Konu Başlığı: Dindarlıkla İlgili Bulgular Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 20 Ocak 2012, 00:03:15 Araştırmada Elde Edilen Bulguların Değerlendirilmesi 1- Dindarlıkla İlgili Bulguların Değerlendirilmesi Araştırmaya katılan deneklerin dindarlık düzeyleri ile ilgili bulgulara baktığımızda, genelde dindarlık düzeyinin yüksek olduğu görülmektedir. Şöyleki araştırmaya katılan deneklerin “Derunî Dinî Motivasyon Ölçeği”nden aldıkları ortalama puan 32.69 (SD=6.86) ile yüksek düzeydedir. Bu durum denekleri “yüksek” ve “düşük” düzeyde dindar şeklinde iki kategoriye ayırdığımızda [1113] da kendini göstermektedir. Zira bu şekildeki sınıflamada toplam popülasyonun büyük çoğunluğu, yüksek düzeyde dindar grupta yer almıştır. Durumun bu şekilde olmasında, araştırma yaptığımız yörenin genelde dindar bir yöre olmasının etkili olduğu düşünülebilir. Bununla birlikte deneklerin dindarlık düzeylerinin birçok faktörle ilişkili olduğu tespit edilmistir. Buna göre dindarlığın ilişkili olduğu faktörlerden birisi yaştır. Zira 23-39 yaş grubu ile genç yetişkinler ve 40-59 yaş grubuyla orta yaşlıların, ergenliğin son döneminde olanlar ve yaşlılardan daha dindar oldukları tespit edilmiştir. Bu bulgular, yaş ilerledikçe dine olan ilginin arttığı yönündeki genel kanaatle çelişir vaziyettedir. Ancak burada şunu ilave etmek gerekir ki, bu iki yaş grubunun dindarlık düzeylerinin ergen ve yaşlılardan daha yüksek olmasına rağmen, aralarında çok büyük bir fark bulunmamaktadır. Nitekim yaş ile dindarlık düzeyi arasındaki ilişki istatistiki açıdan anlamlı olsa da anlamlılık düzeyi çok yüksek değildir[1114]. Yine bu konuda artan yaşla birlikte dine olan eğilimin çok fazla olmadığı sonucuna ulaşan başka araştırmalar da yok değildir [1115]. Dindarlıkla ilişkili olan diğer bir faktör, cinsiyet faktörüdür. Şöyleki araştırmadan elde edilen bulgulara göre yine genel kanaatin aksine erkekler, bayanlardan daha dindar gözükmektedir. Durumun böyle olmasında araştırmaya katılan bayan deneklerin hepsinin yüksek öğrenim görmüş veya halen görmekte olmalarının etkisi olabilir. Zira bayanların erkeklerden daha dindar olduklarını ortaya koyan araştırmalar, genelde eğitim düzeyi düşük popülasyonlarda uygulanmıştır. Ayrıca araştırmamızın küçük de olsa bir bölümünü eğitim düzeyi itibariyle ortaokul veya lise mezunları oluşturmaktadır. Nitekim eğitim düzeyinin dindarlığa olan etkisinde de görülebileceği gibi, ortaokul veya lise mezunu denekler, yüksek öğrenim görmüş deneklerden daha yüksek dindarlık düzeyi göstermişlerdir. Medeni hale göre de deneklerin dindarlık düzeyleri değişmekte olup, evli deneklerin bekar olanlardan daha dindar oldukları tespit edilmiştir. Bu durum, evlilikle beraber hayatın biraz daha durulmuş olması ve dine yönelmenin biraz daha üst düzeylere tırmanması ile açıklanabilir. Zira bekar denekler, evli olanlara nispetle daha genç bir yaşta bulunmaktadır. Ayrıca evli deneklerin sahip oldukları çocukların eğitimi de bunda etkili olabilir. Çünkü toplumumuzda ve bilhassa dindar bir çevre olan Erzurum yöresinde çocukların