Konu Başlığı: Optik Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 06 Ağustos 2012, 14:41:56 Optik Muhammed îhe Educator adlı eserin müellifi "İslâm ilminin en parlak sahasının optik olduğunu" tesbit etmiştir. Ve Meyerhof "bu sahada İbnü'l-Heysem (Alhazen) ve Kemalüddin'in matematiksel yeteneklerinin Öklid ve Batlamyus'tan çok ileri olduğu" görüşünü savunmaktadır. (Arnold, a.g.e.). Müslüman fencilerin en Önde gelen ismi İbnü'l-Heysem'dir (965-1038). Temel eseri olan optik konulu kitabının bugün sadece Latince baskısı mevcuttur (On Optics). İbnü'l-Heysem, muhtemelen merceklerin büyütücü etkilerine işaret eden ilk fizikçidir ve büyütücü merceklerin teorik keşfine çok yaklaşmıştır (Arnold, a. g. e.)- R-L, Gulick'e göre, "Roger Bacon ve optik hakkında eserler veren diğer ortaçağ müelliflerinden özellikle Witelo optikle ilgili eserlerinde İbnü'l-Heysem'in Opticae Thesaurus adlı eserini temel almışlardır. Leonardo da Vinci ve Johan Kepler de Witelo'nun eserinden bir hayli istifade etmiştir." (Muhammed The Educator, sh. 94-95). İbnü'l-Heysem'den bahsederken Emir Ali şöyle yazmaktadır: "O, Yunanlıların görmenin mahiyeti hakkındaki yanlış düşüncelerini düzeltir ve ışık ışınlarının gözden objeye değil, dış objeden göze ulaştığını ilk kez gösteren kişi oldu. Retina'nın görmenin şekillendiği yer olduğunu ve orada meydana gelen izlenimlerin optik sinir vasıtası ile göze ulaştığını ispatladı. İki retinanın simetrik kısımlarında görsel imajların oluşmasıyla tek bir görüntü meydana gelmesi hadisesini de açıkladı." Dr. Seyyid Hüseyin Nasr'ın ifadesi ile, "ilmin bu dalında temel dönüşümü gerçekleştiren kişi İbnü'l-Heysem'dir. Öyle çok keşifte bulunmuştur ki Öklid ve Kepler dönemleri arasındaki en önemli optik âlimi olarak kabul edilmiştir. Bazıları ona Müslüman fizikçilerin en büyüğü payesini vermektedir. İbnü'l-Heysem optik hakkında çok sayıda eser vermiştir. Ancak konu hakkındaki en temel eseri ve aynı zamanda orta çağın en önemli optik konulu eseri Kitabu l-Menazir (Opücaz îhe Saurus -Görüntüler Kitabı), ilk kez 1572'de Basle'de basılmıştır. Bu eser sadece Witelo, Roger Bacon ve Peckham gibi erken dönem müelliflerini etkilemekle kalmamış, Kepler ve New-ton'un optiğe dair eserlerine de etkilerde bulunmuştur. Onun Alhazen şeklinde yazılan Latince ismi, Batı'daki optik araştırmacılar için Öklid ismi kadar tanınmıştı." (a.g.e., sh. 141). Ibnü'l-Heysem gayretlerini daha çok parabolik ve küresel aynalar ve onların sapmayla ilgili özellikleri üzerinde yoğunlaştırdı. Nitekim günümüze onun ismiyle gelen İbnü'l-Heysem problemi (Alhazen's problem), küresel bir aynayla ilgilidir: Küresel bir ayna, bir nesne ve onun aynada yansıyan görüntüsü verilmiştir. Yansıma noktasını bulunuz. Bu problemin çözümü, İbnü'l-Heysem'in geometrik yolla çözdüğü dördüncü dereceden denkleme götürür. Aynı problem Huygens tarafından yüzyıllar sonra cebir yoluyla çözülmüştür. Işık kırılmaları sahasında İbnü'l-Heysem yansımanın; gelen ışın, normal ve yansıyan ışınların aynı düzlemde olduğu şeklinde ifade edilen ikinci kanununu ispat eden ilk kişidir. Işığın kırılması meselesine gelince; İbnü'l-Heysem bu sahada bir çok orijinal katkılarda bulunmuştur. Bunların belki de en önemlisi, bir ışık ışınının en kolay ve çabuk yolu izlediği şeklinde ifade edilen tezdir. Bu tez Fermaı adıyla birlikte anılan 'en az süre' prensibini haber vermektedir. Ayrıca İbnü'l-Heysem, Newton'dan çok önce, kırılma yüzeyinde hız dikdörtgenini uygulamış, sadece Snell Kanununu keşfetmeyi başaramamıştı. Zira hesaplamalarında sinüs fonksiyonlarını değil, kirişleri kullanmıştı. Atmosfer olayları hakkındaki çalışmaları hem astronomi gözlemleri için hem de meteoroloji için büyük öneme sahip çalışmalardır. İbnü'l-Heysem, deneyleri için kullandığı mercekler yardımıyla bir düzenek tasarladı. Camera obscura üzerinde ilk kez matematiksel incelemelerde bulundu. Yine ilk olarak, ışığın düz bir çizgi üzerinde yol aldığını deneylerle ortaya çıkardı. Titizlikle bir çok deney tasarladı ve aynı zamanda problemleri matematiksel olarak analiz etmeye de muvaffak oldu. İşte bu sebeplerden dolayı o, çağdaş bilim tarihçileri tarafından önde gelen bir fizikçi olarak değerlendirilmektedir." (S. H. Nasr, a.g.e., sh. 141-142). Optik konusunda, İbnü'l-Heysem'den önce eser veren bir çok Müslüman müellif vardır. Meselâ Kindî, Neyrîzî, İbni Sînâ, Bîrûnî, Nasîriiddîn Tûsî, Kutbeddîn Şirâzî ve Kemaleddîn Farsî bunların başında sayılabilir. "İbnü'l-Heysem'in optiğini gökkuşağının açıklayıcı sebebi olarak kullanan" kişi Kutbeddîn Şirazi'dir. Ona göre bu olay "su damlacıklarının ışını yansıtması ve kırması sonucunda meydana gelmekte İdi." Aristo ve Seneca gökkuşağını izah etmeye çalışmış fakat başaramamıştı. Kemaleddîn (ö. 1320 civan), İbnü'l-Heysem'in camera obscura ile ilgili deneylerini geliştirmiştir. Sarton'a göre "yüzey gerilimi ile bazı ampirik bilgiler Bhaşkara ve Kazvîm'nin eserlerinde yer almıştır. Müslümanlar onbirinci ve onikinci yüzyıllarda savaş sanatı konusundaki temel gelişmelerin de öncüleri olmuşlardır; Suriye'li Hasan el-Ramme askerlik ilmi hakkında iki Arapça eser vermiştir." {Muhammed the Educator, sh. 95). |