> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Nurdan Damlalar > Dünyadan nefret ettiren 5 hal
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Dünyadan nefret ettiren 5 hal  (Okunma Sayısı 439 defa)
23 Ağustos 2010, 04:09:31
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 23 Ağustos 2010, 04:09:31 »





Bismillahirrahmanirrahim

Lâkin, zîruhların en eşrefi ve şu bayramlarda kemiyet ve keyfiyet cihetiyle en ziyade istifade eden insan, dünyaya pek çok meftun ve müptelâ olduğu halde, dünyadan nefret ve âlem-i bekàya geçmek için, eser-i rahmet olarak, iştiyak-engiz bir halet verir. Kendi insaniyeti dalâlette boğulmayan insan o haletten istifade eder, rahat-ı kalble gider. Şimdi, o haleti intaç eden vecihlerden, nümune olarak beşini beyan edeceğiz.

Birincisi: İhtiyarlık mevsimiyle, dünyevî, güzel ve cazibedar şeyler üstünde fena ve zevâlin damgasını ve acı mânâsını göstererek o insanı dünyadan ürkütüp, o fâniye bedel, bir bâki matlubu arattırıyor. (1)

İkincisi:
İnsanın alâka peyda ettiği bütün ahbaplardan yüzde doksan dokuzu dünyadan gidip diğer bir âleme yerleştikleri için, o ciddî muhabbet saikasıyla, o ahbabın gittiği yere bir iştiyak ihsan edip, mevt ve eceli mesrurâne karşılattırıyor.(2)

Üçüncüsü:
İnsandaki nihayetsiz zayıflık ve âcizliği bazı şeylerle ihsas ettirip, hayat yükü ve yaşamak tekâlifi ne kadar ağır olduğunu anlattırıp, istirahate ciddî bir arzu ve bir diyar-ı âhara gitmeye samimî bir şevk veriyor.

Dördüncüsü:
İnsan-ı mü’mine nur-u imanla gösterir ki, mevt, idam değil, tebdil-i mekândır. Kabir ise, zulümatlı bir kuyu ağzı değil, nuraniyetli âlemlerin kapısıdır. Dünya ise, bütün şaşaasıyla, âhirete nisbeten bir zindan hükmündedir. Elbette zindan-ı dünyadan bostan-ı cinâna çıkmak ve müz’iç dağdağa-i hayat-ı cismaniyeden âlem-i rahata ve meydan-ı tayeran-ı ervâha geçmek ve mahlûkatın sıkıntılı gürültüsünden sıyrılıp huzur-u Rahmân’a gitmek, bin can ile arzu edilir bir seyahattir, belki bir saadettir.

Beşincisi:
Kur’ân’ı dinleyen insana, Kur’ân’daki ilm-i hakikati ve nur-u hakikatle dünyanın mahiyetini bildirmekliğiyle, dünyaya aşk ve alâka pek mânâsız olduğunu anlatmaktır. (1)Yani, insana der ve ispat eder ki:

“Dünya bir kitab-ı Samedânîdir. Huruf ve kelimâtı nefislerine değil, belki başkasının Zât ve sıfât ve esmâsına delâlet ediyorlar. Öyle ise mânâsını bil, al; nukuşunu bırak, git.

“Hem bir mezraadır. (2) Ek ve mahsulünü al, muhafaza et; muzahrafatını at, ehemmiyet verme.

“Hem birbiri arkasında daim gelen, geçen âyineler mecmuasıdır. Öyle ise onlarda tecellî edeni bil, envârını gör ve onlarda tezahür eden esmânın tecelliyâtını anla ve Müsemmâlarını sev; ve zevâle ve kırılmaya mahkûm olan o cam parçalarından alâkanı kes.

“Hem seyyar bir ticaretgâhtır. Öyle ise alışverişini yap, gel; ve senden kaçan ve sana iltifat etmeyen kafilelerin arkalarından beyhude koşma, yorulma.

“Hem muvakkat bir seyrangâhtır. Öyle ise nazar-ı ibretle bak ve zahirî, çirkin yüzüne değil, belki Cemîl-i Bâkîye bakan gizli, güzel yüzüne dikkat et, hoş ve faideli bir tenezzüh yap, dön; ve o güzel manzaraları irâe eden ve güzelleri gösteren perdelerin kapanmasıyla, akılsız çocuk gibi ağlama, merak etme.

“Hem bir misafirhanedir. Öyle ise, onu yapan Mihmandar-ı Kerîmin izni dairesinde ye, iç, şükret. Kanunu dairesinde işle, hareket et. Sonra arkana bakma, çık, git. Herzekârâne, fuzulî bir surette karışma. Senden ayrılan ve sana ait olmayan şeylerle mânâsız uğraşma ve geçici işlerine bağlanıp boğulma” gibi zahir hakikatlerle, dünyanın iç yüzündeki esrarı gösterip dünyadan mufarakati gayet hafifleştirir, belki hüşyar olanlara sevdirir ve rahmetinin herşeyde ve her şe’ninde bir izi bulunduğunu gösterir.