formal ve informal eğitimi, din eğitimiyle çoğu zaman aynı paralelde gitmekte ve ondan büyük oranda etkilenmektedir. Eğitim düzeyine göre yukarıda da belirtildiği gibi ortaokul veya lise mezunlarının, fakülte mezunları ile akademisyenlerden daha dindar oldukları gözlenmiştir. Bu durum diğer iki gruba nispetle avam sayılabilecek bu grubun, dine karşı daha teslimiyetçi tavırlarıyla açıklanabilir. Zira eğitim düzeyi arttıkça, din ile ilgili şüpheler de yoğunluk kazanmaktadır. Meslek gruplarına göre ise “polis memurları”nın en dindar grup olduğu tespit edilmiştir. Bu durum yukarıda eğitim düzeyi ile ilgili olarak sunulan gerekçelerle açıklanabilir. Ancak burada şunu da ilave etmek gerekir ki, anketimize bu grubu temsilen dahil ettiğimiz polis memurları, “özel harekât timinde” çalışmakta olup, sürekli ölümle yüz yüze olan insanlardan teşekkül etmiştir. Dolayısıyla bu insanların diğer meslek gruplarına nispetle dinî inançlarını biraz daha içselleştirmeleri oldukça normal karşılanabilir Nitekim ölümle yüz yüze gelmek, deneklerin dindarlık düzeylerine olumlu yönde etkide bulunan diğer bir faktördür. Polis memurlarından sonra en dindar grup olan “öğretim elemanları”nın dindarlık düzeylerinin diğer gruplara nispetle daha yüksek olmasında, bu grup içerisinde “İlahiyat Fakültesi”nde görev yapmakta olan öğretim elemanlarının bulunması etkili olabilir. Deneklerin dindarlık seviyeleri, bireysel idealleri gerçekleştirme oranına göre de değişiklik arzetmektedir. Zira ideallerinin tamamına ulaşan denekler, bu düzeyde ideallerini gerçekleştiremeyenlere nispeten daha yüksek dindarlık skorları göstermiştir. Bunda tespit edilen hedeflere ulaşmayı mümkün kılan Allah Teala'ya olan şükran borcunun etkisi olabileceği gibi, özellikle yaşın ilerlemesiyle insanların bazı şeyden geri kalmaları ve yönelecek şeyler aramalarının etkisi olabilir. Araştırmaya katılan deneklerin dindarlık düzeyleri, ölümü düşünme, mezar ziyareti ve ölümle ilgili sohbet yapma sıklığına göre de değişiklik arzetmektedir. Buna göre ölümü düşünme, mezar ziyareti ve ölümle ilgili sohbetler yapma sıklığı arttıkça, deneklerin dindarlık seviyesi de artmaktadır. Durumun böyle olması İslâm dininin ölümü düşünme ve mezar ziyaretine atfettiği önemle açıklanabilir. Ayrıca ölüm düşüncesi ve ölüm temalı sohbetlerin, ölümün insanları sürükleyeceği belirsizlik ortamını da çağrıştırması ve bu gerginlik ortamının insanların sığınacak bir yer arama istekleriyle birleşmesi de insanları dine yöneltmiş olabilir. Ölüme verilen mânaya göre deneklerin dindarlık seviyesinin değişmesi de aynı paralelde yorumlanabilir. Zira, ölümü dinin emrettiği gibi “alınyazısı” olarak değerlendiren denekler, ölümü diğer şekillerde algılayanlara oranla daha yüksek düzeyde dindar olarak tespit edilmiştir. [1116] [1113] Dindarlık ölçeğinden 0-24 arası puan alanlar düşük, 29-40 arası puan alanlar yüksek düzeyde dindar olarak kabul edilmiştir. [1114] (F=3.05,p<.05). [1115] Bk. Ûzbaydar, Din ve Tanrı inancının, s. 17-60. [1116] Yrd. Doç. Dr. Faruk Karaca, Ölüm Psikolojisi, Beyan Yayınları: 346-349. |