๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Ölüm psikolojisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 21 Ocak 2012, 20:58:03



Konu Başlığı: Bağımsız Değişkenlere Göre Dindarlık Düzeyi
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 21 Ocak 2012, 20:58:03
2- Bağımsız Değişkenlere Göre Dindarlık Düzeyi


Tablo 2'de görüldüğü gibi araştırmaya katılan deneklerin dindarlık düzeyleri bazı bağımsız değişkenlere göre değişiklik arzetmektedir. Şöyleki; “ölümün eşiğine gelme” değişkeni ile de­neklerin dindarlık düzeyi arasında anlamlı bir ilişki bulunmak­tadır. Buna göre bu tip bir tecrübe yaşayanların dindarlık ölçe­ğinden aldıkları puan (33.38), bu tip bir tecrübe yaşamayanlar­dan (31.84) daha yüksektir [1014].

Ölümü düşünme sıklığına göre de deneklerin dindarlık seviyeleri değişmektedir. Zira ölümü “çok sık” düşünen denek­ler, en yüksek düzeyde dindarlık skorları gösterirken (34.81), “hiç düşünmeyenler”in dindarlık ölçeğinden almış oldukları pu­anlar (26.60) en düşük seviyededir. Yine ölümü “arasıra” düşü­nenler (32.78), “çok az” düşünenlerden (28.73) daha dindar gö­rünmektedir [1015].

Mezarlık ziyareti sıklığı ile deneklerin dindarlık düzeyleri arasında istatistiki açıdan anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Şöy­le ki, ölümü düşünme sıklığında olduğu gibi mezarlık ziyareti­nin sıklığı arttıkça, dindarlık düzeyi de artmaktadır. Buna göre en sık oranda; “haftada bir” mezar ziyaretine giden denekler, en yüksek (36.44) dindarlık skorları gösterirken, hiç mezar ziyare­tine gitmeyen denekler ise en düşük düzeyde (30.51)) dindarlık skorları göstermiştir. Ayda bir defa mezar ziyareti yapan denek­ler ise, sadece arefe ve bayramlarda mezarlık ziyaretine giden deneklerden daha yüksek dindarlık skorları göstermiştir [1016].

Ölüme atfedilen mâna ile deneklerin dindarlık düzeyleri arasında anlamlı bir ilişkinin olduğu görülmektedir. Şöyleki, ölümü “alınyazısı” olarak algılayan denekler ile “başka” seçene­ğini işaretleyerek ölüm hakkında aşağı yukarı aynı değerlendir­melerde bulunan denekler, ölümü diğer şekillerde algılayanlara nazaran daha yüksek dindarlık skorları göstermişlerdir (33.71; 33.92). Ölümü “bir yok oluş” ve “biyolojik bir olay” olarak algı­layan denekler ise, en düşük düzeyde dindar gözükmektedir (20.12; 20.57). Ölümü bir tür “musibet” olarak algılayan de­neklerin dindarlık seviyeleri ise hayli yüksek (30.87) olarak tes­pit edilmiştir [1017].

Ölüm konulu sohbetler yapma ile dindarlık arasında an­lamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Şöyleki, “sık sık” ölüm konulu sohbet yapan denekler, bu tip sohbetler yapmayan deneklere nispetle daha yüksek dindarlık skorları göstermiştir. Zira bu tip sohbetleri sık sık yapan deneklerin dindarlık ölçeğinden aldık­ları ortalama puan 36.00 ortalamayla en yüksek, hiçbir zaman böyle sohbetler yapmayanların aldıkları ortalama puanlar (27.29) ise en düşük düzeydedir. Arasıra ölüm konulu sohbetler yapanların ölçülen dindarlık düzeyleri (33.22) ise, sık sık bu tip sohbetler yapan deneklerin dindarlık düzeyine daha yakındır [1018].

Deneklerin değer verdikleri birisini kaybetmeleri ve önemli bir sağlık sorununa sahip olmaları ile dindarlık düzeyle­ri arasında anlamlı bir ilişkinin olmadığı görülmüştür. Ayrıca deneklerin bireysel ideallerini gerçekleştirme oranının, istatistiki açıdan anlamlılık seviyesine ulaşmasa da [1019] dindarlık düzeyi üzerinde etkili olduğu söylenebilir. Şöyleki ideallerinin tamamı­nı gerçekleştirenler, ideallerinin daha azını gerçekleştirenlere göre daha dindar gözükmektedir. [1020]

[1014] (F=6.57, p< .05).

[1015] (F= 18.46, p<.001).

[1016] (F=4.68, p< .01).

[1017] (F=46ll,p<.001).

[1018] (F=27.41,p< .001).

[1019] (F=2.27,p>.05)

[1020] Yrd. Doç. Dr. Faruk Karaca, Ölüm Psikolojisi, Beyan Yayınları: 302-304.