İşte Kur’ân şu beş veche işaret ettiği gibi, başka hususî vecihlere dahi âyât-ı Kur’âniye işaret ediyor. Veyl o kimseye ki, şu beş vecihten bir hissesi olmaya. (Sözler 17. Söz)

Bediüzzaman Said Nursi


SÖZLÜK:
Âcizlik : Güçsüzlük
Ahbap : Sevilenler, Dostlar
Alâka Peyda Etmek : İlgi Duymak
Âlem-İ Bekà : Devamlı Ve Kalıcı Olan Âlem
Âlem-İ Rahat : Rahat Âlemi
Bâki : Sürekli Olan, Sonsuz
Beyan : Açıklama
Bostan-I Cinân : Cennet Bahçeleri
Cazibedar : Cazibeli, Çekici
Dağdağa-İ Hayat-I Cismaniye : Maddî Hayatın Sıkıntıları
Dalâlet : Hak Yoldan Sapkınlık, İnançsızlık
Diyar-I Âhar : Başka Memleket
Dünyevî : Dünyaya Ait
Eser-İ Rahmet : Rahmet Eseri
Eşref : En Şerefli
Fena : Gelip Geçicilik
Hâlet : Hal, Durum
Huzur-U Rahmân : Rahmân Olan Allah’ın Huzuru
İdam : Yok Etme
İhsan : Bağış, İyilik
İhsas : Hissettirme
İnsan-I Mü’min : İmanlı İnsan
İntaç Eden : Netice Veren
İştiyak : Şiddetli Arzu Ve İstek
İştiyak-Engiz : Çok Arzulu Ve İstekli
Kemiyet : Çokluk, Nicelik
Keyfiyet : Kalite, Nitelik
Lâ Ya’lemu’l-Ğaybe İllallah : Gaybı Allah’tan Başkası Bilemez
Mahlûkat : Yaratıklar
Matlup : İstek, İstenilen
Meftun : Düşkün
Mesrurâne : Sevinçli Bir Şekilde
Mevt : Ölüm
Meydan-I Tayeran-I Ervâh : Ruhların Uçuştuğu Meydan
Muhabbet : Sevgi
Müptelâ : Bağımlı
Müz’iç : Rahatsız Edici
Nihayetsiz : Sonsuz
Nisbeten : Kıyasla
Nuraniyetli : Nurlu, Aydınlık
Nur-U İman : İman Nuru
Rahat-I Kalb : Kalp Rahatlığı
Saadet : Mutluluk
Saikasıyla : Sebebiyle
Şaşaa : Gösteriş, Parlaklık
Tebdil-İ Mekân : Yer Değiştirme
Tekâlif : Yükümlülükler
Vecih : Yön
Zevâl : Yokluk, Sona Erme
Zindan-I Dünya : Dünya Zindanı
Zîruh : Ruh Sahibi
Ziyade : Çok, Fazla
Zulümatlı : Karanlık
Âyât-I Kur’âniye : Kur’ân-I Kerimin Âyetleri
Âyine : Ayna
Beyhude : Boşuna
Cemîl-İ Bâkî : Sınırsız Güzellik Sahibi Ve Varlığı Devamlı Ve Sonsuz Olan Allah
Delâlet : İşaret
Envâr : Nurlar
Esmâ : İsimler
Esrar : Sırlar, Gizli Gerçekler
Fuzulî : Lüzumsuz
Hakikat : Gerçek, Doğru
Herzekârâne : Saçmalayarak
Huruf : Harfler
Hüşyar : Uyanık
İlm-İ Hakikat : Hakikat İlmi
İrâe Eden : Gösteren
Kafile : Topluluk
Kelimât : Kelimeler
Kitab-I Samedâniye : Herşey Kendisine Muhtaç Olduğu Halde Kendisi Hiçbir Şeye Muhtaç Olmayan Allah’ın Kitabı
Mahiyet : Nitelik, Özellik, İç Yüz
Mahsul : Ürün
Mecmua : Topluluk
Mezraa : Tarla
Mihmandar-I Kerîm : İkramı Bol Ve Çok Cömert Olan Misafir Sahibi, Allah
Mufarakat : Ayrılık
Muvakkat : Geçici
Muzahrafat : Atıklar
Müsemmâ : En Güzel İsimlerin Sahibi Olan Allah
Nazar-I İbret : İbretle Bakış
Nefis : Kendisi
Nukuş : Nakışlar
Nur-U Hakikat : Hakikat Nuru
Rahmet : Şefkat, Merhamet
Seyrangâh : Gezinti Yeri
Seyyar : Hareketli, Gezici
Sıfât : Vasıf, Özellik
Şe’n : Durum, Hal
Tecellî : Yansıma, Görünüm
Tecelliyât : Yansımalar
Tenezzüh : Gezinti
Tezahür : Görünme, Belirme
Ticaretgâh : Alışveriş Yeri
Vecih : Yön
Veyl : Yazık
Zahir : Görünen
Zahirî : Görünürdeki
Zevâl : Sona Erme

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Dünyadan nefret ettiren 5 hal
« Posted on: 20 Nisan 2024, 19:15:29 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Dünyadan nefret ettiren 5 hal rüya tabiri,Dünyadan nefret ettiren 5 hal mekke canlı, Dünyadan nefret ettiren 5 hal kabe canlı yayın, Dünyadan nefret ettiren 5 hal Üç boyutlu kuran oku Dünyadan nefret ettiren 5 hal kuran ı kerim, Dünyadan nefret ettiren 5 hal peygamber kıssaları,Dünyadan nefret ettiren 5 hal ilitam ders soruları, Dünyadan nefret ettiren 5 halönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes