๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ => Ölüm ile Yüzleşme => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 16 Haziran 2009, 18:32:40



Konu Başlığı: Yolcu
Gönderen: Ekvan üzerinde 16 Haziran 2009, 18:32:40
Ölüm nedir bilmezdim ta ki o yola çıkınca anladım hayatın bir yol olduğunu ve bu yolun bir durakta son bulduğunu geçte olsa anladım. Herkes yanımda mırıldanıp konuşuyordu; Mahallenin bakkalı,ne iyi adamdı daha dün sabah benden bir ekmek, sigara almıştı diye yanındaki mahalleli dostlarıyla muhabbet ediyordu, bütün arkadaşlar, dostlar,eşim ve çocuklar hüzünlü gözlerle bana bakıyorlardı.Derken bir ezan sesi geldi.Ben irkilirken dostlarım dikkatlice ezanı dinliyorlardı. Bir ara yalnızlıktan of çektim nedir bu karanlık kutu bu karanlık kutuda ışık yok mu diye hayıflandım. Bu da geçer dedim kendi kendime. Derken bir ses avluda yankılandı. Hakkını helal ediyor musun cemaat dedi? Ben yine vurdum duymaz bir şekilde bu acayip durum bitsinde kahveye, okeye gidelim diye düşünüyordum, ne de olsa Ahmet, Ali, Mustafa avlunun bir köşesinde beklemiyorlar mı birazdan gideriz diye sabredeyim dedim. Dostlarım, akrabalarım neden buradalar anlamış değilim. Kim çağırmış bunları, düğün mü var? Yok, yok düğün de olmaz olsaydı herkes güler eğlenirdi ama herkeste bir kasvet havası hâkimdi. Derken bir ses daha haydi cemaat! o sırada içinde bulunduğum tuhaf kutunun kıpırdadığını anladım. Herkes çekiştiriyor birbirini benim yanıma gelmeleri de bir tuhaf değil mi? Annem bir köşede neden ağlıyor? Babam neden yıpranmış sanki 45 yaşında değil de yetmişlik dedeler gibi çökmüş perişan bir şekilde bekliyor. Eller üstünde karanlık bir sandukayla gidiyorum. Bilinmez bir yola bilinmez mekâna!
Yolculuk esnasında mahalle sakinlerine bakıyordum. Herkes bir tuhaf olmuştu. Çocuklar bile öcü görmüş gibi bana bakıp korkuyorlardı. Derken boş zamanlarda takıldığım kahvenin önünden geçtik. Bir çok arkadaş ordaydı. Bazıları okey, bazıları da tavla oynuyorlardı. Kahveciyi gördüm vah vah sende mi bu yolun yolcusu oldun diye mırıldanıyordu. Kahvedekiler de bana bile bakmıyorlar oyunlarına devam edip kendi aralarında: "Zaten vakti gelmişti, Azrail geç bile kaldı" derken alaylı bir şekilde de "Hepimiz bu yolun yolcusuyuz aman giden gider kalan sağlar bizimdir," diyorlardı.
İçi karanlık sanduka aşağı indi. Bende yere düşmüş gibi oldum. Etrafıma baktım etraf yeşilliklerle dolu idi. diğer taraftan imam ve akrabalarım duruyor etrafımda. Yanımda bir genç Kuran okuyordu. Biraz daha sabır edeyim beni çıkartacaklar bana ne Kuran okuyorsa okusun zaten Mustafa ali Ahmet’te burada! Cemaatle biraz konuşur kaçarız kahveye dedim. karanlık kutudan aniden bir ışık girdi içeri derken her yer aydınlandı. Oh be dünya varmış o karanlık yerde de kalınmaz ki canım diyordum.
Beş, altı kişi bedenimi tutup kaldırıyor nedir bu şakamı yoksa bir çukur gördüm içinde sivrisinekler vızıldıyordu. Karıma ve çocuklarıma baktım ağlıyorlardı. Derken bedenimi tutan eller beni o çukura götürüyor. Ben ise aman ne yapıyorsunuz arkadaşlar şaka yapmayın diyorum ama beni dinleyen yok ki! Derken bir ses daha: Haydi cemaat! Üstümü kumlu topraklarla dolduruyorlardı. Kumlu ve topraklı bedenimi son kez kaldırmak istedim. Tozlu gözlerle baktım son kez Herkes gidiyor. Beni unuttunuz diyorum Mustafa, Ahmet, Ali sizler nereye hani okeye gidecektik diyordum. Ama duymuyorlardı sonra anladım ve düşündüm ki: "Ben bu durakta, dostlarım bir sonraki durakta ineceklermiş.
 


Konu Başlığı: Ynt: Yolcu
Gönderen: Hanife Ls 1 üzerinde 18 Nisan 2014, 18:32:28
Esselamu aleyküm ve rahmetullahü ve berakatuhü;
Her nefis er veya geç ölümü tadacaktır.Her canlı ölüm hastalığın yakalanacaktır.
Bundan kurtuluş yok. Bunun için bu hastalık gelip çatmadan koruyucu tedbirler almak, ilaçları hazırlamak lazımdır.
Ölüm hastalığının yegane ilacı imandır.Hakiki imanı elde eden kimse için ölüm acı veren bir hastalık değil hiç acının olmadığı saadetlerle dolu bir hastalığın perdesini aralamaktan başka bir şey değildir.
Hakiki imanı elde edenler ölüm acısını fazla hissetmedikleri gibi artık hiçbir acıyı hissettirmeyecek bir nevi ''aşı'' olmuş olmaktadırlar...

Sağlam imanı kazananlar için ecelin de, sekerat anının da yüzü sevimlidir.Bu şekilde iman sahipleri ecel şerbetini içerken, adeta bir gül bahçesine girer gibi rahat ve huzurludur.


Konu Başlığı: Ynt: Yolcu
Gönderen: Elif Benal 8 üzerinde 18 Nisan 2014, 18:43:03
herkesin sonu kara toprak. ebedi evimiz orası...


Konu Başlığı: Ynt: Yolcu
Gönderen: Pelinay üzerinde 20 Nisan 2014, 10:22:41
Ve aleykumusselam ve rahmetullahi ve berakatuh; Dünyayı ne edeyim ? Ben bir yolcuyum , dünya ise ağaçtır . Yolcu ağacın gölgesinde bir saat dinlenir kalkıp yoluna devam eder . {Tirmizi ahmed ibn hanbel , ibn mace , hakim )
Ne güzel tasvir etmiş Efendimiz(sallallahu aleyhi ve sellem) dünya yolunda çıktığımız yolculuğu....
Şimdi bindik otobüsümüze.Gidiyoruz son sürat mekanımıza.Sırası gelen teker teker iniyor durakta.Kalanlarsa bekliyor bir sonraki durağı...
Rabbim bizi ölümü unutup da dünya zevk ve eğlencelerine,nefsin şehvetlerine dalanlardan eylemesin. Dünyada iken azığını salih amellerle dolduran kullarından eylesin.....Rabbim bizleri ölüm günü şebi arus olanlar zümresinden kılsın....amin


Konu Başlığı: Ynt: Yolcu
Gönderen: Kevser 9 üzerinde 22 Nisan 2014, 18:52:23
Ve Aleykümüs Selam(...)
"Nerede olursanız olun ölüm size ulaşır; sarp ve sağlam kalelerde olsanız bile"
(Nas suresi 78. ayet)
Ne kimse öleceği zamanı bilir nede ölümden kaçacağını düşünmelidir...
Kim olursak olalım, ölüm hepimizedir, bu dünyada olan bu dünyada kalacaktır bizimle yalnızca "kefen ve amellerimiz" girecek toprağın altına(...)
Bizlre ölümü bir anlık dahi hatırlattığınız için ALLAH razı olsun...!