]. Buna göre cinsiyet ölüm korku­sunu artırma konusunda potansiyel bir güç gibidir. Ruhî denge­nin bozulması da ölüm korkusunu artıran faktörlerden birisi olarak görünmektedir. Nitekim, diğer bazı araştırmacılar da özellikle belli bir seviyenin üstünde olan ölüm kaygısının, insa­nın kognitif bütününün yapısal bozukluğuyla, yani ölüm konusunun kognitif haritasiyla pozitif bir ilişkisi olduğu konusunda bulguların mevcut olduğunu ifade etmektedirler [555]. Yine nevro­tik özelliklere sahip olmanın yanında duygusallığın da ölüm kaygısını artırıcı bir fonksiyon icra ettiği, yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur [556].

Ölüm korkusunu etkileyen faktörlerden bir diğeri de ölüm hadisesinin algılanış biçimidir. Ölümün bir giriş kapısı, ta­bii ve anlamlı bir hadise olarak değil de soğuk ve mânâsız bir şey olarak tanıtılması sonucu, insanların onu bu şekilde soğuk, mânâsız ve bir duvar gibi algılamaları, ölüme karşı olumsuz bir tavrın gelişmesine neden olmaktadır [557]. Böylece insan soğuk ve manasız olarak gördüğü bir şeyle karşılaşmak istememekte ve ondan ürperti duymaktadır. Nitekim çoğu insan, ölümü bir yokluk, bitkinlik, açlık, susuzluk, körlük ve sağırlık gibi düşün­mekte ve bundan dolayı ondan korkmaktadır [558]. Meselâ, Kübler Ross'a göre ölüm korkusunun en etkili nedenlerinden birisi, ölümü iyi anlayamamaktır. Zira, o:

“İnsanlar ölümün insan varlı­ğı için gerçek önemini bilseler, başlarına gelmesi mukadder olan şeye karşı daha cesaretli olurlardı” demektedir [559].

Yine özellikle yaşlı insanlar için ölüm korkusunu artıran faktörlerden birisi de, bilişsel ve fiziksel aktivitelerinin gerileme­si nedeniyle, zorunlu olarak sosyal ilişkilerden soyutlanmaları­dır. Bu soyutlanma ve yapayalnız kalma, aynı zamanda yaşlı in­sana bir hiçlik duygusunu anımsatmakta ve bu hiçlik duygusu da ölümle simgeleşerek ölüm korkusunun şiddetini artırmakta­dır. Bu bağlamda yapılan araştırmalarda fiziki yaşlanma belirtile­rinin de ölüm korkusuna neden olduğu belirtilmektedir. Nite­kim yaş ilerleyip kilo alma, yağlanma, yüzün buruşup kırışması, kasların gevşemesi ve pörsümesi arttıkça, eksiklik duygusu ve yaşlanma korkusu da artmaktadır. [560] Mesela yapılan bir araştırmada, hızlı yaşlanma belirtilerinin görüldüğü 60-64 yaş arası in­sanların, diğer yaş gruplarına oranla daha fazla ölüm korkusu hissettikleri tespit edilmiştir [561].

Hayatı istediği gibi değerlendirememe, fazla ve yüksek hedefler tespit etme ve tespit edilen bu hedeflere ulaşamama ve bunun neticesinde hissedilen başarısızlık duygusu da ölüm kor­kusuna neden olan veya onu artıran faktörlerden birisidir [562]. Nitekim savaşmadan ve kazanmadan, gençliğinin en verimli yıl­larını yitiren bir genç adam kadar zirveden vadiye (ölüme) tepe taklak inen kimse yoktur [563]. Daha ziyade hayatın boşluğunu if­şa ettiğinden dolayı ölümden korkan bu insanların...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ölüm Korkusunu Etkileyen Faktörler
« Posted on: 25 Nisan 2024, 23:56:12 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ölüm Korkusunu Etkileyen Faktörler rüya tabiri,Ölüm Korkusunu Etkileyen Faktörler mekke canlı, Ölüm Korkusunu Etkileyen Faktörler kabe canlı yayın, Ölüm Korkusunu Etkileyen Faktörler Üç boyutlu kuran oku Ölüm Korkusunu Etkileyen Faktörler kuran ı kerim, Ölüm Korkusunu Etkileyen Faktörler peygamber kıssaları,Ölüm Korkusunu Etkileyen Faktörler ilitam ders soruları, Ölüm Korkusunu Etkileyen Faktörlerönlisans arapça,
Logged
19 Nisan 2015, 22:57:13
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 19 Nisan 2015, 22:57:13 »

Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan Saniye abla...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

16 Eylül 2015, 17:31:11
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« Yanıtla #2 : 16 Eylül 2015, 17:31:11 »

Esselamu aleykum ;Farklı bir bilimsel olmuş inşaallah istifade etmek niyetiyle...

Allah razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

01 Mart 2017, 17:23:22
Ruhane
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.473


« Yanıtla #3 : 01 Mart 2017, 17:23:22 »

Insaalah bu paylasimlardan istifade edenlerden oluruz
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
01 Mart 2017, 19:35:38
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #4 : 01 Mart 2017, 19:35:38 »

Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri ölümü vuslat kabul edenlerden eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes