๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Ölüm psikolojisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 21 Ocak 2012, 12:38:36



Konu Başlığı: Bağımsız Değişkenlere Göre Ölüm Korkusu
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 21 Ocak 2012, 12:38:36
b- Bağımsız Değişkenlere Göre Ölüm Korkusu


Tablo: 4'te de görüldüğü gibi araştırmamızda ölüm kaygı­sı ile ilişkili olabileceğini varsaydığımız birtakım bağımsız değiş­kenler ile ölüm kaygısı arasındaki ilişki değerlendirilmiştir. Bu­na göre; mizaç ve karakter özelliği, önemli bir sağlık problemine sahip olma, çocukluk döneminde korkutucu masal ve hikayele­re muhatap olma ve intihar eğilimi değişkenleri ile ölüm kaygısı arasındaki ilişki istatistiki olarak anlamlılık seviyesine ulaşmamıştır [1075]. Ölüm kaygısıyla anlamlı ilişkisi tespit edilen bağımsız değişkenler ise şunlardır:

Deneklere;

“Şu anda dönüp geriye baktığınızda yapmak istediklerinizin ne kadarını gerçekleştirdiğinizi söyleyebilirsi­niz?” şeklinde yönelttiğimiz soruya verilen cevaplardan ortaya çıkan idealleri gerçekleştirme oranına göre deneklerin ölüm kaygısı düzeyleri değişiklik arzetmektedir. Şöyleki; ideallerinin tamamını gerçekleştiren denekler ölüm kaygısı ölçeğinden en düşük puan alan grup olmuştur (33.53), İdeallerinin bir kısmı­nı, çok azmi ve önemli olanlarını gerçekleştiren deneklerin ölüm kaygısı düzeyleri hemen hemen aynı seviyededir. (45.26; 44.72; 44.87). İdeallerinin hiçbirini gerçekleştiremeyen denek­lerin ölüm kaygısı düzeyleri ise (50.50), ideallerinin tamamını gerçekleştirenlere nispetle oldukça yüksektir [1076].

Araştırmadan elde edilen bulgulara göre ölümle ilgili kay­gılar, paylaşılan kimselere göre de değişiklik göstermektedir. Şöy­leki ölümle ilgili kaygılarını anne ve babasıyla paylaşan denekler, ölüm kaygısı puanı en yüksek (55.18) olan grubu oluşturmakta­dır. Bu durum, ebeveynlerin çocuklarının ölümle ilgili sorularına yeterince doyurucu cevaplar verememesinden kaynaklanıyor olabilir. Ölümle ilgili kaygılarını samimi arkadaşlarıyla paylaşanlar ise, ölüm kaygısı düzeyi (47.18) en yüksek olan ikinci gruptur. Ölümle ilgili kaygılarını hiç kimseyle paylaşmayan ve bu soruya açık uçlu cevap veren denekler, ölüm kaygısı puanları en düşük olan (42.94; 42.60) iki grubu oluşturmaktadır [1077].

Bağımsız değişkenlerden “ölümle yüzyüze (ölümün eşiği­ne) gelmek” ile ölüm kaygısı arasındaki ilişki de, istatistiki açı­dan oldukça anlamlıdır. Şöyleki araştırmanın yapıldığı ana kadarki hayatlarında ölümle yüz yüze geldiklerini ifade eden de­neklerin (42.30), böyle bir tecrübe yaşamayanlardan (47.93) belirgin bir şekilde ölümden daha az kaygı hissettikleri tespit edilmiştir [1078].

Değer verilen birisinin ölümüne şahit olma ile ölüm kay­gısı arasında da anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Şöyleki, böyle bir tecrübe yaşayan deneklerin ölüm kaygısı düzeyleri (43.84), bu tip bir tecrübe yaşamayanlardan (47.08) daha düşüktür [1079].

Deneklerin ölüm kaygısı düzeyleri “ölümü düşünme sıklığı”na göre de değişiklik arzetmektedir. Şöyleki, ölümü çok sık düşünen denekler, diğer gruplar arasında en az ölüm kaygısı (42.64) hisseden grup olarak gözükmektedir. Ölümü çok az dü­şünenler ise bu gruplar arasında ölümden en çok korkan (50.36) grubu oluşturmaktadır. Ölümü arasıra düşünen ve hiç düşünmeyenlerin ölüm kaygısı düzeyleri hemen hemen aynı seviyededir [1080].

Mezar ziyareti sıklığına göre de deneklerin ölüm kaygısı düzeyleri değişiklik göstermiştir. Şöyleki, mezar ziyareti sıklaştıkça ölüm kaygısında da azalma gözlenmektedir. Yani mezar ziyareti sıklığı ile ölüm korkusu arasında ters bir orantı bulun­maktadır. Buna göre haftada bir mezar ziyaretine giden denekle­rin ölüm kaygısı düzeyleri en düşük (36.56) seviyededir. Ayda bir mezar ziyaretine gittiğini ifade eden deneklerin ölüm kaygısı düzeyleri daha yüksek (40.44), sadece arefe ve bayram günleri mezar ziyaretine gittiklerini belirten deneklerin ölüm kaygısı düzeyleri (44.45) daha da yüksektir. Hiç mezar ziyaretine git­meyen denekler ise bütün gruplar arasında en yüksek ölüm kaygısı skorları (50.57) gösteren grup olarak tespit edilmiştir [1081]. Ölüme atfedilen mâna da, ondan hissedilen kaygı ve kor­ku ile yakın ilişkide olan faktörlerden birisidir. Tablo 5'te de gö­rüldüğü gibi ölümü “bir yok oluş” olarak değerlendiren denek­ler, en yüksek ölüm kaygısı skorları göstermiştir. Ölümü “alınyazısı” olarak algılayan ve bu konuda başka seçeneğini işaretle­yerek özel değerlendirmeler yapan denekler ise, ölümden en düşük seviyede kaygı hisseden grubu oluşturmaktadır [1082].

Ölümle ilgili sohbetler yapma oranı ile ölüm kaygısı ara­sında anlamlı bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. Şöyleki, ölümle ilgili sohbetler yapma oranı yükseldikçe, ölüm kaygısı düzeyinde azalma görülmektedir. Yani bu değişken ile ölüm kaygısı arasında ters bir orantı vardır. Buna göre sık sık ölümle ilgili sohbetler yapan deneklerin ölüm kaygısı düzeyleri en alt seviyede (39.43), hiçbir zaman bu tip sohbet yapmayanların kaygı düzeyleri (48.94) de en yüksek seviyededir Deneklerden ölüm hakkında arasıra sohbet ettiklerini belirtenlerin ölüm kay­gısı düzeyleri ise bu iki gruba oranla orta düzeydedir [1083].

Araştırmanın odak noktasını teşkil eden “dindarlık düze­yi” ile “ölüm kaygısı” arasındaki ilişki, elde edilen bulgular ışığında incelenmiş ve deneklerin dindarlık düzeylerinin, ölümden hissetmiş oldukları kaygılarla yakından ilişkili olduğu görülmüştür. Buna göre dindarlık düzeyi ile ölüm kaygısı arasında ters bir orantının olduğu varsayımına dayanan temel hipotez desteklenmiştir. Zira denekleri “yüksek düzey” ve “düşük düzey”de dindar olarak kategorize edip [1084] bu iki grubun ölüm kay­gısı ölçeğinden aldıkları puanları karşılaştırdığımızda, “yüksek düzey”de dindar grubun ölüm kaygısı skorlarının (40.70), diğer gruptan (59.72) belirgin bir şekilde daha düşük olduğu görül­müştür. Buna göre dindarlık düzeyi ile ölüm kaygısı arasındaki ilişki istatistiki olarak oldukça anlamlıdır.  [1085]

[1075] Bu değişkenlerle ölüm kaygısı arasındaki ilişkiyi gösteren analizler tab­loda gösterilmemiştir.

[1076] (F=2.93,p<.05).

[1077] (F=3.94,p<.01).

[1078] (F=20.87, p<.001).

[1079] (F=5.77, p<.05).

[1080] (F=4.26, p>0.01).

[1081] (F=6.91,p<.001).

[1082] (F=8.70,p< .001).

[1083] (F=5.24,p<0.01).

[1084] Anketimizde deneklerin dindarlık seviyelerini ölçmek için kullandığı­mız “Derunî Dinî Motivasyon ölçegine verilen cevaplar sonucunda alınabilecek minumum ve maksimum puanlar 0 il 40 arasında değiş­mekte, yani ortalama puanlar 40 üzerinden hesaplanmaktadır. Buna göre bu ölçeği araştırmalarında dindarlık düzeyini tespit etmek ama­cıyla kullanın diğer araştırıcılar gibi 24 veya daha aşağı puan alan de­nekler “düşük düzey”de dindar, 29 veya daha yukarı alanlar ise “yük­sek düzey”de dindar olarak kabul edilmiş, yüksek ve düşük düzeyde dindar şeklinde yapılan değerlendirmeler buna göre yapılmıştır.

[1085] (F=189.01,p<.001) Yrd. Doç. Dr. Faruk Karaca, Ölüm Psikolojisi, Beyan Yayınları: 330-334.